Yazara Gore Listeleme

  • Hannah Arendt
    insan sesi mp3 - Türkçe
    62 Ayrım
    771,99 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Feyza Daldal
    Geleceğe yönelik tasarılarıyla irade, zorunluluk inancına, yani dünyanın rehavet olarak adlandırdığı düzenine gösterdiğimiz rızaya karşı koyar. Yine de dünyanın sadece şimdi değil geçmişte de hiçbir zaman için olması gerektiği gibi olmadığı herkes için açık değil midir? Ayrıca bu ‘olması gereken’in ne olduğunu kim bilir ya da şimdiye kadar kim bilmiştir ki? ‘Olması gereken’ ülküseldir ütopyanızla bağlantılıdır; dünyada hakiki bir yeri ya da topos’u yoktur. Zorunluluğa duyulan güven, her şeyin ‘olacağına vardığı’ inancı, olumsallık bedeli ödenerek satın alınan özgürlükten çok daha tercih edilir değil midir?" Yabancılaşmanın “yabancılaşma” olarak adlandırılamadığı, yani “doğallaştığı” bir bağlamda “irade”nin ve “eyleme”nin gereksizleşmesi kaçınılmaz hale geldi. Bu türden bir kadercilik, “iradenin iyimserliği”ni süresiz erteleyerek, olayların “olacağına varacağı” bir perspektifi meşrulaştırdı. Zihnin Yaşamı’nda “dünya aşkı”yla kalemine sarılan Arendt, çağdaş siyaset felsefesi alanında üzerine oldukça çaba harcanan bu soruna özgün bir cevap üretmeye çalışırken, Aristo’dan Platon’a, Hegel’den Kant’a ve Heidegger’e bize ucu bucağı olmayan siyasi düşünce yolculuğunda bir pusula sunuyor. Var ettiğimiz dünyayı, başka türlü de tasavvur edebileceğimiz, inşa edebileceğimiz bilincini, ardımızda bıraktığımıza duyduğumuz sorumlulukla, dünyevi bir aşkla hatırlatan başucu mirası... (Tanıtım Bülteninden)
  • Hannah Arendt
    insan sesi mp3 - Türkçe
    36 Ayrım
    695,86 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Müge Alaboz
    20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden Hannah Arendt makale, konuşma ve derslerinden oluşan Sorumluluk ve Yargı’da Yahudi soykırımından atom bombasının kullanım amacına, Vietnam savaşından ırkçılığa yaşadığı yüzyılın bütün politik krizlerini ahlaki çöküş ışığında değerlendirir; bu çöküşü “dişlilerin parçası olduğunu” varsayan insanların cehaletinde ya da doğasına içkin kötülüğünde değil, kendi eylemlerini ahlaki hakikatlere göre yargılamaktaki acizliğinde arar. Düşünme yetersizliği, iyi ya da kötü tercihlerden sakınma eğilimi Arendt’in analizlerinde merkezi bir öneme sahiptir. Herkesin suçlu olduğu yerde hiç kimsenin suçlu olmadığını öne sürerek, ahlaki sorumluluk ve nesnel suç arasındaki ayrımın politik veçheleri üzerine hukuk ve ahlak felsefesi çerçevesinde kalem oynatır. Sorumluluk ve Yargı, “kötülüğün sıradanlığı” üzerine devam eden bir tartışmanın parçası olduğu kadar, ahlak felsefesi, sorumluluk, hakikat ve kolektif suç mefhumları üzerine de sistemli bir düşünme çabasının ürünüdür. “Hem ahlaki hem de politik olarak, kayıtsızlık en büyük tehlikedir. Gerçek skandala, gerçek ayak bağları, kişinin kendi örneklerini ve ona eşlik edecekleri seçme isteğinden ve yeteneğinden mahrum olmasından, kendi yargısı aracılığıyla başkalarıyla ilişki kurma isteğini ya da yeteneğini gösterememesinden doğar. Dehşetle beraber, kötülüğün sıradanlığı da işte orada yatar." (Tanıtım Bülteninden)
  • Hannah Arendt
    insan sesi mp3 - Türkçe
    38 Ayrım
    626,30 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mehmet Taner Gürkan
    Yahudi soykırımı nasıl oldu? Neden oldu? Neden Yahudiler? Neden Almanlar? Diğer devletlerin rolü neydi? Müttefikler bundan ne ölçüde sorumluydu? Yahudi liderler kendi insanlarının sonunu hazırlayanlarla işbirliği yapmaya nasıl yanaşmışlardı? Yahudiler neden kendi ayaklarıyla ölüme gitmişlerdi? Ülkemizde özellikle totalitarizm üzerine çalışmalarıyla tanınan ünlü Alman filozof ve siyaset bilimci Hannah Arendt bu sorular doğrultusunda, Nazi Almanyası döneminde milyonlarca Yahudinin toplama kamplarına, ölüme gönderilmesinden sorumlu SS yetkilisi Karl Adolf Eichmann’ın Kudüs’teki yargı sürecini ele alıyor. Yahudi soykırımının mimarı olarak sunulan Adolf Eichmann’ın sadist bir canavardan ziyade, normal, hatta korkutucu derecede normal bir insan olduğuna dikkat çeken Arendt, özellikle düşünme ve muhakeme yetisinin kaybolmasıyla birlikte kötülüğün nasıl sıradanlaştığını vurguluyor. Eichmann duruşmasından yola çıkarak, insanlık tarihinin dönüm noktalarından birini ve bu dönemde yaşanan toptan ahlaki çöküşü gözler önüne seriyor.
  • Hannah Arendt
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,70 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yahudi soykırımı nasıl oldu? Neden oldu? Neden Yahudiler? Neden Almanlar? Diğer devletlerin rolü neydi? Müttefikler bundan ne ölçüde sorumluydu? Yahudi liderler kendi insanlarının sonunu hazırlayanlarla işbirliği yapmaya nasıl yanaşmışlardı? Yahudiler neden kendi ayaklarıyla ölüme gitmişlerdi? Ülkemizde özellikle totalitarizm üzerine çalışmalarıyla tanınan ünlü Alman filozof ve siyaset bilimci Hannah Arendt bu sorular doğrultusunda, Nazi Almanyası döneminde milyonlarca Yahudinin toplama kamplarına, ölüme gönderilmesinden sorumlu SS yetkilisi Karl Adolf Eichmann'ın Kudüs'teki yargı sürecini ele alıyor. Yahudi soykırımının mimarı olarak sunulan Adolf Eichmann'ın sadist bir canavardan ziyade, normal, hatta korkutucu derecede normal bir insan olduğuna dikkat çeken Arendt, özellikle düşünme ve muhakeme yetisinin kaybolmasıyla birlikte kötülüğün nasıl sıradanlaştığını vurguluyor. Eichmann duruşmasından yola çıkarak, insanlık tarihinin dönüm noktalarından birini ve bu dönemde yaşanan toptan ahlaki çöküşü gözler önüne seriyor.
  • Hannah Arendt
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,27 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yahudi karşıtlığından farklı bir temelde, belki bir modern çağ yan etkisi sayılabilecek biçimde ortaya çıkan Antisemitik akımların doğuşunu, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla dönülen çağ aralığındaki gelişmeleri ele alan bir inceleme. Arendt, Totalitarizmin Kaynakları'nın birinci cildinde, 20. yüzyılda sayısız insan hayatına malolacak, soykırım girişimlerine, katliamlara, toplumsal hezeyanlara kapı aralayacak, ardından siyonist şiddetle karşı dramlar yaratacak bir eşiği analiz ediyor.
  • Hannah Arendt
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,61 MB
    Eser Türü: Kitap
    Şanslı doğulmaz şanslı olunur! Şans faktörünü yanınıza çekmenin 18 yolu... Erkekler ne ister ? Holistik Detoks Nisan tam zamanı...
  • Hannah Arendt
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    26,17 MB
    Eser Türü: Kitap
    Hiç kimse, kamusal mutluluktan pay almadan mutlu addedilemez; hiç kimsenin, kamusal özgürlük deneyimi yaşamadan özgür olduğu söylenemez ve hiç kimse, kamusal iktidara katılmaksızın ve orada bir pay sahibi olmaksızın mutlu ya da özgür olamaz." Devrim bir başlangıçtır; fakat şiddetle yoğrularak savaşa yaklaşan ve siyasal alanın dışına itilen bir devrim, yıktığı tiranlığın yerine yeni bir tahakküm odağını geçirmekten kaçabilir mi? Devrim, halkın iktidarını getirecek bir araçtır; fakat halkın tam katılımını engelleyen ve yeni güç odakları yaratmaktan öteye gitmeyen bir devrim hareketi kamusal mutluluğu ve iktidarı yaratabilir mi? Mutluluğa erişmenin yolunu şiddete ve zor kullanımına dayandıran bir devrim özgürlüğün yolunu açabilir mi? İfade etme, tartışma ve karar verme yetkisini halkın kendisine değil, yalnızca temsilcilerine veren bir devrim amacına ulaşabilir mi? Fransız ve Amerikan devrimlerini karşılaştırarak devrim olgusunu modern perspektifte değerlendiren Hannah Arendt, devrim hareketlerinin amaçlarıyla vardıkları nokta arasındaki uçurumda bugünün yakıcı sorunlarının köklerini ortaya koyarken, devrimler tarihini başka bir gözle görmemizi sağlamakla kalmıyor, gerçek bir devrim ihtimaline uzanan yollara da ışık tutuyor.