1960-1980 yılları arası Fransa’da “altın çağ”ını yaşayan psikanaliz hareketi, entelektüellerin ve kamuoyunun nezdinde etkisini ve çekiciliğini giderek kaybetmeye başladı. Dahası, bilişsel psikoloji ve sinirbilim tarafından da bilimsel olarak tartışma masasına yatırılan psikanaliz, gelecekteki mevcudiyetine yönelik bir kavşak noktasında buldu kendini.
Sébastien Dupont’un bu etkileyici incelemesinin amacı –psikanaliz karşıtlarının yaptığı gibi– düşene bir tekme atmak değil, aksine psikanalizin teorideki canlılığını ve pratikteki inandırıcılığını geri kazandırmak.
Bir psikanalist, yardımcı olmak istediği insanların etkinlikleriyle ilgili önyargılı ve yanlış bir görüşe sahipse bunu nasıl başarabilir? Bu soru özellikle bir önceki nesle göre daha önce görülmemiş davranışlar, etkinlikler, düşünce biçimleri sergileyen çocuklar ve ergenleri ilgilendirir. Bugünün gençlerinin neyi nasıl yaptığını biraz olsun bilmeyen bir psikanalist sıradan bir davranışın ardında hastalık görme riskiyle karşı karşıya kalmaz mı?
GETEM
Boğaziçi Üniversitesi
Kuzey Kampüs Kuzey Park Binası
Kat:1 Oda No:114
34342 Bebek / İstanbul
Telefonlarımız :
+90 212 359 76 59
+90 212 359 75 38
Whatsapp Hattı (Sadece mesaj): +90 539 308 95 77
e-posta: geteminfo@bogazici.edu.tr