Konusu:
Gönül iklimini şenlendiren, şu keşmekeş dünyayı yaşanabilir kılan, Ruha huzur-sineye sürur veren en önemli iş hiç şüphesiz gönüle inen Kelam ve kelamın ihtiva ettiği manadır.
Söz denilen şey kalbe inmeli ve kalbi cilaladıktan sonra dile gelmeli. Muhabbet ile dolmalı her sine ve bu manevi cila ile hazinelere açılmalı.
Tıpkı iç dünyası nurlarla dolan Mimar Sinan’ın madde planındaki ustalığını gösterdiği Süleymaniye gibi, tıpkı zahirde gördüğü güzellikleri name name Hedikatü’s-süeda’ya nakşeden Fuzuli gibi.
Tıpkı adeta yolculuktan varlığa doğru ilerlerken farklılıkları zenginliği olarak görüp sinesinde harmanlayan ve yoğurduğu hamur ile büyük bir imparatorluk kuran Osmanlı gibi.
Tıpkı her okuduğumuzda huzura erdiğimiz Osmanlı’yı Osmanlı yapan Değerler gibi.
“Fikri ve fiili muhtevaları kasten sakatlatılmış gençlerimizin, hak ve hakikate yönelmelerinde eserin en müessir vasıtalardan olabilmesi dileğiyle…