Yazara Gore Listeleme

  • Dr. Ali Şeriati
    insan sesi mp3 - Türkçe
    46 Ayrım
    802,44 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Atiye Güneş
    Batı'nın, bütün insanları, öz kültürlerinden, üretken, dinamik, heyecan dolu ve kendini arayan vasıflarından uzaklaştırıp yalvaran, dilenen, zelil ve taklitçi köleler durumuna getirmesi karşısında bugün ne yapmak gerek? Tek çare öze dönüştür. Eğer bu dönüş ırka olursa rasizm olur, faşizm olur, nazizm olur, bir tür ahmakça cahiliye şovenizmi olur. Ben ırka dönmek istemiyorum, insanları kana ve toprağa tapmaya sürüklemek istemiyorum. Yüz yirmi dört bin peygamber gelip bu mağrur ve kötü düşünceli beşeri, mutlak güzellik sahibi Allah'a kulluğa davet etmişlerdir. İnsan kulak vermiyor. Söz konusu ettiğimiz öze dönüş bizzat toplumun ruh ve vicdanındaki mevcut öze dönüştür. Bu, canlı bir özdür. Hâlâ yaşayan, hayat ve hareket sahibi bir öz. Acaba bu öz dinî bir öz müdür? Evet İslamî bir özdür. Peki hangi İslam?
  • Dr. Ali Şeriati
    insan sesi mp3 - Türkçe
    22 Ayrım
    432,42 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Zerrin Saklıca
    Kendini yetiştirmekten maksat, kendimizi, zahitler, ruhbanlar ve din âbitleri gibi başkalarından, zamandan ve kendimizle toplumumuz arasında olan ve olması gereken tüm bağlardan soyutlayarak hayalî, zihinsel, geleneksel, grupsal ve ulusal değerler veya ruhanî ve sufi ahlâkta var olan kendine özgü idealler esası üzerine yetiştirmek demek değildir. Yahut da kendini yetiştirmeyi Marksistler gibi sadece zamanın siyasî bir hareketine katılım hazırlığımız için bir vesile olarak telakki etmemeliyiz. Aksine, bununla birlikte, bir asıl, ilke, temel, asalet ve hedefle kendini devrimci yetiştirmek, yani varlık cevherimize gelişim kazandırmaktır. Bu ise halkın yazgısına katılımı gerektirmektedir. Halkın yazgısına katılımı da bizim insaniyetimiz ve varlıksal gelişimimiz gerekli kılmaktadır.
  • Dr. Ali Şeriati
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    173,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    “…Yoksulluk ve kompleksi oluşturan esas unsur tüketim olayıdır. Yetersiz tüketimi hissettiren unsur başkalarının, içinde yaşadığımız toplum üyelerinin tüketim düzeyleridir. Bu pratik gerçek normal pazarlarımızda da farkedilebilir Kapitalistler, pazar yaşamını ahlaki ve dini normlarla kurdukları halde, gerçekte kapitalist kamulaştırmanın köklü bir hayat tarzı olan din’le hiçbir alakası bulunmamaktadır… Kapitalizm bir ekonomik ve sosyal sistem olarak varlığını muhafaza edebilmektedir. Onu; adi bir sosyal ve ekonomik düzen olarak tanımlayanlar olduğu gibi, insan onuruna, şeref ve haysiyetine en saygılı bir düzen olarak tanımlayanlar da bulunmaktadır. Ancak kapitalizm’in insan ve eşya tabiatına zıt bir sosyal ve ekonomik sistem olduğunu pratiği göstermiştir. Çünkü kurtarıcı bir ekonominin en basit ilkelerine bile sahip değildir. însan emeğine ve alın terine saygısız olduğundan insanın güvenini kazanamamış ve kazanamaz da. Menfaati putlaştıran, kişisel çıkarı ilahlaştıran acımasız ve vahşi bir kültürün ürünüdür. Fakirleri hem patronların hem de sermayenin kullan haline dönüştüren bir ekonomik ve sosyal sistem olan kapitalizm, altın ve kuvvet ilahları tarafından üretilen fakat halka tükettirilen şeytani bir toplumsal örgütlenme şeklidir. Sefiller, açlar ve kimsesizler üreten fabrikalar kümesi, tağutlann çağdaş dilidir bu sistem. Evet bu sistem: İnsanın üstün değerlerini çiğnemiş, ahlâk ve vicdanı bozmuş, adaleti ayakta tutan her şeyi altüst etmiş, devletle halk arasındaki zaruri dayanışmayı ortadan kaldırmış, sıkıntıyı alabildiğine yaymış, huzuru silip süpürmüştür. Kapitalizm’de işçi; hakkını dövüşe dövüşe, bileğinin hakkıyla alır patrondan. Kapitalist proleterya ilişkisinde insani bir köprü, bir bağ yoktur. İlişkiler; sadece mide ve cep veya işkembe ve yem ilişkisidir Kapitalizm’de her iş paraya dayanır, para ise kapitalistlerin elindedir. Devlet ise, para babalarının dilediklerini alabilmeleri için didinir. Çünkü devlet servet sahiplerini temsil etmektedir. Ancak kapitalist devletin bütçesi zenginlerin ödemesi gereken vergilere değil, fakirlerin ödediği vergilere dayanmaktadır. Kapitalist işletme, sanayi teknisyenini, iktisat bilginini, kültür adamını ve hukukuçusunu kendi yaratır. İktisadi inkaşafla kültürel inkişaf aynı temel gelişmenin iki ayrı yönünden ibarettir. Üniversite sanayinin elindedir. Entelektüellerden beklenen iş; teknik bilgilere dayanarak hakim sınıfın çıkarlarını korumak, düşman ideolojilere karşı Onun ideolojisini güçlendirmek ve ayakta tutmaktır. Çünkü sömürgeler çağında psikiyatristler; Afrikalıların aşağılıklarını ispat için bilimsel teoriler kurmuşlardı. Psikiyat rislere göre, sömürge halkının beyni gelişmemiş, onlar sadece görünüşte insandılar. Ancak zamanla “yeryüzünün lanetlileri” çelişkileri görmeye ve yeni çözümler bulmaya başlayınca, şuurlanan burjuvazinin yeni bir ideolojiye ihtiyacı oldu. Bu dünya görünüşünü rahipler değil, pratik bilgi uzmanları kuracaktı. Kanun adamları, edebiyatçılar, matematikçiler, hekimler v.s. rahibin yerine geçecek ve filozof adını benimseyeceklerdi.
  • DR. Ali Şeriati
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    392,45 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Dr. Ali Şeriati
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    2,97 MB
    Eser Türü: Kitap
  • Dr. Ali Şeriati
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    271 MB
    Eser Türü: Kitap
    Birey olarak Resulullah Muhammed (as), iç dünyası zengin bir insandır. İnsan-ı Kâmil´in en güzel örneği olarak Hz. Peygamber´i bireysel hayatında ve ahlâkî yaşamında tanımak ihtiyaç hissettiğimiz en önemli konulardan birisidir. Kur´an´ın "usvetu´l-hasene" olarak gösterdiği Muhammed´i (a.s.) tanımak isteyenlerin görmezden gelemeyecekleri bir eser.