Yazara Gore Listeleme

  • Hamdi Kalyoncu
    - Türkçe
    21 Ayrım
    325,46 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Aylin Gülşen
    Kadın dövmenin aileye, çocuklara, topluma ve döven kişiye kazandırdıklarının ne kadar çok,,ne kadar büyük ve ne kadar geniş boyutlarda olduğunu bütünüyle kimse tahmin edemez! Kadına dayak atılmasından öyle kesimler ve kimseler yararlanır ki, işin üzerine biraz ciddi olarak eğilenlerin buna şaşırmaması mümkün değil! Mesela kadının dövülmesi kadını, erkekten nefret ettirmekle kalmaz, evlendiğine de evleneceğine de hatta dünyaya geldiğine de pişman ettirir, hayatına bile son verdirebilir. Uyuşturucuya, şiddet ortamında yetişen çocuklardan daha müsait kimse bulunamaz. Sigara hariç, dünyada sadece uyuşturucu madde pazarının yılda 500 milyar dolar olmasına, eşine dayak atan, yuvasını dağıtan bir babanın katkısını kim inkar edebilir! Dayak atan babasından nefret etmeden, bir çocuğun, bir gencin Tanrı'ya sitem etmesine hatta Tanrı'yı inkar etmesine imkan bulmak zordur. Dayağın olmadığı, sevgi üzerine kurulan toplumlarda ateizm nasıl güç kazanır! Hamdi Kalyoncu, "Erkekten Kadına Yansıyan Şiddet"in hangi psişik mekanizmalarla ortaya çıktığını, erkeğin neden dayak attığını, kadının neden dayağa tahammül ettiğini, inanç ve kültürlerde kadına dayak atmanın nasıl yer ettiğini ve dayağın sonuçlarını; şiddet uygulayan erkeğe, şiddete maruz kalan kadınlara ve şiddet ortamında yetişen çocuklara dayağın yansımalarını, hastalarından verdiği örneklerle açıklıyor.
  • Hamdi Kalyoncu
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    370,52 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Hamdi Kalyoncu
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    459,43 KB
    Eser Türü: Kitap
    Sufi yapılarda Mehdi’ye (Gavs’a-Kutub’a-Şeyh’e) iman, uyuşturucu verilerek yapılan telkinlerden çok daha etkilidir. Uyuşturucunun etkisi kısa sürer ancak Mehdi'ye iman ile yapılan telkinler ise bir ömür sürer. Bunun için tüm sufi yapılaşmalar FETÖ’leşme eğilimindedir ve tamamı devlet ve toplum için potansiyel tehlikedir. Bunların Haşhaşi diye tanımlanması, olayı tam olarak ifade etmeye yetmez. Başta bulunan zâta iman derecesinde bağlı olanlar yani Mehdiciler, Haşhaşiler’den çok daha tehlikelidir. FETÖ tecrübesi, ders alınabilirse, geleceğe yönelik tedbirler açısından büyük bir imkân sunmuştur. Bu çalışmamızda 15 Temmuz darbesi örneğinden de hareketle, sufi yapıların devlet-millet için neden büyük bir tehlike olduğunu analiz etmeye çalışacağız.
  • Hamdi Kalyoncu
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    157,08 KB
    Eser Türü: Kitap
    Erkek üzerinde etkili olmak ve onu yönetmek için sadece dişilik yetmez. Bunun için kadınca bir sanat gerekir. Başarılı olmak istiyorsanız bu sanatı iyi öğrenmelisiniz! Çoğu erkek, kadın karşısında oldukça zayıftır. Bu zayıflıklar ya da bir anlamda zaaflar, kadınlar tarafından yönetilmeye o kadar yatkındır ki, şöyle desek yanlış olmaz; Erkekler dünyayı idare eder, kadınlar da onları! Tarihte de bunu doğrulayacak sayısız örnekler bulmak mümkün. Erkek üzerinde etkili olmak ve onu yönetmek için bazı şeyleri uygulamanın yanında öncelikle kaçınılması gereken şeyler vardır. Konuyu iki başlık altında ele almakta fayda var; I. Erkeği yönetmekte kaçınılması gereken davranışlar, II. Erkeği yönetmek için yapılması gereken davranışlar. Yönetmek bir anlamda yönlendirmektir. Kadının erkekten beklentilerini gerçekleştirmesi ve eşinden gönlünce istifade edebilmesi onun üzerinde etki sahibi olabilmesine bağlıdır. Çoğu kadının, erkek karşısında bulunmak istediği konum da bu değil midir? Erkeği üzerinde etkili olmak! İşte bunu yapabilmek için, erkeğe tesir etmenin, yani bir anlamda onu yönetmenin püf noktaları iyi bilinmeli.
  • Hamdi Kalyoncu
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    324,77 KB
    Eser Türü: Kitap
    İnsan hayatta iken, değeri karşılığında bazı organlarını vermeyi göze alabilir, bir böbreğini, gözünü kolunu, bacağını v.s... Ancak aklını asla!.. Akıl ve ruh sağlığı hiçbir değer karşılığında feda edilemez. İnsan, sahip olduğu herşeyi, hatta kendi varlığını bile ancak akılla idrak eder. Akıl gidince değil dünyayı, kâinatı verseler neye yarar; bilmeyecek, idrak edemeyecek olduktan sonra... Akıl ve ruh sağlığı kişinin kendisi, çevresi ve Tanrı'sı ile uyum içinde olmasına bağlı. Bunun asgarî şartı da bir olan İlâh'tan başka tanrılar edinmemektir. Birden çok tanrı fikri ile huzurlu bir ruh aynı yerde düşünülemez. İnsan kalbini ve beynini fesada uğratanlar: Allah'a rağmen sevilen, korkulan, her dediğine tartışmasız inanılan, mutlak itaat edilen, yardım umulan, sığınılan, böylece ilâhlaştırılan nesneler yani "yeryüzü tanrıları"dır.