Yazara Gore Listeleme

  • Donna Leon
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    966,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Donna Leon Kırmızı Ayakkabılar'da bizi yine Venedik'te dolaştırıyor; bu kez kirli ve acılı, yaşlı ve makyajı bozulmuş yanlarıyla tanıştırıyor. Sanata, edebiyata ve aşka esin kaynağı olmuş bu büyülü kentin barındırdığı "ikiyüzlü maşist ahlak"ı örten perdeyi indiriyor. Adalet ve yasa kavramlarının anlamını nasıl yitirdiğini, sanayicilerden bakanlara kadar genişleyen bir yolsuzluk ve rüşvet dalgasının "toplu bir cinnet"e nasıl dönüştüğünü, Venedik'te yaşamak bir "statü" sayıldığından, "yüksek ahlaki standartlar"a sahip olduğu varsayılan kişilerin sırf bu kentte yaşamak için nelerden vazgeçtiğini gösteriyor.
  • Donna Leon
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1,05 MB
    Eser Türü: Kitap
    Bir kez daha, Venedik. Yüzlerce yıllık Pallazo'ları, kanallara açılan çıkmaz sokakları, meydanları ve kanal boyunca sıralanmış barlarıyla sular üstünde yükselen bu sisler kenti, bu kez kışlık giysileriyle karşılıyor okuyucuyu. Medcezir'de olaylar, tutkulu bir ilişkinin birleştirdiği iki çekici kadın etrafında dönüyor: Biri dünyaca tanınan bir diva, öbürü ise eski Çin medeniyetlerini inceleyen Amerikalı bir arkeoloj. Arka planda opera, "beyefendiliğe" özenen mafya babaları ve elbette cinayetler var. düzenlenmesine Amerikalı güzel arkeoloğun da katkıda bulunduğu uluslararası bir Çin medeniyetleri sergisiyle başlayan serüvende, artık iyice kanımızın ısındığı Commissario'yla birlikte, paraya ve nesnelere tapan bir toplumun aşina olduğumuz tüm izlerine tanık oluruz.
  • Donna Leon
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,24 MB
    Eser Türü: Kitap
  • Donna Leon
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1008,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Donna Leon bu eserinde de bizi Venedik´te dolaştırıyor. Köhne barlarda, köşe başlarında en az kentin tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan fahişeliğin görülmeyen yüzünün fotoğrafını çekiyor... Kırılan umutlara, dökülen kanlara yakından bakıyor... Dünyada benzeri olmayan, birçok hayale esin kaynağı olmuş tarihi tarihi kentin sokaklarında ´´saygın´´ bir çürümenin faillerinin dolaştığını gösteriyor. Bürokratlar, politikacılar, iş adamları, askerler ve din adamlarının da faili olduğu bu çürümüşlüğü görebilmek için takım elbiselere, pahalı antikalarla döşenmiş bürolara ve kiliseye bağlılık maskelerine aldanmamak gerektiğine dikakt çekiyor. Toplumun saygın ve dokunulmaz kesimlerinin avukatlığını yapan Trevisan´ın öldürülmesiyle patlak veren olayların ipuçları, dedektif Brunetti´yi uluslararası bir soruşturmaya yöneltir. Her şeye kuşkuyla yaklaşanbir araştırma ve düşünme yöntemiyle Brunetti düğümleri yavaş yavaş çözerek hiç bir şeyin göründüğü gibi olamdığını, çürümenin toplumun tüm dokusuna yayılmış olduğunu bir kez daha çaresizlikle saptar. Okuru gösterişli hayatların üzerindeki cilaya inanmamaya davet eder. Üstelik bunu son derece basit, itiraz edilemeyecek gerçek olaylarla yapar. İlkesizliğin salgın bir hastalık gibi yayıldığı günümüzde ´´şiddetin ve ölümün pornografisi´´ne ´´hayır´´ der. Sorgulayan bir okur talep eden Donna Leon, Yargı ve İnfaz´da sorularını kesinleştirir, keskinleştirir. Hiçbir muğlaklık bırakmaz. Yakınımızdaki ´´çürümenin failleri´´yle ilişkimizi sorar. ´´Kara ayrıntıların´´ evimize kadar sızmış olduğunu göstererek bizi boşluğa atar. Çaresizliğimizi gösterir çözüm önermez. (Arka Kapak)
  • Donna Leon
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    891,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Komiser Brunetti bir gün tam da Venedik'te suç oranının azaldığını düşünürken, ansızın annesinin kaldığı bakım evinden tanıdığı bir rahibeyi karşısında bulur. Artık eski bir rahibe olan bu kadının beklenmeyen ziyareti sırasında anlattıkları Brunetti'yi ciddi bir sınava sokacak olaylar zincirini tetikleyecektir. Bu genç kadına rahibeliği bıraktıran şüpheler yersiz midir? Yoksa kilisedeki kemikleşmiş, uğursuz bir çürüme ve yozlaymaya mı işaret etmektedir? Günah çıkarma odalarında yaşananlar gizli tarikatlar, okullardaki din eğitiminin vardığı son nokta, Brunetti ile eşini zaten önyargıyla yaklaştıkları din konusunu daha da sorgulamaya itecektir. Donna Leon'nun bu romanında ölen sadece birkaç yaşlı bakımevi sakini değil, aynı zamanda bir süredir ölüm kalım savaşı vermekte olan inançtır.. Bireyler arasındaki güven ve inanç sorunu, gücü ve faaliyet sınırları bilinemeyen gizli örgütlerin varlığıyla toplumun her kesimine ve yaşamın her alanına yayılmıştır. Hemen her semtinde kiliselerin olduğu Venedik'te adaleti sağlamaya çabalayan Brunetti gibi insanların karşısına bir de "kutsal" engeller dikilir. İnancın Ölümü'nde sadece dini kurumalrın ve bu kurumların yöneticisi konumunda bulunan fanilerin yozlaşma sürecine değil, aynı zamanda bireylerin bu tekinsiz ortamda karşılaştıkları "kara ayrıntılar"a da tanıklık ediyoruz.
  • Donna Leon
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    870,50 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Donna Leon
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    695,72 KB
    Eser Türü: Kitap
    Güzelliğiyle yüzyıllar boyunca romantizm ilham etmiş olan bu sisler kenti, Donna Leon'un romanlarında neredeyse düşkün bir asilzade gibi çıkar karşımıza: Turizmin amansız yağmacılığına rağmen kendine özgü sihrini korumayı başaran; tarih, sanat ve güzellikle yoğrulmuş bir eski zaman kenti. Atmosfer yaratmadaki ustalığıyla Donna Leon, dar sokakları, tarihi binaları ve sayısız köprüleriyle bu kentin büyülü havasını olanca canlılığıyla yeniden yaratır. Donna Leon polisiyelerinin kahramanı, Venedikli polis komiseri Guido Brunetti, karısı ve iki çocuğuyla paylaştığı sıradan bir hayata sahiptir. Gündelik hayatın sıkıntılarından muaf olmasa da, polisiye okurunu fazlasıyla memnun edecek kadar zekâ, tarz ve özgüven sahibidir. Komiser Brunetti, yolsuzluğun kol gezdiği ve muhafazakâr değerlerin çoğu zaman galebe çaldığı İtalya'da suçluları kovalarken; kan, dehşet ve tehlikeden çok, önyargılarla, ikiyüzlülükle ve sistemin içine işlemiş adeletsizliklerle boğuşmak zorunda kalır. Sadece Eski Yunanca eğitimi almış bir komiser olmasıyla değil; suçun doğası, toplumsal düzen, insan tabiatı gibi konular üzerine kafa yormasıyla da türünün az rastlanır bir örneğidir. Operada Cinayet, bir La Traviata gösterisi sırasında, yüzyılın en önemli müzisyenlerinden biri sayılan Alman asıllı orkestra şefi Helmut Wellauer'in beklenmedik ölümüyle açılır. Dâhi müzisyenin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkan komiser, hayatta hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını, insan hayatının "kara ayrıntılar"la örülü olduğunu bir kez daha keşfeder...