Yazara Gore Listeleme

  • Hüsnü Arkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    15 Ayrım
    232,59 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: AYSUN GÜNDOĞDU ÇEVİK
    “Hâce’nin evi Akşar’ın en güzel evi değildi. Gençliğinde Hayranî Hazretleri’nin yardımıyla yerleşmişti bu eve. Bir dönümlük arsanın intifa hakkı kudretlilerden bir müride Konya sarayından bağışlanmıştı. Üstünde derme çatma tek göz bir virane vardı ki çilehanelerin ocaksız, penceresiz köhneliğinden hallice değildi. “Bunu senin mülkün edelim, bedelini peyderpey ödersin,” dediydi Hayranî Hazretleri. Hâce bu öneriyi bir hafta kadar gönül terazisinde tartmış, bin bir tasayla uyuyup, karabasanlarla uyanıp dilini olmaz demeye alıştırmaya çalışmıştı. O vakitler, dünyanın düzeni şimdiki gibi değildi. Birtakım adamlar vardı ki inayet şeyhten de gelse acaba kabul etmekte bir beis var mıdır diye yeis yeis düşünüp kavis kavis dertlenirlerdi.” Hüsnü Arkan, bu yeni romanıyla okurunu farklı bir dünyaya, Anadolu’ya, birkaç yüzyıl öncesinin Akşar’ına, şimdiki adıyla Akşehir’ine götürüyor. Selçuklularla Moğolların cirit attığı topraklardaki kanlı mücadelelere, el değiştiren kentlere, aşklara ve ihanetlere, esirlere ve cinayetlere, kısacası o dönemin insan hikâyelerine o günlerin diliyle, o günlerin bakış açısıyla hem maceralı hem eğlenceli bir pencere açıyor. Romanın başkişisi Hâce ise hiçbirimize yabancı değil; Hâce, diğer adıyla Nasreddin Hoca.
  • Hüsnü Arkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    23 Ayrım
    621,69 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Seval Altıkişi
    “Büyük hırsızlar karanlıkların çocuklarıdır; aydınlıkta önlerini göremezler, gün ışığı gözlerini kamaştırır, tökezlerler ve yerlerde sürünürler. Bu yüzden kısa süren aydınlık çağları, bir vampir gibi tabutlarının içinde geçirirler. Sonra kapak açılır. Kapağı genellikle salağın biri açar. Artık Karanlıkana hırsızı korumaya hazırdır… İyi ruhlar mekânı çoktan terk etmişler, otoriteyi karanlığa bırakmışlardır.” Hırsız ve Burjuva, neo-liberal dogmaların beslediği yeni bir ortaçağ tehlikesine dikkat çekmeyi amaçlayan, sebepsiz ve haksız zenginliği, sermaye birikimini eleştiren ironik bir roman… 12 Eylül 1980 günü, muhasebeci bir babayla öğretmen bir annenin oğlu olarak doğan Evren, çöplüklerden geçinen Ruhan, Evren’in hayallerini süsleyen bar kadını Gülgün, oturdukları yoksul mahalle, hırsız İsmail, işbitirici Hadim Bey, büyük ekonomik fırtınalarda bile, şansının ve Hadim Bey’in yardımıyla kayığını sakin bir limana ulaştırmayı her zaman başaran Mubah Şirketler Grubu’nun patronu kadın düşkünü Eyüp ve bütün bu kişileri hırsızlık bağlamında birbirine bağlayan, trajik bir sona götüren rastlantılar. Belirgin olan tek şeyin belirsizlik olduğu, özgürlüğe sınırların konulduğu bir çağda, çağdaş bir isyan, Hırsız ve Burjuva.
  • Hüsnü Arkan
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    881,39 KB
    Eser Türü: Kitap
    Doysun diye gözleriniz bu yeşil Bu provasız çırçıplak bahar Sayın ki başka görgüler başka bedenlerdesiniz Kim bilir bugün kimi incittiniz? Sırf bu yüzden ölüyoruz, anlamak için Bir gülün dediğini sağırın bahçesinde Bir de konuşmadan söylenenleri Söyleyin bugün kimi incittiniz? Kim bilir kime eğilmiş Kim bilir hangimizin çekirdeğinde günah Doğrulun bugün kimi incittiniz?
  • Hüsnü Arkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    498,01 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Damla Harputlu
    “Annem sığıntıydı. Belki bu yüzden hep gülümsüyordu. Babam onunla birlikte kendi annesini, babasını, kendi işini, oteli de terk etmişti. Geride bıraktıkları, yani bizler, yani annem, teyzem, babaannem, dedem ve ben hep kapıya bakıyorduk. Bir gün çıkıp gelmesini bekliyorduk. Ben bu bekleme odasında doğdum işte! Büyükler hep susuyordu. Ama insan susarak da bir şey söyleyebilir. İşte ben o sözlerin içine doğdum... Sonra onlarla birlikte, babamın geri dönüşünün hayallerini kurdum. Daha çocukken beklemenin profesörü oldum.” Hüsnü Arkan, Kuzey Ege’nin bir kasabasına götürüyor okuru ve o küçük dünyada kıstırılmış insanlara, durgun görünümlü fırtınalı hayatlara bir pencere açıyor. Müşterisi olmayan bir otel ve üç kuşak terzisiyle birlikte küçük bir terzi dükkânının garip atmosferinde gelişen roman, doksanlı yıllarda Doğu’daki bir çatışmada sakatlanıp tekerlekli sandalyeye mahkûm olan, gençliğinde terzi çıraklığı yapan, şimdiyse teyzesi, sevgilisi ve ustasıyla sınırlı dünyasında yaşayan, işsiz Ayhan Demir’in hikâyesi üzerinden bir dönemin Türkiye’sine ayna tutarken, küçük insanların aşklarını, umutlarını, hayallerini anlatıyor, karmaşık iç dünyaları ve zaafları üzerinde düşünmeye zorluyor. Konusu insan olan Gülhisarlı Terziler, Hüsnü Arkan’ın romancılığında yepyeni bir adım.
  • Hüsnü Arkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    23 Ayrım
    359,17 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Pınar Çelikdelen
    Tayin emrim üç ay sonra çıktı. Emri aldığım günün sabahında Hasan'ı astılar. İnfaz gecesi uyumamıştık. Babam, Nuri Amca, annem ve ben, salondaki masanın çevresinde oturuyorduk. Pencerenin önündeki çıplak akasyaya konmuş suskun, korunmasız kış serçeleri gibi... Radyoyu açmıştık; bir haber bekliyorduk... Annem sık sık mutfağa gidip ağlıyordu. Nuri Amca, kımıldamaksızın önüne bakıyordu. Elleri dizlerinin üstündeydi. Omuzları çökmüştü... Konuşmuyorduk. Birbirimizin yüzüne bakamıyorduk. İnsan, sonuna kadar umutlu olabiliyor. Umut bir çare değil ama galiba çareden daha büyük bir şey. 1960'lı yıllarda bir Ege kasabasında başlayan yasak bir aşkla 12 Eylül'ün hemen öncesinde gelişip darbenin ardından pek çok kişiyle paylaşılan bir kaderle son bulan kırık bir aşk: iki katmanlı bu romanın iç içe geçen iki farklı hikâyesi. Mücadeleleriyle, inançlarıyla, haklılıkları ve yenilgileriyle bütün bir kuşak ve darbelerden, idamlardan geçen, yarım kalan hikâyelerle 2000'li yıllara uzanan yakın tarihimiz. Siyasi bir ortamın içinde filiz veren aşklar, yeşeren duygular,yarım kalan umutlar. Hüsnü Arkan, 60'lı yıllardan başlayarak, özellikle 12 Eylül döneminin acıtan sayfalarına bir ailenin kadınlarının gözünden bakıyor.
  • Hüsnü Arkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    4 Ayrım
    56,98 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Çağla Bizel
  • Hüsnü Arkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    21 Ayrım
    329,29 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Meryem Ülgen
    Tayin emrim üç ay sonra çıktı. Emri aldığım günün sabahında Hasan'ı astılar. İnfaz gecesi uyumamıştık. Babam, Nuri Amca, annem ve ben, salondaki masanın çevresinde oturuyorduk. Pencerenin önündeki çıplak akasyaya konmuş suskun, korunmasız kış serçeleri gibi... Radyoyu açmıştık; bir haber bekliyorduk... Annem sık sık mutfağa gidip ağlıyordu. Nuri Amca, kımıldamaksızın önüne bakıyordu. Elleri dizlerinin üstündeydi. Omuzları çökmüştü... Konuşmuyorduk. Birbirimizin yüzüne bakamıyorduk. İnsan, sonuna kadar umutlu olabiliyor. Umut bir çare değil ama galiba çareden daha büyük bir şey. 1960'lı yıllarda bir Ege kasabasında başlayan yasak bir aşkla 12 Eylül'ün hemen öncesinde gelişip darbenin ardından pek çok kişiyle paylaşılan bir kaderle son bulan kırık bir aşk: iki katmanlı bu romanın iç içe geçen iki farklı hikâyesi. Mücadeleleriyle, inançlarıyla, haklılıkları ve yenilgileriyle bütün bir kuşak ve darbelerden, idamlardan geçen, yarım kalan hikâyelerle 2000'li yıllara uzanan yakın tarihimiz. Siyasi bir ortamın içinde filiz veren aşklar, yeşeren duygular,yarım kalan umutlar. Hüsnü Arkan, 60'lı yıllardan başlayarak, özellikle 12 Eylül döneminin acıtan sayfalarına bir ailenin kadınlarının gözünden bakıyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • Hüsnü Arkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    18 Ayrım
    271 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Demet Yılmaz
    Şimdi, kulübesinin önünde, çardağın altındaki koltuğunda asma kabağı gibi sallanarak geçmişini seyreden yaşlı bir adamım. Her şeye uzaktan bakıyorum. Bir asma kabağının baktığı kadar uzaktan. İçim boş. Bence her insan iki kişidir. Birincisi önden gidip yolu açar. Ama belki de kapatır; emin değilim. Öteki bazen irkilerek, korkuyla; bazen de umut ederek onun peşine takılır. Önümdeki beni buraya getirdi; ya da arkamdaki adımlarımı izledi ve işte sonunda buluştuk. Geçip gitmiş zaman böyle bir şeydir; ayak izleri birbirine karışır. Köpek yaşlanır, susar. Adını seslendiğinizde başını bile kaldırmaz. Artık önümde biri yok; kimsenin peşinden gitmiyorum. Biz, iki kişi, yıllarca birbirimize bakmaktan, birbirimizi anlamaya çalışmaktan yorulduk. İşte ilk yalanımı söylüyorum; iyi bir hikâyenin kahramanı başına buyruk olmalı, kalemi tutanın biçtiği role asla sadık kalmamalıdır! Aslında en başa gidip her şeyi yeniden yaşamayı ve gerçekten başına buyruk olmayı dilerdim ama yazmakla yetinmek zorundayım. Yaşadıklarımı bir kez de böyle yaratmamın ne sakıncası olabilir ki? Biz ikimiz; ben ve beni izleyen ya da ben ve benim izlediğim adam; anlamsızlığın keşfinden geliyoruz. Gemimiz bir yıkıntı halinde karaya vurdu. Bütün mürettebat öldü; tanığımız yok. Kıç tarafında hâlâ sallanan şey, bir bayrak değil; tayfalardan birinin donu. Hüsnü Arkan’dan, gerçekle ütopyanın kesiştiği ve birbirine karıştığı anlara dair bir roman. Bazen ütopyalar gerçeklerden daha can yakıcıdır…
  • Hüsnü Arkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    211 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Pınar Çağnis
    aydet Öldüm ve Tanrı burada da yok! Ne yapabilirim? Ölümden sonra da bir hayat var mı? Binlerce yıldır tüm dinler ve felsefi sistemler bu soruya cevap arıyor. Ama daha dehşet verici bir soru sormak mümkün: Ya ölümden sonra bir hayat varsa ve tıpkı bu hayata benziyorsa, aynı sıkıntıları, aynı anlamsızlık duygusunu, aynı çaresizlikleri tekrar tekrar yaşıyorsak? Ya ceza ve ödül yoksa? Ya bize kalacak olan puslu bir belirsizlikse yalnızca? "Düşünde kendini bir kelebek olarak gören biri bir kez uyandıktan sonra, bir kelebek olmadığından ve artık düşünde kendini bir insan olarak görmediğinden hiçbir zaman emin olamaz." (Arka Kapak) .
  • Hüsnü Arkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    30 Ayrım
    442 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Meliha Beyaz
    “Bazen sislere gömülen, bazen de tipiyle uğuldayan ova, Palandöken’in devasa hayaleti, ağırlaşan toprak, ağaran tepeler, ağaran düzlükler, hastaların iniltisi, Nizamettin’in oradan oraya koşuşturan silueti, hayvanlarla peksimetlerini paylaşanlar, henüz ölmüş, amele mangalarının gömmesi için şosenin kıyısına bırakılmış, çarığı, kaputu yağmalanmış, ağızları, gözleri açık kalmış erler; atıştıran kar, tipiye dönen kar, kağnıların ezgisi, moraran ayaklar, bacaklar, günden güne yakınlaşan gökyüzü, beyaz, beyaz, beyaz...” Hüsnü Arkan’ın Uzun Bir Yolculuğun Bittiği Yer’i baytar yüzbaşı olarak katıldığı Sarıkamış Muharebesi’nde Ruslara esir düşen ve Rusya’da geçirdiği uzun yıllardan sonra, doğduğu İstanbul’a 12 Eylül 1980 darbesini önceleyen günlerde, yaşı yüzü aşkın bir “Büyükdede” olarak dönen Abdülhalim Bey’in hikayesi. Arkan, dört kuşağı içine alan romanında 12 Eylül 1980 öncesinin gerilimli ortamını ustalıkla yansıtıyor.