Yazara Gore Listeleme

  • Erol Erkılınç
    insan sesi mp3 - Türkçe
    15 Ayrım
    294,11 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ömer Yılmaz
    Tarihin geçmişle olan sorunlu diyaloğu ülkemiz gerçekliğinde daha belirgin bir şekilde göze çarpmaktadır. Tarih çalışmalarında amatör ve popüler tarihçilik bazen keşfedilmesi imkânsız olabilen yaşanmış bir gerçekliği zaman tünelinden alıp günümüze taşıyabilmektedir. İnsanlığın ortak hafızasına dönük kazılar yapmak oldukça şaşırtıcı olabilen durumlarla karşılaşılmasına da yol açmaktadır. Bu kitap Gemlik"e göç eden ya da ettirilen sürgünlerle "yersiz ve yurtsuz"laştırılan "Dersim diaspora"sının mağluplarının mağdurlarının ve mağrurlarının destansı bir hikâyesini anlatmaktır. Yazar bu sözlü tarih denemesiyle Dersim ortak hafızasına dönük yaptığı çalışmayla son derece merak edilen önemli gerçeklikleri ortaya çıkarmaktadır. Bu hafıza ise içinde destansı kahramanlıklar fedakârlıklar travmalar acılar barındırmaktadır. Bu çalışma yaralı bir hafızanın Gemlik ölçeğindeki bir hikâyesidir.
  • Erol Erkılınç
    insan sesi mp3 - Türkçe
    18 Ayrım
    365,04 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ömer Yılmaz
    Orhan babasının yaşadığı bu olayı cezaevinden çıkınca duyduğunda kendi kendine, ben bir gün bir babanın yüreğindeki acının ve o acıya dayanmaya, o acıya direnmeye çalışmanın “Dudaktan Fışkıran Kan” olduğunu yazacağım dedi. Memleketimizdeki bir bölgenin adıdır Dersim. Ama anlamı daha fazladır, bir kültürdür. Umuttur, direniştir. Dünyadaki bir ülkemizin adıdır Küba. Ama anlamı daha fazladır. Nazım’ın Abidin’e sipariş ettiği mutluluğun resmidir. Henüz yaşamadığımız en güzel günlerimizdir. Bu kitapta çeşitli anektodlar okuyacaksınız. Erol Erkılınç’ın hayatından notlar. Ama bir kişinin anılarından fazlasıdır, bunların anlamı. Dersim-Küba Hattı, akıp giden hayatımızın hüznüdür, güzelliğidir.
  • Erol Erkılınç
    insan sesi mp3 - Türkçe
    6 Ayrım
    123,29 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ömer Yılmaz
    Sürgün Çocuk Kitap Açıklaması Erol Erkılıç'ın şiirlerini okuduğumda Edip Cansever'in "İnsan yaşadığı yere benzer O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer" dizelerini anımsadım. Gerçekten de insanın şiiri doğduğu yere benziyor. Erol Erkılıç'ın şiirlerini anlamak için, Dersim'i tanımak gerek. Munzur Çayında alabalığın pırıltısını, gözelerde köpüren kaynak sularını görmek gerek. "Gözyaşını dökmemiştir oysa En çok sevdiği insanları Kavgaya uğurlamanın Ezikliğini yaşamamıştır Hala yaşıyor olmanın" O yöresininin insanı; toprağını, halkını, kavgasını hep sevmiş bir devrimcidir. Nasıl söcüklerini ilmik ilmik örmüşse onurlu ve namuslu bir yaşamı da öyle ilmik ilmik örmüştür. "Ama Kavganın kenarı köşesi yok Ortasında yumruğu sallamak Hakkımız olmalı" Bir yanına Enver Gökçe'nin çağlayan sesini katmış, bir yanında Kemel Burkay'ın engin ve derin söyleyişini, "Ey güneşim Hiç eksilmedi sana sevgim" nerede kavga görse şiirle koşuyor. "Heybemizde acılarımız" İşte Dağı taşı aştı geldi bu sevda Sarhoşluğuma sarılan ilhamdın Hüznüm oldun Sevincim oldun En çok Yüreğimdeki Ambargoyu delen Vefaydın sen... Edip Cansever'in dizeleriyle başladım madem yine onun dizelerine öykünerek bitireyim. Gülemiyorsun Erol, gülmek Bir halk gülüyorsa gülmektir Ne kadar benziyoruz Dersim'e... EMRE GÜMÜŞDOĞAN (ŞAİR-EMEKLİ ÖĞRETMEN)