Yazara Gore Listeleme

Türkiye’nin iletişim ve basın tarihiyle ilgilenen herkesin okuması gereken bu kitap üç bölümlük müthiş bir yolculuğun ilk evresini anlatır. 1950’li yıllarda Bursa’da başlar, Istanbul, Ankara ve Washington’dan geçtikten sonra son trenle Babıali’ye ulaşır. Sürükleyicidir, anıların edebi tür olduğu bilinciyle yazılmıştır. Bu ilk evrede yolcular arasında İsmail Cem, Hıfzı Topuz, Halit Refiğ, Çetin Altan, Aziz Nesin, Uğur Dündar, Bülent Ecevit, Cemal Süreya, Hilmi Yavuz, Oğuz Atay, Hıncal Uluç, Salih Memecan ve Ercan Arıklı’nın yanısıra, kompartman arkadaşları Mustafa Gürsel, Tarcan Günenç, Mete Buharalı ve Rua Tezcan da yer alır. Dayanışma, direnç ve ihanetin hikayesidir.

“Bir süredir aklımda gençlik arkadaşım Ataol Behramoğlu’nun ‘Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var’ dizesinden yola çıkan bir sohbetler dizisi düşüncesi dolaşıyordu. ‘Okuduklarımızı, başkalarından öğrendiklerimizi değil, kendi yaşadıklarımızı konuşalım’ demiştim. ‘Dobra dobra anlatalım!’ Gerçekten, yaşını başını almış insanlar olarak niçin yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz şeyleri, çıkardığımız dersleri başkalarıyla, bu arada gençlerle paylaşmıyorduk? Hayat dörtnala kaçıp gidiyordu. Bu paylaşımı şimdi yapmazsak ne zaman yapacaktık? Bu bir çeşit görev değil miydi?” İyi Yaşam ve Mutluluk Üzerine başlıklı denemeler toplamında Haluk Şahin, yaşamdan edindiği deneyimlerini, tanıklıklarını ve gözlemlerini aktarıyor. Akademisyen, eğitimci, gazeteci kimliklerini bir kenara bırakıp, hiçbir satırında kimseye üstten bakmadan, samimi bir sohbete davet ediyor. Denemelerinde doğru yolu göstermek ya da ders vermek yerine, yaşarken aldığı dersleri paylaşıyor.

Kitap Radikal gazetesi yazarı, TV8 "Yüksek Siyaset" programı yapımcısı ve "Arena" eski editörü Haluk Şahin'in şiirlerinden oluşuyor... Bir temmuz günü dedim ki poyraza "Gel seninle bir anlaşma yapalım, kendini zorlama bu kadar arada bir nefesini tut ki biz de konuşalım." "Mümkün değil," dedi adanın efendisi "Sonra sen kim oluyorsun, canyeli bekliyor üzümler bağlarda onlara çok eskiden verilmiş sözüm var."

“Ada” romanı 2017'de Mendirek dergisi tarafından “Yılın Kitabı” seçilen, Homeros Ödüllü yazar Haluk Şahin bu kez de adada koronavirüs pandemisini anlatıyor. Hiç umulmadık bir anda ilan edilen karantina tüm adalıları kendileri, yaşam, dünya ve adanın geleceği konusunda hesaplaşmaya zorluyor. “Güzel Mavrella” haber, yorum, söylenti, gerçek, uyduru ve imgelemin bir arada bulunduğu bir hibrit romandır. 2020 ilkbaharında, “Böyle oldu” demiyor, “Böyle de olabilirdi” diyor: Çünkü ada bir miniEVrendir, her şey oraya sığar. Ve orada bütün yollar bağlara çıkar. “Bozcaada'ya koronavirüslü iki Çinli turistin geldiğini, apar topar bir ambulans ile pandemi hastanesine kaldırıldığını, adada bir panik havası estiğini, feribot seferlerinin iptal edildiğini ve adanın karantinaya alındığını düşünün. Sonrasında adanın denizi, bağı, insanlarıyla sayfalarda kaybolup gidin. Haluk Şahin, yeni romanında tüm dünyayı diken üstünde yaşamaya sevk eden bir virüsün adada yaşattığı hisleri, Erkan ve Jülide'nin ilişkilerine, karşı komşumuz Midilli'deki mültecilerin yaşamına dokunarak satırlarına taşıyor. Kurgusal akışın yanı sıra esinlenilen karakterler, gerçek insanlar ve adalıların bizzat yaşadığı büyülü doğa gerçekliğini aktaran betimlemelerle bezeli bu hibrit roman yaşanmakta olanı anlatan bir fotoğraf karesi adeta. Gazeteci Erkan, Oya hanım, Ahmet bey, Gaffur baba, Tufan reis, Kosta, Apostol ve dahasının bir ada etrafında kesişen hikâyesi bu kitapla vücut buluyor.”