Yazara Gore Listeleme

  • Nazmi Eroğlu
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    2,07 MB
    Eser Türü: Kitap
    Bu kitap, hızlı bir değişim sürecinde cereyan eden olayların ortasında görev yapmış olan ünlü Maliye Nazırı Cavid Bey’i konu almakta, onu bir çok yönden incelemektedir. Geç kalmış bu çalışma, yakın tarihimizdeki gelişmelerle beraber bu devlet adamını da yeniden düşünme fırsatı vereceği umut edilmektedir. Cavid Bey, İstanbul’da mülkiyeyi bitirdikten sonra Selanik’e dönerek Jöntürk hareketine katıldı. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra milletvekilliği ve bakanlık yaptı. Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na girmesini onaylamadığı için maliye bakanlığı görevinden istifa etti. Savaştan sonra savaş suçlusu ilan edildi. Cumhuriyet döneminde ise Atatürk’e suikast girişiminin planlayıcısı olmaktan yargılanarak idam edildi. Cavid Bey, Avrupa’ya firar ettikten sonra dostu Talat Paşa’nın Mustafa Kemal Paşa’ya gönderdiği bir mektupta (22 Aralık 1919) onunla ilgili şunları yazmaktadır: "... Cavid Bey, ülke içinde ve dışında ihtiyaç duyulan bir kişidir. Muktedir ve namusludur. İtilaf Devletleri’nin nezdinde bizim durumumuzda değildir. Savaşa karşı çıkmış, savaş esnasında yabancıları ve menfaatlerini gelecekte ülkeye faydalı olur düşüncesiyle savunmuştur. Amerika ile ilişkinin kesilmesine karşı çıkmıştır. Bu yönü Amerika elçiliği tarafından da bilinmektedir. Ermeni olayları ile de alakası yoktur. Hakkında verilen hüküm kanuna, usule ve vicdana aykırıdır. Herhangi bir şekilde ileride Divan-ı Alice muhakemesi icra edilmek üzere bu hüküm geri alınabilir..." Nazmi Eroğlu büyük bir titizlikle hazırladığı bu çalışmasında sadece yakın tarihimizin tartışmalı simalarından biri olan Cavid Bey’in hayatına değil çalkantılı, buhranlı bir döneme de ışık tutuyor.
  • Nazmi Eroğlu
    metin
    1 Ayrım
    885,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    “1908’den Günümüze Türkiye’de Milli İradenin Kuşatılması” bir milletin hayatında önemli olan bazı gelişmelere dikkat çekmektedir. Bunlar daha ziyade Meşrutiyet döneminde meydana gelen olayları ihtiva etmekte ise de, farklı zamanlarda buna benzer gelişmelere de yer verilmektedir. Bu gelişmelerin ayırt edici özelliği, günümüze kadar etkilerinin devam etmesidir. Kitapta yer alan konular, 31 Mart olayı, Hilafet’in ilgası, II. Meşrutiyet döneminde ordu içindeki cuntalaşmalar, demokratikleşme sorunları, siyasette ehven-i şer ne anlama gelir, II. Meşrutiyet’in ve günümüzün Batıcı “aydınları”ndan “başörtüsü”ne bakışlar... Bu çerçevede “milli irade”nin etkisizleştirilmesinin, milli irade yaftası altında nasıl adım adım işlendiği ve bir “ideolojik” sorun haline getirildiği hususu sorgulanmaktadır. Belli ki yazar, bu çarpıklığa ve bu düşünce keşmekeşine tahammül edememiş ve kendine bir yol çizme ve meseleleri kendince aydınlatma gereği duymuştur.