Yazara Gore Listeleme

  • Sedef Betil
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    161,45 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Tuna Kermen Akarlı
    Kırgınlığın Kuytusunda, başka başka hayatların ürpertisinin, aşktan ve hoyratlıktan yükselen kalp seslerinin hikâyeleri. Sedef Betil, kımıltıları, serinliği, küçük ve büyük kara bulutları anlatıyor. Hepimiz bir kozanın içinde yaşayabiliriz. Esra saçlarını düzeltti, şarabı elinde arkasına yaslandı. Berk ve ben gelen geçenle laflayıp şakalaştık. Sonra birden biz fark etmeden o da sohbete dahil oldu, sanki hep bizlerle takılırmış gibi rahat. Aslında ben pek tanımam, Berk daha iyi tanır, ama baktım kız oldukça ilgili ve ilginç, göz göze, yakın yakın anlatıyor. Epeyce kaldık, sanırım hiçbirimiz eve dönmek istemiyorduk. Gidenler, kalanlar, usulca söylenen itiraflar, hiçbir mevsimin ısıtmadığı yalnızlıklar. Durup dururken suskunlaşan kadınlar, çocuklar, dedeler ve diğerleri. İçli bir yağmur yağıyordu şehre. Kırgınlığın Kuytusunda, başka başka hayatların ürpertisinin, aşktan ve hoyratlıktan yükselen kalp seslerinin hikâyeleri. Sedef Betil, kımıltıları, serinliği, küçük ve büyük kara bulutları anlatıyor. Hepimiz bir kozanın içinde yaşayabiliriz.
  • Sedef Betil
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    157,06 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Tuna Kermen Akarlı
    Daha sahilden uzaklaşmadan “Abla, abla, beklesenize,” sesine döndüm, baktım plaj tarafından koşarak gelen Ayşe, kardeşim. Osman kürekleri bıraktı, Ayşe de sandala atladı. Üstünde yine benim bikinilerimden biri, indirimi bekleyip aldığım. Hep sormadan alır, bunca zamandır ne desem faydası olmadı. Ben kimseden bir şey istemem. Plajda kalabalık bir grubu gösterdi. “Onlarla geldim ama sandalla gezmek istiyorum, eskiden de gezerdik, değil mi abla?” Ben biliyorum, aklı fikri Osman’da, merak ediyor. Sessiz öfkeler, küçük sırlar, mor ışıltılar, turuncu şezlonglar, yokuşun dibinde kalan ve yolu tek olan evler. Yanını yöresini ışıtamayan anneler ve babalar, sesler, alışkanlıklar… Bulut bulut fısıltılar… Nemli ve ılık toprak, yağmuru emmiş. Masada çatal bıçak sesleri ve nefeslerimiz. Sedef Betil, uzak ve yakın kederleri anlatıyor Kısa Karanlıklar’da… Kendini hatırlatan yaraları… Uzun ve serin zamanları…
  • Sedef Betil
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    193,49 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Tuna Kermen Akarlı
    “Merak edersin, söyleyeyim. Beni görmeye geldikten iki ay sonra İstanbul’da, havaalanı yakınında arabada ölü bulundun, kalp krizi. Kalbin çok kötü durumdaymış, biliyor muydun? Arabayı kenara çekmişsin, motor çalışmıyormuş. Yoğun yağmurlu ve rüzgârlı bir gecede. Hani öyle fırtınalar vardır ki tüm sesleri boğar, işte öyle bir geceymiş. Ölürken seslendiysen, bağırdıysan bile kimseler duymamış, polis öyle söyledi. Nereye gidiyordun baba?” Sedef Betil, yaşamın içinden seçtiği ufacık anları, yağlı boya tablolar çizercesine, kendine özgü bir üslupla anlatıyor. Parçalar ve Zerreler, umutsuz bekleyişlerin, tatsız ayrılıkların, anne ve babalarla evlatlar arasındaki tatlı sürtüşmelerin, zamansız karşılaşmaların, sıcak ama çok sıcak yaz günlerinin, kız kardeşler arasındaki nedensiz çekişmelerin, bir pazar günü kadın olma halinin, deniz kenarındaki otellerin, işlevsiz müzelerin kitabı. Kelebek dokunuşlarını andıran minimal öyküler… (Tanıtım Bülteninden) “Merak edersin, söyleyeyim. Beni görmeye geldikten iki ay sonra İstanbul’da, havaalanı yakınında arabada ölü bulundun, kalp krizi. Kalbin çok kötü durumdaymış, biliyor muydun? Arabayı kenara çekmişsin, motor çalışmıyormuş. Yoğun yağmurlu ve rüzgârlı bir gecede. Hani öyle fırtınalar vardır ki tüm sesleri boğar, işte öyle bir geceymiş. Ölürken seslendiysen, bağırdıysan bile kimseler duymamış, polis öyle söyledi. Nereye gidiyordun baba?” Sedef Betil, yaşamın içinden seçtiği ufacık anları, yağlı boya tablolar çizercesine, kendine özgü bir üslupla anlatıyor. Parçalar ve Zerreler, umutsuz bekleyişlerin, tatsız ayrılıkların, anne ve babalarla evlatlar arasındaki tatlı sürtüşmelerin, zamansız karşılaşmaların, sıcak ama çok sıcak yaz günlerinin, kız kardeşler arasındaki nedensiz çekişmelerin, bir pazar günü kadın olma halinin, deniz kenarındaki otellerin, işlevsiz müzelerin kitabı. Kelebek dokunuşlarını andıran minimal öyküler…