Basit Katalog

Kitap türüne ait alt türler
Toplam 55379 sonuçtan 301 - 400 arası görüntüleniyor.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
259,86 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Geronimo, Kızılderililerin Apaçi boyuna mensup bir savaş lideri, şef ve şamandır… Meksikalılar ile Amerikalıların Kızılderili topraklarını işgal etmelerine ve onları köle yapmalarına karşı, destansı bir mücadele veren “Son Savaşçı”dır. Korkmaz, pes etmez, vazgeçmez ve boyun eğmez bir karaktere sahipti… On yedi yaşına geldiğinde günde yetmiş mil koşabiliyor, bunun yarım gününde ağzındaki suyu yutmadan tutabiliyordu. En büyük ve en zorlu hayvanların nasıl avlanacağına dair tüm tekniklere hâkimdi. Ama onun tek hayali, bir savaşçı olarak düşmanın karşısına çıkma şansının kendisine verilmesiydi… Apaçi Savaş Konseyi üyeleri, ona bu hakkı tam on yedi yaşında verdiler. Bu karar, Geronimo için hayatındaki en kıymetli olaylardan biriydi. Yapılacak ilk saldırı için de onu, “Savaş Lideri” olarak seçtiler… Şu sözler Geronimo’ya aittir: “Aptallar, yaşam ve ölüm için uzağa bakarlar; her ikisi de yanı başlarındadır.” “Ben kendimin efendisiyim, yapmak istediğim her şeyi yaparım.”
Ceyhun Kahveci
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
159,46 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Bu araştırmada ebeveynleşme ile kırılgan narsisizm arasındaki ilişkide kendiliknesnesi ihtiyaçlarına yönelimin aracı etkisi ve savunma mekanizmalarının düzenleyici etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmanın örneklemi, 18-65 yaş aralığındaki 308 gönüllü katılımcıdan (228 Kadın, 80 Erkek) oluşmaktadır. Araştırmanın amacı doğrultusunda katılımcılara Sosyodemografik Bilgi Formu, Ebeveynleştirilmiş Çocuk Ölçeği – Yetişkin Formu, Patolojik Narsisizm Envanteri, Kendiliknesnesi İhtiyaçları Envanteri, Savunma Biçimleri Testi sunulmuştur. Araştırma verilerini analiz etmek amacıyla Pearson Korelasyon, Bağımsız İki Örneklem T-test, ANOVA analizleri ve Process Makro Model 5 analizleri yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kırılgan narsisizm düzeyinin cinsiyete göre farklılaştığı, kadınların erkeklere göre daha yüksek düzeyde kırılgan narsisizme sahip olduğu bulunmuştur. Kırılgan narsisizm ile yaş arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki saptanmış, yaş arttıkça kırılgan narsisizm düzeyinin azaldığı bulunmuştur. Ebeveynleşme düzeyinin cinsiyete göre farklılaştığı, kadınların erkeklere göre daha yüksek genel ve kardeş odaklı ebeveynleşme düzeylerine sahip oldukları bulunmuştur. Process Model 5 analizlerine göre hem genel ebeveynleşme hem de kardeş odaklı ebeveynleşme ile kırılgan narsisizm arasındaki ilişkide aynalanma - idealizasyon - ikizlik ihtiyacına yaklaşma ve idealizasyon - ikizlik ihtiyacından kaçınmanın anlamlı aracılık etki gösterdiği ancak aynalanma ihtiyacından kaçınmanın anlamlı aracılık etki göstermediği saptanmıştır; tüm modellerde savunma mekanizmalarının (matür, nevrotik, immatür) anlamlı düzenleyici etki etmediği görülmüştür. Son bölümde analizler sonucu elde edilen bilgiler literatür ışığında tartışılmıştır, çalışmanın kısıtlılıklarına değinilmiş ve gelecek çalışmalar için önerilere yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Ebeveynleşme, Kırılgan Narsisizm, Kendiliknesnesi İhtiyaçları, Savunma Mekanizmaları
Davut Daşkıran
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
932,97 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Halil Gürgün

İçimin "geçmiyor" sitemleriyle geçen zamanı düşünürken, sana yazmak isteğiyle, zihnimin alevli gömleğinin düğmelerini ilikledim. Zamanın nasıl geçtiğini zaman dilimleriyle izah etmek acziyet gibi geliyor bana. Felsefedeki "tüm varolanların birbirlerinin yerini alarak zincirlendikleri sonsuz Sevdam ve Şehadet süre❞ tanımına da takılıp kalmak sıradan geliyor. Ya da maddenin varolma biçimleri arasında uzay ve devinimle birlikte zamanın da bulunması sonucunda nihayete ermiş olmak da tatmin edici gelmiyor. Newton'un saltik, Einstein'in izafiyet teorisine hiç girmek bile istemiyorum. Kendi düşüncelerime en yakın tanımı Aristo'da buluyorum aslında. O, maddenin bulunmadığı yerde zamanın ve uzayın da bulunmadığını söyler. Buradaki madde tanımını duyguyla değiştirmek zamanın sadece varlığını değil aynı zamanda etkisini de anlamlı kılıyor. Çünkü zamanın madde üzerinde etkisiyle duygular üzerindeki etkisi aynı değildir. Ben Aristo'nun tanımına ek olarak diyebilirim ki duyguların olmadığı yerde zamanın varlığının bir kıymeti yoktur. Duygularımdaki ıstırabın karıştığı bir zamanı yaşamak acının varlığıyla bütünleşmekle eş değerdir aslında. Sen yoksun ama yokluğunun varlığıyla geçiyor zaman acımasızca. Geçmeyen tek şey acılarımız. Acılarımızı unutmak istememden dolayı mı zamana "acımasız" diyorum yoksa kendi acılarımın günahını zamandan çıkarmaya mı çalışıyorum bilmiyorum...
Muazzez İlmiye Çığ
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
14 Ayrım
207,39 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: BELGİN MERDİVENCİ

Atatürkümüz'ün düşüncelerini ve duygularını canlı olarak yaşatmayı amaçlayan bu kitapta, Atatürk'ün insani yönü belki de ilk kez böylesine içten bir anlatımla dile getiriliyor. Cumhuriyet'in kurucusunun büyük başarılara ulaşırken karşılaştığı güçlükler, kendisine karşı olanların varlığı ve bunların yarattığı engeller, ilk kez bu kadar açık bir dille anlatılıyor. Atatürk Düşünüyor, ulusal ve insani değerlerin yerini maddi değerlerle iktidar hırslarına bıraktığı ve Cumhuriyetimiz'in büyük tehditlerle karşı karşıya bulunduğu bu dönemde, değerli bir bilim insanımızın boğazında düğümlenen çığlıkları duyurma çabasıdır.
Muhammed Hamidullah
Mehmet Yazgan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
114 Ayrım
4784,32 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Elif Bolat

Onca büyük zenginliğine rağmen, bana öyle geliyor ki Fransız Edebiyatı, dünyanın belli başlı dinlerinden birinin tebliğcisi olan İslam Peygamberi'nin Siyer'i, yani hayatı ve eserleri ile ilgili kapsamlı bir çalışmadan yoksun gibi görünüyor. İşte elinizdeki bu eserde, O'nun hayatının çeşitli yönleri ele alınmaya çalışılacaktır.
Melis Melike Begdaş
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
90,39 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Kentsel mekân, kentte yaşanan çalışma, sosyalleşme, alışveriş gibi tüm olayların gerçekleştiği yerdir ve toplumun sosyoekonomik ve kültürel yapıları tarafından şekillenmektedir. Kentsel mekân ayrıca toplumun tüm bireylerinin yaşadığı, kamusal ihtiyaçların karşılandığı yerdir. Bu alanlar bir şehrin sağlığı ile doğrudan ilişkilidir ve mekânın kalitesi yaşam kalitesini etkilemektedir. Kullanıcı tarafından oluşturulan bir mekânda, mekânsal kimlik analizine konu olabilecek pek çok unsur bulunmaktadır. Literatürde ilk ve en önemli kriterlerin tarih, coğrafya ve tasarım olduğu gösterilmiştir. Birçok araştırmacı tarafından belirlenen bu kriterler, bölgenin kimlik sahibi olmasının sağlanması açısından oldukça önemli kabul edilmektedir. Kent kimliğine sahip olmak bölgenin kalitesini arttırır ve kullanıcılara iyi bir deneyim sunar. Kullanıcılara sunulan hizmetler açısından kent mobilyaları, kamusal alanların performansına katkı sağlayan en önemli unsurlardan biri olarak kabul edilmektedir. Kentsel alanlar ile kent mobilyaları arasındaki ilişki tasarım, işlev ve yaşam dahil olmak üzere birçok bağlamda tartışılmıştır, fakat kent kimliği bağlamında yeterli çalışma olmadığı görülmektedir. Bu çalışmada, önceki çalışmalarda bu açıdan değinilmemiş kentsel mekanlardaki kent kimliğinin, kent mobilyalarıyla olan ilişkisi araştırılmıştır. İstanbul Boğaziçi bölgesi örneğinde ‘’kentsel peyzaj mobilyaları ile mekânın kimliği’’ arasındaki ilişkinin araştırılması araştırmanın temelini oluşturmaktadır.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
2,62 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrakk

ORADA YILDIZLAR DÜŞÜYOR MU HÂLÂ Şu umut yok mu şu umut? Bizi peşinden sürüklüyor, bizi beklediğini hayal ettiğimiz yerlere… Yol nedir, yol? Yol umuttur. Bazen iki yol çıkar karşına, birden. Acaba bunlardan hangisi? Onu da sen bileceksin. Canlı cansız her varlığın gözünde yabancıyız. Sezdirmeden gidiyoruz, selam vermeden geçiyoruz… En büyük korkumuz kafileden ayrı düşmek. Bir sonraki sabahın bizlere ne getireceğini bilmiyoruz ve ümitten başka servetimiz yok… Gün oluyor, ne bir şey bekliyor ne de bir umudumuz oluyor. Dağ başındaki tek ağaç, fırtınadaki bir tekneden farksızız…
Abdullah Nasih Ulvan
İsmail Kaya
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
205,10 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Halil Gürgün

Niçin yaratıldığnızı ve görevinizin ne olduğunu biliyor musunuz? Allah'a ibadet gayesini, O'na boyun eğmeyi ve her hususta O'na teslim olmayı gerçekleştirmek için yaratıldınız. "Ben cinleri de, insanları da (başka bir hikmetle değil) ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (ez-Zâriyat/56) Hamde layık, hikmet sahibi Cenab-ı Hakk'ın yüce katından indirildiği için ne önünden ne ardından batılın te'sir etmediği Rabbani proğrama sarılmak ve ondan ayrılmamak için yaratıldınız. "Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan (bu din) asla kabul olunmaz ve o, Ahirette de en büyük zarara uğrayanlardandır." (Al-i İmran/85) Dostluğu ve itaati Allah'a rasûlüne ve mü'minlere tahsis edesiniz diye yaratıldınız. "Sizin dostunuz ancak Allah'dır, O'nun peygamberidir, Allah'ın emirlerine boyun eğici olarak namazı dosdoğru kılan, zekatı veren o mü'minlerdir. Kim Allah'tan, peygamberinden ve iman edenlerden yüz çevirirse, hiç şüphe yok ki galebeyi kazanacak olanlar Allah'ın yardımcılarının ta kendileridir." (ElMaide/55-56) Allah'ın size yüklediği ve gerçekleştirilmesi için sizi yarattığı en büyük görevinizse, yeryüzünde O'nun hükümlerininin hakimiyetini sağlamak, kulları, kulların kulluğundan çıkarıp, Allah'ın kulluğuna kavuşturmak, dünyanın darlığından bolluğuna, küfrün zulmünden, İslâm'ın adaletine götürmektir.
Ali Buğra Kandıroğlu
Bitirildi
metin - İngilizce
1 Ayrım
163,47 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

The field of Text-to-SQL, which involves converting natural language into SQL queries, has seen significant advancements, but challenges remain, particularly for low-resource languages like Turkish. This thesis introduces three key contributions to address these challenges. Our first contribution is the development and open-access release of TUR2SQL, the first cross-domain Turkish Text-to-SQL dataset, which consists of 10,809 natural language sentences paired with their corresponding SQL queries. We evaluate the performance of SQLNet, a deep learning model specifically designed for this task, and one of the most successful Large Language Models (LLMs), ChatGPT, on this dataset. The results demonstrate the superior performance of ChatGPT. The second major contribution is the construction and publicly available release of TURSpider, the most extensive Turkish Text-to-SQL dataset. TURSpider is built by translating the widely used cross-domain Spider dataset from English to Turkish. This dataset includes complex queries with varying difficulty levels, facilitating the training and comparison of large language models for Turkish Text-to-SQL tasks. Our comparative analysis shows that fine-tuned Turkish LLMs achieve competitive performance, with some models surpassing OpenAI models in query accuracy. To further enhance performance, we apply the Chainof-Feedback (CoF) methodology, demonstrating its effectiveness across multiple models. Finally, we explore the Mixture-of-Agents (MoA) framework, which combines outputs from multiple models to improve the performance of open-source LLMs for Text-to-SQL tasks. By integrating MoA with the CoF technique, we propose MoAF-SQL, an approach that significantly improves performance, particularly on complex queries. Our experiments show that MoAF-SQL achieves competitive results, highlighting its potential to enhance the Text-to-SQL capabilities of open-source LLMs.
Sabiha Rana
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
6 Ayrım
105,44 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Şebnem Ulusan

Yasladım kulağımı karın altındaki toprağa, Gül ağacının altındaki yuvalarında karıncalar konuşuyorlardı... Dinledim; "Az kaldı. Dinleriz yine seherde toprağa düşen gül yapraklarının sesini..."
Cağla Selin Aydın
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
89,81 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Bu araştırmada, psikiyatrik tedavi gören ergenlerde algılanan ebeveyn reddi ile içselleştirilmiş damgalama arasındaki ilişkide öz şefkat ve öz yeterliğin aracı rolünün incelenmesi amaçlanmıştır. Buna ek olarak algılanan ebeveyn reddi, içselleştirilmiş damgalama, öz şefkat ve öz yeterlik değişkenlerinin sosyodemografik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Çalışmamıza 12-17 yaş aralığında, ortalama yaşı 15.08±1.48 olan 160 katılımcı dahil edilmiştir. Araştırma kapsamında veriler, özel bir psikiyatri hastanesi ve iki özel psikiyatri kliniğinden toplanmıştır. Katılımcıların ebeveyn reddi algısı düzeylerini değerlendirmek için Çocuk/Ergen Ebeveyn Kabul Red Ölçeği, içselleştirilmiş damgalama düzeylerini değerlendirmek için Çocuklar ve Ergenler için İçselleştirilmiş Damgalama Ölçeği, öz şefkat düzeylerini değerlendirmek için Öz-Duyarlık Ölçeği ve öz yeterlik düzeylerini değerlendirmek için Genel Öz Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Ayrıca sosyodemografik değişkenleri değerlendirebilmek adına katılımcıların ebeveynlerinin sosyodemografik bilgi formunu doldurmaları istenmiştir.
Lucia Şanko
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
454,10 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Sanat sponsorluğu, 1980 yılı sonrası Türkiye’de uygulanan neoliberal politikalar çerçevesinde kültür ve sanat alanında köklü bir dönüşüm yaratmıştır. Serbest girişimciliği arttırmayı amaçlayan politik yaklaşım sanat alanında özelleştirilmelerin artmasına neden olmuştur. Özel sektör sponsorlarının artan etkisi, sanatın finansal sürdürülebilirliği açısından önemli olmakla birlikte, sanatsal üretimin bağımsızlığını ve özgünlüğünü tehdit eden unsurlar da barındırmaktadır. Bu çalışmada, sanat sponsorluğunun temel dinamikleri incelenerek, özel sektör destekli sanat projelerinin yönetim süreçleri, ekonomik ve politik güç ilişkileri ile sponsor ve sanat aktörleri arasındaki sanatsal vizyon farklılıkları analiz edilmiştir. Bulgular, sanat sponsorluğunun sadece kültürel değerleri destekleyen bir mekanizma olmaktan çıkıp, ekonomik ve stratejik hedeflere hizmet eden bir araç haline geldiğini göstermektedir. Sponsorluğun yönetim süreçleri incelendiğinde, sanat projelerinin çoğunlukla pazarlama, halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim bölümleri tarafından yönlendirildiği görülmektedir. Bu durum, sanatın özgün yapısını ve sanatsal değerlerini korumada eksiklikler yaratmaktadır. Sanat sponsorluğunun, sanatsal içeriğin ticari kaygılar doğrultusunda şekillendirilmesine yol açtığı tespit edilmiştir. Sanat sponsorluğunun güç dengeleriyle olan ilişkisi de önemli bir bulgu olarak öne çıkmaktadır. Sponsorların sanatsal projelere doğrudan veya dolaylı müdahaleleri, sanatçıların özgür üretim süreçlerini kısıtlamakta ve bazı durumlarda sansüre yol açmaktadır. Özellikle büyük şirketlerin sponsor oldukları sanat etkinliklerinde içerik kontrolü sağladıkları ve sanatsal eleştirileri sınırladıkları gözlemlenmiştir. Görüşmeler, sanat ortamındaki ekonomik bağımlılığın, sanatçılar ve sanat kurumları için yaratıcı özgürlüğü kısıtlayan bir unsur olarak öne çıktığını doğrulamaktadır. Sanata yaklaşım benzerliği konusu önemli bir değerlendirme alanı olmuştur. Araştırma, sponsorlar ile sanatçılar arasındaki sanatsal vizyon farklılıklarının göz ardı edildiğini, sponsorların sanatsal değerlerden çok marka imajına ve ticari kazanımlara odaklandığını göstermektedir. Bu durum, sanat sponsorluğunun temel amacının sanatı desteklemekten uzaklaşarak, şirketlerin marka değeri yaratma stratejilerinin bir parçası haline geldiğini ortaya koymaktadır. Sanat sponsorluğunun yalnızca hamilik ve destek sağlama mekanizması olmaktan çıkıp yatırım yaratma amacı taşıdığı tespit edilmiştir. Büyük şirketler, sanat etkinliklerine sponsor olarak hem sanatsal projelere katkı sağlamakta hem de kendi kurumsal prestijlerini artırarak ekonomik avantaj elde etmektedirler. Sanatın piyasalaşmasını hızlandıran bu durum, sanatın bağımsız bir üretim alanı olarak değil, ticari bir strateji unsuru olarak ele alınmasına yol açmaktadır. Araştırma, sanat sponsorluğunun etik, finansal ve yönetişimsel boyutlarında önemli sorunlar barındırdığını ortaya koymaktadır. Türkiye’de sanatın sürdürülebilirliği için sponsorluğun yalnızca pazarlama bölümleri tarafından yürütülmesi yerine, sanatsal projelere odaklanmış uzman ekipler tarafından yönetilmesi gerekmektedir. Sponsor desteklerinin sanatsal içeriklere müdahale etmeyecek şekilde düzenlenmesi, sanatçıların yaratıcı özgürlüğünü koruyacak etik kuralların oluşturulması ve sanat projelerinin ekonomik kaygılardan arındırılarak uzun vadeli bir vizyonla desteklenmesi, sanat sponsorluğu süreçlerinin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlayacaktır.
Gökhan Ercan
Bitirildi
metin - İngilizce
1 Ayrım
296,33 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Distributed representations (DR) are used to capture semantic and syntactic patterns in language by analyzing the distributional relationships of words within textual data. The modeling methods that produce DR are based on the assumption (distributional hypothesis) that "words that occur in the same context tend to have similar meanings," which is inherent to the nature of language. These modeling methods, due to their unsupervised nature, can be trained without human judgment input, allowing researchers to train large datasets at relatively low costs. Although word-based models perform effectively for languages with limited vocabularies, such as English, they exhibit considerable inefficiency when applied to morphologically rich languages with unlimited vocabularies, such as Turkish. We observed that n-gram and statistical segmentation methods, which are commonly used in subword modeling to address the issues of out-of-vocabulary and rare-words, are highly sensitive to orthographic similarity. Consequently, these methods struggle to distinguish between unrelated concepts (e.g., shrink - shrine). Moreover, we noted that the impact of morphological segmentation methods on these types of problems has shown inconsistent results in the literature. This thesis aims to make conceptual assumptions and improvements concerning different types of semantic relationships (e.g., relatedness and similarity), to model the role of language morphology as an input in subword DR models, and to develop the dataset generation methodologies and evaluation methods to measure this effect. Within the scope of the study, different models and segmentation methods were empirically tested, the AnlamVer and OSimUnr datasets were produced, and the task of relatedness classification and associated evaluation methods were proposed to measure the noise introduced by segmentation to the model. Our experiments demonstrate that morphological segmentation produces significantly less noise compared to n-gram-based methods and can lead to substantial performance improvements depending on the nature of the task.
Mustafa Özdemir
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
65 Ayrım
744,99 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Elif Bolat
Ian Rankin
Cem Demirkan
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
13,75 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM

Gregor Jack güzel bir evliliği ve parlak bir geleceği olan başarılı bir milletvekilidir. Fakat bir gece genelev baskınında yakalanmasıyla görkemli kariyeri ve tüm hayatı altüst olur. Peki bu trajedi yaşanırken milletvekilinin karısı nerededir? İşte Dedektif John Rebus’u olayların tam ortasına çeken de aklına düşen bu soru olacaktır. İsimsiz telefonlar, birdenbire yapılan bir genelev baskını ve şimdi de milletvekilinin kayıp ve belki de öldürülmüş karısı… Sanki birileri Jack’e bir tür oyun oynamaktadır, kirli, acımasız bir “Jack’i bitirme oyunu”… Kayıp eşi ararken çiftin arkadaş gruplarıyla ilgili umulmadık bağlantıları, çılgın partileri, gizli buluşmaları ve daha pek çok sırrı açığa çıkaran Rebus, karmaşık ilişkilerle ve sırlarla örülü bu dünyada kartlarını açıkça Jack’e karşı oynayan kişiyi bulmakta kararlıdır. Merak dolu ve sürükleyici bir Rebus macerası daha sizleri bekliyor…
Deniz Yahyabeyoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
111,71 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Küreselleşme ile birlikte, iktisadi hayatta hemen hemen tüm sektörlerde olduğu gibi, moda sektöründe de ortaya çıkan hızlı ve seri üretim anlayışına paralel olarak, yerel üretimin yerini uluslararası düşük maliyetli üretim almıştır. Böylelikle, üretimin hızlı ve yüksek hacimli olarak gerçekleştirilmesi anlayışı çerçevesinde “hızlı moda” kavramı ortaya çıkmıştır. Hızlı moda, tüketiciyi ürünün kalitesi yerine; lüks markaların ikamesi olabilecek ürünleri daha düşük fiyata, daha önce ve daha fazla miktarda tüketebilmeye odaklamıştır. Hızlı moda akımı ile kullan-at ürünlerin tüketim miktarında meydana gelen artışla doğru orantılı olarak, atık giysi miktarı da artmış; üretim sırasında ortaya çıkan ham madde kullanımı, su tüketimi ve çevresel zarar yeni bir boyut kazanmıştır. Doğal kaynakların en fazla tüketildiği sektörler arasında yer alan moda sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik yöntem arayışları arasında, “sürdürülebilir moda” anlayışı öne çıkmaktadır. Bu tez çalışmasında, hızlı moda uygulamalarının yarattığı ekolojik tahribata karşılık sürdürülebilir moda perspektifinin incelenmesi hedeflenmektedir. İlgili literatürde var olan çalışmalardan farklı olarak bu araştırmada, moda sektöründe tüketicilerin çevresel sorumluluklarının ve süreci değiştirme/dönüştürme yeteneğine ilişkin içgörüler elde edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, çalışmada altı katmanlı gelir grubu belirlenmiş ve bu gruplara dâhil rastgele seçilen katılımcılar ile örneklem kümesi oluşturulmuş ve bir anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışmasının bulgularının değerlendirilmesi neticesinde; tüketicinin kararlarının, sürdürülebilir modanın değişim süreci üzerinde etkisinin olabileceği, elde edilen bulguların daha ileri düzey araştırma yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilecek araştırmalar için bir başlangıç noktası oluşturabileceği sonucuna varılmıştır. Anahtar
Ahmet şerif izgören
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
16 Ayrım
141,87 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Sedef Maşraf

"Tüketimin arttığı, insanların mutsuzlaştığı, umutların tükendiği bir yüzyıldayız sanki. Uyandığımız her yeni gün, kötü şeylerin olağanlaştığı bir önceki günün aynısı gibi. Üstelik her şeyden şikâyet ediyoruz ve ısrarla o sorunları çözmek için bir adım atmıyoruz. Bazen de kendimizi denizdeki en küçük kum tanesi gibi hissediyoruz. Yerimizde sayıyor ve yaratılan gündemlerde boğulup o karanlıkta iyice kayboluyoruz.  Ahmet Şerif İzgören’in söylediği gibi aslında tüm konu mesafeyle ilgili. “Gerçekleriniz ve hayalleriniz… İkisi arasındaki mesafe açıldıkça üzgün, tatminsiz ve mutsuz bir hayat yaşarsınız. İkisi ne kadar yakınsa o kadar mutluluk vardır hayatınızda. Aynı mesafe gelir ve gider için de geçerli. Ne kadar açarsanız arayı o kadar zorluk başlar yaşamınızda. Üretim ve tüketim... Tükettikleriniz ürettiklerinizden fazlaysa, dengeli ve hayata değer katan tarafta değilseniz eğer her anlamda kendiniz de tükenmeye başlarsınız.” At Şu Adımı, hayal ettiğimiz gibi yaşamanın, kişisel hedeflere ulaşmanın, kararlılıkla hareket etmenin ve diğer kum taneleriyle bir olup okyanus yaratmanın çok basit formülünü anlatıyor. Atın adımınızı ve ne iş yapıyorsanız onu sevgiyle, tüm bilginizi ve emeğinizi koyarak, iyi bir planlamayla yapın.  "
Graham E. Fuller
Mustafa Acar
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
1,18 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrakk

"Siyasal İslam nedir? Dünyada nasıl hareket eder? Dünyaya karşı ne tür bir meydan okuyuşu vardır ve kendisi ne tür bir meydan okuyuşyla karşı karşıyadır? Nihayet, siyasal İslam nereye gidiyor? Siyasal İslam demokrasi, faşizm, sosyalizm, liberalizm ve komünizm gibi ideolojilere uygun bir alternatif olarak görülemez. İdeolojik yelpazede net bir şekilde herhangi bir yere konamaz. Siyasal İslam alternatif bir kavram hazinesi olarak görmek çok daha yararlıdır. İslamcılık birçok devlette iktidara gelme amacına erişemeyebilir. Yine de mevcut otoriteryen rejimlerin gayri meşruluğu, değişim ihtiyacı, liberalizasyon ve demokratikleşme gibi fikirlere öncülük etmek suretiyle İslam dünyasında siyasal değişim ve reformlar yönünde hayati bir hızlandırıcı etki yaratabilir. İslamcılar bu fikirlerin geniş kamuoyunun gündemine getirilmesinde öteki her organizasyondan daha etkili bir taşıyıcı bant görevi ifa edebilir, başka partiler ve siyasal etkinliklerin temelini atabilir."
Merve Ağırbaşlı
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
140,40 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Amaç: Bu çalışmanın amacı erişkin kadınlarda çocukluk çağı travma düzeyleri ile partner şiddetine yönelik tutum arasındaki ilişkiyi incelemek ve bu ilişkide başa çıkma stillerinin aracı etkisini ele almaktır. Bunun yanı sıra söz konusu kavramları farklı sosyodemografik değişkenler açısından ele almak amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırmanın örneklemi, yaş ortalaması 35,01±8,96 olan, yaşları 18 ile 64 arasında değişen 338 kadın katılımcıdan oluşmaktadır. Araştırmada Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği (CTQ-33), Yakın İlişkilerde Şiddete Yönelik Tutum Ölçeği–Gözden Geçirilmiş Formu (YİŞTÖ-GG), Stresli Durumlarla Başa Çıkma Envanteri Kısa Formu (SDBÇE-21) kullanılmıştır. Veri analizinde, frekans analizi, hiyerarşik regresyon analizi, bağımsız gruplar t-testi, Pearson korelasyon analizi, regresyon analizi ve PROCESS aracı etki analizi uygulanmıştır. Bulgular: Çocukluk çağı travma düzeyleri, yakın ilişkilerde şiddete yönelik tutumu pozitif yönde yordamakta; stresle başa çıkma davranışlarından çözüme yönelik başa çıkma düzeyini ise negatif yönde etkilemektedir. Çocukluk çağı travma düzeyleri ile yakın ilişkilerde şiddete yönelik tutum arasındaki ilişkide, stresle başa çıkma davranışları kısmi bir aracı rol üstlenmiştir. Çocukluk çağı travma düzeyi arttıkça duygusal başa çıkma düzeyinde artış gözlenirken, bu durum yakın ilişkilerde şiddete yönelik olumlu tutum geliştirme riskini artırmaktadır. Buna karşılık, çözüme yönelik ve kaçınmacı başa çıkmanın aracılık etkisi gözlemlenmemiştir. Kaçınmacı başa çıkmanın, çocukluk çağı travmaları ve yakın ilişkilerde şiddete yönelik tutum arasındaki ilişkilerde dolaylı bir etkisi olduğuna dair herhangi bir bulgu elde edilmemiştir. Sonuç: Kadınlarda çocukluk çağı travmatik deneyimlerinin kişinin yetişkinlik hayatında da önemli bir etkisi olduğunu, romantik ilişkilerinde partner şiddetine yönelik tutumunu etkilediğini; başa çıkma stillerinin (özellikle duygusal başa), yakın ilişkilerde şiddete yönelik tutum üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu ve çocukluk çağı travmalarının etkilerini anlamada duygusal başa çıkma stratejilerinin kritik rolünü ortaya koymaktadır.
Ali Özkanlı
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
76 Ayrım
277,42 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: SEHER IŞIKTAŞ

Bu kitapta yer alan bilgiler, çocuğunuzun eğitimi için sütten daha faydalı! Değerli Anne Babalar. 59 yıllık hayatımın ve 25 yıllık eğitimciliğimin kazandırdığı tecrübeler ışığında hazırladığım bu eserle çocuk eğitiminde anne-babanın rolünü, anne ve babaların çocuklarıyla nasıl etkili ve doğru bir iletişim kurması gerektiğini, eğitimde sevgi, bilgi ve ilgi boyutunun asla unutulmaması gerektiğini, çocuk için başarı küpünün sevgi olduğunu anlatmaya çalıştım. Eserimizin ebeveynler için bir başucu kitabı olacağını, çocuk eğitiminde yol gösterecek kaynak bir eser olarak yayın dünyasında yer alacağını temenni ediyorum. Mutlu ve umutlu bir gençlik için el ele gönül ele birlikte hareket etmeye var mısınız? Bu eğitim sevdasının kutlu yolculuğunda biz de varız diyorsanız, haydi hep birlikte kitabımızın sayfaları arasına girmeye.
Ayça Okay
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
118,87 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet TURAN

Bu araştırmanın amacı 1990 sonrası Türkiye’de feminist hareketin sanatçı kadınlar üzerindeki etkilerini incelemektir. 1990 sonrası Türkiye’de sanat alanında, küresel ekonomik, sosyal ve kültürel dönüşümlere paralel önemli değişimler yaşanmıştır. 1989’daki Berlin Duvarı’nın yıkılması, ülkemizde de demokratikleşme arzusunu körüklemiş; Soğuk Savaş sonrasında özgürlük, serbest ticaret ve sosyal haklar daha görünür hale gelmiştir. 1980’lerdeki askeri darbe, siyasi iklimde derin yaralar açmış, ancak 1983’teki sivil yönetimle bu etki zamanla azalmaya başlamıştır. Bu dönemde özellikle kadın sanatçılar, ifade özgürlüğü konusunda daha fazla fırsat elde etmişlerdir. Yeni medya ve kavramsal sanat yaklaşımları, kadın sanatçıların eserlerinde toplumsal cinsiyet rolleri ve kadınların toplumdaki yerinin sorgulanmasına olanak tanımıştır. Feminizmin sanat alanındaki çalışmaları artmıştır. Feminist sanatın temelinde kadına dair sorunlar ve bu sorunların sanatla ifade edilmesi yer almaktadır. Bu durum, feminist teori ve toplumsal cinsiyet çalışmaları açısından önemli bir boyut kazanmıştır. Bu çalışma, 1990 sonrası Türkiye’deki toplumsal ve kültürel değişimlerin feminist hareketin tarihsel arka planı, sanatçı kadınların üretimlerindeki medya ve malzeme çeşitliliğine etkisi, sivil toplum kuruluşlarıyla etkileşimi, küreselleşme ile birlikte global sanat sahnesine entegrasyonu ve evrensel temalara eğilimleri gibi çoklu mecralar üzerinden etkilerini değerlendirmiştir. 90’lı yıllarda post modernizmin getirmiş olduğu tekillik, özgünlük ve çoğulluk feminist sanatta kendisini çoklu mecralar çerçevesinde göstermiştir. Sonuç olarak bu dönemle birlikte malzeme kullanımı açısından çeşitli nesnelerin ve sanatsal ifade biçimlerinin sanata eklemlendiği belirlenmiştir. Performans sanatı, mekân kullanımı, fotoğraf ve video kullanımı bu nesnelerin başında gelmektedir.
Simon Sebag Montefiore
Pınar Aslan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
44 Ayrım
733,40 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Buğra Zayim

Bir devrim, tutku ve ihanet hikâyesi… 1916, St. Petersburg. Cesur, güzel ve kararlı bir Rus Yahudisi olan on altı yaşındaki Saşenka zengin ailesinin ayrıcalıklı yaşantısından hoşlanmamaktadır. Gri gözleri, çilleri ve kızıl kahve saçlarıyla her erkeğin ilgisini çekebilecek kadar güzel olsa da onun aklında tek bir şey vardır: devrim. Bolşevik dayısının da etkisi altında kalan genç kız, Yoldaş Kar Tilkisi adıyla komplo ve baştan çıkarma oyunlarına soyunur. 1936, Moskova. Saşenka onunla aynı davaya inanan bir adamla evlenmiştir. Kar Tanesi ve Karlo adında iki güzel çocukları, herkese örnek olacak bir hayatları vardır. Ama yazar Benya Golden’la tanışana dek hayattaki davasından başka hiçbir şey düşünmeyen genç kadın için aşk hiç tatmadığı, hayalini bile kurmadığı bir duygu olarak kalmıştır. Saşenka ve Benya aşk dolu bir on bir gün geçirirler. Sadece on bir gün… Ama bu kısacık yasak aşk, dayanılmaz acıların tohumlarını ekmeye yetmiştir. 1994, Londra, Moskova. Saşenka’ya, ailesine, dostlarına, hayatına dair her şey kayıptır… Ta ki genç tarihçi Katinka, annesini mutlu etmek isteyen bir adam tarafından araştırma yapması için işe alınana dek. Stalin’in kan kokan arşivlerinde gezinirken ipuçları onu Saşenka’ya götürür ve insanın içini acıtan, dehşet verici bir yapbozun parçaları bir araya gelmeye başlar.
Komisyon
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
18 Ayrım
364,09 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Figen Barsbay

Fantastik, modern insanın zihinsel evriminde bambaşka dilsel oluşlara, geriye dönük kurgulara nefes veren arkaik bir dünyanın ifadesidir. Gerçekle gerçek-dışının ara dünyasında yazınsal tüm deneyimlerin soluk aldığı bir nedenler ve etkiler zinciri tarafından dayatılmış determinist dünya tasavvurunun dışında var olur fantastik. Çünkü fantastik, her şeyden önce, arkaik bir dünyada rasyonel ile irrasyonelin çatışmasından doğan bir çatlaktır. İstanbul için yazılan öykü kitapları serimizde bu defa fantastik edebiyat türünde kaleme alınmış birbirinden güzel on öyküyle okurlarımıza yeniden “merhaba” diyoruz. İstanbul’un içinden öykü geçmeye devam ediyor… (Tanıtım Bülteninden)
emel koç
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
30 Ayrım
315,87 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Dilek Baykal

"Sonra Carl’ın portresini yaptı Aliye. Evet, yaptı. Hem de bir kez değil. Bin kez. Ama çok sonra. Onu kaybettikten sonra. Gözleri kapalı, öyle kazıdı aşkının yüzünü gravür plakalarına. Yaşam boyu birçok şeyin anısını saklamıştı. Şimdi sıra anılarını resmetmeye gelmişti. Sanat artık onun hayattaki en büyük tesellisi olmuştu. Sonradan asla pişmanlık duyurmayan bir teselli. Kültür ve sanat dünyamıza birbirinden ilginç sanatçılar kazandırmış Şakir Paşa ailesinin küçük kızı Aliye, genç yaşta tanıdığı müzisyen Carl Berger’le unutulmaz bir aşk yaşamış, onunla evlenmiş, ne yazık ki evliliğinin altıncı ayında çok sevdiği kocasını kaybetmişti. İçine düştüğü derin bunalımdan kurtulmak için ablası ressam Fahrünnisa Zeid’in sözünü tutacak, gravür yapmaya başlayacaktı. Çalkantılı hayatı, aldığı ödüller, yaşadığı unutulmaz aşk, onu yakın tarihimizin en ilginç kişiliklerinden biri yaptı. Emel Koç’un kaleme aldığı Alyoşa, usta işi bir biyografi olmanın yanında Aliye Berger üzerine yazılmış en kapsamlı kitap olma özelliğini de taşıyor. Kitapta Şakir Paşa ailesinin öbür üyeleri de canlı bir biçimde anlatılıyor. Aliye’nin yaşamı, ünlü yazar Sait Faik’in bir cümlesini hatırlatıyor: Bir insanı sevmekle başlar her şey..."
Kajal Pourjalil
Bitirildi
metin - İngilizce
1 Ayrım
81,63 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

This thesis applied NLP techniques to analyze and summarize bilingual student feedback collected via end-of-semester surveys. The dataset, which contained open-ended responses in both English and Turkish, required a model adept at preserving linguistic nuances across languages. The Llama 2-7b-hf model, which had been trained explicitly for text generation, was selected for its capability to produce coherent and contextually relevant summaries. Data preprocessing involved organizing metadata such as department, semester, course name, and section number, segregating comments by word count, and removing personal identifiers to ensure privacy. Shorter comments (fewer than ten words) were grouped and summarized using a pipeline from the Transformers library, while longer comments were fine-tuned with metadataspecific prompts for detailed summarization. To further enhance analysis, sentiment classification was performed using the “cardiffnlp/twitter-robertabase-sentiment” model, categorizing feedback into negative, neutral, and positive sentiments. Evaluation metrics included expert reviews, contextual relevance, and logical consistency with the dataset’s sentiment distribution. Compared to previous models, the Llama 2 model demonstrated superior performance in generating complete, coherent summaries while preserving the overall intent and tone of the comments. Ultimately, this research highlighted the effectiveness of LLMs in processing multilingual educational data and their potential to provide actionable insights for improving course content and student experiences.
Esra Özkan Karaoğlu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
42 Ayrım
831,55 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Neslihan Kayıkçı
Mustafa Mutlu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
29 Ayrım
363,81 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ozge Koca

Usta gazeteci-yazar Mustafa Mutlu 74. Ferman'da, Ezidi kültürüne odaklanıyor ve bu halkın yakın geçmişte yaşadığı derin acıları anlatıyor. IŞİD saldırısıyla dağılan bir Ezidi ailenin dramı, kaçırılan, tecavüz edilen, köle gibi satılan kadınlar, çaresiz yaşlılar ve çocukların bakış açısından aktarılıyor. 74. Ferman, Irak'ın Sincar bölgesinde ve ölüm topraklarına dönüşen Şengal Dağı'nda, acımasız karanlık karşısında hayatta kalmak için güneşe uzanan ellerin öyküsü. 21. yüzyılda, Türkiye sınırlarına çok yakın bir bölgede yaşandığına kolayca inanamayacağınız olaylar, Ezidilerin başına gelen son büyük felaket ve dünyanın duyarsızlığı üzerine soluk soluğa okunan bir roman. "Kan yağmurları getiren kırmızı bir bulut gibi geçtiler üzerimizden… Sonra her fırsatta dönüp kırmızıya boyadılar topraklarımızı… Kan kırmızısına! Yüce Ezda affetsin beni kin tuttuğum için ama hepsinin intikamını alacağım!"
Habibe NACAK
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
82,69 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Dünya genelinde hızla artan nüfus ve sanayileşme faaliyetleri, doğal kaynakların sürdürülemez şekilde tüketilmesine ve çevreye verilen zararın artmasına yol açmaktadır. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, yenilenemeyen kaynaklar üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılması ve bu etkilerin oluşmadan önlenmesi, son yılların en kritik araştırma ve politika konularından biri haline gelmiştir. Bu bağlamda, çevre kirliliğinin en ciddi boyutlarda görüldüğü alanlardan biri olan sanayi bölgeleri, özel bir ilgi odağı haline gelmiştir. Peyzaj uygulamaları, sürdürülebilirlik ve çevre koruma açısından kritik işlevler üstlenmektedir. Son yıllarda, doğal kaynakların korunmasına yönelik geliştirilen yenilikçi yaklaşımlar arasında, hiperakümülatör bitkiler ile yapılan çalışmalar dikkat çekmektedir. Hiperakümülatör bitkiler, ağır metal kirliliğine toleranslı ve bu metallerin birikimini sağlayarak çevreyi temizleyebilen bitki türleri olarak bilinmektedir. Bu bitkiler, sanayi alanlarının neden olduğu çevresel kirliliği azaltmak için doğal bir çözüm sunmakta ve çevre mücadelesinde umut vadetmektedir. Bu çalışma, Kocaeli'nin Dilovası Sanayi Bölgesi’nde ağır metal kirliliğine maruz kalan topraklarda yetişen üç bitki türünün (Ligustrum vulgare, Tilia tomentosa, Olea europaea.) bünyelerinde biriktirdikleri Çinko (Zn), Kurşun (Pb), Bakır (Cu), Krom (Cr) ve Nikel (Ni) oranlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, bu bitkilerin aynı türlerinin kirlilik barındırmayan kontrol bölgelerindeki örnekleriyle karşılaştırılarak, mevcut çevresel koşullarda gelişimlerinin nasıl etkiledikleri gözlemlenecektir.
Güşta AYDOĞAN TÜYSÜZ
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
270,84 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Mobilya, kullanıcıların barınma, dinlenme, beslenme ve uyuma eylemlerini karşılayan eşyalar olarak nitelendirilmektedir. Gelişen teknoloji, kültürel, toplumsal ve ekonomik durum ile beraber tüketicilerin yaşam biçimlerine yansımış, ihtiyaç ve beklentileri arttırmıştır. Artan beklentiler mobilya pazar alanına da yansımış, aynı oranda değişimler meydana gelmiştir. Bu değişimler, malzeme, üretim şekli ve işçilik ile alakalı çeşitliliğin artmasına sebep olmuş, üreticiler arasında rekabet ortamını doğurmuştur. Bu rekabet, ürününü diğer üretici firmalardan ayırmak için ve tüketicinin kendi ürününün tercih edilmesini sağlamak amacı ile marka kavramını ortaya çıkarmıştır. Buna bağlı olarak, tüketiciler tarafından onaylanan ve tercih edilen markanın güven kazandığı anlaşılmıştır. Markanın adı altında üretici kendi kimliğini, statüsünü ve koruduğu değeri kullanıcıya pazarlamaktadır. Zaman içinde giyim sektöründe kendine yer edinen bazı lüks markalar, sektördeki kimliklerini mobilya sektörüne taşımıştır. Böylelikle mobilya sektöründe gördükleri kabul ile tüketicilerin sadece üzerinde taşıdıkları kıyafet ve aksesuar olmaktan çıkıp, yaşadıkları mekânlarda gördükleri ürün ve simgeleri tasarlayan, tüketicilere yalnızca giyim anlayışı değil, bütünsel bir yaşam anlayışı sunmayı hedefleyen markalar haline geldiği görülmüştür.
Rabia Karaçay
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
158,59 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet TURAN

Bu araştırma 0-2 yaş aralığında çocuğu olan annelerin prenatal bağlanma ile depresyon arasındaki ilişkide psikolojik sağlamlık ve algılanan sosyal desteğin düzenleyici rolünü incelemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 0-2 yaş aralığında çocuğu olan 100 anne oluşturmaktadır. Katılımcılardan elde edilen veriler Prenatal Bağlanma Ölçeği, Connor-Davidson Psikolojik Sağlamlık Ölçeği Kısa Formu, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Kısa Semptom Envanteri-Depresyon Alt Boyutu ve Sosyodemografik Bilgi Formu aracılığıyla çevrimiçi ortamda toplanmıştır. Çalışmanın temel hipotezlerini test etmek amacıyla PROCESS Hayes düzenleyici etki analizleri kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucun elde edilen bulgular hem psikolojik sağlamlığın (β=,043, SH=,099, t=,434, p>0.05) hem de algılanan sosyal desteğin (β=-,107, SH=,106, t=-1,012, p>0.05) prenatal bağlanma ile depresyon arasındaki ilişkide düzenleyici etkisi olmadığını işaret etmektedir. Bununla beraber araştırmanın yordanan değişkeni olan depresyon ile prenatal bağlanma, psikolojik sağlamlık ve algılanan sosyal destek puanları arasında negatif yönlü ilişki olduğu bulunmuştur. Çalışmanın ana değişkenlerinin katılımcıların sosyodemografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemek amacıyla yapılan t-test analizlerinde depresyon puanının algılanan gelir düzeyine göre farklılaştığı bulunmuştur. Buna ek olarak prenatal bağlanmanın kabul alt boyutu ve algılanan sosyal desteğin aile alt boyutunun evlilik süresine göre farklılaştığı bulunmuştur. Sonuç olarak çalışmada prenatal bağlanma ile depresyon arasındaki ilişkide psikolojik sağlamlık ve algılanan sosyal desteğin düzenleyici etkisi olmadığı görülmüştür. Çalışmanın gebelik döneminden itibaren anne ve bebek sağlığını korumak adına önleyici ve iyileştirici müdahalelere katkı sağlaması beklenmektedir. Araştırma sonuçları ilgili literatür doğrultusunda tartışılmıştır.
R. F. Kuang
Elif Ersavcı
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
11,45 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

Çoksatan listelerinden uzun süredir inmeyen, son yılların en çok ses getiren romanı SARI YÜZ şimdi Türkçede! GOODREADS YILIN EN İYİ ROMANI İNGİLİZ KİTAP ÖDÜLÜ YILIN KURGU KİTABI Athena Liu edebiyat dünyasının sevgilisi, June Hayward ise kelimenin tam anlamıyla bir hiç kimseydi. June, delice kıskandığı arkadaşının bu başarısını Amerikalı-Çinli olmasına, kendi başarısızlığını da normal bir beyaz kız olmasına bağlıyordu. TEHLİKELİ YALANLAR Athena korkunç bir kazada ölünce June onun yayımlanmamış kitabını çalacak, Juniper Song adıyla kendi romanıymış gibi yayımlayacak ve çoksatanlar listesini kasıp kavuracaktı. KARANLIK SIRLAR Ancak kanıtlar ve gizemli bir Twitter hesabı June'un çalıntı başarısını tehdit ettikçe June hak ettiğini düşündüğü şöhreti elinde tutmak ve bu korkunç sırrı tüm dünyadan saklamak için ne kadar ileri gidebileceğini keşfedecekti. ÖLÜMCÜL SONUÇLAR Sonrasında olanlar ise tamamen diğerlerinin suçu. R. F. Kuang'ın sansasyon yaratan romanı, pandemi sonrası dünyanın hâlini çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriyor. Sarı Yüz, ilk sayfadan son sayfaya temposunu hiç düşürmeden, çeşitlilik, ırkçılık ve kültürel sömürü gibi önemli meseleleri işlerken sosyal medyanın ürkütücü yüzünü de etkileyici bir şekilde ortaya koyuyor. “Edebiyat dünyasının yıldızı Kuang’dan şahane bir hiciv.” –Publishers Weekly “Bu harika bir kitap. Suç, hiciv, korku, paranoya, kültürel yağmacılığın yarattığı sorunlar, sosyal medyadaki çirkin olaylar... Elden bırakması zor, unutması daha da zor.” –Stephen King “21. yüzyılın en önemli kitaplarından biri.” –The New York Time
Katherine Arden
Setenay Karaçay Ünen
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
8,20 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

Ollie, Brian ve Coco, korkutucu deneyimlerden bıkıp usanmışlardı. Geçen sonbahardaki okul gezilerinde gülümseyen adamdan ve uğursuz korkuluklarından kıl payı kurtulduktan sonra artık biraz eğlenmeye hazırlardı. Hemlock Dağı’nda kayak yapmak cazip görünüyordu ancak bir kar fırtınası, onları sadece ebeveynleriyle ve gizemli bir hayalet avcısı olan Bay Voland ile birlikte dağ evinde mahsur bırakınca hevesleri çabucak kırıldı. Garip şeyler olmaya başladı. Coco gölgeli figürler görüyor, Ollie kâbuslarında soğuktan buz kesmiş kızlar görüyordu ve Brian, lobideki doldurulmuş ayının onlar geldiğinde arka ayakları üzerinde dikilmediğini, dört ayak üzerinde durduğunu düşünüyordu. Eğlence dolu bu gezi hızla başka bir boyutla yaşanan yeni bir korkutucu karşılaşmaya dönüşüyordu. Hemlock Dağı’nda hayaletler vardı ve seslerini duyurmaya çalışıyorlardı ancak dinlemenin bedeli çok ağır olabilirdi. Küçük Yerler’in bu ürkütücü devam kitabında Ollie, Coco ve Brian, yeni dehşet verici maceradan sağ çıkmak istiyorlarsa dostluklarına ve keskin zekâlarına güvenmek zorundaydılar.
Berke Özenç
Bitirildi
metin - İngilizce
1 Ayrım
104,45 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet TURAN

Syntactic analysis allows us to analyse the sentence structure in various ways. Constituency parsing is one of the various ways of conducting syntactic analysis. This parsing method defines sentence structure as hierarchical relationships between words or phrases and represents them in tree form. Constituency parsing employs constituency grammar which defines how constituents combine and form other constituents. In this grammar, any syntactic structure from the sentence to the words is represented by the constituents. Although this approach is designed to focus on universal aspects of the languages, English has always been in its focus. This situation makes the constituency approach miss the details that the morphology puts in the syntax of morphologically rich languages. In this study, we implement an extension for the constituency parsing which overcomes the challenges in parsing of MRL (Morphologically Rich Language). We propose ideas tailored to Turkish, yet they can be used for any language like Turkish. Our extension enables the constituency parsing to start at the morpheme level. Thus, we involve morphemic structures in the parsing process and express their syntactic effects on the structure. We have our implementations by extending the CYK (Cocke Younger Kasami) algorithm. During parsing, we utilize extra rules to transfer the ambiguity in morphology to the parsing. In addition, we designed a morpheme-focused constituency set for Turkish. This set involves affixes, stems and phrases headed by a stem. We demonstrate our work with a mini treebank and the grammar generated from it.
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
963,67 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Ailesini koruyabilmek ve yurt savunmasında daha fazla katkıda bulunabilmek uğruna işgal altındaki İstanbul’u terk edip Amasya’ya yerleşen eğitimci Abbas bey, zorba ve ikiyüzlü her devrin adamı komşusundan çok tedirgin olmaktadır. Pontus çeteleri her gün bir yerleri yakıp yıkmakta, günahsız insanları öldürmektedir. Anneleri Rum, babaları Türk olan Ahmet’le Mehmet ikizdirler ve aynı koleje gitmektedir. İkizlerden Ahmet, kandırılarak Hristiyan yapılır. Aynı zamanda Pontus çeteleri içinde görev alması için baskıya uğramaktadır. Durumun önemini kavrayan Mehmet Kemal, kardeşini bu durumdan kurtarmaya kararlıdır. Fakat O’nun da adı Gâvur Mehmet’e çıkar. İşler her geçen gün karışmaktadır. Mehmet Kemal, ülkesine tıp alanında hizmet etme aşkıyla, tıpta okumak için İstanbul’a gelir. Bir gün iki İngiliz askerini vurmak zorunda kalan Mehmet Kemal, üç duvarlı hücreye atılır. Şimdi O’nun için korkunç bir yaşam savaşı başlamıştır. O’na bir mucize gereklidir. Bu sıralarda Anadolu, bir yangın yeri gibi ateş içindedir.
Anders De La Motte
Ali Sinan Çulhaoğlu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
40 Ayrım
385,80 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Levent Filyos

Janus… Herkesin konuştuğu ama kimsenin görmediği bir hayalet. David Sarac, Stockholm Polis Teşkilatı’nın İstihbarat Birimi’nde görevli bir polis memurudur. Görevi, organize suç örgütleriyle mücadelede emniyet güçlerine bilgi sağlayacak muhbirler bulmak, onları işe almak ve organize etmektir. Sonuç aldığı sürece manipülasyon, rüşvet ve tehdit gibi kimi yöntemleri kullanmasına izin de verilir. Ancak David, bir trafik kazasının ardından hastanede hafızasını büyük ölçüde kaybetmiş bir halde uyanır. Bu da onu elindeki gizli bilgilere erişmek isteyen herkes için bir av haline getirir. David hem kendisini hem de haber kaynaklarını korumak istiyorsa daha fazla şey hatırlamalı ve muhbirler hiyerarşisinde en tepede olan Janus’la temas kurmalıdır. Fakat Janus’u bulmak ve gerçek kimliğini ortaya çıkarmak için her türlü suçu işlemeye hazır olan başkaları da vardır… Tehlike bir örümcek ağı gibi örülürken David’in, niyetleri yardım etmek mi, tuzak kurmak mı belli olmayan yakın çevresi, kardeşinin cenazesi için İsveç’e dönen eski bir kiralık katil, şüpheli bir ölümle bağlantısı olduğu düşünülen adalet bakanı gibi pek çok isim bu ağa dâhil olacaktır. Breaking Bad’i anımsatan bu iddialı seri, okurları âdeta büyülüyor. “Büyüleyici bir roman.” Tranås-Posten “MemoRandum, David Sarac’ın belleğindeki kırıntıları tekrar bir araya getirmeye çalışan, ilk sayfadan son sayfaya kadar yüksek bir gerilim vadeden, çok önemli bir roman.” Ölandsbladet “Anders de la Motte’nin yazdığı bu güçlü suç romanında ana karakter, İsveçli Jason Bourne’a benziyor.” BTJ “Okuyucular bu heyecan verici suç romanını bir an önce bitirmek için sayfaları yutarcasına okuyacaklar. Bu kitap Stieg Larsson’un Millennium serisinin ve Anders de la Motte’nin Oyun üçlemesinin hayranları için birebir!” School Library Journal “Oyun üçlemesinin baş döndürücü temposunu daha olgun bir anlatımla zenginleştiren Anders de la Motte, ölümcül bir örümcek ağının karmaşık yapısı nihayet görünür hale gelene kadar bu ağın ipliklerini ustalıkla örüyor.” Publishers Weekly “Anders de la Motte, okuyucuları istihbarat birimi ve hiç kimsenin göründüğü gibi olmadığı ittifaklar dünyasına götüren sert, tempolu bir psikolojik gerilim romanı yazmış. Okuyucuları sonuna kadar David Sarac’ın hayatındaki bulmacayı çözmeye teşvik ediyor. Onları Sarac’ın zihninin derinliklerine gönderip onun kendi etrafına ördüğü ağı keşfe çıkarıyor.” RT Book Reviews “Zamanda heyecan verici geri dönüşlerle dolu bu mükemmel romanı okumanız gerek... Şiddetle tavsiye edilir, hatta bu kitabı okumak bir zorunluluktur.” The Crime Warp
Olen Steinhauer
Irmak Gümüşbaş
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
38 Ayrım
357,59 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Levent Filyos

Amerikalı diplomat Emmett Kohl Budapeşte'de karısının tam da ihanetini itiraf ettiği bir akşam yemeğinde vurulduğunda, ardında pek çok soru işareti ve dul bir eş bırakmıştır. Eşini kaybeden Sophie Kohl, bu cinayetin gizemini çözmek için Emmett'in görev yaptığı, bir önceki durakları Kahire'ye döner. Arap Baharı'nın bir kasırga misali önüne çıkanı devirdiği, Mısır'dan sonra sıranın Libya'ya geldiği bir dönemde Sophie; kendini istihbarat teşkilatlarının ikili oyunlarının tam ortasında bulur. Bulmacanın parçalarına CIA ajanı Stan Bertolli ve CIA'in kirli işleri için kullandığı John Calhoun da eklenince bütün işaretler tek bir noktayı göstermeye başlar: CIA'in Kaddafi rejimini devirmek için oluşturduğu Stumbler projesini. Kalaşnikoflu Bedevilerin cirit attığı Arap çöllerinden 90'ların başındaki eski Yugoslavya'nın elektrikli ve savaşa gebe atmosferine geniş bir zaman-mekan'ı tarayan roman, bütün bu siyasal ve tarihsel cümbüş içerisinde; kararları yanında ufak tikleri, alışkanlıkları ve zevkleri ile de var olan elle tutulur karakterler sunmaktan geri kalmıyor. Sıklıkla, casusluk romanlarının usta ismi John Le Carre ile karşılaştırılan bol ödüllü yazar Olen Steinhauer, Kahire Olayı’nda kişisel ve ulusal ihanetleri iç içe geçirirken okuyucuyu da bu zekice kurgulanmış serüvende kendi hakiki soruları ile baş başa bırakıyor. "Steinhauer'i Le Carre ile karşılaştırmak moda oldu, ama meşalenin devir zamanı geldi: gelecek nesil için, diğer yazarların kıyas standardı Steinhauer olacak." Booklist "Dikkatli bir şekilde hazırlanmış, incelikli bir casusluk hikâyesi". New York Times
Attila İlhan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
7 Ayrım
101,20 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ayşegül Çetinkaya

Size, bize "mevcutlu" götürülen, az sonra karısından ayrı düşecek olana, Beyoğlu'nun ar ka sokaklarında çamurlara bata çıka yürüyene, karanlık odalarda kendini arayana, "eksik" sevene, dövülmüş halini kimseler görmesin isteyene cam yeşili etek giyene, sonbahar uğultusu duymamış olana bakıyor Attila İlhan, bakıyor ve onlardan, sizden, bizden şiir yapıyor. İlk kez 1962'de basılan Bela Çiçeği'nde onun, kendine, hayatından şöyle ya da böyle gelip geçen insanlara, dostlarına, sevgililerine, sokaklara, meydanlara, toplumsal olaylara bakarak yaptığı şiirler bulacaksınız; belki kendinizi de...
Danielle Lori
Beyza Bozsu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
36 Ayrım
604,22 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Esra İçer

Kadın dar kıyafetler ve upuzun topuklu ayakkabılar giyerdi. Yüksek sesle kahkaha atar, edepsizce yemek yer ve bilinen çoğu deyimi yanlış söylerdi. Bunların, her seferinde bir panik atağı gizlemek için yaptığı numaralar olduğunu bir bilselerdi… Gianna’nın maskesini kimse düşüremezdi… Fakat o adam hayatına girince her şey değişti. Çoğu kişi o adama baktığında bir ahlak abidesi ya da kanunu koruyan özel bir ajan görürdü. New York yeraltı dünyasında ise hırslı bir katil olarak tanınır, kalbi kadar soğuk olan kişiliğini herkes bilirdi. Christian Allister, gençliğinde soğuk ve nemli bir hücrenin sert ışıkları altında hayal ettiği yaşam planını her zaman takip etmişti. Düzene ve üç rakamına olan eğilimi onu güvende tutmuş, rotasından sapmak için asla kışkırtılmamıştı. Belki de asla asla dememeliydi… Bir kış gecesi Christian ile Gianna’nın hayatı kesişti. Kadın, adamdan –onun soğukkanlı tavrından, kibrinden ve her şeyi anlayan bakışlarından– nefret etmişti ama yıllar geçtikçe onunla oynadıkları oyunlar için yaşamaya başladı. Bu oyunlar birbirlerinin görünüşlerine ve zekâsına hakaret etmekten ibaret olsa bile… Christian’ın hiçbir planında Gianna’ya yer yoktu. Kadın kaosun vücut bulmuş haliydi ve hiç tipi değildi. Ayrıca evliydi ama bunların hiçbiri, Christian’ı onu gittiği her yerde takip etmekten alıkoyamıyordu. Gianna başından beri ona ait olduğunu bilmiyordu bile. O, Christian’ın hem hüsranı hem de büyülenişiydi… En çılgın takıntısıydı. (Tanıtım Bülteninden)
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
296,59 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Yayınevimiz, Türk Edebiyatında devrimci kesimin başta gelen isimlerinden biri olan Hasan İzzettin Dinamo'nun, konusunu gene savaştan alan; kendine özgü yorumlu "Anadolu'da Bir Yunan Askeri" romanını sunmakla kıvanç duyar.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
665,98 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Karanlık, ümitsiz ve çaresizlik dolu günlerdi… Senelerce sürüp giden savaşlardan geri dönebilenler, parmakla sayılacak kadar azdı… Arkasından daha beteri geldi! İngilizin İstanbul’u işgali yetmezmiş gibi, bir de Yunanlılar İzmir’e çıkıp Ankara’nın üzerine yürümez mi! Zaten yoksulluktan kırılmış olan halk, büsbütün şaşkına döndü ve kendisini daha da zavallı hissetmeye başladı… Tam bu sıralarda çarşıda pazarda bir söz dolaşıyordu; deniyordu ki: “Anadolu’da sarı bir paşa, padişaha asi olmuş, düşmanları memleketten kovmak için mücadele başlatmış.” Halk buna sevinemedi, insanların bir kısmı da, “Ohoo… Osmanlı ne paşalar gördü. Uzun sürmez, onu da tepeler,” dedi… Aradan fazla vakit geçmeden, konuşulanların rotası değişmişti. Bu defa, “O paşa herhangi bir paşa değil, Çanakkale Cephesi’ndeki Mustafa Kemal’miş…” denilince; insanlar “Mustafa Kemal’se, o yapar,” dediler…
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
331,10 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

"Beni Öldürecek kurşun daha dökülmemiştir!" Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok kitabıyla on altı hafta en çok satan kitaplar listesinde birinci sırada yer alan Osman Pamukoğlu'ndan yine çok konuşulacak, fırtınalar kopartacak bir roman Cehennemdere Kanyonu. Yirmi asker ve bir yüzbaşı. Zemheri ayazında karlı ve dumanlı dağlarda, derin vadilerde, rüzgarlı ovalarda adım adım iz sürüyorlar.Bu dağlarda korkuya, kuşkuya ve aptallığa yer yok. Her hareketleri ölüm ve yaşam arasındaki ince sınırın ne tarafında olacaklarını belirliyor. Amaçları vatanı korumak. En son varacakları hedef ise Cehennemdere Kanyonu! Osman Pamukoğlu, Güneydoğu'nun sarp dağlarında, kar kış demeden, vatan aşkıyla pkk'nın izini süren yirmi bir komandonun muhteşem mücadelesini kendi tanık olduğu olaylardan yola çıkarak romanlaştırdı. Cilo Dağları'ndan Han Yaylası'na, Sat Dağları'ndan Cehennemdere Kanyonu'na uzanan bu nefes kesen öykü; sadece Türk Askeri'nin zor şartlar altındaki kahramanlıklarını anlatmakla kalmıyor, Türkiye Gerçeği'ni görmezden gelenlere Mehmetçiğin acısını, korkusunu, sevincini ve her şeyden ama her şeyden de çok yüreklerinde taşıdıkları sonsuz cesareti haykırıyor. Osman Pamukoğlu'ndan destansı bir roman...
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
212,57 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Bir ikindi üstü bu komedyada ben de ufak bir rol aldım. İnce uzun boylu sarışın mavi gözlü sevimli bir asker sorgu yargıcı beni beş dakika bile sürmeyen bir sorguya çekti. Sonra, zindana döndüm... Yatsı vakti benimle birkaç arkadaşın adı okundu. Geri kalan arkadaşlarla helallaştık. Yataklarımızı ertesi gün almak üzere arkadaşlara emanet ederek caddeye çıktık. Alışkanlık dolayısiyle çevremde zararlı insan gölgeleri aradım. Kimse yoktu. Bir dolmuşa atlayarak Sirkeci’ye indim. Baktım, o yörede kırılıp dökülen bütün evlerin, mağazaların camları takılmış, içleri yine mobilya ile malla dolmuştu. Yalnız Altı - Yedi Eylül kasırgasının benim insan yüreğimde açtığı korkunç yaralar yaşadıkça işleyecekti. Onları hiçbir güç onaramazdı.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
181,31 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Felsefe, bilgelik aşkıdır. Ama bilgeliğin ne anlama geldiği, insanın neyi düşündüğüne veya neye baktığına bağlıdır. Bilge olmayanlar zihinlerini, duygularını ya da duyumlarını kapatır; bakmamayı, hissetmemeyi düşünmemeyi tercih ederler. Sıradan insanların yolları ırmaklara, denizlere, dağlara, derelere, tepe ve vadilere, bitkilere, ağaçlara ve böceklere benzer... Her biri kendi sınırları içinde gerçekleşir, hepsi bu... Bunun dışında olup biteni bilmezler. İnsanlar ikiye ayrılır: sıradan olanlar ve sıradan olmayanlar... Tekrar ikiye ayrılırlar: yaşamın bozduğu ve yaşamın bozmadığı... Bir kez daha ikiye ayrılırlar: alt grup ve üst grup... Alt grup sadece çoğalır ve boyun eyer; üst grup ateşlidir ve engel tanımaz... Osman Pamukoğlu’nun kaleme aldığı Başka Bir Hikâye’de evrene, yaşama, insanlığa, duygulara dair her yaştan ve her kesimden insanın düşünüp sorgulayacağı ders niteliğinde notlar bulacaksınız…
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
426,39 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Kitabın konusu, insanın kendisidir ve yaşanılan dünyayı anlatıyor. Korku, arzu ve umut insanı geleceğe doğru iter, başlıca düşmanları ise; ölüm, yoksulluk ve acıdır. Çocuklara her zaman doğru olmaları, tutkularına egemen olmaları, hiçbir şeyden korkmamaları öğretilmelidir. Çünkü toplumun yükselişi; en akıllı, en adil, en dürüst ve en cesur insanlar sayesinde mümkün olacaktır. Herkes adalet ve özgürlük için her şeyini ortaya koymalıdır, bunu yapmaya kararlı olduğunu da kanıtlamalıdır. Yazgı kendisi gibi, kendisine benzeyen ele avuca sığmaz insanları sever... Osman Pamukoğlu
Ali Ekber Yıldırım
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
44 Ayrım
414,88 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Levent Filyos

Tarımda yeni bir dönem, yeni bir düzen var. Pandemi, iklim krizi, kendine yeterlilik, yasaklar, kısıtlamalar, korumacılık, yoksulluk bu döneme damgasını vurdu. Gıda egemenliğinin önemi arttı. Tarım potansiyeli ve üretimi yüksek olan ülkeler yeni tarım düzeninde “zengin ülkeler” olarak adlandırılacak. Türkiye, iklimi, ürün çeşitliliği, kendine yeterli olma potansiyeli ile yeni tarım düzeninde önemli ülkeler arasında yer alabilir. Üretirse açlık, kıtlık olmaz. Üretmezse açlık da olur, kıtlık da olur. Ulusal politikalarla bu potansiyelini değerlendirmezse dışa bağımlı, varlık içinde yokluk çeken bir ülke olur. Türkiye, yaşadığı ekonomik krizde tarımın gücünden yararlanmak yerine tarımı yok etmeye çalışıyor. Oysa çıkış yolu tarımda. ALİ EKBER YILDIRIM Tarım konusunda Türkiye’nin önde gelen gazeteci yazarlarından olan Ali Ekber Yıldırım, büyük ilgi gören bir önceki kitabı Üretme Tüket’in izinden giderek bu kez aslında bitek topraklara, müthiş bir tarım gücüne ve çeşitliliğine sahip ülkemizin, dış ülkelere bağımlılıktan kurtularak, ithalatını değil ihracatını artırarak ve çağdaş teknolojilerden yararlanarak tarım alanında nasıl öncü konuma gelebileceğinin, zenginliğini nasıl artırabileceğinin yollarını öneriyor.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
307,41 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Gerze'de haylaz bir çocuk, Kuleli'de asi bir öğrenci, Hakkari'de efsane bir komutan. Türkiye'nin 90'lı yıllarına damga vuran unutulmaz kahraman Osman Pamukoğlu, dünü, bugünü ve yarını anlatıyor. Pamukoğlu, henüz küçük bir çocukken şekillenmeye başlayan karakterini bir örnek niteliğinde okura sunarken öğrencilik yıllarının yanı sıra askeri ve siyasi hayatının bilinmeyenlerini de satırlarla buluşturuyor. Ve satır aralarında çok sayıda "O kadar da olmaz!" denilecek yaşanmış olay yer alıyor. Farklı yaş, eğitim ve sosyal statüdeki sekiz kişilik bir heyet tarafından hazırlanan sorular, Efsane Komutan'ın 70'i aşkın yılını bugüne taşımanın yanında yaşama dair ortaya çıkardığı felsefi cevaplarla yol gösterici bir haritaya dönüşüyor. Aykırılık Yoksa Nitelikli Hayat da Yoktur, sarsılmaz bir karakterin doğuşunu tarihe asla silinmeyecek bir not olarak düşüyor.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
793,63 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

İyi şeyler yürekle algılanır. Yürek, öncelikle korunmalıdır. Çünkü; her şey ondan kaynaklanır ve gözler açılır. Eğer açabilirsek... Ruh veya yürek, ilke ve kalıplara, programlara karşılık vermez. O, şekil değil tutku arar. Yüreği uyandıran; sanat, şiir, güzellik, gizem ve coşkudur. Ruhun dili budur. Akılları meşgul etmekle olmaz, ruhun ele geçirilmesi lazım...
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
192,92 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Büyük Savaş ne zaman çıkacak? Hangi nedenlerle çıkacak? Kim başlatacak? Kimler arasında yapılacak? Hangi coğrafyada olacak? Nasıl cereyan edecek? Üçüncü Dünya Savaşı da genel yapısı itibariyle diğer iki büyük savaşa mı benzeyecek? Yaşayan uluslar ve devletler olarak dünyanın geleceği nasıl görünüyor? Barış, hiçbir devletin bütçe ayırmadığı, bunu aklından bile geçirmediği bir yatırım alanıdır! Barış, yalnızca üzerinde konuşulan bir "şey"dir. Savaş ise; bambaşkadır. Hükumetleri, fabrikaları, şirketleri, tüccarları, ulaştırma hatları, orduları, generalleri, armadaları, komisyoncuları vardır ve bunlar harıl harıl çalışırken güç dengeleri, çıkar ilişkileri, zafer kazanma güdüsü, ötekini bastırma, yenme, yok etme duygusu her şeyin belirleyicisi durumundadır.
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
658,02 KB
Eser Türü: Kitap
Mesud Topal
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
13 Ayrım
85,37 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Faruk Bengisu

“Adaletsizlik medeniyeti mahveder.” Modern tarih aktarıcılığının, sosyolojinin ve iktisadın öncülerinden kabul edilen bir filozof ve devlet adamıdır İbni Haldun... Tunus, Fas ve Mısır’da görev yaptığı zorlu dönemlerde iki yıl hapis de yatan büyük filozof, adını tarihe yazan yedi ciltlik dünyaca ünlü eseri Mukaddime’yi siyasetten çekildiği yıllarda kaleme almıştır. Çoğunlukla yalana ve dedikoduya dayanan dönemin tarih aktarıcılığı sistemini tamamen yıkan İbni Haldun, “tarih ilmini inşa eden kişi” olarak anılmaktadır ki onun tarihçiliğinde yalana ve safsatalara katiyen yer yoktur. Coğrafyanın insan üzerindeki etkilerini siyasi ve fiziki açıdan derinlemesine incelediği çalışmaları sayesinde zaman ve mekân ötesi bir tespit gerçekleştirmiştir aynı zamanda. “Yaşadığı yerin havası, nemi insan sağlığına etki eder. Siyasi mekanizmanın düzgünlüğü ya da bozukluğu da yine insan hayatının her şeyini etkiler” diyen İbni Haldun’un sadece tarihçiliği üzerine değil, düşünceleri ve felsefesi üzerine de kaleme alınan bu kitapta ilme adanmış bir zihnin düşünce ve fikir disipliniyle de tanışacaksınız.
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
172,89 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

"O senin bağrını yakıp kavuran ateşin adını senin gibi ben de biliyorum. Buna doyurulmamış adalet sıtması diyorum ben. Tropikadan daha öldürücü, namussuz. Tropika olsa olsa kanını ateşe verdiği insanı yok eder. Adalet sıtması ise, mutlaka dışarıda bir kurban arar, ya da suçlu arar ilkin onu yok eder. Kimi zaman da kendine kıyar..." "Bu öcü alınmamış adalet sıtmasının korkunç tortusu, beni bundan sonra türlü abartmalı davranışlara iletebilir. Birtek bundan korkuyorum. Büyük bir adalet sıtması geçirmiş bir insanda her zaman her fırsatta, bunun miktopları meydana çıkıp kanı ateşleyebilir. İnsanın başını belaya sokabilir..."
Leslie Wolfe
Koray Somay
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
33 Ayrım
305,53 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Levent Filyos

CEVABINI DUYMAK İSTEMEDİĞİN SORULARI ASLA SORMA. Hâlâ canlı görünüyordu. Saçları suda dalgalanıyordu, kırmızı dudakları son nefesini veriyor gibi hafifçe aralanmıştı. Boynundaki küçük madalyon yüzünün yanında yüzüyordu… Dedektif Kay Sharp, doğup büyüdüğü kasaba Mount Chester’ı terk ederken asla arkasına bakmayacağına söz vermişti. Burada kötü anılar ve karanlık sırlardan başka bir şey yoktu. Ama korkunç bir suç yüzünden dönmek zorunda kalmıştı. Karlı zirvelerin arasında, sonbaharın bütün renklerini taşıyan bir ormanla çevrili Karanlık Nehir’de boynunda gizemli bir madalyon olan genç bir kızın cesedi bulunur. Yıllardır çözülememiş vakaları araştıran Kay, on dört yıl önce kaybolan üç yaşındaki Rose’un böyle bir madalyon taktığını keşfeder. Ancak buldukları genç kız sadece birkaç saat önce ölmüştür. Nehirdeki kız Rose ise, bunca yıldır neredeydi? Onlarca yıldır örülmüş bir yalan ağı yavaş yavaş ortaya çıkarken, kimsenin görünen hayatları yaşamadığı anlaşılacaktır. Kay, çok geçmeden bir cinayetten çok daha fazlasıyla karşı karşıya olduğunu anlayacaktır. Çok satan kitapların yazarı Leslie Wolfe, Karanlık Nehir ile gerilim türüne yeni boyutlar katıyor. Wolfe, masum görünen insanların korkunç sırlarını yıllarca saklarken en umulmadık kişilerin onlara nasıl yardım ettiğini ustalıkla anlatıyor. Sapık bir seri katilin kan donduran şiddetini, psikolojik derinlikleri yansıtarak bütün açılardan gözler önüne seriyor. “Uyarıyorum: Bu kitap bitinceye kadar uykusuz kalacaksınız, her sayfada kalbiniz daha hızlı çarpacak.” – An Introvert Reader "Wolfe her şeyi anladığınız düşündüğünüzde bile şaşırtmayı başarıyor.” – Tropical Girl Reads Books “Wolfe sizi hazırlıksız yakalıyor. Çok şaşıracaksınız!” Star Crossed Reviews
İhsan Şenocak
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
22 Ayrım
323,81 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Esra KAVAKLI

Kardeşim! Allah Teâlâ Hz. Musa’ya “Evlerinizi kıblegâh yapın ve namazı kılın.” buyurmuştu. Hz. Musa, ümmetini o evlerde kılınan namazlar ve yapılan dualarla Kızıldeniz’i geçmeye hazırladı. Denizleri yaracak, Medine’yi kuracak, Mekke’yi fethedecek kadrolar gökten gelmeyecek; Müslümanların evinde yetişecek. Bu yüzden aklın ve ruhun, evindeki mobilyanın boyaya, perdenin halıya ne kadar uyduğuna değil, namaz ve cihad programının Erkam bin Ebi Erkam’ın evine ne kadar benzediğine yoğunlaşsın. Günahlar, Allah Azze ve Celle ile kullar arasında perdedir. Nasıl perdeler görmeye mani olursa günahlar da Allah Teâlâ ile irtibat kurmaya engel olur. Gözü, dili, kulağı, eli haramdan korunmuş kullarla Allah arasında perde kalmaz. Allah-u Ekber dediklerinde Cennet’e girer gibi namazın dünyasına girerler. Suyla maddî, günahlardan uzak durarak da manevî abdestini al! İşin, eşin, meşguliyetin, akşam yolunu gözleyen çocukların var ya da bir gün olacak. Eve, toprağa, makama değil davana bağlan. Hicretse hicret, sürgünse sürgün… Başına geleceklerden korkma! Tebliğe çağrıldığında “bahanelere”, mazeret deme. Fildişi kulesine çekilme, milletten ayrı yaşama! Zâhirde halk, hakikatte Hakk’la ol. Rabbinden gafil yaşama. Dağa, taşa hep O’nun kudretini temaşa eden bir nazarla bak. Taşlanan Peygamber’in ayakta kaldığını ya da her defasında ayağa kalktığını anlatmak kolaydır. Mühim olan aynı şey sana da yapıldığında ayakta kalabilmendir. Sebep planında yapman gerekenleri îfa ettikten sonra Rabbine itimat et ve Hz. İbrahim gibi ateşlere atılsan da umutsuz olma!
Cara Hunter
Ruhiye Erulaş
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
33 Ayrım
395,81 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Binnur OLGUNER

Dedektif Adam Fawley’nin şimdiye kadar çalıştığı en rahatsız edici davalardan biri. Noel tatili sürerken Thames Valley Polis Merkezi’nde az sayıda memur ve dedektif çalışmaktaydı. Gelen bir yangın ihbarı üzerine Adam Fawley ve ekibi acilen göreve çağırıldı. Kuzey Oxford’daki evin enkazında iki çocuğa ulaşılmıştı. Henüz üç yaşında olan çocuk ölmüştü, on yaşındaki abisiyse apar topar kaldırıldığı hastanede yaşam savaşı vermekteydi. Adam Fawley ve ekibi iki çocuğun gece yarısı evde neden yalnız olduklarını çözmeye çalışıyor, anne ve babalarına bir türlü ulaşamıyordu. Enkaz kaldırma çalışmaları sürerken ortaya çıkan kanıtlardan sonraysa Dedektif Adam Fawley’nin en kötü kâbusları gerçek olacaktı. Çünkü itfaiye ekipleri, üç katlı o görkemli evi yok eden yangının bir kaza olmadığını ortaya çıkarmıştı. Birileri Felix Evi’ni kundaklamıştı. “Ne kadar işiniz varsa iptal edin. Bunu bitirene kadar bir yere kıpırdayamayacaksınız.” – Emily Koch “Hunter’ın İngiliz polisiye yazarları arasındaki yerini sağlamlaştıran muazzam bir macera.” –Sunday Times
Meral Yıldız
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
17 Ayrım
356,71 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Selin Yıldırım

Sanatçı ve sanat tarihçisi Meral Yıldız, 27 yıl Galata Mevlevihanesi’ nde postnişin olarak hizmet eden Hasan Dede’nin öğrencisi. Dedesi bu dünyadan ayrılınca onun anısını yaşatmak istedi. Yıllardır tuttuğu notları, dedesiyle konuşmalarını, okuduğu kitaplardan süzdüklerini önüne aldı ve yazmaya koyuldu. Bu kitabın sayfalarında hem birlikte geçirdikleri 16 yılda yaşadıklarını, hem Yıldız’ın hayat yolculuğunda başına gelenleri okuyacaksınız. Şöyle diyor Yıldız, ‘’ Dedeciğime güven duydum. Yol göstericiydi. Akılla başladığım yolculuğum daha sonra tamamen kalbimin yarenlik yaptığı yolculuğa dönüştü. Zaten en zor bölüm de burası, kalbinizi bir başkasına emanet etmeniz. İyi ki emanet etmişim. Öğrendiklerim, kalbimin içinde güller açtırdı, neşeler saçtırdı. Zira anladım ki yüzeysel bir bakış açısı ile hayat yükü taşınmaz. Gerçek yaşamda savaşlar, acılar, sorunlar, dertler, hastalıklar… Ve sonunda dedemin deyişiyle kapı çalınır. Fanilik biter. Sonunda çalınan kapıyı, bizlerin inancına göre, bize o açar. Onun kutlu ruhu ile yeni bir yolculuk başlar. Bu spiritüel yolculuğumun samimi hikayesini burada bitiriyorum. Gerçekte insan oğlunu değiştirebilen iki şey varmış: Harika bir aşk ya da harika bir kitap. Sevgili okur, ruhunu tanımak istemez misin? O halde gel şu soruları kendine sor: İnsan niçin var olmuştur? Veya kendi kendine var olmadığına göre, kişi nasıl bir güç tarafından, niçin var edilmiştir? Ben niçin yaratıldım? Yaradılışımın sırrını, bilgisini öğrenmek istiyor muyum?’’
Shahrnush Parsipur
Yıldız Uysal
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
10 Ayrım
86,45 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: BELGİN MERDİVENCİ

Tahran’ın eteklerindeki yemyeşil bir bahçede birlikte yaşamak için farklı hayatlardan gelen; aralarında orta yaşlı varlıklı bir ev kadını, bir fahişe ve bir öğretmenin de bulunduğu beş kadın ve iç içe geçen kaderleri… Kadın özgürlüğünü tasvir ettiği için İran’da yayımlandıktan kısa bir süre sonra yasaklanan Erkeksiz Kadınlar, çağdaş İran’daki yaşamın güçlü bir alegorisi. Yakın İran tarihinden izler taşıyan bu unutulmaz roman okurları toplumsal cinsiyet, ahlak, ölümlülük, şiddet ve ilişkiler üzerine düşünmeye davet ederek aile ve toplumun dar sınırlarından kaçan kadınları betimliyor ve erkeklerin olmadığı bir dünyada yaşayacakları bir gelecek hayal ediyor. “Parsipur cesur, yetenekli bir kadın ve hepsinden önemlisi büyük bir yazar.” Marjane Satrapi “Parsipur, bu büyüleyici, güçlü kısa romanda hem fabl hem de tartışma tekniklerini kullanarak geleneksel İran cinsiyet ilişkilerine karşı protestosunu sürdürüyor.” Publishers Weekly
Esra Kahraman
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
60,61 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Halil Gürgün

“Bu koşturmaca içinde kendimi, kalbimi hiç dinliyor muyum? Durup bir soluklanıp ruhumda neler oluyor diye hiç bakıyor muyum?” diye soruyordu kendine boş duvara bakarak. O an sadece önceden hiç meşgul olmadığı bu sorularına cevaplar arıyordu. Zihnini susturdu. Derin bir nefes alıp verdi yeniden. Kalbinin atışını hissediyordu. Gözlerini kapadı. Bir süre bu hissin içinde kaldı. Yüzüne sıcak bir tebessüm yayıldı. Dizinde duran kitabı eline aldı. Kapağı açtı. İlk sayfayı çevirdi. “Evet. Şimdi biraz soluklanma zamanı.” ‘diyerek okumaya başladı.
Oğuz Benlioğlu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
20 Ayrım
514,47 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: sema can

Yalan söyleyenler ne kadar profesyonel olsalar da kendilerini ele verirler. Hem de hiç farkında olmadan. Bu sebeple yalanı yakalamak ciddi bir iştir. Çok fazla uygulama ve çaba gerektirir. Yalan tespitinde gerçekten çok iyi olanlar doğuştan bu beceriye sahip değildir. Sizler de yalan yakalayabilmek için bir süper kahraman gibi doğmuş olmak zorunda değilsiniz. Sadece sağlam bir sisteme ihtiyacınız var. İyi haber: Rahatlıkla kullanacağınız, sizi gerçeğe ulaştıracak, adım adım ilerleyen bir sistem geliştirdim: Yalan Radarı. Yalan Radarı sistemi 5 adımdan oluşuyor: 1. Resmet 2. Anı Yakala 3. Davranış Değişikliklerini Gözlemle 4. Aç Kulağını Dinle 5. Rahatsız Edici Sorular Sor Elinizdeki kitapla sadece yalan tespitinin nasıl yapılacağını adım adım öğrenmeyecek, aynı zamanda insanların duygu ve düşüncelerini okuma becerinizi de geliştireceksiniz. Yalan Radarı’nı kullanarak dünyayı yüksek kalitede izlemeyi öğreneceksiniz ve daha dürüst ilişkiler kuracaksınız. Daha önce insanlarda hiç fark etmediğiniz şeyleri görmeye başlayacaksınız. Bu size adeta temiz havayı içinize çekmek gibi gelecek… Yalan Radarı sistemi yöneticilerden satış ve pazarlama uzmanlarına, çocuklarıyla ilişkilerini geliştirmek isteyen ebeveynlerden gerçeğin peşinde koşan basın mensuplarına, sorgulamalar gerçekleştiren emniyet mensuplarından manipülasyondan korunmak isteyenlere, kısacası herkese hitap ediyor. Yalan Radarı: İşte, Evde ve Aşkta 5 Adımda Yalanı Yakala ile sizinle gerçek bir özgüven inşa edeceğiz. İnsanların söyledikleri şeyin, aslında tam tersi anlamına geldiğini fark ettiğinizde rahatlayacaksınız, çünkü gerçeği bilmiş olacaksınız.
Hermann Hesse
Kamuran Şipal
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
14 Ayrım
180,56 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Demet Polat

Tüm yaşamı yollarda geçen ve yine yollarda sona eren bir göçebenin hikayesi Knulp. Canının çektiği yere "konan", ama çok duramayıp yine "uçan" bir özgür ruhun kısacık destanı. Hermann Hesse'ye göre, Knulp gibi figürlerin "kimseye yararı dokunmasa da, yararı dokunan kimilerine oranla çok daha az zararı dokunur. Knulp gibi yetenekli ve hayat dolu insanlar, yaşadıkları çevrede kendilerine yer bulamıyorlarsa, bunda onlar kadar çevreleri de suçludur." Hesse, tıpkı Knulp gibi, uzun yürüyüşlere çıkmaktan ve doğayla baş başa kalmaktan hoşlanan biriydi. Bu anlamda onun ruhunun uçarı yanını da simgeleyen kitap, bu öykülere ek olarak, Hesse'nin ölümünden sonra gün ışığına çıkan iki fragmanı da içeriyor. Hesse'nin ilk dönem düzyazıları içinde ışıldayan küçük bir mücevher Knulp
Sinan Akyüz
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
32 Ayrım
526,85 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ayşegül Çetinkaya

“Sen…” dedi kekeleyerek, “sen… deli misin?” Süreyya buruk bir şekilde gülümsemiş, birden gamzeleri ortaya çıkıvermişti. “Değilim,” dedi düşünceli bir sesle, “inan bana deli değilim! Ama şükürler olsun ki sana âşığım. İçimde fokurdayıp duran bir sen varsın. Sadece içimdeki senin bu telaşına engel olamıyorum. Karşında durmuş böyle saçmalıyorum.” Güzide kalakalmıştı. İlk defa hazırcevaplığı bir işe yaramıyordu. Titrek bir sesle, “Bu yaptığın,” dedi, “iş mi senin? Böyle bir zamanda birine âşık mı olunur?” Süreyya bu sefer tatlı tatlı gülümsedi. “Ne yapayım? Savaş çıktı diye bu hikâyem yarım mı kalsın?” Güzide birden öyle savruldu ki… O savrulmanın etkisiyle arkasını dönüp oradan hızla uzaklaşırken, “Nerden biliyorsun?” diye söylendi. “Belki de yarım kalan hikâyeler güzeldir…”   Daha Balkan Harbi’nin yaralarını saramadan yeni bir savaşın ortasında kalan Osmanlı’da, halkı yine fedakârlıklar beklemekteydi. İstanbul Sultanîsi talebelerinden Yusuf, Süreyya ve Feyzi ilk aşklarını henüz yaşarken vuslatın sancısı gelip yerleşti yüreklerine. Onlar için artık vuslat demek savaşın bitmesi ve vatanın kurtulması demekti. İçlerinde kopan fırtınalara rağmen umutla gittiler cepheye… Aşklarına kavuşmak, yarım kalan hikâyelerden olmamak için… İncir Kuşları ve Meyra’nın yazarı Sinan Akyüz’den Çanakkale Savaşı’nı ve gerçek kahramanlarını anlatan heyecan dolu yeni bir roman…
Peyami Safa
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
34 Ayrım
377,04 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ayşegül Çetinkaya

Boğaziçi'ndeki okullardan birinde yatılı okumakta olan Tahsin, kendisine eşek Türk diyen Cemil'e taş atar ve onu yaralar. Okulun öğretmenlerinden Orhan ilk müdahaleden sonra yaralanan çocuğu evlerine götürür. İdealizmle materyalizm arasında bocalayan, milliyetçi bir öğretmen olan Orhan, Mütareke sonrası İstanbul'unun zengin ve yozlaşmış kesimiyle bu olaydan sonra ilişki kurar ve o evdeki Batılı tarzda eğitim almış, kozmopolit düşüncelere sahip Vedia'ya âşık olur. Peyami Safa, yazarlığının zirvesinde olduğu dönemde kaleme aldığı Biz İnsanlar romanında can alıcı bir soru sorar: "Türkiye'nin yaşayacağına inanmayan bir Türk'ün kaç türlü ahlakı olabilir?" Mütareke döneminde aydınların gündemini işgal eden materyalizm, sosyalizm, mandacılık, milliyetçilik gibi fikirleri karakterleri üzerinden tartışarak ideal buhranı yaşayan insanların dengelerini yitireceğine işaret eden Peyami Safa, insanın maddî bir varlıktan çok manevî bir varlık olduğunu, insanda ruhun maddeden önce geldiğini gösterir. (Tanıtım Bülteninden)
Nisan Kumru
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
14 Ayrım
41,38 MB
Eser Türü: Radyo

merhaba getem çalışma ekibiÖzel sesli arşivimden Hayata ve insana dair tefekkür değerinde fikir ufkunuza katkıda bulunmak adına, Nisan Kumru sesinden Hüsnü-hâl çalışmasıdan 14 dosya paylaşıyor, sağlık ve huzur diliyorum Necati Onur Bağlı
Melek Çe
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
14 Ayrım
225,27 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ayşe Yavuz

Plânların en iyi yanı insanın ne zaman ne yapacağını biliyor olmasıdır. Yemek yiyeceğimiz, uyuyacağımız, kahkaha atacağımız, Ödev yapacağımız, bilgisayar başına oturup bekleyeceğimiz, hayal kırıklığına uğrayacağımız her an bellidir. Ne yazık ki plânların, plâna uymamak gibi kötü bir yanları da vardır....
Robert M. Sapolsky
Barış Baysal
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
115 Ayrım
1525,00 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Nuray Keskin

İnsan neden davrandığı gibi davranıyor? Düşünsenize bir yandan vahşice şiddet uygulayabiliyoruz, bir yandan son derece nazik davranabiliyoruz: Doğamızın bir tarafı diğer tarafına galip gelecek mi? Her insan davranışının birden fazla nedensellik katmanı vardır; saniyeler, dakikalar, saatler, günler, aylar, yıllar, hatta yüzyıllar, zamanın başlangıcına ve türümüzün kökenine geri döner. Tarihin destansı ilerleyişinde biyolojimiz; savaş ve barış, adalet ve zulüm yayını nasıl geriyor? Kültürlerimizle birlikte beyinlerimiz nasıl gelişti? Birazdan, insan ahlakının ve insanlığın en büyük sorununun temelini oluşturan bilimin heyecan verici hikâyesini okuyacaksınız: Bizi insan yapan nedir? Bu kitap, insan davranışının biliminin şimdiye kadar denediği baş döndürücü yolculuklarından biridir. Sapolsky, disiplinler arası bir yöntemi uyguladığı çalışmasında, eylemlerimizin ardında yatan hikâyeyi ortaya çıkarıyor. Kabilecilik ve yabancı düşmanlığı, hiyerarşi ve rekabet, savaş ve barış ile ilgili en çetrefil sorularımızdan bazılarını ele alan Davranış, en hafif deyimle büyük bir başarı. Elinizdeki çalışma, yaptığımız şeyleri neden iyilik ve kötülük için yaptığımızı anlatıyor. “Hedefi on ikiden vuran bir çalışma… İnsan davranışının bilimine yönelik bu olağanüstü araştırma, okuyucuyu epik bir yolculuğa çıkarıyor.” Guardian “Büyüleyici… Şimdiye kadar okuduğum uzman olmayanlar için yazılmış en iyi bilimsel kitap.” Henry Marsh “Hayır, hayır abartmıyorum: Davranış okuduğum en iyi kurgu dışı kitaplardan biri.” David P. Barash, The Wall Street Journal “Açık söylüyorum; zamanımızın en iyi bilim insanı.” Oliver Sacks “İnsan davranışını anlamaya yönelik harika bir kitap. Genlerimizin çocukluğumuza dair neler söyleyebileceğini hayal bile edemezsiniz. İnsanın neden vahşet ve fedakârlık arasında salındığını öğrenmek sizi şaşkına çevirecek. Yılın bilim kitabı seçilecekse, benim oyum belli.” Parul Sehgal, New York Times “Bu kitap, Sapolsky’nin başyapıtıdır, buna şüphe yok!” Minneapolis Star Tribune “Davranış, insan doğası hakkında başka yerde bulamayacağınız bilgiyi ve bakış açısını sunuyor.” Henry Marsh “Bugüne kadar yazılmış en iyi dedektif hikâyesini okuyacaksınız. O denli ince detaylarla dolu ki eşinizin dostunuzun, arkadaşınızın ya da herhangi bir insanın neden iyi neden kötü neden bonkör veya neden cimri olduğunu merak ediyorsanız, bu kitabı elinizden bırakamayacaksınız.” Kate Fox “Sapolsky, bu denli çetrefil konuları öyle yalın bir şekilde anlatıyor ki, bulmaca çözüyor gibi hissediyorsunuz.” Steven Poole, Guardian “Oldukça kapsayıcı, son derece ayrıntılı ama bir o kadar da yalın ve büyüleyici.” The Telegraph “Sayfa sayısına bakıp gözünüz korkmasın sakın. Davranış, ele aldığı konuları, bu konuları işleyiş tarzı ve üslubu açısından olağanüstü... Birazdan, insan davranışının niteliğine rehberlik eden bir kitabı okumaya başlıyorsunuz.” Frans de Waal, Science “Şiddete, saldırganlığa ve rekabete dair bildiklerinizi unutun. Sapolsky’nin kendi araştırmalarına, nörobiyolojiye, genetiğe ve davranışsal literatüre dair engin bilgisine dayanan Davranış, yazarın bugün neden bilim dünyasının yol göstericilerinden biri olarak kabul edildiğini gösteriyor.” Paul R. Ehrlich “Harika bir yazar ve insan doğasını anlamak için mükemmel bir rehber Sapolsky. Tüm bakış açılarının ve sistemlerin nasıl birbirine bağlandığını gösteriyor ve bunu oldukça keyifli ve sorgulayıcı bir tarzda yapıyor. Davranış’ın ahlakın biyolojisi hakkında güzel hazırlanmış bir çalışma olduğunu söylemeliyim.” Jonathan Haidt “Davranış, mükemmel bir düzyazı ve ansiklopedik ayrıntılarla dolu harika bir tarihsel roman örneği olarak anlatılabilecek biricik hikâyenin izini sürüyor.” Edward O. Wilson “Sapolsky, davranışımızın niteliğini açıklamak için psikolojinin, primatolojinin, sosyolojinin ve nörobiyolojinin dünyasında son derece zorlu bir yolculuğa çıkmış. Sonuç mu? Bayıldım.” Dina Temple-Raston, The Washington Post “Bu çılgın ve akıllara durgunluk veren yolculuk karşısında Darwin bile heyecanlanırdı.” Richard Wrangham, The New York Times Book Review “Davranış, bilimin geleneksel kavrayışının sert ve kategorik niteliğine karşın çıtayı yükseltiyor... Sapolsky, gelecek yılların tartışmalarını şimdiden başlatmış.” Minneapolis Star Tribune “Her kitaplıkta bulunması gereken bir eser.” Michael Shermer, American Scholar “Davranış; ahlak felsefesinden sosyal bilime, genetikten Sapolsky’nin nöron ve hormon alanlarına kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsıyor.” Vulture “Robert Sapolsky’nin öğrencisi olmak büyük şans olmalı. Bir kitabı yazarken aynı anda hem primatolog hem nörolog hem de iletişimci olmak çok zor. Esprili anlatımını bilgiyle derinleştiren tutkulu bir bilge Sapolsky. Büyüleyici bilimsel bulguların sonuçlarını güncel hikâyelerle ve popüler kültür imalarıyla sunuyor okurlarına.” Nature “Sapolsky’nin kitabı, kültürün, bağlamın ve öğrenmenin; genlerimizin, beynimizin, hormonlarımızın ve nöronlarımızın yaptığı her şeyi nasıl şekillendirdiğini en ince ayrıntısına kadar gösteriyor.” Times Literary Supplement “Bizi daha iyi ya da daha kötü yapan şeyleri öğrenmek ister misiniz? Sayfaları çevirin.” Kirkus Reviews “Sapolsky, akademik anlatımı mizahla örüyor… Bilimsel düşünmeyi derinden etkileyen büyük fikirleri, geniş bir okur kitlesini hak ediyor.” Publishers Weekly “Sapolsky, binlerce sayfalık literatürü berraklaştırarak bir araya getirme konusunda mükemmel bir iş çıkarmış...” Library Journal “Sapolsky, ruhun iyiyi ya da kötüyü seçmesinde yüksek ahlaki dramı değil gerçekçi biyolojiyi arıyor...” Booklist “Robert Sapolsky’nin bu şahane kitabını okuduğunuzda, kötü davranışlarımızın kapsamı ve derinliği sizi bir daha asla şaşırtmayacak. Hayatımız boyunca yaşadığımız ‘biz’ ve ‘onlar’ ikileminin önyargılarımız, çocukluğumuz ve sevdiklerimizle ilgili düşüncelerimizde nasıl bir potansiyele sahip olduğunu göreceksiniz. Gelgelelim davranışlarımız üzerinde düşündüğümüzden çok daha fazla kontrole sahip olduğumuzu fark edince de sarsılacaksınız. Neyse ki Davranış bize umuttan fazlasını sunuyor; gerek bireysel gerekse toplumsal olarak en iyi benliğimizi daha fazla ve en kötü halimizi daha az tezahür ettirme arzumuzu nasıl harekete geçireceğimize dair bilgi veriyor. Bu gerçekten çok iyi bir haber.” Charles Duhigg “Derin olduğu kadar kapsamlı bir çalışma. Davranış, renkli, heyecan verici ve kışkırtıcı. Sapolsky, insan olmakla ilgili en temel soruları soruyor.” David Eagleman
Keith Abraham
Bengü Soykal
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
15 Ayrım
148,16 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Serpil Köşker

Sevdiğiniz işi yapın ve yaptığınız işi sevin! Tutkularımızı keşfetmek, isteklerimizi belirlemek ve bir hayat planı yapmak, hepimizin geliştirebileceğimiz özelliklerdir. Önemli olan, hayatımızda kontrol edebildiğimiz şeylere odaklanmaktır, kontrol edemediklerimize değil. “Her Şey Tutkuyla Başlar” kitabı, kolay anlaşılır kavramlar, bilgi darağacınızı güçlendirecek görsel modeller, ilham veren hikâyeler, kendi koşullarınıza kolayca uyumlandırabileceğiniz, pratik “nasıl yapılır?” fikirleri sunuyor. Hayatınızda gerçek bir dönüşüm yaşamanızı, hayallerinizi keşfetmenizi, kendi hedeflerinizi belirlemenizi, isteklerinizi anlamanızı ve tutkularınıza ulaşmanızı sağlıyor.
Leo Buscaglia
Nesrin Kasap
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
55 Ayrım
826,63 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Necla Çokküçük

Bu kitapta yer alan çeşitli sunular, bu tür köprüleri simgelemeyi amaçlamaktadır. Bunlar yalnızca, benim sevinç ve coşkuyla paylaştığım düşünceler, duygular ve kavramlardır. Kabul edilecekleri, çok beğenilecekleri, ya da önemsenemeyecekleri ve belki de tümüyle reddedilecekleri olasılıklarının bilincinde olarak yazdım onları. Nasıl karşılanacakları benim için önemli değildi.
Ali Kaya
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
19 Ayrım
671,98 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Sibel Özdemir

Konuşmanın tanımı ve özellikleri Konuşmayı oluşturan unsurlar Konuşma elemanları ve özellikleri Kürsüde duruş ve kişilik Dinleyici ve özellikleri Türkçe'yi güzel kullanmak İyi bir konuşmacı olmak İnsan üzerinde olumlu bir etki bırakmak Sempozisyon, panel, konferans Örnek konuşmalar
Bitirildi
metin - Türkçe
6 Ayrım
52,69 KB
Eser Türü: Dersler

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AOF) Türk Kültürü Ve Tarihine Giriş Dersi Çıkmış Sorularıdır.
Deniz Bozkurt
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
84 Ayrım
920,83 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Nurlu Çavuşoğlu, Fadime Yılmaz, Kemal Karapınar, Merih Tekin, Naciye Songül Koral
A. Adnan Azar
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
8 Ayrım
135,02 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Şebnem Ulusan

1970’li yılların ikinci yarısında ilk yapıtlarını vermeye başlayan 1980 kuşağının özgün şairlerinden biridir A. Adnan Azar. Günlük hayatı ülkemizin en karmaşık döneminin politikasıyla harmanlayan bir yaşantının dışavurumudur şiirleri. Hiç tökezlemeyen, fire vermeyen bir şiir diliyle yazmıştır: Yalın ve derinlikli. Ölümünden (10 Ocak 2014) çok kısa bir süre önce tamamladığı Avare Çalı A. Adnan Azar’ın ana çizgisinden ayrılmadan yeni bir şiire geçtiğinin izlerini taşıyordu… Son kitabı olarak kalacak… uzaKTan da daha önce yayımlanmış kitaplarını bir araya getirirken yeniden gözden geçirdiği ve hazırladığı bir baskı… Bu kitaba, A. Adnan Azar şiirinin ‘’nihai baskısı’’ diyebiliriz.
Gülten Akın
Bitirildi
metin - Türkçe
4 Ayrım
1,07 MB
Eser Türü: Kitap

Şiir, insanla insan, insanla dünya arasındakini seçerek bir başka düzleme aktarır ve yeniden kurar. Bir özel dil olmakla birlikte şiir bir iletişim aracıdır. Nesnel dayanağı olan coşkulu bir söylemdir. Kimi kez doğru giden bir oktur. Yeniden düzenlemesi gereken yaşama, dünyaya usla karşı çıkıştır. Başkaldırıdır. Gülten Akın
Marissa Meyer
Melda Dinçel
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
10,24 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Getem adına - Tunaberk Yerlikaya

Bu romantik genç yetişkin hikâyesinde, genç bir kız, etrafındaki hem iyi hem de kötü insanlara anında karma dağıtma yeteneğine sahip olur. Sürekli başarı peşinde koşan Prudence Daniels, yaşadığı kıyı kasabasındaki tembel, kaba ve kibirli insanları yargılamaktan çekinmiyordur. Bir gece, hayalini kurduğu karmanın adaleti gerçekleşir ve çevresindeki insanlara anında karma dağıtma gücüne kavuşur. Pru, bu gücü keyifle kullanarak herkesi cezalandırır. Ancak bu güç, yalnızca bir kişinin üzerinde işe yaramaz: laboratuvar partneri ve ezelî düşmanı Quint Erickson. Genç kız zamanla, ezeli düşmanı Quint ve kendisiyle ilgili yeni gerçekleri keşfeder. Bu keşifler, erdemle kibir, cömertlikle açgözlülük, aşk ile nefret arasındaki ince çizgiyi görmesini sağlar
Murat Ağırel
Bitirildi
metin - Türkçe
5 Ayrım
5,59 MB
Eser Türü: Kitap

“Sanal bahis ilk bakışta basit bir oyun gibi görünebilir. Bir tıkla değişen oranlar, ekranda dönen renkli simgeler... Ancak bu cazip görünen dünyanın yüzeyini kazıdığınızda, altından organize bir suç ağı çıkar. Aslında her bahis, kaybetme zincirinin ilk halkasını oluşturur. Bu sistem, oyuncuları adım adım kendine bağlar. Başlangıçta yalnızca basit bir üyelik ve küçük bir yatırım gerekir. Hatta ilk başta kazandırır gibi görünür; ancak bir süre sonra kayıplar başlar. Her kayıp, oyuncunun kazanma arzusunu daha da körükler. Kaybettikçe daha fazla oynarsınız. Oynadıkça batarsınız. Bu tip oyunlarda kasa daima kazanır ve kayıplar yalnızca para ile sınırlı kalmaz. Umudun en büyük tuzaklardan biri olduğunu unutmayın. Bazen gözlerinizi kapattığınızda size kazandıracağını düşündüğünüz bu umut, aslında kayıplarınızı daha da derinleştiren en büyük hırsızdır.” “Türkiye’deki yoksulluk artık vatandaşın ruhuna işlemiş vaziyette. Bir de o ruhu emen yasadışı sanal bahis örgütleri gibi yapılar oldu mu garibanı koruyan kimse kalmıyor. Ha eskiden garibanı koruyan mı vardı o da ayrı bir konu. Fakat görüyoruz ki enflasyonla birlikte son yıllarda yoksulluğun pençesine kapılmak çok daha ıstırap verici bir hal aldı. Üstüne bir de adaletsizlik, eşitsizlik, haksızlık binince insanın haykıracak bir nefesi bile kalmıyor. Maalesef acı sonlar tek çıkış yolu olarak görülüyor. Aileler dağılıyor, çocuklar yetim kalıyor, toplum çöküyor. İşte istedim ki bu kitap haykıracak bir nefesi bile kalmayanların sesi olsun. İstedim ki çarkın dişlileri arasında ezilenlerin isyanı olsun.”
Metin And
Bitirildi
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
34 Ayrım
1273,30 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Microsoft Azure Emel

Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu (1839-1908), Metin And’ın dört cilt halinde hazırladığı Türk tiyatrosu tarihinin dönem olarak iki, basım sırası olarak üçüncü kitabıdır. Yazarın ele aldığı bu dönem, Geleneksel Türk tiyatrosu ve Batı tiyatrosu arasındaki etkileşimin ilk ürünlerini verdiği bir geçiş dönemi niteliğindedir. Yazar, dört bölümden oluşan kitapta ilk olarak Batı’yla etkileşimin getirdiği kültürel değişimden ve bu değişimin tiyatro üzerindeki etkisinden bahsediyor. İkinci bölümde ise oyuncular ve tiyatro toplulukları, seyirci kitlesi, tiyatro binaları gibi etkenlerle dönemin tiyatro anlayışı ve yönetimini okuyucuya sunuyor. Üçüncü bölüme tiyatro yazarlarını ele alarak başlayan Metin And, yazarlar ve eserler üzerindeki gelenek ve Avrupa etkisini inceliyor. Son bölümde ise türlerine göre kategorilere ayırdığı oyunlardan örneklerle dönemin tiyatrosunu yansıtıyor. Metin And mektuplar, anılar ve gazete haberleri üzerinden Tanzimat insanlarının tiyatro hakkındaki eylemlerine ve düşüncelerine ışık tutuyor. Eser, tiyatro insanları ve aydınların yanı sıra gerek II. Mahmud ve Abdülmecid gibi padişahların gerekse Ahmed Vefik Paşa ve Ziya Paşa gibi devlet adamlarının tiyatro faaliyetlerini gözler önüne seriyor. Her şeyden önce Tanzimat aydını ve yöneticileri günümüz için bile geçerli değer ölçüleri getirmişlerdir. İlişkini oldukları topluma büyük sorumluluk duyan, büyük bir ülkücülükle halkının kalkınmasını, aydınlanmasını, mutluluğunu isteyen, kendilerini buna adamış insanlardı. Çoğu kendi kendini yetiştirmiş bu insanların eksikleri, kusurları ne olursa olsun bir kültür değişiminin mimarları olarak onları her zaman saygıyla anacağız.
Nuran Yıldırım
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
23 Ayrım
217,80 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Fulya _

“Şüphesiz daha o devirde kızlarını doktor yapmak değil, fazla okutmayı bile bir lüks telakki eden insanlar arasında Safiye Hanımın gösterdiği şevk ve gayret bir hayal telakki edilebilecek kadar aykırı bir fikirdi. Bilhassa genç bir Türk kızının yabancı bir memlekete yalnız olarak gitmesi o devrin zihniyetine göre hiç de kabil-i hazm değildi. Bu zihniyete rağmen Safiye Hanım Almanya’daki tahsilini, adi ve basit bir mesele telakki etmiş ve maruz kaldığı müşkülata rağmen saha-i hakikate isalden de geri kalmamıştır.”
Bitirildi
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
9 Ayrım
83,28 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Microsoft Azure Emel

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF) Birinci Dünya Savaşında Türk Cepheleri Dersi Çıkmış Sorularıdır.
Mehmet Vicdan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
109 Ayrım
1737,36 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Nihal Naldöken, Mine Karsan, Beyza Kondu, Demet Arık, Emine Yasemin Aktaş
Aslı Arslan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
104 Ayrım
1852,71 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Halime Aktaş

“Çünkü biz yan yanayken hiçbir karanlık korkutmaz bizi, ayrıyken ise en aydınlık anlarda bile kör gibi hissederiz.” Sene 2028. Krallık’ın yönettiği ülkede sefalet artmış, işler çığırından çıkmaya başlamıştır. Eftalya Atalar ve Tugay Demir Çeviker, Krallık’ı yıkmak için planlar yapmaya başlar. Direniş gitgide güçlenir ve Adnan Atalar’ın sırları bir bir açığa çıkar. BL örgütünün içinde bile geçmişin gölgeleri ve ihanetin izleri saklıdır. Tek istedikleri özgürlük, kaçamadıkları ise savaştır.
Kadir Üçpınar
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
22 Ayrım
553,07 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: BELGİN MERDİVENCİ

Not: Kitabın son kısmı haritalardan müteşekkil olduğu için seslendirilmemiştir. Künye bölümündeki sayfa sayısı ile toplam seslendirilen sayfa sayısı arasındaki fark bu durumdan kaynaklanmaktadır.
Ali Rıza Akın
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
24 Ayrım
351,72 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Yeşim Orucu

"İnsan vücudu, içinde koskoca bir evreni barındırıyor. Milyarca hücre, pek çok organ, sinir ağları ve bizim faydamız için harıl harıl çalışan gizli kahramanlar, dost bakterilerimiz… Günümüzde bilinen adıyla bağırsağın, ikinci beynimizin mucizevi emektarları “Görünmez Ordu” bakteriler… Oysa biz yüzyıllar boyunca bakterilere karşı savaş açtık; onları düşman, hatta hastalık ve ölümün birer habercisi olarak gördük. Bitmedi, modern hayatla gelen bazı sağlıksız yaşam alışkanlıklarımızla bedenimizi daha da harap ettik. İçimizdeki evreni eviniz olarak hayal edin! Eviniz, en güvenli yaşam alanınız; âdeta kaleniz. Ancak kalenizin içi kimyasallarla kaplı... Böyle bir ortamda nereye kadar yaşayabileceğiz? Şayet sağlıklı bir yaşam, sağlıklı nesiller ve dinç bir zihin istiyorsak bakterilerimize olan borcumuzu ödemenin vakti geldi de geçiyor. Çocukluktan itibaren mikrobiyota nasıl desteklenebilir? Depresyonda olmamızın sebebi vücudumuzdaki yararlı bakterilerimizin tahribata uğraması olabilir mi? Konu bakteriler olunca hangi besinler tüketilmeli, hangi alışkanlıklardan uzak durulmalı? Prebiyotik nedir, probiyotik nedir? Mikrobiyotamız kanser başta olmak üzere pek çok hastalığa o beklenilen çözüm mü? Karşımızdaki kişiye duyduğumuz aşkın tohumlarını bakterilerimiz mi atıyor? Peki, sağlıklı bir ömür için kadim bakterilerimizi geri kazanmanın yolları neler? Uzun yıllar boyunca laboratuvarlarda insan mikrobiyotası ve yeni nesil probiyotikler üzerine çalışmalar yapan değerli bilim insanı Ali Rıza Akın’ın kaleminden; BAKTERİN KADAR YAŞA! İÇİMİZDEKİ EVREN: MİKROBİYOTA. Yeni yüzyıl, yapay zekâ ve teknolojinin yanı sıra, bakterilerin yüzyılı olacak."
Toprak Işık
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
12 Ayrım
124,26 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Gülçin Ergün

Doğa ya dost bir yaşam mümkün olabilir mi? Toprak Işık’ın büyük beğeni toplayan “Fen ve Teknoloji” dizisinin ikinci kitabı Baba Beni Anlasana, madde ve değişim konuları üzerine ilham verici bir direniş hikâyesi anlatıyor genç okurlarına… Yıl boyunca okula gitmek yetmezmiş gibi, bir de yaz tatili süresince dershaneye gitmek… Olacak şey değil! Ceren, uzun ve yorucu geçen bir eğitim-öğretim yılının getirdiği ruh haliyle hayatında bir takım değişiklikler yapmakta kararlı gibi görünüyor. Peki, ama nasıl?.. Ceren, çareyi kendi gibi isyankâr ruhlu babaannesi Kimya Nine’nin yanına kaçmakta buluyor. Kimya Nine emekli bir profesör. Bizimora adında, ekolojik bir köyde yaşıyor. Yıllar boyunca şehir hayatının getirdiği olumsuzluklardan bunalarak hem ruhsal hem de bedensel bir yeniden doğuş ihtiyacı hisseden Kimya Nine, bu köyde uzun zamandır düşünü kurduğu doğal yaşamın temellerini atıyor. Ceren’i böyle bir adım atmaya yüreklendiren asıl şey ise babaannesinin yıllar önce şehir hayatına karşı sergilediği bu başkaldırış ve girişimci ruh oluyor… Ceren, telaşlı babası Keşif Bey ve duygusal annesi Arzu Hanım’ın tüm ısrarlarına rağmen geri dönmüyor ve bir yolunu bulup Kimya Nine’nin yanında kalmayı başarıyor. Bizimora’da hayat şehirdekinden çok daha güzel, çok daha mutlu geçiyor. Ama tahmin edileceği üzere, şehrin hemen yanıbaşındaki böylesi bir doğal güzellik yüksek medeniyetin gözüne battıkça batıyor… Plan hazır: Bizimora’yı yıkıp yerine rant elde edilecek yüksek konutlu bir site projesi hayata geçirmek. Peki, on yıl boyunca dişiyle tırnağıyla, hiç dur durak bilmeden Bizimora’yı güzelleştirmek için çırpınıp duran Kimya Nine, böyle bir şeye müsaade eder mi dersiniz? Tabii ki hayır! Pes etmek yok! İdealist Kimya Nine’nin idealist torunu Ceren, Başkan’ın oğlu Doruk ve köyün iki sakini Nuh ile eşi Zeynep’i de yanına alarak akıllara durgunluk verecek bir direniş sergiliyor. Üstelik karşılarına çıkan pek çok tatsız tesadüfe rağmen... Çoğunluğu çocuklardan oluşan bir avuç insan topluluğunun gösterdiği bu büyük dayanışma ve mücadele, hayatta karşımıza ne çıkara çıksın umudumuzu asla yitirmememiz gerektiğini bize bir kez daha anımsatıyor. Baba Beni Anlasana, doğa ile dost bir yaşamın mümkün olabilirliğini sorgularken, aynı zamanda böyle bir yaşam biçiminin kaçınılmaz olduğunu da vurgulamaktan geri kalmıyor… Toprak Işık’ın büyük bir titizlikle, 4. 5. ve 6. sınıf fen ve teknoloji ders konularını roman kurgusu içerisinde sunduğu bu keyifli dizi, türünün en iyi örneklerinden biri olarak selamlıyor okurlarını.
KomisyonDeniz Bozkurt
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
64 Ayrım
1001,41 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Göksun Günal, Mine Karsan, Tansev Boru
Jeffrey Archer
Canan Kim
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
38 Ayrım
900,40 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Jale Anıl

İmkansızı başararak kazandığı Oxford Üniversitesi’nde eğitim hayatını sürdüren Harry Clifton’ın destansı yaşamöyküsü 1919 yılında Bristol’ün arka sokaklarında başlar. Clifton, bir savaş kahramanı olarak öldüğünü zannettiği babasının, bu olaydan yirmi bir yıl sonra asıl ölüm nedenini öğrendiğinde, onun gerçek babası olmayabileceği gerçeğiyle de yüz yüze gelir. Bu ikilemin ruhunda yarattığı sarsıntıyla mücadele etmeye çalışırken de İkinci Dünya Savaşı patlak verir ve bu savaş onu hayatının kararını vermeye mecbur kılar: Ya öğrenimine devam edecek ya da Hitler Almanyası ile savaşacaktır. “Clifton Günlükleri” kırk yıldır en çok satan yazarlar listelerinden adı eksik olmayan usta kalem Jeffrey Archer’ın en güçlü eseridir. Yazar, iki büyük savaş arasında yaşanan korkunç olayları dile getirdiği Tek Şahit Zamandı’da sizi unutamayacağınız bir yolculuğa çıkaracak ve roman kahramanının içine düştüğü ikilemden daha büyük bir ikilemle karşı karşıya bırakacak.
Marissa MEYER
Berna Yılmazcan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
49 Ayrım
882,42 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Binnur OLGUNER

New York Times çoksatan yazarı Marissa Meyer masal dünyasına bir Rumpelstiltskin uyarlamasıyla dönüyor! BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ… Efsaneye göre, her dolunayda hayalet kral Erlking ve avcıları, insanları yataklarından çıkararak onları av partisine katılmaya zorlardı. Bu av partilerinden birine kurban olacağından korkan insanlar dolunay gecelerinde yatağa korkuyla girerdi.  Hikâye on dokuz yıl önce kış gündönümünde nadir görülen bir Sonsuz Dolunay sırasında başladı… Doğduğu zaman yalan tanrısı tarafından lanetlenen Serilda’ya büyüleyici ve tamamen gerçek dışı hikâyeler uydurma yeteneği bahşedilir. O artık köyünde uydurduğu tuhaf hikâyelerle bilinen bir genç kızdır. Bir dolunay gecesi kötü kalpli kral Erlking ve onun ölümsüz avcılarıyla karşılaşan Serilda, kralın elinden kurtulabilmek için ona bir yalan söyler. Bu yalan sonucunda hayaletlerin, gulyabanilerin ve ürkütücü kuzgunların kol gezdiği bir kâbusun içine tutsak edilir.  Kral, ona imkânsız bir görev vererek samandan altın eğirmesini ister. Genç kız tutsak edildiği zindanda çaresizlik içinde kara kara düşünürken ortaya gizemli bir genç adam çıkar ve Serilda’ya yardım teklif eder. Ancak bu yardımın bir karşılığı olacaktır. “Masal uyarlamalarının kraliçesi Marissa Meyer, bu kez Rumpelstiltskin’den ilham aldığı Gilded ile geri döndü! Okurları daha ilk sayfadan kendine hapsedecek muhteşem detaylı bir hikâye. Meyer, gerilimli ve etkileyici sahnelerle dolu, büyüleyici bir masal örüyor.” - Booklist. “Meyer, bu yaratıcı Rumpelstiltskin uyarlamasında kurgunun gücünü keşfediyor. Detaylı dünyası ve destansı romantizmiyle Erlking’in acımasızlığını yumuşatmaya çalışmış. Karakterler o kadar iyi tasvirlenmiş ki okurlar kendini devam kitabını okumak isterken bulacak.”- -PUBLISHERS WEEKLY
Jack London
Levent Cinemre
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
5 Ayrım
75,43 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ayşegül Çetinkaya

Jack London’ın 1900 yılında yayımladığı Kurdun Oğlu adlı derlemenin içinde yer alan Bir Kuzey Macerası, Homeros’un Odysseia destanını andıran, zorlu engellerle dolu, çetin ve “dönüştürücü” bir yolculuğun hikâyesidir. Aleut adalarındaki Akatan’da yaşayan kabile reisi Naass, evlendiği gün karısı Unga’yı denizden çıkıp gelen sarı saçlı beyaz bir adama kaptırır. İki metreyi aşan boyuyla bir devi andıran, “tanrıların dünyanın ilk dönemlerindeki erkekleri örnek alarak kalıba döktükleri” bu adam, Unga’yı sırtına vurduğu gibi gemisine atlayıp oradan uzaklaşmıştır. Naass intikamını almak üzere azılı düşmanının peşinden yollara düşer. Dünyayı dolaşıp bilgi ve görgüsünü artıracağı, macera dolu yıllar beklemektedir onu…
Byung-Chul Han
Barış Tut
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
9 Ayrım
169,21 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Zerrin Saklıca

Günümüzde kaliteli ve verimli yaşam, ne yazık ki sadece fazla performans ve fazla tüketim anlamına geliyor. İnsanların durmadan ürettiği ve aynı hızla tükettiği mekanik bir yaşam biçiminin propagandası yapılıyor. Hayatı yalnızca iş ve performans açısından değerlendiren bu yaklaşımı eleştiren Byung-Chul Han ise Tefekkür Yaşamı’nda, iyi bir yaşamı temsil edenin tam da hiçbir şey üretmeyen “eylemsizlik” olduğunu unuttuğumuz gerçeğini bizlere hatırlatıyor. Ona göre insanı insan yapan esas şey, onun eylemsizliğidir. Sadece uyaran ve tepki, ihtiyaç ve tatmin, sorun ve çözüm, amaç ve eylem temelli bir yaşamı çıplak hayvan yaşamına benzeten Chul Han, hayatta kalma kaygısının ve salt yaşama zorluğunun bittiği noktada gerçek insan yaşamının başladığını öne sürüyor. Eylemsizliğin kendi mantığı, kendi dili, kendi zamansallığı, kendi mimarisi, kendi görkemi, hatta kendi büyüsü olduğunu savunan Chul Han, toplumumuzdaki mevcut krizin çok farklı bir yaşam tarzını gerektirdiğini göstererek, dur durak bilmeyen faaliyetlerimize bir son vermemizi ve tam da duraklama anlarında gerçekleşen bu sihre hayatlarımızda yer açmamızı istiyor. Byung-Chul Han bu kez, hareketsiz kalma sanatına bir övgü niteliğindeki Tefekkür Yaşamı ile Ketebe’de okurlarıyla buluşuyor.
Muhammet Yılmaz
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
35 Ayrım
283,95 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Süheyla Bayraktar

Bu eser, öğretmenlik mesleği ile ilgili konuları ana hatlarıyla incelemeye, akademik ve teorik bilgileri deneyimlerle bütünleştirerek bunları hatıralar ve mesleğin incelikleriyle ortaya koyma gayretinin ürünüdür. Kitap, insan ve eğitimi, etkili öğretmenliğin incelikleri öğretmen – öğrenci iletişimi, sınıf yönetimi ve öğretim yöntemleri konularına dair birikimi okuyucusuyla buluşturmaktadır
Ellen Flanagan Burns
Nilay Evirgen
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
8 Ayrım
49,53 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Funda Dundar

“Sesim komik mi geliyor? Ya sunumumda hata yaparsam herkes bana güler mi? Yüzme seçmelerinde başarısız olursam ne olur? Çok utanacağım!” Thomas her zaman biraz utangaçtır, ancak son zamanlarda gerginliği yapmak istediği şeylerin önüne geçmeye başlar. Bunun üzerine artık biriyle konuşma zamanının gelmiş olabileceğini fark eder. Thomas, ebeveynlerinin ve bir terapistin yardımıyla sosyal kaygının beynini nasıl etkilediğinin yanı sıra bununla başa çıkmak ve mücadele etmek için bazı günlük araçlar ve stratejiler öğrenir. Doktora Elizabeth McCallum`un, sosyal kaygı ve onunla başa çıkmak için kullanabileceğiniz bilişsel-davranışçı stratejiler hakkında daha fazla bilgi içeren “Okurlar İçin Notlar”ını da kitabın sonunda bulabilirsiniz.
Nazan - Mazhar İpşiroğlu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
10 Ayrım
193,87 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ayşen Öztürk

Sanat tarihçisi Mazhar İpşiroğlu ve Nazan İpşiroğlu’nun 1970’li yılların sonunda birlikte yazdıkları Sanatta Devrim, 20. Yüzyıl sanatının karmaşık doğasını anlamak konusunda okura yardımcı oluyor. 20. Yüzyıl Batı sanatının pek çok farklı akımla ve sanat olaylarıyla şekillenmesi, bu akımların ve sanat olaylarının birbiriyle olan ilişkileri, dönemle ilgili bilgi almak isteyenleri yoğun, zaman zaman da ucu bucağı belirsiz bir bilgi denizine götürüyor. Sanatta Devrim, bu bilgi denizine açılmaya gönüllü okura sistemli, bütünlüklü ve nitelikli bir kılavuz sunarak onun çıktığı bu 20. Yüzyıl Batı sanatı tarihi yolculuğundan keyif almasını sağlıyor. Sanatta Devrim, 20. Yüzyıl sanatının şekillenmesini sağlayan düşünsel altyapıdan yola çıkarak bu yüzyılda yaşanan dönüşümün tohumlarını atan sanatçıları, sanatçı gruplarını, akımları ve bunların etkilerini anlatıyor. Ardından yüzyılın sanat dünyasına baskın konuma geçen bazı terimleri “evrensellik” ve “sanatsal yaratıcılık” bağlamında ele alıyor: soyut, somut, kavram, nesne, biçim, işlev, imge. Genel olarak sanatın işlevinde yaşanan dönüşümü örnekler ve tarihsel süreçler işlevinde yaşanan dönüşümü örnekler ve tarihsel süreçler üzerinden açıklayan kitap, ayrıca, 20. Yüzyılın ilk yarısındaki ve ikinci yarısındaki sanatsal gündemi irdeliyor. Dönemin Türkiye’deki sanatsal üretime yansımalarından da örnekler verilen kitapta, 20. Yüzyıl sanatına yön veren temel metinlerden bir seçki de sunuluyor.
İsmail Güzelsoy
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
33 Ayrım
565,06 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: hilal paçaman

Şimdi bir rüya kadar uçucu, bir hayal kadar uzak, hatırlayış kadar tehlikeliyiz. Bir varlık kendisini başkasının elinde yaratabilir mi? Sekiz yüzyıl önce Artuklu sarayında El-Cezerî isimli mühendisin yaptığı karmaşık robotların can kazandığı büyülü bir masala yolculuk yapıyoruz Hatırla’da. Zulmün, adaletsizliğin hükmüne son vermek, şenliğin ve neşenin hüküm sürdüğü bir hayat kurmak düşündüğümüzden daha kolay olabilir mi? Sokaklarda dans eden bir kız çocuğu acımasız tiranların zulmünü yıkabilir mi? Evet, diyor Hatırla. Çünkü sokaklarda dans edilmediği zaman orada kan akıyor. Arka arkaya sıralanan sürprizlerle birbirine geçen, birbirine bağlanan sekiz yüz yıllık iki serüvenin şiirsel romanı Hatırla. Zamanın yalnızca bir hatırlama yolculuğu olduğunu fısıldıyor bize. Umudun son kırıntısı da tükendiği zaman kapımızı omuzlayıp ruhumuzu ele geçiren bir aşkı tarif ediyor. Cibeş İso, Zakir, Suzan, Samet, Kedi Şulbu... Her biri kendi aykırı dünyasından çıkıp hatıralarınıza ortak olacak. En umutsuz olduğunuz zaman, çok uzaklarda kaldığını, unutulup gittiğini zannettiğiniz o şifreli sözü fısıldayacaklar size: Hatırla... İsmail Güzelsoy Hatırla’da yine bizi bir anlatı şölenine davet ediyor.
Atike Buket SERDAROĞLU, Ali Osman MERT, Ayşenur İLGÜN, Azra Sena GÜNCÜ, Batuhan GÖKCE, Betül SİDEKLİ, Duru AVŞAR, Merve CİRİT, Nil Tuana AKGÜN
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
27 Ayrım
82,22 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Atike Buket SERDAROĞLU, Zeren Şen, İsmail Ege Karakoç, Eylül Gürsoy, Belinay Akarsu,Alper Kanyılmaz, Mehmet Poyraz Kazmacı, Aydan Biçen, Bengi Su Arslan , Betül Sidekli, Bilge Umay ÜLKER, Burak YÜZBAŞIOĞLU, Cemre ÇETİN, Ceren Dursun, Damla Arslan, Defne M

Kitabın kapak resmi" Resimde açık mavi bir arka plan üzerinde, ortasında büyük iki elin tuttuğu kalp şeklinde bir dünya bulunuyor. Eller, dünyayı sevgiyle kavrıyor gibi görünüyor. Üst kısımda zarif bir yazı tipiyle yazılmış "Değerlerimle Hayata Dokunuyorum" ifadesi yer alıyor. Etrafında küçük, parlak yıldızlar serpiştirilmiş. Kalbin çevresinde üç yuvarlak daire içinde farklı değerler yazılmış: Sol dairede "Saygı, Sevgi, Sabır" Üst ortadaki dairede "Çalışkanlık, Yardımseverlik, Vatanseverlik, Duyarlılık" Sağ dairede "Adalet, Sorumluluk, Merhamet" Sağ alt köşede, biri görme engelli olan iki çocuk bulunuyor. Görme engelli çocuk beyaz baston kullanarak yürürken, diğer çocuk ona destek oluyor. TEŞEKKÜR Bu çalışmanın hazırlanmasında bizlere yardım ve rehberlik eden başta; Dr. Emre Çalışkan, Dr. Yasin Temel, Sinan Demircan, Muhammet Ekiz, Davut Ünal, Veysi Kılıç, Mustafa Sizhan, Bilge Yıldırımoğlu, K.Özgür YÜCESOY Ercan Çabuk, Mustafa Akın, Yusuf Yener, Zafer Uslu, Meltem Oral, Hasan Ağırcan,İbrahim Uçkun, Ayten Çiftçi, Neslihan Uzun, Cihan Damgacı, Bahar Bilici Öztürk, İbrahim Selcenli, Ömür Sağkal, Adalet Yatğın, Ahmet Demir, Sultan Kocataş Yalınız olmak üzere Denizli Merkezefendi - Servergazi Anadolu Lisesi, Hakkı Dereköylü Güzel Sanatlar Lisesi, Eğitim Kurumları Yaptırma ve Yaşatma Derneği Denizli Görme Engelliler İlkokulu-Ortaokulu'na katkılarından dolayı teşekkür ederim. Atike Buket SERDAROĞLU Sorumlu Editör Bu kitap Servergazi Anadolu Lisesi ve Hakkı Dereköylü Güzel Sanatlar Lisesi'nin ortaklaşa yürüttüğü "DEĞERLERİMLE HAYATA DOKUNUYORUM" adlı 2204 TÜBİTAK LİSELER ARASI ARAŞTIRMA PROJESİ kapsamında görme engelli öğrencilere yönelik değerler eğitimi modülü geliştirmek amacıyla hazırlanmıştır. Kitapta yer alan hikayeler, Denizli ilindeki Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda eğitim gören görme engelli öğrencilerin kaleminden çıkmıştır. Hikayeler öğrencilerin kişisel deneyimlerinden ve hayal gücünden yola çıkarak yazılmış olup, erdem değerleri daha geniş bir kitleye ulaştırmayı hedeflemektedir. Hikayelerin temasına uygun resimler, Hakkı Dereköylü Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü öğrencileri tarafından özenle hazırlanmıştır. Bu kitap hem görme engelli bireylerin hem de toplumun tüm bireylerinin değerler eğitimi konusunda bilinçlenmesine katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilmiş anlamlı bir çalışmadır. Hazırlayanlar: Danışman: Atike Buket SERDAROĞLU Proje Öğrencileri: Nur Şevval FIRTINA Ece YILDIRIMOĞLU Betül SİDEKLİ Gönül ışığımız hiç sönmesin!
Adam Nevill
Osman Bulut
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
41 Ayrım
731,65 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Binnur OLGUNER

Edgar Allan Poe geleneğiyle Stephen King’in tarzını birleştiren yeni bir yetenek! Dört eski üniversite arkadaşı, İskandinav ormanlarında çıktıkları bir vahşi doğa gezisinde tekrar bir araya gelir. Çok geçmeden, artık hayatlarında farklı yönlere ilerlemiş ve pek ortak noktaları kalmamış olan eski arkadaşların arasında giderek artan bir gerilim baş gösterir. Kestirme olarak seçtikleri yol, yaşadıkları yorgunluk ve öfkeyle birleşince hayatlarına mal olabilecek bir kâbusa dönüşür. Binlerce yıldır ayak basılmamış ormanda kayıp ve aç bir halde ilerlerken eski, ıssız bir eve rastlarlar. İçeride eski pagan ayinlerinden kalma nesneler ve kemik parçaları bulurlar. Burası, karanlık ritüellerin yapıldığı ve şeytani bir varlığa ev sahipliği yapan bir mekândır. Oraya adım attıkları andan itibaren av konumundalardır. Dört arkadaş kurtuluş yolunda mücadele ederken bu kadim ormanda ölümün de kolay ve çabuk olmadığını öğrenecektir… KORKU DALINDA AUGUST DERLETH ve RUSA ÖDÜLLERİ “Adam Nevill bir kez daha rüyalarınızı altüst etmek için geri dönüyor – hem de kariyerinin en iyi eseriyle. Ritüel, İngiltere’nin Stephen King’e rakip olarak çıkardığı, gelecek vadeden yetenekli bir yazarın kaleminden, şiddetle tavsiye edilecek bir roman.” Scotspecblogspot.com “Vahşi, kanlı ve asla tahmin edilemeyen Ritüel, hayatta kalmak için ne bedeller ödenebileceğini ve yaşamanın ne anlama geldiğini bize bütün sertliğiyle hatırlatıyor.” David Moody “Nevill’in okurlarını ürpertmek için kanlı sahnelere bel bağlaması gerekmiyor. Onun yerine insan zihnine odaklanarak feci bir şeyler olduğu düşüncesini uyandırması, o şeyin gerçekten olması kadar kötü bir etki yaratıyor.” FantasyBookReview.co.uk “Nevill son yılların en gerilimli, en korkutucu eserlerinden birini yaratmış… Ritüel insanlığın temel korkularını uyandıran olağanüstü bir kitap. Nevill’in korku edebiyatında edindiği şöhreti perçinliyor.” SFX “Adam Nevill’in Ritüel’i, dehşet dolu karanlık ormanlara doğru kan donduran bir yolculuk. Okuyucuyu tedirgin ediyor ve adeta yerine çiviliyor.” Jonathan Maberry “Müthiş bir kitap… Nevill, yakından izlenmeye değer bir yazar olarak yerini hızla sağlamlaştırıyor.” GraemesFantasyBookReview.com “Adam Nevill, Ritüel adlı sınırları zorlayan romanında okuyucuyu İsveç’te korku dolu bir kamp gezisine çıkarıyor… Yalın, zorlayıcı, karanlık ve bazen ürkütücü… Yaşam ve ölüm üzerine bir kitap.” Herald “Karanlık ve tekinsiz bir kitap olan Ritüel, iyi korku romanlarını sevenlerin asla kaçırmaması gereken yepyeni bir eser. Adam Neville zorlu bir yolculuk hikayesini, tüm çıplaklığıyla resmettiği korkutucu bir atmosferin içine atılmış güçlü karakterlerle pekiştiriyor.” LECBookReviews.com “Adam Nevill korku türünün geleneklerine saygı gösterirken, kendini bunlarla kısıtlamıyor. Ritüel, baştan sona zevk veren ve tüyler ürperten enfes bir korku hikâyesi.” BlackAbyss.co.uk “Dehşet verici… Nevill, gerilimi ustalıkla tırmandırıyor.” Sunday Times “Ritüel’de, kötülüğün vücut bulmasıyla korkunun dozu artıyor ve giderek daha rahatsız edici bir hal alıyor.” Sunday Times “Nevill, doğayı son derece tehditkâr hale getirerek okuyucuya sunuyor. Korkunç imgelere dayanmaktan çok tehlikeyi hissettirmeyi ve çaresizlik hissini adım adım tırmandırmayı seçiyor.” Publishers Weekly “Ormanda gezintiye çıkmaktan korkmanızı sağlayacak bir kitap arıyorsanız Ritüel tam size göre!” GeekSyndicate.co.uk “Ritüel’i okurken ürperecek ve sizde bıraktığı tedirginlik hissinden uzun bir süre kurtulamayacaksınız. En sıkı korku okurlarını bile derinden etkileyecek bir kitap. Nevill, asla göz ardı edilmemesi gereken bir yazar.” GraemesFantasyBookReview.com “Ritüel, iyi bir korku romanının tüm özelliklerini taşıyor!” GingerNutsofHorrorcom
Vedat Milor
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
29 Ayrım
511,19 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Hatice Özcan

Söyleyecek sözü olanların bir araya gelip, bir yandan yiyip içerken bir yandan söyleştiği sofraları düşünün. O masaları… İşte şimdi tam da oradasınız; Vedat Milor’un sofrasında. Bir farkla… Menümüzde bu sefer yemekler değil, hayata dair seçimlerimiz var. Âdeta bir menüden yemek seçer gibi, her gün hayata ve yaşadıklarımıza dair çeşitli kararlar veriyor ve yolumuza devam ediyoruz. Günümüz dünyasında ise bu menü kabardıkça kabardı, seçenekler hiç olmadığı kadar dallanıp budaklandı. Öyle ki alışkın olduğumuz bazı yollar artık çıkmaz hâle gelirken yeni rotalar tüm belirsizlikleriyle önümüzde belirdi. Yeni kurallar, yeni oyuncular ve meslekler, yeni yaşam kültürleri... Peki, baş döndürücü bir hızla değişen bu dünyaya nasıl ayak uyduracağız? Geleceğimizle ilgili hâlâ planlama yapabilir miyiz? Nereye kadar? Önümüzde serili binlerce imkân varken hangi seçimleri, neye göre yapacağız? Önceliklerimizi nasıl belirleyeceğiz? Neleri korumak için nelerden vazgeçmeliyiz? Ufkumuzu nasıl genişletmeliyiz? Bu yaşamı, kendimize ve başkalarına saygı duyarak, en zor koşullarda dahi vakarımızı koruyarak sürdürmeyi nasıl becereceğiz? Yenal Bilgici sordu, Vedat Milor yanıtladı: Yeni Dünya Yeni Kurallar. Yaşam zevkinin bugünkü yollarına, çağımızda var olmak için gereken yetenekler setine, bu çağda insan kalmaya dair derinlikli bir sohbet… Haydi gelin, siz de bir sandalye çekip bu masaya oturun.
John Boyne
Mert Doğruer
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
49 Ayrım
857,08 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Füsun Kaytaz

Attığınız bir tweetle, nasıl bir anda tüm dünyayı karşınıza alabilirsiniz? John Boyne'un hiciv dolu kaleminden çıkan Yankı Odası, dijital çağın kaçınılmaz bir yansıması olarak giderek sanallaşan hayatlarımızın banallığı üzerine düşündürürken, mahremiyet kavramının ne denli sarsıldığını gösteren çarpıcı bir eser. Sahip oldukları her türlü lükse ve konfora rağmen tarifsiz yoksunlukların pençesine düşen bireylerin bitip tükenmek bilmeyen yeni heyecan arama tutkularını keskin bir gözlem gücü ve karakteristik bir mizahla eleştiren yazar, sosyal medya bağımlılığı ekseninde tartışmalı meselelere temas ediyor. Sosyal medya platformlarının ve ardı arkası kesilmeyen influencerların popüler kültür bağlamında toplumda arttırdıkları ahlakî yozlaşmayla gerçeklik anlayışımızı bulandıran roman; algı yönetimi, suç ve itibar gibi demir tellerle örülü konuları sürükleyici bir anlatıda buluşturuyor. İnsan olmak hata yapmayı da içerir ama işleri gerçekten berbat etmek için bazen sadece bir cep telefonu yeter! Cleverley ailesi kendilerine “bahşedilen” ayrıcalıkların doyumsuz zevk-ü sefasıyla olası felaketlerden sadece bir tweet uzakta, parıltılı bir yaşam sürmektedir. Altmış yaşındaki George Cleverley, BBC'deki ışıltılı kariyerinin sarhoşluğundan bir türlü kurtulamayan, etrafı ünlülerle çevrili popüler bir televizyon programcısıdır. Kalpleri çarptırma ustası eşi Beverley ise kitaplarını daima gölge yazarlara kaleme aldıran, dünya çapında tanınan bir aşk romanları yazarıdır. Bu iki yozlaşmış karakterin çocukları da ebeveynlerinden çok farklı değildir şüphesiz. Ciddi sosyal sorunların gölgesinde öğretmenlik mesleğinde dikiş tutturmaya çalışan Nelson, takipçi sayısını artırmak ve paylaşımlarını geniş kitlelere beğendirmek için her yolu kendine mubah gören sanal âlem prensesi Elizabeth ve henüz öğrenci olmasına rağmen karşısındakinin zaaflarıyla acımasızca oynama konusunda kimselerin eline su dökemeyeceği, küçük dolandırıcı Achilles. Ne aile ama! Üstelik her bir ferdi karmaşık duygu dalgalanmalarıyla varoluş çıkmazına sürüklenmişken birbirlerinden rol çalmak için çırpınıyor. Hem de canları acıtma pahasına bambaşka yankı odalarında benlik savaşı verirken... John Boyne, sosyal medyayı altüst eden bu romanıyla sanal dünyanın çılgın talepleri karşısında peş peşe yapılan hataların kimi zaman geri dönüşü bulunmayan sorunlara neden olabileceğini hatırlatıyor. İrlanda Edebiyat Ödülleri kapsamında finale kalan Yankı Odası; teknolojik harikaların ehil ellerde yepyeni dünyalara açılan birer kapı görevi üstlenirken; gafillerin, dikkatsizlerin ve beceriksizlerin ellerinde ise nasıl hain birer silaha dönüşebileceğinin altını çiziyor.
Lisa Wingate
Özgün Çelik
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
33 Ayrım
1274,21 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Diba Bulut Deli

Büyük Buhran Amerikası’nda, Mississippi Nehri üzerindeki yüzer kulübelerinde yaşayan Foss ailesinin mutlu hayatı, bir anda darmadağın edilir. Yozlaşmış kamu görevlileri tarafından anne babalarından koparılan beş kardeş, kendilerini bir anda yürek dağlayan bir insanlık ayıbının ortasında bulurlar. Kardeşlerin en büyüğü olan Rill, bir yandan küçük kardeşlerini bir arada tutmaya çabalarken bir yandan da nehre ve ailesine, nehir kuşlarının şarkılarına, morsalkımların ve okaliptusların o büyülü dünyasına geri dönmenin yollarını aramakta, yeniden ailesine kavuşmanın hayalini kurmaktadır. “Hayat filmlerden farksızdır. Her sahnenin kendine ait bir müziği vardır ve müzik o sahne için yaratılır, bizim anlayamayacağımız şekillerde ona dokunur. Biten bir günün ezgisini ne kadar seversek sevelim ya da gelecek günün melodisini ne kadar hayal edersek edelim, bugünün müziği ile dans etmeliyiz; yoksa adımlarımızı şaşırır, o âna uymayan bir şekilde etrafta sendeleyip dururuz.” 1930’ların Amerika’sında yaşanan gerçek bir skandaldan yola çıkılarak yazılmış Nehir Kuşlarının Şarkısı, tüm dünyada 1 milyondan fazla okurla buluşmuştur. O dönemlerde Eleanor Roosevelt’in evlat edinme yasası konusunda danışmanlık alacağı derecede ün yapmış Georgia Tann, gerçek bir hayırsever olarak lanse edilmektedir ve modern evlat edinme sürecinin âdeta kurucusu olarak gösterilir. Ancak bu işin görünen kısmıdır. Kapalı kapılar ardında yapılan yüksek ücretli anlaşmalar, yoksul ailelerin çocuklarının kaçırılıp alıkonularak biyolojik ailelerinden koparılması gibi olaylar yıllarca gizli kalmıştır. Georgia Tann ve şebekesinin yaptıklarının bir kısmı kayıt dışıdır. Bu evlerde yaşayıp başka ailelere verilmiş çocuklar olduğu kadar, kötü şartlara dayanamayıp yaşamını kaybeden çocuklar da vardır. Bu roman, herkesin bilip kimsenin önüne geçemediği bir dramın hem kurbanlarını hem de kahramanlarını satırlara dökerek ölümsüzleştiriyor. Nehir Kuşlarının Şarkısı, son yılların en ‘gerçek’ romanlarından biri olmaya aday.
Gianrico Carofiglio
Eren Cendey
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
15 Ayrım
213,54 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: BEYZA KAVRIK

Anne ve babası o henüz çocukken ayrılan genç Antonio, bir gün sebebi belirsiz krizler yaşamaya başlar; konan teşhise göre epilepsi hastasıdır. Marsilya’da alanında uzman bir doktorun methini duyan aile, soluğu turistlerce tekinsiz bulunan bu eski liman şehrinde alır. Muayeneden sonra durumun geçici olduğunu öğrenirler fakat emin olabilmek için son bir test yapılmalıdır: Antonio normal hayatına devam edeceği iki gün iki gece boyunca uykusuz kalmalıdır, krizler buna rağmen tetiklenmezse tamamen iyileşmiş sayılacak, bu zaman zarfında uykuya dalmadığından emin olmak için babası da ona eşlik edecektir. Ve böylece baba oğulun kırk sekiz saat boyunca müzik, aşk, matematik, felsefe kısaca hayat üzerine sohbet ederek şehrin sokaklarını arşınladığı ve birbirlerini belki de ilk kez tanıdığı bir yolculuk başlar… İtalya’nın en çok okunan yazarlarından olan Carofiglio, 80’ler Marsilya’sının ana karakterlerden biri olduğu bu hikâyede sade bir anlatımla derin anlamların peşine düşerken hayatta en çok kıymet verileceklerin altını zarafetle çiziyor. “Yürüyerek çıkılan bir yolculuk; kanlı canlı fakat yine de sessizce yas tutan bir öykü.” Kirkus Reviews “Antonio’nun samimiyetle aktarılan, acı tatlı deneyimlerinde baş döndürücü bir büyüme öyküsü gizli.” Publishers Weekly “Son sayfalara yaklaştığınızı fark edince üzüldüğünüz, bitmesin diye okumayı yavaşlattığınız romanlardan.” il Fatto Quotidiano “Şefkatli, çarpıcı, yürek ısıtan bir hikâye.” Seattle Times
Mustafa Kutlu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
17 Ayrım
292,40 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Filiz Nehir

Son dönemde moda olan 'nehir söyleşi' formatından bir uzun hikâye çıkarmayı başaran Kutlu, bu yeni tarzıyla Türk edebiyatında bir ilki gerçekleştiriyor. Kitabı eline ilk alanların Anadolu Yakası isminin altında yer alan 'Nehir Söyleşi' ibaresini görünce ister istemez "Mustafa Kutlu ile yapılmış bir söyleşi mi var karşımızda?" diye meraklanmasına yol açan kitapta, “Anadolu Yakası” adlı yerel bir kanalın başarılı sahibi Muzo Gönül ile bir gazete muhabirinin yaptığı 'nehir söyleşi, hikâye formatında sunuluyor okura. Yerel bir televizyon kanalı sahibiyle yapılan röportajdan doyumsuz bir uzun hikâye çıkaran yazar, okura Anadolu ile İstanbul arasında gel-gitler yaşatarak taşra-şehir eksenindeki değişimi gözler önüne seriyor. H. Salih Zengin
John Berger, Jean Mohr
Cevat Çapan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
11 Ayrım
181,28 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Aydan Tuncertan Eryıldız

Batı ekonomileri kolla yapılan işlerin çoğunda niçin göçmen işçilere bağımlılık duyuyorlar? Bu emekçilere niçin makinelerin değiştirilebilir parçaları muamelesi yapılıyor? Bu insanları kendi ülkeleri ve ailelerinden ayrılıp da bu aşağılanmayı sindirmeye iten sebepler nelerdir? John Berger ile Jean Mohr Yedinci Adam adlı bu kitaplarında, göçmen işçilerin yaşadıkları deneyimlerin içine girip bu sorulara cevap bulmaya çalışıyorlar. İlk olarak 1975'te yayınlanmış olan ve göçmenlerin iç dünyasına ışık tutan bu kitap, Türkiye'den Almanya'ya işçi göçünün başlayışının 50. yıldönümünü yaşadığımız bugün için de geçerliliği ve yakıcılığını aynı ölçüde korumaya devam etmektedir.
A.Ali Ural
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
11 Ayrım
203,75 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ayşe Yavuz

Sırtüstü kumlara yatsam. Karıncalar dolansa parmaklarımda. Su satan bir çocuk, “Abi buz!” diye bağırsa kulağımın dibinde. Buz gibi su!. Buz gibi deniz! Bardağı kafama dikiyorum ve koşmaya başlıyorum denize doğru. Fakat uzuyor kumsal. Koştukça çoğalıyor kum. Koştukça uzaklaşıyor deniz. Buz gibi su! Bir bardak daha dikiyorum kafama. Kan ter içinde koşmaya devam ediyorum. Ayaklarım suya değse! Bir kere değse ayaklarım ıslak kumlara. Buz gibi su. Deniz yok. Gözden kayboldu!.
Cemil Filmer
Leyla Tamer
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
22 Ayrım
327,86 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Selen Erdoğan

Sayfalar