Türk efsaneleri yabancı ülkelerde tetkik edilmediği gibi maatteessüf bizde de esaslı bir surette tetkik edilmiş değildir. Bizde bu mevzua en ciddi bir surette temas eden Köprülüoğlu Fuattır. (Türk edebiyatı tarihi, İstanbul, 1926) Fakat burada efsaneler ilmî bir tarzda tasnif edilmediği gibi mevzular dahi yanlış anlatılmış ve bir takını faraziyelerle mevzu tamamile karıştırılmıştır. (1 )
Türk efsanelerinin tasnifi hakkında Zeki Velidi de Atsız mecmuada bir kaç yazı yazmıştır. Fakat burada da efsaneler derli toplu bir surette tasnife tâbi tutulamamış, mevzu bir sürü malûmat yığını arasında kaybolup gitmiştir.
Bu iki eserden maada memleketimizde neşredilen ve bu mevzua ciddî bir surette temas eden bir yazı hatırlamamaktayız. Her ne kadar bu, mevzuu eserinin kadrosuna sıkıştırmak mecburiyetinde kalan bazı edebiyat tarihleri varsa da bunlar Köprülüoğlunun eserindeki noksan ve yanlış malûmatı tekrarlamış olduklarından onları burada ayrıca zikre lüzum görmedik. Bunlardan tamamile ayrı olarak ve Köprülü.
(1) Bu eserde «Hunlar milâdi dördüncü asrın İkinci nısfında başlıca iki büyük şubeye ayrıldılar.» (s. 16) gibi son derece fahiş hatalardan mâda efsanelerin metinleri dahi yanlış anlatılmıştır. Bir fikir verebilmek için bu hatalardan bir kaçını kaydedelim: 1 Oğuzun vücudu kurda benzediği yazılmıştır. Halbuki metinde vücudu deği! beli kurda benzetilmektedir. 2 Oğuzun geyiği «bir av kırbacı ile* ağaca bağladığı yazılmaktadır. Halbuki asıl metinde söğüt dalı olduğu yazılıdır.. Bu hataları burada teker teker göstermeğe lüzum görmüyorum. Oğuz efsanesi Rahmeti tarafından dilimize çevrilmiştir. Bü eserle mukayese etmekle hatalar meydana çıkabilir.
i
oğlunun hatalarını da ayıklayarak Atsız bir edebiyat tarihi yazmağa başlamış ise de bu eser henüz ikmal edilememiştir.
Millî efsanelerimizi her şeyden evvel ibir tasnife tâbi tutmak gerektir. Türk tarihini bugün Doğu HunlariLe başlatmak icap ettiğine göre millî efsanelerimizin birinci kısmım Hun efsaneleri teşki