Yazara Gore Listeleme

  • Günhan Kuşkanat
    insan sesi mp3 - Türkçe
    32 Ayrım
    875,28 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nuriye Aygün
    Aşk...O benzersiz felaket! Aşk, günah, nefret, gurur, kıskançlık ve aldatma... xvı.yüzyılda ııı. Murad, kız kardeşi Nagehan Sultan ile dönemin büyük bilgini Mihran Takiyüddin arasında geçen şaşırtıcı bi röykü. İmkansızı isteyen ruhlar, fırtınaya kapılmış bedenler. Korkunç bir veba salıgını, kıyamet alameti bir kuyrukluyıldız ve uğursuz bir kule... Saray soytarıları, cariyeler, suikastlar, şeytanlar, cinler, mekanik aletler, simya formülleri, sonsuz hayat arayışları ve şehrin altında birbirine açılan yüzlerce galeri... Evvel Aşklar Masalı'nda Osmanlı'yı bir başka yanıyla, bir tutku imparatorluğu olarak tanıyacaksınız.
  • Günhan Kuşkanat
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    299,27 KB
    Eser Türü: Kitap
    Kış Leylekten yeni bir yazan müjdeliyor. Geçmişten süzülüp bugüne gelen öyküler yaratıyor bu yazar. Adı: Günhan Kuşkanat. Belleğinde bir istanbul var okurlarıyla paylaştığı. Çocukluk, gençlik... Yalnızlık, yalnız bırakılmışlık... Huzursuzluk var ağır basan... Bazen Kuzguncuk'ta küçük bir berber dükkânında toplama kamplarının izlerini sürüyor, bazen ölümle yaşam arasındaki kısa aralığı seyrediyor. Bir dedenin anlattığı gizemli masallan dillendiriyor kimi zaman da. Ya da çocukluğun neşeli günlerine dönüyor kanatlarında bir hüzün taşıyarak... Bazen bir aşkı getiriyor vedanın eşiğine... Günhan Kuşkanat, Kış Leyleklerinde renkli bir dünya yaratıyor. Hepsi birbirinden ilginç kahramanlarını başarıyla çiziyor. Her öyküde farklı bir ses yakalıyor. Çağımızın öykülerini yazıyor. Türk öykücülüğünde yeni bir kalemle tanışmak için kaçınlmaz bir firsat Kış Leylekleri.
  • Günhan Kuşkanat
    metin
    2 Ayrım
    328,36 KB
    Eser Türü: Kitap
    "Sen konuştukça daha güzelleşirdin. Saçlarını tarasan taramasan güzelleşirdin, narçiçeği elbiseni giysen giymesen. Sonra sen tutar kendini bırakıverirdin bembeyazına çarşafların, bucakların, ellerin, memelerin çoğalırdı. Sonra yıldızlar büsbütün... Bir yerlerde olsan sen Saliha, bir gün kalkıp sana gelsem. İçimdeki bütün kötülüklerden, yorgunluklardan sıyrılıp kapına gelsem, bak desem bu kadar yalnızım işte... Gökyüzünün o ince uzun çizgisine baktım. Ağlayacaktım. Ne büyüktü, ne değişmez... İçimde bir şey bitiyordu... Koca koca taşlar düşüyordu içimde. Tutunmak... Rasim Dayı'nın denize baktığı yerden, ta ötelerden, uzak uzak, upuzun, dumandan bir iplik dağılıyordu. Bir uğultu duyuyordum kıyısız gemilerin uğultusuydu belki kırlangıçların... Kopuyordum... Bir Rasim'e baktım, bir uzağa. Deniz çağıldadı bir, martılar çağıldadı."