Yazara Gore Listeleme

  • Refik Halid Karay
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    6,50 MB
    Eser Türü: Kitap
    Refik Halid Karay’ın Tan, Akşam, Çiçek, Yeni İstanbul, Divan, Zafer, Aydede, Olay ve Yeni Günde yayımlanan yazılarından bir araya getirilen Doğuştan Kadıncıida yine Refik Halid’in şaşırtan maharetine ve ilgi alanlarının ne kadar geniş olduğuna bir kez daha tanıklık edeceksiniz. Dilin ve sözün erbabı bir yazardan kadına dair her şeyin dillendirildiği metinler bu kitapta fazlaca yer tutuyor. Şapkasından çorabına, etek boyundan ayakkabısına, makyajından saç boyasına, yelpazesinden kınasına, hatta iç çamaşırına kadar bir kadınla ilgili olabilecek her şey üzerinde adeta uzmanlaşmış bir yazardır Refik Halid. Doğuştan Kadıncıida toplanan yazılarıyla Refik Halid, yeni yaşam biçimleri sonrasında ortaya çıkan toplumsal çözülmeye karşı takındığı tavrı ve kadın özgürleşmesinin önündeki sorunları ele alan bakışıyla çağının önünde bir yazar olduğunu bir kez daha kanıtlamış oluyor.
  • Refik Halid Karay
    insan sesi mp3 - Türkçe
    53 Ayrım
    837,40 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nazan Başaran
    Memleket Hikâyeleri’nin unutulmaz yazarı Refik Halid Karay’ın 1938-1965 yılları arasında Tan, Akşam, Yeni İstanbul, Zafer gibi dönemin en çok ses getiren gazete ve dergilerinde yayımlanan eserleri Memleket Yazıları dizisinde yeniden hayat buluyor. Karay’ın muharrir kimliğinin ayrılmaz bir parçasını oluşturan gazeteci ve fıkracı yanı böylelikle 18 kitaplık bir diziyle okurlarına ulaşıyor. Memleket Yazıları 1938-1965 ile Türkiye tarihinin en hareketli döneminde memleketin geçirdiği siyasi, kültürel, kentsel dönüşümler konusunda Refik Halid’in neler düşündüğü, Osmanlı geçmişini nasıl değerlendirdiği ve hatırladığı, tek parti iktidarı sırasında ve demokrasinin tesis edilmeye çalışıldığı yıllarda memleket gündemine nasıl baktığı daha iyi anlaşılacaktır.
  • Refik Halid Karay
    insan sesi mp3 - Türkçe
    25 Ayrım
    602,48 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: FİGEN KAHRAMAN
    Güzel tasvir etmek Refik Halid’in müktesep hakkıdır. Onu lisandaki kuvvet bakımından ancak Flaubert ile mukayese edebilirim. Hatta Flaubert’in ölçerek biçerek yazdığı cümleler onun âleminden daha merasimsiz çıkabiliyor. Sürgün Türk dilinin Madam Bovary’sidir.” - Refi Cevat Ulunay “Bilhassa Hilmi Efendi tipi Duhamel’in ölmez Salavin’i gibi edebiyat tarihinde unutulmaz bir hatıra olarak kalacaktır. İşte büyük sanat ve yaratıcılığın mucizesi... Türk dilinin bu eşsiz sanatkârına muhakkak ki en güzel üslubu borçluyuz.” - Halid Fahri Ozansoy “Sürgün üslup itibarıyla bir harikadır. Tahkiye, ruh ve karakter tahlilleri kudretli, insan ve memleket tasvirleri çok yüksektir. Eser baştan aşağı o devrin yıkılışını, dejenere tiplerini bütün açıklığıyla, yalnız karakter tahlilleri yapmak suretiyle bize göstermektedir.” - Suat Derviş
  • Refik Halid Karay
    insan sesi mp3 - Türkçe
    36 Ayrım
    1354,55 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Feyza Akgün
    Memleket Hikayeleri’nin unutulmaz yazarı Refik Halid Karay’ın 1938-1965 yılları arasında Tan, Akşam, Yeni İstanbul, Zafer gibi dönemin en çok ses getiren gazete ve dergilerinde yayımlanan eserleri Memleket Yazıları dizisinde yeniden hayat buluyor. Karay’ın muharrir kimliğinin ayrılmaz bir parçasını oluşturan gazeteci ve fıkracı yanı böylelikle 18 kitaplık bir diziyle okurlarına ulaşıyor. Memleket Yazıları 1938-1965 ile Türkiye tarihinin en hareketli döneminde memleketin geçirdiği siyasi, kültürel, kentsel dönüşümler konusunda Refik Halid’in neler düşündüğü, Osmanlı geçmişini nasıl değerlendirdiği ve hatırladığı, tek parti iktidarı sırasında ve demokrasinin tesis edilmeye çalışıldığı yıllarda memleket gündemine nasıl baktığı daha iyi anlaşılacaktır.
  • Refik Halid Karay
    insan sesi mp3 - Türkçe
    31 Ayrım
    276,70 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Zehra Tanattı
    'Ah, o zamanki hanımefendilerin kibarlığı, o halayıkların güzelliği, o saz âlemleri ve helva sohbetleri! ... Hoş, ezberlediğim o tesirli cümlenin sade bana değil, efendime de faydası dokunmuştu. Zamanın padişahı onu rütbe, mesnet ve servete gark etmişti; göğsü nişanlarla dolmuştu. Bana bile fahri olarak galiba bir unvan verilmişti ki artık sadece: Ago! Ago! diye hitap etmiyorlar, o çetrefil dilli, ince belli, sırma saçlı, narin, nazik, nazenin Çerkez kızları beni: Ago Paşa! diye çağırıyorlar, böyle okşuyorlar, böyle öpüyorlardı.' İstanbul Türkçesini en güzel kullanan yazarlardan biri olan Refik Halid Karay, Ago Paşa'nın Hatıratı'nda mizahi bir bakış açısı ve üslupla 1920'li yılların yaşamını, geleneklerini, alışkanlıklarını anlatıyor.
  • Refik Halid Karay
    insan sesi mp3 - Türkçe
    17 Ayrım
    1836,50 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Selma Çiçek
    "Cadıbostanı, yani şimdiki Caddebostanı... O tarihte, haftada bir kere İstanbul'dan kalkan, yandan çarklı, bir ufacık vapur, muayyen yerlere uğraya uğraya İzmit'e kadar gider. Fakat uğradığı yerlerde iskele, rıhtım yoktur; açıkta durur, vapura kayıklar yanaşır ve müşterilerle eşya uzak bir yolculukta olduğu gibi zorlukla, bağrışa haykırışa çıkarılır. Cadıbostanı bu duraklardan biridir ve hakikaten bir bostandan başka bir yer değildir. Etrafgöz alabildiğine yalnız bağ ve bağlar ortasında tek tük köşkler. Köşkler ya aşıboyalı, yahut kaplamaları siyahlaşmış, boyasızdır. Biricik yol, yine Bağdat Caddesi'dir; ama eski usul, iri iri kaldırım taşlarıyla döşenmiş. Bugünkü çeşmeler yine yerli yerinde: Ayrılık, Selami, Çatal ve Bostancı çeşmeleri...." -Refik Halid Karay- Refik Halid Karay, Üç Nesil Üç Hayat'ta okuru Abdülaziz, II. Abdülhamit ve Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki İstanbul'a götürüyor; yemek sofralarından, ramazanlardan, kadın erkek ilişkilerine kadar pek çok sosyal unsuru gözlemleyerek gazeteci kalemiyle anlatırken, yakın tarihin gündelik olaylarını, kültürel dönüşümlerini renkli, mizahi ve son derece keyifli bir üslupla gözler önüne seriyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • Refik Halid Karay
    metin
    2 Ayrım
    276,79 KB
    Eser Türü: Kitap
    Refik Halid Karay tarafından yazılmış Türk Klasikleri arasında iki hikayeden oluşan kitap. “İstanbul’dan bahsedecektik. Uzakta kalanlar için İstanbul’un kaldırımları bozuk değildir, sokaklarda çamur ve süprüntü yoktur; tramvaylarda ve vapurlarda azap çekilmez. Musluklardan Terkos yerine kevser akar, sersemletici lodos ılık bir buse, dişleyici poyrazı bir serin nefestir. Bilhassa çölde onu konuşurken hep beyaz yelkenlerin kayıp gittiği şurup renkli denizler, avize gibi şıkırdayan pınarlar, ağızlarından şekerleme kadar tatlı sözler dökülen kızlar görürsünüz.” Refik Halid Karay Memleket Hikâyeleri’nin devamı niteliğinde olan Gurbet Hikâyeleri’nde ikinci sürgünlüğünü geçirdiği Ortadoğu’yu güçlü kalemiyle resmeden Refik Halid Karay, hatıra karakterindeki satırlarıyla gurbette duyulan vatan hasretini somutlaştırarak okura taşıyor. Yeraltında Dünya Var’da ise memleketlerinin sınırları dışında yaşayan Nihan ve Nebil karakterlerine hayat verirken, aşk, yalnızlık ve macera temalarının arasında İstanbul hasretini işliyor. Gurbet Hikayeleri Kitaptan "Evet. Fena bir rüyadan uyanmış gibiyim; hakiki dünya yahut rüyadan sonraki alem bana şimdi sevimli, tatlı gö­ rünüyor. Daha doğrusu rüyadakinden iyi bir haldeyim. Bir şuur aksaklığı geçirdiğimi anlıyorum. "Öyle oldu da. Böyle şeylere son zamanlarda çok rastlı­ yoruz; Dünya Harbi'nin icaplarından ... Bereket sizinki hafifti; pek de uzun sürmedi." "Ne zamandan beri hastanedeyim?" "Yedinci hafta." "Ne diyorsunuz? Şimdi ağustosun içinde miyiz?" "Bugün 27'si. "Daha kalacak mıyım?" "Ümit ederim ki hafta sonunda memleketinize dönmek üzere buradan çık.arsınız." "Dönmeli miyim? Yani tıbben dönmem mi lazım?" "Yer değiştirmeniz faydalı olur." "Peki çiftlik? Onu kime bırakacağım?" "Kahyanız dönüşünüze kadar idare eder; Metr Haşim de ara sıra bakar. Düşünmeyiniz bunları! Ne bunları, ne de evvelki vakaları ... " "Düşünmeyeceğim Doktor. Ancak bir noktayı merak ediyorum." "Sorunuz." "Kızıl saçlı kadın ... " Sustum; sormaktan utanıyorum, alacağım cevap menfi çıkar diye de korkuyorum, üzülüyorum. "Ee? Kızıl saçlı kadın hakkında öğrenmek istediğiniz nedir?"
  • Refik Halid Karay
    insan sesi mp3 - Türkçe
    24 Ayrım
    838,29 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ayşe Kahya Yüksel
    “Sadece gecelere mahsus, sessiz, lakırdısız, hayaletlermiş gibi günahsız bir sevişme… Gündüzleri birbirlerini görüyorlar, karşılaşıyorlar. Fakat gündüzün buluşanlar sanki gecekiler değildir. Mazlum durgun, uzak, kayıtsız, güya benliğiyle yaptığı o şeyleri hatırlamıyor. Kız da öyle… İşini görüyor, işten başka bir şey üzerinde konuşmuyor. Daha doğrusu eskisi gibi yalnız, emirlere cevap veriyor.” Bu, Bizim Hayatımız, Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında, Mısır kapı kethüdası şair Hayret Efendi'nin torunu olan Mazlum Sami'nin gençlik yıllarında, konak hizmetlilerinden Hüsniye ile yaşadığı aşkı ve yıllar sonra tekrar bu aşkın peşine düşmesini konu alıyor. Refik Halid Karay, okuyucuyu romana dahil etmedeki ustalığı ile İstanbul'un günümüzde kaybolmuş konak hayatını, aşkı, pişmanlığı, yalnızlığı ve özlemi en yoğun biçimde yaşatıyor.
  • Refik Halid Karay
    metin - Türkçe
    4 Ayrım
    1,97 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Refi Cevad Bey, Kartal yakınlarındaki çiftliğinde yazar dostlarına bir davet veriyordu. Babam da oradaki yazarların en genciydi. Koca kafalı, iri kangal köpeklerinin bağlı olduğu tel kafeslerin arasından bahçeye girdiğimizde yaşlıca bir adamla karşılaşmıştık. Babam, sevgi dolu bir saygıyla adamın elini sıkarken, hiç anlayamadığım ama bir daha da unutamadığım tuhaf bir cümle söylemişti. - Piyanoya hâlâ çivi çakıyorlar üstat. Yaşlı adam da gülmüştü. - Hep çakarlar Çetinciğim. Ben, Refi Cevad'ın çiftliğinden döndükten sonra hemen babamın kütüphanesine dalıp Refik Halid'in kitaplarını çıkartmıştım. Aradığım yazıyı, mizahi bir üslupla yazdığı yazılarını topladığı “Kirpinin Dedikleri” kitabında bulmuştum. O garip cümlenin nereden geldiğini anlamıştım. Birbirlerine hiç benzemeyen o yazarlar arasındaki sıcak dostluğun kaynağını da keşfetmiştim.” Ahmet Altan
  • Refik Halid Karay
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    3,23 MB
    Eser Türü: Kitap
    "‘Ne temiz, ne güzel görünüyor bu su, billur gibi. Halbuki mikrop yuvasıdır, tifo geçirir insana, öyle mundardır ki! Ben de öyleyim, temiz, güzel görünen bir Kaa suyu kadar mikroplu, murdarım. Serinletecek sanılırım, içeni kırk derece ateşle yakarım.' ‘Gir yatağına, üstünü örteyim, uyumaya çalış.' ‘Bir kadeh konyak ver, şişe ile kadehler ortada. Sen de iç, bir daha öyle konyağı nerede bulacaksın? Zaten ölüm günlerimiz yaklaştı, sen çölde vurulup gideceksin, ben bir topun yıkacağı şu evin enkazı altında kalacağım, hurdahaş olacağım. Belki de bu, beraber içeceğimiz sonuncu kadeh!'" Refik Halid Karay, aşkı, tutkuyu, sevgiyi, nefreti, yalanı ve güvensizliği harmanladığı Sonuncu Kadeh'te, emsaline az rastlanan bir âşıklık hikâyesini anlatırken, aşkın tüm hayatı etkileyen ve iç acıtan yönünü de usta anlatımıyla dile getiriyor.

Sayfalar