Yazara Gore Listeleme

  • Kollektif
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,41 MB
    Eser Türü: Kitap
    Editörden Bir söz neleri değiştirmez ki... Gündelik yaşamımızda önyargı vardı. Eşitsizlik, ayrımcılık ve engellenmişlik. Hayat denen koşuda sürekli yolumuzun üzerine konan ve sanki bir parçamızmış gibi kabul ettirilmeye çalışılan engeller. Elbette bu haksızlığa söyleyecek sözümüz vardı. Eşit, Erişilebilir, Engelsiz Hayat süslüyordu düşlerimizi. Eşitsizlik ve ayrımcılık bu düşümüze gölge düşürüyordu. O nedenle hepimiz hayata çoğu zaman “EEEH!” demişiz- dir. O “EEEH!” topluca söylenmeliydi. Hem de herkesin kendi sesiyle, kendi diliyle, kendi yöntemiyle. Onun için birleştirdik sesimizi 2014 Şubat'ında. “Hayata EEEH diyenlerin dergisine hoş geldiniz” diye selamladık sesi¬mize soluğunu katacakları, bilincini açacakları. Herkesin şöyle ağız dolusu “EEEH!” demeye ihtiyacı varmış. Büyüdü sesimiz hızla. Sağlamcılığa, ayrımcılığa, “normal”e güçlü bir yanıt; herkesin anlatmak istediğine bir kürsü oldu. En zor dönemlerde bile yürüyüşüne ara vermedi. Gelenler oldu, gidenler oldu ama o hep yürüdü. Süreli yayınların bir kısmının birkaç yıl dayanabildiği bir ortamda, geriye dönüp baktığımızda 10 yılı geride bıraktığımızı sevinç ve şaşkınlıkla gözlemliyoruz. Sadece yazın alanında değil #KörlerBuradaGörseLiAçıkla gibi çeşitli kampanyalar ile de misyonumuzu yerine getirmeye çalıştık. Yazmak, sade¬ce yazmak değildi ve biz bunu biliyorduk. O yüzden sözü¬müzü pratiğimizle hareketlendirdik. Yayın hayatımıza dair tüm ayrıntıları, Sibel Tekin'in hazırladığı “Hayata EEEH Demek, Bir Derginin Hikayesi” adlı belgeselden inceleye¬bilirsiniz. Bu belgesel çalışmamız da bir doğum günümüz için hazırlanmıştı. İlk kitabımız da bu değil. Yine bir do¬ğum günümüzü bahane edip Canan Çam Yücel'in “Görme Engelli Bir Bebek Ebeveynlerine Sesleniyor” yazı dizisini kitaplaştırmıştık. İnsan zihninde söz bitmez. Yürünecek yol da öyle. Biz 10. yılımızı böyle bir çalışmayla karşıla¬mak istedik. Umarız, sağlamcılığa ve ayrımcılığa karşı bir ses olur. Umarız, daha nice on yıl sözümüzü söyleriz. Tabii ki daha güzel konular ile. Söyleyecek sözümüz ve sıcacık samimiyetimiz var size sunacağımız. O samimiyetle tüm okurlarımızı Eşit, Erişilebilir, Engelsiz bir Hayat için hayata “EEEH!” demeye davet ediyoruz. Burak Sarı
  • Kollektif
    insan sesi mp3 - Türkçe
    33 Ayrım
    518,08 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Tuna Kermen Akarlı
    “Gemi Sarayburnu’na demirleyeli sekiz gün oldu. Kamaranın penceresinden bakınca hemen orada Topkapı Sarayı, biraz ötesinde Haliç, Galata Kulesi, İstiklal Caddesi. Karşıda Kız Kulesi, Üsküdar ve Kadıköy. Hani elimi uzatsam Sultanahmet’in minarelerine dokunuvereceğim, biraz zıplasam Ayasofya’nın kubbesindeyim, bir kement atsam Boğaziçi Köprüsü’nün üzerindeyim. Bu kadar tam ortasında ve içindeyken İstanbul’a ayak basmam yasak! Burada, on beş metrekare alana bedenen hapsolmuş vaziyetteyim! Upuzun sekiz gün ve sekiz gecedir bu gemide kapana kısıldık; tam 343 kişi.” Bu senin hikâyen… Senin yalnızlığın, senin sessizliğin Senin özlemin, senin sevgin Senin ümidin, senin öfken Senin sevincin, senin aşkların Çünkü bu senin hikâyen… Çünkü sen İstanbul’sun… Tarihî mekânları, kadim kültürüyle büyüleyen İstanbul’un on muhteşem öyküsünü on usta yazarın kaleminden okuyacaksınız. Siz okurlarımız için özenle hazırladığımız İstanbul Öyküleri kitabında; Başar Başarır’ın “Ebabil Kabri”, Buket Uzuner’in “Karantina İstanbul”, Burhan Sönmez’in “2121 İstanbul”, Gönül Kıvılcım’ın “Romantik Bir İstanbul Yazı”, Mario Levi’nin “O Evler Dile Gelseydi”, Murat Gülsoy’un “Bu Şehir Bir Uçurum”, Murat Uyurkulak’ın “Düşen Gözlük Güllü Madalyon”, Murat Yalçın’ın “Muhtar”, Nazlı Eray’ın “Beyoğlu Bu Çocuğu Hatırlıyor musun?”, Nihan Eren’in “Sille” isimli öyküleri sizleri İstanbul’da unutamayacağınız bir yolculuğa çıkaracaktır. İstanbul bir öykü, hepimiz de bu öykünün bir parçasıyız.
  • Kollektif
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    15,33 MB
    Eser Türü: Kitap
    bilginin ve kültürel kazanımların zamanın şartlarına göre işlenilebilir ve kullanılabilir hale getirilmesi, her şeyden önce insanlığın üzerindeki önemli sorumluluklardan biridir. Burada asıl sorumluluk ise, Kur’an’ın ifadesiyle “bilenler” in üzerindedir. İnsanın düşüncesi ve eylemine yön veren faktörler, onun yaşadığı dönem öncesiyle ilişkili olmakla birlikte, ekseriyetle kendi zamanına ait konular ve sorunlar üzerinde yoğunlaştığı müşahede edilmektedir. Düşünürler, kendi zamanlarını olgusal olarak değerlendirirken ve daha çok da sorun bazlı çözüm arayışlarında doğal olarak yaşadıkları zaman diliminde karşılarına çıkan problemler üzerine kafa yormuşlardır. Bunun pek çok sebebi sayılabilir. Onuncu ciltte yer alan yazılar dikkatlice okunduğunda, düşünürlerin her birinin benzer sebeplerden kaynaklandığı anlaşılan problemin tespitinde seçicilik, meseleyi kavrama/ tanımlama ve çözüm arama tarzlarında benzeştikleri görülmektedir. Bunun birkaç temel sebebinden en başta yer alanı, Müslüman düşünürlerin, düşünce ve bilim üretmede çok temel bir prensibi ilke olarak kabul etmeleriyle doğrudan alâkalıdır. Buna göre; “Faydasız ilimden Allah’a sığınma”, ilimle iştigal edenlerin temelde dikkate almak durumunda oldukları ana belirleyicilerin başında gelmektedir.
  • Kollektif
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    8,16 MB
    Eser Türü: Kitap
  • Kollektif
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    114,14 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Betül ÖZBEY YÜCE
    Çocuklar için Süreli Edebiyat dergisi.
  • Kollektif
    insan sesi mp3 - Türkçe
    26 Ayrım
    595,95 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Müge Süzek
    Eylül, edebiyatın, şiirin, müziğin koruması altında. Hem aylardan bir ay hem de ayötesi bir zaman, bir yer, bir duygu. Buna karşın belki de 12 ay içinde en mahcubu, en alçakgönüllüsü, en incesi. Onu öyle çok övüyoruz ki neredeyse kendini unutturup başka bir aya kaçacak, belki şubat olacak belki temmuz. Yapmayalım, abartmayalım, eylülün varlığı yeter deyip eylülde kalalım! İnsan da eylülün koruması altında. Eylül kendisini insanlara adamış durumda. Yeter ki yaz bozgunuyla kış mapusuna girmesin, hem kendisinin hem başkalarının yaşamını zindana çevirmesin diye, fazlalıklarını alır insanın. Azını da çoğa sayar. Özgecidir, ne hüznü öne sürer ne gazeli. Yavaşlığıyla sakinleştirir, usulluğuyla kendine getirir insanı. Eylül bizim neyimizdir? Herkesin kendisinden bir parçayı onda bulduğu ya da aradığı aydır. Yoksa da ne yapar eder, bulur buluşturur verir. Bu kitapta okuyacaklarınız da eylülün bize verdiklerinden tadımlık şeyler. Eylülü sevin, dinleyin, duyun, okuyun, size de çok şey verecektir, sakin olun. Haydar Ergülen 'Eylül' yaşamdan ve düşlerden süzülen öykülerle yüreğe dokunan farklı yolculuklara çağırıyor okuru. Jale Sancak Gündüzdüşü de olsa mutlu olma ihtimali taşıyan bir yolculuk bu, bir yolculuğa çıkılmasa da dönüşünü içeren bir bellek yoklaması eylüle dair, eylül üzerinden. Hakan Akdoğan
  • Kollektif
    insan sesi mp3 - Türkçe
    30 Ayrım
    678,59 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ayşegül Çığrıkcı
    Elinizde bulunan bu kitap engelli bireylerin inanç ibadet ve içtimai hayatta akıllarına gelen soruların cevaplarından meydana gelmektedir.
  • Kollektif
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    3,91 MB
    Eser Türü: Kitap
  • Kollektif
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    3,91 MB
    Eser Türü: Kitap
    Lise 11. sınıf coğrafya dersi konularını içerir.
  • Kollektif
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    3,91 MB
    Eser Türü: Kitap

Sayfalar