Yazara Gore Listeleme

  • Gülseren Budayıcıoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    25 Ayrım
    390,60 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: kübra altuntaş algın
    “Bu kadar görünmez olamam, değil mi?”   Kadınların kafeslerin ardında sokağı izledikleri, varlıklarını duyurmadan yaşadıkları zamanların üstünden çok uzun yıllar geçti. Şimdi kadınlar sokakta, işyerinde, her yerde… Ama yine de onları görünmez kılan bir şeyler var: “Ben buradayım” demeyen bir baba; bağrı buz kesen bir anne; sevgileri hep başka zamanlara bırakan sevgililer; “bize göre yaşamalısın” diyen el âlem; kadınlara hep güzel, bakımlı, mükemmel olmayı öğütleyen toplum… Başkalarını memnun etmeye adadıkları ruhlarını ve bedenlerini mutsuzlukla oradan oraya sürükleyen, “Gör beni” diye feryat etmekten, kendilerine, içlerine bakmayı, kendilerini görmeyi unutmuş kadınlar… Gülseren Budayıcıoğlu, birbirinden sarsıcı hikâyelerle, görünmeyen kadınları anlatıyor; kadınları acılarıyla, zayıflıklarıyla ve en önemlisi de her şeyin üstesinden gelen güçleriyle görünür kılmak için…
  • Gülseren Budayıcıoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    55 Ayrım
    885,51 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: NURDAN KAYA
    Zamanında zihnimize yazılanlar, sonradan kaderimizi yazar… Açık kapıdan kırmızı pelerinli bir kız giriyor içeri. Bir filmden, bir masaldan kopup gelivermiş gibi hali var. Sabah ezanı okunurken, gün daha tam doğmamış, etraf henüz tam aydınlanmamışken insanın içine bir ürperti gelir ya, ona benzer bir duygu içimi yalayıp geçiyor. Hayalet gibi… Şu anda kapıyı bir açan olsa, bu kızın odanın ortasında, gözleri kapalı, pelerinin etekleri havalanmış, öylece döndüğünü, benim de keyifle onu seyrettiğimi görse ne düşünür acaba? Ne diyecek, “Biri deli, biri de deli doktoru” der. Onu huşu içinde seyrederken, “Acaba yaşadığı hangi acılar, içine düştüğü hangi çıkmazlar onu bir ruh doktorunun odasında böylesine döndürüyor?” diyorum içimden. İnsan bir psikiyatri kliniğine giderken neden böyle bir pelerin giyer, neden başına önü tüllü bir şapka takar ki… Bunların bir anlamı olmalı. Ve çok geçmeden yaşanan acılar, ince bir sızı gibi tel tel dökülüyor ağzından. Acının, korkunun, aşkın, sevdanın, umudun, umutsuzluğun en büyüğünü yaşamış bu kız. Çocuklukta yaşanan bir tacizin, bu tacizin koyu gölgesi altında geçen yılların, yalnızlığın, kimsesizliğin, her şey bitti derken açılan yepyeni kapıların, kısaca iyisiyle kötüsüyle macera dolu, dokunaklı bir hayatın hikâyesi bu; çok masum bir aşk hikâyesi aslında. Kitabın bir yerlerinde mutlaka kendinizle ve sizde iz bırakanlarla karşılaşacaksınız. Umarım onları iyi tanır, önce kendinize, sonra da onlara biraz daha hoşgörüyle yaklaşabilirsiniz. Gülseren Budayıcıoğlu, 3 Kasım 2022, İstanbul Bir kitabı yarıya gelince hemen koşup diğerini almak... Okumaya kıyamamak, okumadan duramamak… FKG (Okur)
  • Gülseren Budayıcıoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    48 Ayrım
    976,68 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sebahat Varol İnsel
    Bir psikiyatrist olan Gülseren Budayıcıoğlu, hastalarından deneyimlediği yaşamlara yer verdiği romanlarını okuyucu ile buluşturmaya devam ediyor. Bunlardan biri olan Camdaki Kız kitabı da hikayesiyle, sizi alıp derin düşüncelere daldıracak türden bir roman. Çocuklukta yaşanılan her bir olayın, geleceğimizde ne gibi izler bırakacağını mükemmel bir dil ile anlatan usta yazar, engin bilgi ve tecrübelerini bizler ile paylaşıyor. Siz de sevginin gücünün, hayatta hep başka kapıları aralayabileceğini düşünüyor ve kaderinizi yeni baştan yazmak istiyorsanız, baş ucu kitabı niteliğindeki bu esere mutlaka sahip olmalısınız. Lüks İçinde Bir Yaşam Kaderi Etkiler mi? Romanın ana kahramanı Nalan, çocukluğu ve genç kızlığında sefalet çekmeyen ve sonrasında da zengin bir aileye gelin olarak giden bir karakterdir. Ancak bunca bolluğun ve bereketin içerisinde yüzü hiçbir zaman gülmez. Çünkü ailesi tarafından sevgi görmemiştir. Kocası tarafından da aynı sevgisizliğe maruz kalır. Bunun üzerine çocuğunu da daha doğmadan kaybedince Nalan, iyice kendi içine kapanan ve her şeyden elini ayağını çeken bir karaktere dönüşür. Ta ki karşısına Hayri çıkana dek... Nalan, hiç kimseden görmediği sevgi, ilgi ve alakayı Hayri’den görecektir. Bu esnada kocasından da boşanmıştır. Hayri ile yedi yıl boyunca süren bir ilişki yaşayacaktır. Ancak bahtsız kaderi Nalan’ın peşini burada da bırakmaz. Peki, Nalan mutlu olabilecek midir? Dahası, insanın kaderini değiştirmek elinde midir? İşte tüm bu soruların cevaplarını Nalan, yaşadığı bunalımlar nedeniyle gittiği klinikte, doktoru ile birlikte arayacak ve geçmişi ile ilgili bilinmeyen detayların da sırları böylece aralanacaktır. Bunu Biliyor muydunuz? Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu’nun, hastaları ile olan görüşmelerini kaleme aldığı ilk eseri Madalyonun Yüzü adlı kitabıdır. Burada yakaladığı başarının ardından yazar, yine hastalarının hikayelerine verdiği diğer yapıtlarıyla da bugün adından oldukça söz ettiren bir isim olmayı başarmıştır.
  • Gülseren Budayicioglu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    21 Ayrım
    602,50 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Alev Eren
    Duygularımız durmadan akan derelere benzer. Doğduğumuzda pırıl pırıl olan o berrak dereye attığımız her sıkıntı, her kaygı, her üzüntü rengini değiştirir, onu bulanıklaştırıp karartır. Bütün güzelliğine ve ihtişamına rağmen, hayat huysuz ve bencildir. Huysuz bir hayatla mücadele etmek, iyi yaşayabilmek ciddi bir sanattır. O sanatı da hayat kendisi öğretir bize; onun sesini duyanları, özen gösterenleri, anlamaya çalışanları bilir. Ona bakışımızı, duyduğumuz hayranlığı, onunla mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi hissettikçe, bizimle başka türlü bir ilişki kurmaya başlar. Bize arkasını dönmez, unutmaz. İki kere vursa da üçüncüde öyle güzel şeyler yaşatır ki şaşırır kalırız. Huysuz hayatla iyi geçinebiliyor, bunun için mücadele etmekten hiç yorulmuyor ve vazgeçmiyorsak, ne mutlu bize. Çünkü sadece bu mücadeleden hiç vazgeçmeyenlerin dereleri güneşte pırıl pırıl parlayarak akar… Gülseren Budayıcıoğlu bir kez daha kendi “Kırmızı Oda”sının kapısını aralıyor ve orada biriken hikâyelerden seçtiklerini bizlerle paylaşıyor; “hayatın sesi”ni daha iyi duyup anlayabilelim diye…
  • Gülseren Budayıcıoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    18 Ayrım
    253,62 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Beliz Bilaloğlu
    Duygularımız durmadan akan derelere benzer. Doğduğumuzda pırıl pırıl olan o berrak dereye attığımız her sıkıntı, her kaygı, her üzüntü rengini değiştirir, onu bulanıklaştırıp karartır. Bütün güzelliğine ve ihtişamına rağmen, hayat huysuz ve bencildir. Huysuz bir hayatla mücadele etmek, iyi yaşayabilmek ciddi bir sanattır. O sanatı da hayat kendisi öğretir bize; onun sesini duyanları, özen gösterenleri, anlamaya çalışanları bilir. Ona bakışımızı, duyduğumuz hayranlığı, onunla mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi hissettikçe, bizimle başka türlü bir ilişki kurmaya başlar. Bize arkasını dönmez, unutmaz. İki kere vursa da üçüncüde öyle güzel şeyler yaşatır ki şaşırır kalırız. Huysuz hayatla iyi geçinebiliyor, bunun için mücadele etmekten hiç yorulmuyor ve vazgeçmiyorsak, ne mutlu bize. Çünkü sadece bu mücadeleden hiç vazgeçmeyenlerin dereleri güneşte pırıl pırıl parlayarak akar… Gülseren Budayıcıoğlu bir kez daha kendi “Kırmızı Oda”sının kapısını aralıyor ve orada biriken hikâyelerden seçtiklerini bizlerle paylaşıyor; “hayatın sesi”ni daha iyi duyup anlayabilelim diye…
  • Gülseren Budayıcıoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    25 Ayrım
    659,08 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ece Önen
    “Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.” Aşk yakıyor Ayrılık kavuruyor Aldatılmaksa hep çok acıtıyor… Bize çocukluk acılarını tekrar yaşatacak kişileri gözünden tanır, başkasına değil, ona âşık oluruz. Hayat onu kendi ellerimizle buldurur bize. Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır. Yine o evlerde yaralanır, o yaralarla büyür, sonunda o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz. Ancak mutluluk her zaman o yolda değildir… “Bu kitapta her zamanki gibi gerçek bir yaşam hikâyesi anlatacağım sizlere. Hep lüks içinde yaşamış ama kaderi daha baştan kötü yazılmış Camdaki Kız ile bir varoş çocuğunun aşk hikâyesi bu.” Dr. Gülseren Budayıcıoğlu
  • Gülseren Budayıcıoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    29 Ayrım
    1061,73 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Filiz Kahveci
    Genç ve yakışıklı bir gencin mazoşizmin acısıyla renklenmiş dünyası... Bu acıdan alınan haz, ölüme yaklaştıkça hissedilen doyum... Yaşlı, göbekli bir holding patronunun cinsel tercihi nedeniyle varoşların kasketli orta yaşlı erkeklerinde aradığı yakınlık... Üç kuşak boyunca sürüp gelen fahişeliğin kadının ruhunu paramparça edişi... Dr. Gülseren Budayıcıoğlu bu kitapta insan denen muhteşem ve bir o kadar da karmaşık varlığa ait sahici yaşam hikâyeleri sunuyor. Bazen dehşete kapılacak, çoğu zaman da hüzünleneceksiniz...
  • Gülseren Budayıcıoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    43 Ayrım
    569,35 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Elif Arga
    “Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.” Aşk yakıyor Ayrılık kavuruyor Aldatılmaksa hep çok acıtıyor… Bize çocukluk acılarını tekrar yaşatacak kişileri gözünden tanır, başkasına değil, ona âşık oluruz. Hayat onu kendi ellerimizle buldurur bize. Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır. Yine o evlerde yaralanır, o yaralarla büyür, sonunda o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz. Ancak mutluluk her zaman o yolda değildir…
  • Gülseren Budayıcıoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    27 Ayrım
    998,48 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sem Özer
  • Gülseren Budayıcıoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    27 Ayrım
    998,48 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sema Özer
    ISBN: 978-975-14-1460-1 Sayfa Sayısı: 400 Ebat: 134 x 198 mm Fiyatı: 35.00 TL Hayata Dön > Roman - Öykü > Kitaplarımız Hayata Dön Gülseren Budayıcıoğlu Psikiyatrist Budayıcıoğlu’ndan roman tadında bir anlatı… Hiç de güzel denemeyecek suskun mu suskun bir kız… O sustukça, terapistin tarihin mahrem yerlerinden bulup çıkardığı unutulmuş hikâyeler dökülüyor ortaya. Genç firavun Tutankamon’un esrarı, Hitler ve Freud’un kişiliklerinde gücün analizi… 18. yüzyılda adına “Fısıltı Sanatı” dedikleri, evli kadınların yaşadığı aşk ilişkileri… Çariçe Katerina’nın çamaşırcılık ve hayat kadınlığından başlayan tılsımlı yazgısı… Eva Peron’un ve Prenses Süreyya’nın hüzünlü hayat hikâyeleri ve daha niceleri… Derken suskunluk bozuluyor. Çirkin kızın hikâyesi başlıyor. Öyle bir hikâye ki acısıyla, dehşetiyle, hüznüyle her şeyi gölgede bırakıyor. Çirkin genç kızın açıldıkça güzel bir prensese dönüşmesi… Psikanalizin sihirli değneğinin dokunduğu yerde ortaya çıkan bir başarı öyküsü…

Sayfalar