Çevirmeni:
Müge Karahan, Mehmet Öznur
Konusu:
Armağanlar farklı yollardan, farklı kılıklarda gelebilir. Amerikalı yazar Rebecca Solnit, bir yaz günü, üç kasa dolusu kayısıyla kala- kalıyor. Alzheimer
hastası annesinin artık yaşamadığı evinin bahçesindeki ağa-cın son hasadı bu kayısılar. Bir armağan, bir miras, bir hafıza belki de. Bu mirası ve hafızayı
muhafaza et-menin yollarını okuruyla birlikte arıyor Solnit. Çıktığı bu yolda da pek çok durak var. Hastalıklar, ölümler, doğumlar; en önemlisi de masallar
ve edebiyat. Frankenstein’ın yaratıcısı Mary Shelley’den Marquis de Sade’a gönderiyor okurunu; bununla da kalmıyor Karlar Kraliçesi’nin yolculuğuna çıkarıyor
veİzlanda’da-ki gerçek yaşam öykülerine sokuyor. Kayısıların vesile olduğu bu yolculuğun/yolun ortasında bir düğüm atsa da Solnit, geri sarıp en başa,
kayısılara çağırıyor bizi, usulca ve hiç sıkmadan.
Yaşlı insanlarda sıkça görüldüğü gibi, annem eşyalarını kay- bettiğine değil, bunların çalındığına inanıyordu: ütüler, cüzdanlar, anahtarlar, çamaşırlar,
para. Ve en çok da gerçek problemlerini saklamasına yardım eden bu hayali ka-rakterlerden saklamaya kalktığı şeyleri kaybediyordu. Evi şehrin yirmi mil
kuzeyindeki sevimli bir semtteydi ve başı-na hiçbir şey gelmiş değildi, yine de düş dünyası hırsızlar ve fırsatçılarla doluydu. Pencereden içeriyi inceleyen
in-sanlardan korkup perdelerin çoğunu tamamen kapalı tutuyordu ve pırıltılar saçan mavi ve altın sarısı bir temmuz gü-nü bile lamba yakmak zorundaydı.
Yakındaki Uzak, Rebecca Solnit’in sınırsız hüner ve hayal gücünün yanı sıra olgun bir donanımla yazdığı bir anı, yolculuk ve edebiyat metni.