Yazara Gore Listeleme

  • İhsan Oktay Anar
    insan sesi mp3 - Türkçe
    15 Ayrım
    578,39 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ebru Üstündağ çubukçuoğlu
    “Başlangıçta her şey soğuk, boş ve anlamsızdı. Kutsal Rüzgâr sular üzerinde okşar gibi anaforlarla esiyor, güneş ve ayın, burçlar ve yıldızların henüz yaratılmadığı zifirî gecede, gözleri mucizevî bir dokunuşla açılmış halde bizzat kendini, yani karanlığın yine ta kendisini gören kör tabiatı sanki teselli ediyordu. Onun uyanıp cisimleşmiş hâli olan diğer çelik canavarın belirsiz silueti ise satıhtaki zayıf aydınlığın hemen altında âdeta kımıltısızdı.” İhsan Oktay Anar’ın derin denizlerde kurduğu âlemde, o belirsiz, kımıltısız siluetin hem içinde hem dışında, olağanüstü bir hikâyede, hikâyeyiz.
  • İhsan Oktay Anar
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,55 MB
    Eser Türü: Kitap
    Çizgilerin kürelere, zamanın sonsuzluğa, sonsuzlukların da hayâllere dönüştüğü bir hikâyedir bu. Sıradan insanların sıra dışılığı, bilinen hikâyelerin düşlere dönüşümü, zaafların asilleşmesi, erdemlerin ardındaki günâhkârlık tüm içtenliğiyle akacak zihinlere. İnsan olmanın en zayıf ve en yüce yanları, bir hikâyenin dokunuşuyla bir kez daha bilinebilir olacak. İhsan Oktay Anar, bu yeni düşüyle sizleri bir kez daha şaşırtacak. Çizgilerde değil kürelerde gezinecek, bilinen zamanların bilinmeyen anlarına yolculuk edeceksiniz. Alışık olmadığınız bu dünyanın kapısından girdiğinizde âşinalık hissedecek, sadeliğin ihtişamına teslim olmanın rahatlığıyla kendinizi akışta yolculuk ederken bulacaksınız.
  • İhsan Oktay Anar
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    569,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Puslu Kıtalar Atlası'yla birçok okuru şaşırtan ve sevindiren İhsan Oktay Anar'ın ikinci romanı Kitab-ül Hiyel, "eski zaman mucitlerinin inanılmaz hayat öyküleri"ni anlatıyor. Yafes Çelebi, Calud ve Lalezar Necef Bey'den Angilidis Efendi'ye, Samur ve Yağmur Çelebiler'den Uzun İhsan Efendi'ye bir sürü mucit, hiyelkar, aktarıcı, "rivayet edici", mağdur, sarhoş, meyhaneci, kahveci... Okuyanın okumayanlara kolay anlatamayacağı ama insanın birileriyle paylaşmak isteyeceği romanlardan, Kitab-ül Hiyel.
  • İhsan Oktay Anar
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    8,47 MB
    Eser Türü: Kitap
    Eflâtun rengi hayaller kuran bir "suskun"un sözleridir, bu roman. İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, satırlar akıp giderken. O ise, muzip bir tebessümle size eşlik edecek, sessizce... Sayfaları birer birer tüketirken, benzersiz erguvanî düşlerin "gerçekliği"nde semâ edeceksiniz ve bu düşlerden âdeta başınız dönecek. Hayat kadar gerçek, düş kadar inanılmaz bu dünyanın tüm kahramanlarının seslerini duyacak, nefeslerini hissedeceksiniz. Çünkü Suskunlar, sessizliğin olduğu kadar, seslerin ve sözlerin, yani musikînin romanıdır. Sonsuzluğun derin sessizliğinin "nefesini üfleyen" ve ona "can veren" bir adamın hayallerinin ete kemiğe bürünmüş kahramanları, en az sizler kadar gerçektir; ya da siz, en az onlar kadar bir düş ürünü... Bağdasar, Kirkor, Dâvut, Kalın Musa, İbrahim Dede Efendi, Rafael, Tağut, Veysel Bey ve diğerleri... Onlar, sessizliğin evreninden İhsan Oktay Anar'ın düş dünyasına duhûl ederek suskunluklarını bozmuşlardır. Bir meczûp aşkı tattı, bir âşıksa aşkına şarkılar yazıp ruhunu maviyle bezedi; diğeri, kaybolduğu dünyada bir sesin peşine düşerek kendini buldu. Nevâ, belki de, herkesin âşık olduğu bir kadının pür hayâliydi. Hayâlet avcısı, kendi ruhunu yakalamaya çalıştı. Zâhir ve Bâtın ise, zıtlıkların muhteşem birliğinde denge bulan iki ayrı gücün cisimleşmiş hâliydi. Suskunlar'ı okuduktan sonra aynaya bakmak, yansıyan aksinizde gerçeği görmek, gördüğünüzü işitmek ve duyduklarınızla sağırlaşıp susmak isteyeceksiniz. Sayfalar tükenip bittiğinde, kim bilir, belki de "suskunlar"dan biri olacaksınız…
  • İhsan Oktay Anar
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1,74 MB
    Eser Türü: Kitap
    Bir ilk kitap,Türkçe edebiyatta yeni ve pırıltılı bir yazar...Yeniçeriler kapıyı zorlarken düşler üstüne düşünlere dalan Uzun İhsan efendi ,kapı kırıldığında klasik ama hep yen kalabilen sonuca ulaşmak üzeredir. Dünya bir düştür. Evet,dünya... Ah! Evet,dünya bir masaldır. Geçmiş üzerine,dünya hali üzerine,düşler ve puslu kıtalar üzerine bir roman. Hulki Aktunç'un önsözüyle... (Kitap Yurdu)
  • İhsan oktay anar
    insan sesi mp3 - Türkçe
    15 Ayrım
    221,11 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Hilal Açıkgöz
    “Bütün zamanların kahramanı olan bir insanın hikayesidir bu. O hem herkes hem de hiç kimsedir. Dünyadan alacağını tahsil etmeye gelmiştir. Çünkü, Tanrı dahil herkesin ona borcu vardır. Vebaline girilen tüyü bitmedik yetim işte odur. Kadim zamanlardan beri hakkı yendiğine göre, sonlu ama sınırsız bir evrenin engin ve derin merkezi olarak insan olmanın, “olmasa da olur” halini icra etmesinde hiçbir sakınca yoktur. Romantik bir insafsızlığın bakir tacizcisi olmak sonuna kadar hakkıdır. Sıradanlığın üst insanıdır o. Asiliğiyle asilleşememesi umurunda bile değildir. Onun umurunda olan tek şey, sadece ve sadece kendini algılamak, kendi küçük âlemine sığan kainatı kabul etmektir. Çünkü bilmektedir ki, gerçek bilgelik de zaten budur.”
  • İhsan Oktay Anar
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    316 KB
    Eser Türü: Kitap
    “Bütün zamanların kahramanı olan bir insanın hikayesidir bu. O hem herkes hem de hiç kimsedir. Dünyadan alacağını tahsil etmeye gelmiştir. Çünkü, Tanrı dahil herkesin ona borcu vardır. Vebaline girilen tüyü bitmedik yetim işte odur. Kadim zamanlardan beri hakkı yendiğine göre, sonlu ama sınırsız bir evrenin engin ve derin merkezi olarak insan olmanın, “olmasa da olur” halini icra etmesinde hiçbir sakınca yoktur. Romantik bir insafsızlığın bakir tacizcisi olmak sonuna kadar hakkıdır. Sıradanlığın üst insanıdır o. Asiliğiyle asilleşememesi umurunda bile değildir. Onun umurunda olan tek şey, sadece ve sadece kendini algılamak, kendi küçük âlemine sığan kainatı kabul etmektir. Çünkü bilmektedir ki, gerçek bilgelik de zaten budur.”
  • İhsan Oktay Anar
    insan sesi mp3 - Türkçe
    21 Ayrım
    555 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Tuna Kermen Akarlı
    Çizgilerin kürelere, zamanın sonsuzluğa, sonsuzlukların da hayâllere dönüştüğü bir hikâyedir bu. Sıradan insanların sıra dışılığı, bilinen hikâyelerin düşlere dönüşümü, zaafların asîlleşmesi, erdemlerin ardındaki günâhkârlık tüm içtenliğiyle akacak zihinlere. İnsan olmanın en zayıf ve en yüce yanları, bir hikâyenin dokunuşuyla bir kez daha bilinebilir olacak.
  • İhsan Oktay Anar
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    282,21 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nurten Toktemir
    Lalezar Necef Bey'in, Kılıç Ali Paşa Camii muvakkitlerinden Kedigöz Beşir Dede'den naklettiği bir rivayete göre, Calûd, Gühlane Hattı-ı Hûmayunu'ndan bir yıl, Cüstinyani'nin Cadde-i Kebir'de Fransız Tiyatrosu'nun açmasından ise altı ay sonra, Diyarbekirli ikiz hiyelkârların da yardımıyla yeni bir devridaim makinası yapmaya koyulmuştu. Artık otuz yaşını çoktan geride bıraktığı için, gücünü barındıran saçları ağarmaya yüz tutmuş, ancak Suvaş sefaretinin dükkânlarından birinde perükârlık yapan Angilidis Efendi'nin siyah saç boyaları imdadına yetişmişti. Kendini daha fazla yorup iktidarını israf etmek istemediğinden makinanın hesaplarını Samur ve Yağmur Çelebiler'e yaptırıyor, zavallılar adetâ nefesbile almadan çalışırlarken o gün boyu Galata balozlarını dolaşıp keyfine bakıyordu. İkizler ise, babalarından çok daha küfürbaz birinin yanına düştüklerini anlamalarına rağmen, konu komşuya, 'Aramızda akrabalık falan yok. Biz sadece onun yanında çalışan iki efendiyiz,' deyip durumu kurtarıyorlardı. Kitab-ül, Hiyel, İhsan Oktay Anar'ın ikinci romanı. İlk kitap Puslu Kıtalar Atlası, 'Meraklısı'ndan olumlu tepkiler aldı. Benzer bir atmosferi yansıtan Kitab-ül Hiyel, Anar'ın çağdaş türkçe edebiyatta özel bir yere edinmesine yardımcı olacak: 'Kitabı basılanlar'a değil, 'Yazar'lara yakışan bir yer...
  • İhsan Oktay Anar
    insan sesi mp3 - Türkçe
    22 Ayrım
    234 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Burcu Sümer
    Cesaretini topladıktan sonra bu kitabı alıp inceleyen Aptülzeyyat, onun "Dünya Tarihi" adlı bir eser olduğunu gördü. Bir kitaptaki metafizik uykusundan uyanan hayalet, aynı uykuyu bir başka kitapta sürdürmeyi uygun görmüş olmalıydı. Atlattığı onca vartadan sonra harap ve bitap düşmüş olan Aptülzeyyat, o sıcak odada döşeğine kıvrılarak sızdığı vakit, rüyasında kendisini tıpkı o hayalet gibi "Dünya Tarihi" içinde, ama aç bir kitap kurdu olarak gördü. Daha ilk sayfanın üzerinde, iri puntolu, "yasak meyva" kelimesini ısırarak yemeye başladı. İkinci sayfada, "düşüşün azabı"nı tattı. "Mesih'in eti"ni yedi, "O'nun kanı"nın lezzetine vardı. "Veba"yı, "Savaşlar"ı, "Felaketler"i ve daha bir nicesini geçtikten sonra son sayfaya geldi. Bir sapiens olarak artık kozasını örebilirdi. Kozanın içindeki Minerva'nın karanlığında kurtuluşunu bekledi. Zaman geldiğinde, tattığı her güzellikle kanatları süslü bir kelebek olarak karanlıktan ışığa çıktı; artık cennete uçabilirdi. (Arka Kapak) .

Sayfalar