Konusu:
“Ona göre hayatına giren herkes tıpkı nesneler gibi ikiye ayrılıyordu: Yaşamına hizmet edenler ve etmeyenler... Karşısına çıkan hiçbir insanın varlığına
hizmet etmek dışında bir anlamı yoktu. Onlardan nefret etmiyordu, öfke duymuyordu, onları seviyor ya da sevmiyor da değildi, sadece ihtiyaç duyuyordu.
İşte bu olağanlaştırma –belki de buna iyileşme demek daha doğru– öldürmenin olağanüstülüğünü ortadan kaldırıyordu.”
Kimsesiz değil ama yaban ve yapayalnız bir tetikçinin; insan kaçakçılarının sınırı aştığı Edirne’de, daha ilk işinde suç babalarının uzlaşmazlıklarının
ortasında insani ilişkiler kurmaya, umulmadık sevgiyi bulmaya doğru sürüklenişi. Aniden “rastladığı” kendisi arasındaki gelgitleri, hesaplaşmaları, nihayetinde
silahların konuşması.
Kenara yakın bir insanın sevgisizliğinin bitmeyen kışı…
(Tanıtım Bülteninden)
Yorumlar
ismail cinar
ismail.cinar
Per, 07/09/2023 - 16:32
Kalıcı bağlantı
Kitap ile ilgili düşüncelerim
Güzel kitaptı, seslendirme de güzeldi, bir günde okudum. Emeği geçenlere teşekkürler.