Yazara Gore Listeleme

  • Aslı Akarsakarya
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    149,81 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yapı Kredi Yayınları
    Aslı Akarsakarya ilk kitabı “Düşe Kalka”daki öykülerinde toplumun her kademesinden baskılanan kişilere, kişiliklere, duygulara yoğunlaşıyor. Kimi zaman şiirsel, kimi zaman eğlenceli, kimi zaman da acıtan bir üslupla kaleme aldığı öykülerde, söylenenler kadar söylenmeyenleri de önemli kılan özgün bir dilin peşine düşüyor yazar. 2009 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü’nü alan “Düşe Kalka”, zengin konu, karakter ve anlatım biçimleriyle her öyküde masaldan gerçeğe, kurgudan rüyaya okuru bambaşka iklimlere taşıyor. İnsana verilmiş en büyük armağan olduğunu düşünüyorum öleceği günü bilmemenin. Faniyiz, bunu inkâr eden yok. Ama belleksizliğimize sığınıp içimizden birisi öldüğünde şaşırabiliyoruz. Gerçekten tüm varlığımızla şaşırıyoruz. Unutkanlığı inkârla birlikte özenle kullandığımızda, felaketleri daha rahat atlatıyoruz. Ama bir sonrakine tepki verirken, bütün anlam arayışımıza yeni baştan başlıyoruz, tabii isyanımız da cabası. Neyse, zararı yok, her seferinde şaşıralım.
  • Aslı Akarsakarya
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    157,38 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: nuance yelda
    Aslı Akarsakarya, 2021 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü alan “Buraya Kısıldık Sanırım”da on sekiz etkileyici öykü anlatıyor. Çok çeşitli konu ve karakterle örülü öyküler, geçmişin katılığı ve geleceğin belirsizliği arasındaki müphem kırılma anlarına odaklanıyor. Kahramanlar ne kadar uğraşsalar da kendilerine biçilen rollerden, belleklerinden, zamanın yıkıcılığından ve çoğunluğun ikiyüzlülüğünden kurtulamıyor. Düşünülenle yapılan, kurgulananla yaşanan, isyan edilenle kabul edilen sürekli çarpışıyor ve kazanan hep hayatın gerçekliği oluyor. “Onunla yıllar sonra yolda rastlaşıp merhaba dediğim vasat bir hikâyem olmasın isterdim. Yanından sessizce geçerdim, uzaktan dikizlerken geçmişin tüm titreyişlerini tavaf ederdim, ille gerekirse buruk bir baş selamı bile verebilirdim ama gidip de n’aber ya görüşmeyeli, demezdim. Demeyecektim yani çünkü hikâyemiz daha iyisini hak ediyordu, şüphesiz, ama hayat sihir olasılıklarını birer birer siliyor, öldük işte biraz daha diye düşünüyorum çünkü lambalar teker teker sönüyor ve çünkü şalter birden atmıyor.”
  • Aslı Akarsakarya
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    157,38 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: nuance yelda
  • Aslı Akarsakarya
    insan sesi mp3 - Türkçe
    13 Ayrım
    228,66 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nuray Koç
    "Bizim yaşamımız nasıldır izah edeyim. Benim ve diğer görünmezlerin yani… Bir kız severseniz, değil onun sizi sevmesi, farkınıza varması bile güçtür. Çember bazen kırılabilir, görünmez kızları siz görebilseniz çember kırılır. Ama göremezsiniz. Anlatabildim mi durumun çaresizliğini, yalnızlığa mahkumluğunu?" Bir gün bir apartman, baştan aşağı bembeyaz bir karanlığa gömülür. Şehre daha önce emsali görülmedik biçimde kar yağmıştır. Dışarıyla irtibat kesilir, ama çok önemi yoktur bunun. En tehlikeli saat gelmiştir çünkü: İçeriyle irtibat… Daha önce birbirini tanımaya tenezzül etmemiş apartman sakinleri, tuzağa yakalanmış hayvanlar gibi usul usul birbirlerine yaklaşırlar. İlkin dilleri açılır, sonra gözleri. Çok farklı ve özel sandıkları hayatları iç içe girdikçe, sanki bütün iç sesler tek bir zihinden çıkıyormuş gibi birbirine karışmaya başlar. "İnsanın canını en çok ne yakar, bugün buldum Ayten teyze. Birdenbire buldum - valizimi toplarken. İsmini bilmiyorum. Hem Ayşe'ymiş, Alev'miş ne önemi var? Güzel midir diye de merak etmiyorum, güzeldir. Hayır, canımı en çok yakan şey bunlar değil; insanın kendine acıması imiş. Ve acımak, çıktığı bağra geri dönünce, tiksinmekten ayrılmazmış." Küçük dolaplarda saklanan sırlar, zaaflar, herkesin yıllarca içinde biriktirdiği bütün çamur yavaş yavaş ortalığa dökülmeye başlamıştır artık. Çünkü içeride kalanlar birer birer dökülür, çözülür ve saydamlaşır. Ve günün sonunda herkes, istese de istemese de, şu soruyla yüz yüze kalır: "İnsan, ceketinin astarına girmiş bir yavru sincabı fark etmeden yaşayabilir mi?" (Tanıtım Bülteninden)