Yazara Gore Listeleme

  • Roy Jacobsen
    insan sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    270,92 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Duygu Kaya
    “Oduncular” “Hiçbir kasaba böylesine sessiz olmamıştır.” Fin kuvvetlerinin Ruslar gelmeden yakıp yıktığı Suomussalmi kasabasında bir kişi kalmıştı. Oduncu Timmo’nun oradan ayrılmaya hiç niyeti yoktu; hem kasabaya sahip çıkacak, hem de vahşi savaşın ortasında her zaman doğru olanı yapmaya çalışacaktı… Norveç’in yaşayan en önemli yazarlarından Roy Jacobsen, yeri göğü kaplayan ölümcül kuzey kışının ve İkinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde yaşananları göz alıcı bir üslupla anlatıyor: Timmo’nun taze karda bıraktığı derin ayak izleri, gürül gürül yanan odun sobaları, bir çift kadın ayakkabısı ve minnet duygusu üzerine kurulan incelikli bir hikâye “Oduncular”. Hiçbir yerde ışık yanmıyordu, kum gibi kuru karlarda tek bir ayak sesi duyulmuyordu, konuşmalar yoktu, köpek havlamaları yoktu, tepinen ya da burunlarından soluyan atlar yoktu, kasabanın sesleri sönüp gitmişti ve her şeyden önemlisi bacalardan duman çıkmıyordu; dört bin nüfusun ve en az bir o kadar hayvanın yaşadığı kasaba birkaç saat içinde, insanlarla hayvanların yaratılması düşünülmeden çok önceki zamanlardan beri buradaki ormanları kasıp kavuran buz gibi soğukta omuz omuza verip soluklarını tutarak bekleşen boş ağaç kabuklarına dönüşmüştü.
  • Roy Jacobsen
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    23 Ayrım
    294,88 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: GVZ Gül
    "Kimse bir adayı terk edemez..." Norveç'in yaşayan en önemli yazarlarından Roy Jacobsen'den modern bir destan... Görülmeyenler, ülkenin kuzeyindeki küçük bir adada denizin ve gökyüzünün güçleri arasına sıkışmış beş kişilik bir balıkçı ailesinin 1913'ten 1928'e uzanan etkileyici hikâyesini sunuyor okura; doğa da, Barrøy ailesine verdikleriyle ve aldıklarıyla, bir tür antikahraman olarak yerini alıyor romanda: Yaralı eller, ısırıcı soğuk, el emeğini bir anda paramparça eden fırtınalar ve hiç sözü edilmeyen duygular... Ödüllü yazar Jacobsen, içe işleyen yalın anlatımıyla belirsiz siluetleri görünür kılarken, okuru küçük şeyler'in kırılganlığına ve büyüklüğüne uyandırıyor. Hans Barrøy üç şey düşlemişti; motorlu bir tekne, daha büyük bir ada ve başka bir yaşam. İlk iki düşünü sık sık anlatırdı tanıdığı tanımadığı herkese, sonuncusundan hiç söz etmemişti, kendine bile. Maria da üç şey düşlemişti: Daha çok çocuk, daha küçük bir ada ve başka bir yaşam. Kocasının tersine sık sık sonuncusunu düşünürdü ve ilk ikisi zamanla giderek silinip yittikçe üçüncü büyümüş, ağırlaşmıştı. (Tanıtım Bülteninden)