Konusu:
Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz; en doğru, en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyedir; medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir... Mustafa Kemal ATATÜRK
Yaklaşık dört yıldan bu yana, A.B.D. işbirlikçisi Mehmet Eymür gibi yeni vatanında yaşamını sürdüren ve yasadışı oluşumunu buradan yönetip yönlendiren Fethullah Gülen, madden ve manen tükenişin sinyallerini veriyor. Sadece o mu? Elbette ki hayır!.. Türkiye'deki cemaat de, kontrol edilemez düzeyde güçlenen sivil istihbaratçıların inisiyatif kullanmaya başlamaları, operasyonel sürece dahil olmaları nedeniyle zor anlar yaşıyor. Fethullahçıların kendilerini gizlemede ve olumlu imaj çabalarında ön planda yer alan "teröre bulaşmama- kaba güç kullanmama" ya da "önce ve öncelikle tedbir ve temkin" ilkesinin, cemaat içindeki "şahin" kanadının marifetiyle terkedildiği anlaşılıyor. Son gelişmeler, "gözden ırak" Fethullah Gülen'in, zoraki ayrılık nedeniyle cemaat üzerindeki kontrol gücünü iyice yitirdiğini; iplerin ise, devlet içine sızmış devlet ve rejim düşmanı kamu görevlilerinin eline geçtiğini ortaya koyuyor... Fethullahçıların A.B.D.'nin yanısıra, başta Almanya olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerindeki istihbarat servisleri ile ilişkileri, etkinlikleri ve örgütlenme faaliyetlerini içeren bir kitap çalışması halen devam ediyor (1). Müritlerinin "mülkiye, adliye, maarif vd." örgütlenmelerini, ancak vakti gelmeden ortaya çıkmamalarını emreden Fethullah Gülen'in, son gelişmelerden haberi olmadığı önesürülüyor. Şeyhlerini pasifistlikle, boş tedbirlerle zaman harcamakla, "cemaatin sahip olduğu potansiyeli lâyıkı veçhile değerlendirememekle" suçlamak yerine eylemi yeğleyen "şahin" kanat, daha çok devlet erkini kullanabilecek mevkilere gelmiş kamu görevlilerinden oluşuyor...
Yorumlar
Buğrahan Çakmak
Buğrahan Çakmak58
Sa, 03/01/2023 - 23:05
Kalıcı bağlantı
tavsiye ediyorum
mutlaka okumalısınız.
ayrıca yazarına birkez daha allahtan rahmet diliyorum