Yazara Gore Listeleme

Clive Cussler'in unlu kahramani Dirk Pitt, Uzak Doğuda büyük bir armator ailesinin sinsice hazirlanmis, korkunc planini ortaya cikarirken, bunun gerisinde bambaska ve tehlikeli bir oyunun sergilendigini anlar.Bundan sonra hizla gelisen olaylar, okurun solugunu kesecek duzeye ulasacaktir.

M.S.391: Eski dünyanın bilgi hazinesi olan büyük İskenderiye Kütüphanesi yerle bir edilmiştir. Fakat bazı değerli parçalar kurtarılmış ve gizlice uzak bir kara parçasına nakledilmiştir. M.S.1991: Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ni taşıyan bir uçak, Grönland'da teröristler tarafından düşürülür. Uçağı arama çalışmaları sırasında çevrilen siyasi entrikalar, aynı bölgede kazı çalışmaları yapan bir kadın arkeoloğun, oraya ait olmayan altın bir sikke bulmasıyla farklı bir boyut kazanır...

Her yaştaki kadınlar ve erkekler için macera romanları yazan Clive Cussler ile bugün boy ölçüşebilecek ikinci bir yazar yoktur.Çeşitli karakterlerle süslediği bu on yedinci Dirk Pitt romanında Cussler okuyucuların karşısına yepyeni bir varsayımla çıkıyor.Truva Savaşı’ndan bir sahneyle açılan roman Karayip denizini kasıp kavurmaya başlayan korkunç bir kasırga ile devam ediyor. Deniz dibinde araştırma yapan Pitt’in ikiz çocuklarının can güvenliğini tehdit eden kasırga, Hayalet adıyla tanınan esrarengiz milyardere ait Ocean Wandere adındaki lüks yüzer oteli de batırmak üzeredir. Dirk Pitt ve yıllardır NUMA’da birlikte çalıştığı can dostu Al Wanderer duruma el koyarlar, ikizleri ve oteli tehlikeden kurtardıkları gibi birtakım kötü niyetli adamların ellerindeki ucuz yakıtı piyasaya sürmek için yeni bir buzul çağı yaratma girişiminde olduklarını da ortaya çıkarırlar. Ayrıca deniz dibinde bulunan Akalara ve Truva krallığına ait tarihi eserlerde olayları inanılmaz bir boyuta taşır.

Nisan 1950: Montana Gölü’nün derin sularından paslı bir buharlı lokomotif enkazı çıkarılır. Lokomotifte bulunan kırk dört yıl önce ölmüş üç ceset, olayı izleyenleri hiç ilgilendirmemektedir. Onları ilgilendiren, bundan sonra olacaklardır... Yıl 1906: Amerika’nın batı eyaletlerinde iki yıldır esmekte olan suç dalgası ortalığı kasıp kavurmaktadır. Tek başına pek çok banka soygunu düzenleyen bir adam, olaylara tanık olanları da gözünü kırpmadan öldürüp geride tek bir iz bırakmadan ortadan kaybolur. “Kasap Haydut” adıyla anılan adamın işlediği suçlar, artık hükümeti de harekete geçirir. İşin başına getirilen Isaac Bell adındaki dedektif, oldukça başarılı, zeki ve dikkatli biridir, ama o da Kasap Haydut’un soygun ve öldürme yöntemlerindeki kusursuzluğu ve ince planları karşısında neredeyse çaresiz kalır. Karşısındakinin, şimdiye dek karşılaştığı en zeki katil ve soyguncu olduğunu kısa sürede fark eden Bell, düşmanını tanımaya, adeta onun beynini okumaya çalışır. Atacağı her adımı hesaplar, ama hesaplayamadığı bu hayatta kalma çabasının kimin lehine sonuçlanacağıdır.