Yazara Gore Listeleme

  • Çağdaş Ulus
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    302,99 KB
    Eser Türü: Kitap
    Bir gün mezarlarımızda güller açacak Ey halkım, unutma bizi. Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak Ey halkım unutma bizi... Uğur Mumcu 24 Ocak 1993'te öldürülen, Uğur Mumcu'nun anısına… Frank Darling, uzun zamandır CIA içerisinde çalışan bir Orta Doğu uzmanıydı. Emekli bir doktor olan Lansing Bennett da CIA'nın Türkiye uzmanıydı. Her ikisi de uzmanlık alanları olan bölgeye birçok kez gitmiş, özellikle Lansing Bennett, CIA için birçok gizli operasyona katılmıştı. Türkiye'ye, suikaste kurban gittiği 25 Ocak 1993 tarihinden bir süre önce giriş yapıp bir hafta kaldıktan sonra da ABD'ye geri dönmüştü. Türkiye'ye hangi istihbarat faaliyeti için geldiği bilinmese de Türk istihbaratından görüştüğü kişilere Türkiye'de düzenlenecek bir suikastle ilgili bilgi vermişti. Uğur Mumcu cinayeti, benzeri birçok siyasi cinayet gibi devlet yetkilileri tarafından bilinen, "Geliyorum" diyen bir cinayetti. Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'yu suikast günü evinde ziyaret eden ve Mumcu suikasti için "Zaten bekliyorduk" diyen dönemin TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve MİT Müsteşarı Teoman Koman'ın söyledikleri de Kolombiyalı ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez'in "Kırmızı Pazartesi" kitabında anlatılan cinayetin bir benzeriydi. Bu açıklamalar, Mumcu cinayetinin bilindiğini ama önlem alınmadığını açıkça ortaya koyuyordu. Mumcu suikastiyle ilgili bir bilgiyi Türk İstihbaratı ile paylaşmış olan Türkiye uzmanı CIA ajanı Bennett de Uğur Mumcu'nun öldürülmesinden yalnızca 24 saat sonra bir suikast sonucu hayatını kaybediyordu. Gazeteci Çağdaş Ulus, araştırmacı gazeteciliğin önemli bir örneğini vererek Türkiye'den ABD'ye uzanan suikastler zincirini sarsıcı bilgilerle ortaya çıkarıyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • Çağdaş Ulus
    insan sesi mp3 - Türkçe
    14 Ayrım
    180 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mehmet Zafer Ulusan
    Vatan gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus, Kalkavan soyadının karıştığı bir trafik kazasını aydınlatan haberler yaparken, bir anda kendisini KCK'ya üye olmak suçlamasıyla hapiste bulur. Aylar geçer ve tutuklu gazeteci Çağdaş Ulus, hapishanede çeşitli psikolojik işkencelerle karşılaşır. Önce postasına ambargo konur sonra da gardiyanlar tarafından tuvaletleri temizlemeye zorlanır. Konu TBMM'nin gündemine bile taşınır, sonra da Çağdaş Ulus hakkında ulusal medyada ardı ardına haberler çıkar. Peki neydi Çağdaş Ulus'un suçu? Çağdaş Ulus, sıradan bir trafik kazası haberinin peşinde koşarken önce tehditler alır, evi gözetlenir sonra da şikayet için gittiği karakol onu başından savar. Sonuçta o araştırma ve haberleriyle birilerinin "ayağına basmıştır". Çağdaş Ulus bununla da kalmaz, Cemaatin, emniyet ve medya içindeki ilişkilerini de araştırmaya başlar. İşte bu andan itibaren de ipi çekilir. Çağdaş Ulus, düzmece telefon dinlemeleri ve aslı olmayan "kanıtlarla" tutuklanır ve tam 268 gün tutuklu kalır. Bu sürede hiçbir hakim ne onun anlattıklarına ne de avukatının ithamları çürüten sağlam kanıtlarına bakar. Çağdaş Ulus, ünlü Alman yazarı Heinrich Böll'ün Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru başlıklı kitabındaki hikayeyi anımsatan olayları ve anılarını Cemaat İsterse başlıklı bir kitapta topladı. Kitap Kaynak Yayınları'ndan çıktı. Ulus, kitabına dava sürecindeki bütün belge ve kanıtları da ekleyerek, sıradan bir yurttaşın başına her an neler gelebileceğini kanıtlarıyla gösteriyor. Kitapta ayrıca geçtiğimiz günlerde Vatan gazetesindeki işine son verilen Mustafa Mutlu'nun da bir önsözü yer alıyor. "Çağdaş Ulus, kör bir kurşunla vurulmanın adıdır! Gencecik bir meslektaşım; henüz gazeteciliğinin üçüncü yılında büyük bir hataya ya da komploya kurban gidiyordu. Bilgisayarın başına oturdum ve ertesi günkü gazeteye, "Ben Çağdaş'a inanıyorum" başlıklı bir yazı yazdım! İşte o yazıyla, Çağdaş'ın tam dokuz ay sürecek "tutukluk macerası"nın içinde buldum kendimi..." - Mustafa Mutlu