Yazara Gore Listeleme

  • İsmail Güzelsoy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    27 Ayrım
    275,99 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Aytun Sezer
    Rukas, İsmail Güzelsoy'un Banknot Üçlemesi adını verdiği ve birbirinden tümüyle bağımsız romanlardan oluşan dizinin ikinci kitabı. Bu dizinin kitaplarının tek ortak noktası banknotun, yani kağıt paranın gizli bir başrol oynaması. Rukas, paranın yüzünden hayatı okuyan Salih'in bir Boğaz kasabasına dağıttığı sırrının peşinde, yine birbirine açılan öykülerle sürüyor. Bir masal kahramanına dönüşmüş olan Salih'in sırrını çözmek Rukas'a düşecektir. Çünkü onun da sırrı gizlidir Salih'te. Bir kez daha bir macera kitabı okuyacaksınız İsmail Güzelsoy'un elinden. Ancak yine bu maceranın gerisinde, paranın ve iktidarın çevresinde yaşananları, ihaneti, masalı, masallaştırmayı ve hesaplaşma kaygısını tartışan bir metinle kara bir coşkuyu paylaşacaksınız. "Neden olmasın, belki de o iskemleye her baktıklarında Salih'in hayaletini görüyorlardı. Çerçevesinde yarım daire oluşturan gençlerin şaşkın bakışları altında, elinde tuttuğu paraya bir kez olsun dokunmuş olanların nefes kesen maceralarını anlatışını hatırlıyorlardı."
  • İsmail Güzelsoy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    30 Ayrım
    461,96 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Göksun Günal
    “Büyüdüm. Zehirli bir ırmaktı zaman. Bizi kendine, kendini suskunluğa sürükledi.” O yaz sonu kent kıyamet söylentileriyle uyandı güne. İşaretler bir bir çıkıyordu ya da öyle olduğuna inanmayı istiyordu bazıları. Sokakta alamünit fotoğraf çeken Settar, kenti çalkalayan o dört günde, hesapta olmayan bir gönül hikâyesine savrulacak, hayatı boyunca ondan saklanan sırlar yumağını çözmek zorunda kalacaktı. Bir insanın kendisi hakkında bildiği en temel şeyler yanlış olabilir mi? Peki böyle bir durumda hatıraların içeriği de değişir mi? Settar’ın bir şeyleri değiştirecek zamanı var mıydı? Dört gün sonraki mahşere hazırlanan kent ahalisi ibadethaneleri ve meyhaneleri doldurmuşken, sırları dökülmüş bir hayatı yeniden biçimlendirmek mümkün müydü? İstanbul tarihinde kaydedilmemiş o dört günlük mahşerin sarsıcı öyküsüdür Kıpırdamıyoruz. Bir halkın yaşadığı altüst oluşun kıyısında kendi hayatına tutunmaya çalışan karakterin öyküsüdür. Aşkın doğasını anlama çabasıdır. Aşkın “her şeye rağmen” olduğunun şiiridir Kıpırdamıyoruz. Fotoğrafa dönüşen bir dünyanın kuytularında gezinerek onun gizemlerini çözen saf bir çocuğun destansı hikâyesidir. Bu romanı okuduktan sonra kötülük ile iyiliği yeniden tanımlamak zorunda kalacaksınız. Kıpırdamıyoruz içimizde kıpırtısız kalan, suskun isyanın sesi olacak. İsmail Güzelsoy romanları okumuş olanlar bilir… O, başkadır… Sözcüklerin, hikayelerin efendisidir… Kurduğu hikayelerle insanı teslim alır, başka bir dünyaya götürür. “Her yazı, büyüdür aslında. Yazarlar da büyücü!” diyen bir adam. Bence doğru… Güzelsoy bir büyücü… Benden söylemesi onun dünyasına dalın, kitaplarını okuyun. Pişman olmayacaksınız. -Ayşe Arman- İsmail Güzelsoy’un yeni romanı ‘Kıpırdamıyoruz’, çok boyutlu, hayatın temelini oluşturan kavramları bu boyutlarda tartışan bir roman. Kötülerle daha kötüler arasında geçen mücadelede arada kalan, ezilen, zarar gören iyileri anlatıyor. Hiç kimsenin tamamen iyi ya da tamamen kötü olamayacağını düşündürüyor. -Metin Celal-
  • İsmail Güzelsoy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    31 Ayrım
    447,75 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Kahraman Çayırlı
    Bazen Kendi Hikâyeni Başkasında Keşfedersin Bir şey yaratıyorsun, sonra o yarattığın şey sana sırlarını fısıldıyor. Bilmediğini zannettiğin sırları. Bak şair, bir zaman gelecek şiirlerin seninle konuşacak. Tanrı, sen ve ben, izahı mümkünsüz yaratmanın sarhoşluğuyla bir araya geldik. Tanrı bizi yaratırken, bir gün ona kendi sırrını fısıldamamızı arzuluyordu. Biz onun gizli hafızasıyız. Hiç düşündün mü, ya yazdıkların aslında sana kendilerini yazdırıyorsa? Ya biz Tanrımıza kendimizi yarattırdıysak? Bu yüzden, biz kendimizi anlamaya çalışırken Tanrımızla yüzleşiriz. Bu yüzden insanların Tanrısı kendilerine benzer… Fikirleri yüzünden ülkeyi terk etmek için İstanbul’dan kaçan şair İskender Sof… Peşinde, İskender’in şiirlerinden yola çıkarak onun izini süren istihbarat ajanı Metin… Kişisel bir intikam planı olarak kalpazanlığı seçen Sincap ve film karelerinde yaşadığını hayal eden Süreyya… İsmail Güzelsoy’dan soluksuz okuyacağınız bir roman… (Tanıtım Bülteninden)
  • İsmail Güzelsoy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    28 Ayrım
    545,48 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Özge Kavukcuoğlu
    Hikayemiz namusumuzdur… Gölgen hep yanımda olacak... Herkesin gizli bir şarkısı vardır, ömrünce içinde taşır, bazen öyle derine gömer ki zamanla kendi de unutur onu. Ta ki aynı şarkıyla sarhoş olan biriyle rastlaşana kadar. Biz aynı şarkıyla kederlenmiş, ağlamışız bir zaman. Sana o yüzden inandım. Biliyorum, başka bir zamanda söylenmiş –söylenecek ya da söylenmekte olan– şarkıyla, birbirini tanımadan birlikte dans eden insanlarız. Yüzünü göremiyorum, gözlerim gözlerine değmeden konuşuyorum, bunu hiç sevmiyorum ama buraya kadar ulaştığına göre iyi biri olmalısın. Neden seninle hikâyemi paylaşmam gerektiğini bilmiyorum ama istediğini yapacak, hatırlayabildiğim her şeyi anlatacağım şimdi. Anlamak için acele etme. Bazı şeyleri anlamadan da severiz ya. İnsanları mesela... Aşk başka ne ki? İstanbul semalarında iki minare arasına gerilmiş ipte yürüyen bir çocuk ve bir maymun... İki can dostu... Oradan şehri seyrediyorlar... Aşkı, günahı, ölümü boynuna kolye gibi asmış İstanbul’u... Şehrin hikâyesi bir zaman sonra onların hikâyesi olacak çünkü... Edebiyatımızın en güçlü seslerinden olan İsmail Güzelsoy Gölge ile yazarlık serüveninde doruğa ulaşıyor... Aşk var bu romanda. Şefkat var. Ölümsüzlük peşinde gizemli bir cemiyet. Rüyaların dilini çözmeye çalışan insanlar. Ve ölümün bile sona erdiremediği bir dostluk...