Yazara Gore Listeleme

  • Şiir Erkök Yılmaz
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    118,09 MB
    Eser Türü: Kitap
    Uyuyamamak” 1970’li yılların Ankarası’nda üniversiteli gençlerin kültürel ortamına, günlük yaşamına, gelişen toplumsal olaylar karşısındaki tutum ve davranışlarına ilişkin gözlemlere dayalı bir kitap. Öykülerdeki eğlenceli sahnelerin yer yer bir fars atmosferine bürünmesi; olayların bir film senaryosu gibi sağlam diyaloglarla ilerlemesi; insan ilişkilerinin bütün sıcaklığıyla gösterilmesi; gerçekçi anlatımın kaba mizahla ince alay arasında gidip gelmesi kitabın ayırıcı özellikleri. Şiir Erkök Yılmaz’ın ikinci öykü kitabı “Uyuyamamak”, 1987 yılında çıkışından sonra ilk kez ayrı bir baskıyla okuruna ulaşıyor. “Adama bir allahaısmarladık bile demeden ayrıldım kitapçıdan. Oysa bir ara onu o sıralar çok ünlü bir ozanımıza da benzetmiştim, ama siz o musunuz, diye sormadım, ya ‘Evet, ta kendisi ben oyum’ derse, ne derim, diye düşündüm.”
  • Şiir Erkök Yılmaz
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    43 Ayrım
    980,00 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yelda
    “Bazı acı olaylar vardır; ardından aileye gün doğar. Demiryolları memuru Hamdullah Güven’in ölümü de ailesi için yeni bir günün başlangıcı oldu.” Anneleri Meyyuse’nin yarattığı karamsarlık ve üzüntü çemberinden kurtulmaya çalışan, birbirine benzemez beş kardeş: Naciye, Sacide, Zafer, Gülsüm, Yurdaer... Eğitim, meslek edinme ve özellikle gönül ilişkilerinde geleneksel aile yapısının dayatmaları... Toplumsal beklentiler karşısında bireyin sevgi ve özgürlük arayışları... Örselenen yürekler, ödenen bedeller... Kısacası Muhabbet’le Şiddet’in aile içinde sürekli yer değiştirdiği bir Türkiye resmi. 27 Mayıs 1960 sonrasında Erzurum’dan Ankara’ya göç eden Güven ailesinin Yenimahalle’de başlayan hayat mücadelesi Şiir Erkök Yılmaz’ın akıp giden Türkçesiyle hayat buluyor. “Boş yere sevgiyi beklemiş durmuştu. Oysa sevgi, belki de, bir tanımsız sıkıntı denizini kulaçlamaktan başka bir şey değildi. Sacide bunu, ne yazık ki, çok geç anlamıştı. Bir daha evlenebilir miydi?”