Yazara Gore Listeleme

  • Senai Demirci
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    402,17 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nurhayat Atalı
    "Risale-i Nur, bir insan teki olarak, var oluşumuzdaki derin çelişkileri uyandırıyor, üzerine kül bastığımız temel acılarımızı tazeliyor. Her birimizi 'doğuştan Müslüman' kabul eden tarafgirlik kalıplarını hiç ciddiye almadan, 'elimizde hazır bulduğumuz' imanımızı dayanak yapmadan, sıfır noktasından hareketle, tüm insanları aynı kumaştan dokunmuş bilerek konuşuyor. Bizi tam da düştüğümüz yerden kaldırıyor. Risale-i Nur, kalbimizi yeniden yazıyor.
  • Senai Demirci
    insan sesi mp3
    10 Ayrım
    770,84 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Kübra Altuntaş
    Usta kalem Senai Demirci, olgunluk dönemi eserleriyle Muhit Kitap’taki yerini aldı. Demirci’nin yayınlanan ilk kitabı Küçük Sevdalar Koleksiyonu ismini taşıyor. Kitap, insanın parçadan bütüne olan yolculuğunu anlatıyor. Eski resimlerin yüzünde derin bir yara izi görüyorum. Orada gördüklerimin çoktan geçip gittiğini biliyorum çünkü. O çocuk çoktan ihtiyarladı. Oradaki anne göçeli çok oldu. Ben bir arka kapak yazısıyım. Arkasında durduğum kitaba dair bir şeyler fısıldamak için buradayım. “Dur, bi’ dakika, beni rafa geri gönderme! Avucunda kalayım, gözüne gireyim, sesin olayım, harflerim çarpsın kulağına, düşüncelerinde okunayım, sayfalarım hışırdasın artık, adım heyecanla söylensin odalarda…” demek üzereyim sana. Arka kapak yazısı olmak ayrıcalıktır. Çünkü yazarımız biz arka kapak yazılarını daha bir keyifle yazar. Çünkü bitmiştir kitabı. Romanındaki karakterleri yerli yerine oturtmuş, her birine kendi dertlerinden birini yüklemiş, biraz hafiflemiştir. Şiirinin sancısını yeterince çekmiş, heyecanlarını sözcüklerin avuçlarına beyaz kelebekler gibi bırakmıştır. Evet, hâlâ benimleysen, ben bir arka kapak yazısıyım. Yazarımın en keyifli yazısı. “Kelimelerin ardı sıra kelebeklerin ardınca koştuğum gibi koştum” diyen bir yazar benimkisi. Şimdi beni yazarken fark etti ki, bu kitabın içinde bir “arka kapak yazısı” başlığı yok. Arka kapak yazıları da yazarımızın “küçük sevdalar”ından biridir. “Koleksiyon”da yerimi alamadım ama burada, arka kapakta yer bulabildim kendime. Yazarımı yormak istemedim. “Zahmet etme!” dedim, “yerimden memnunum.” Peki sen memnun musun arka kapak yazısı olduğunu itiraf eden bir arka kapak yazısının karşısında olmaktan? (Tanıtım Bülteninden)
  • Senai Demirci
    insan sesi mp3 - Türkçe
    13 Ayrım
    839,69 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ruken Sayan
    Hayır, ümit kesmedi Allah senden. Ardın sıra bunca dil döküşünden anlasana... Yanımdaki koltuğa oturur oturmaz yazmaya başladı. Yol boyunca başını kâğıttan kaldırmadı. Altıncı kâğıdı da önlü arkalı doldurdu ve nihayet durdu. Merakımı gidermek zorundaydım. Hafif yüzüne doğru dönüp “Epeydir kalemle mektup yazıldığını görmemiştim” dedim. Tebessüm etti. “Cezaevine yazıyorum!” dedi. “Eşim üç yıldır içeride…” “Allah kavuştursun!” demekle yetindim. “Eşime her gün mektup yazıyorum” diye ekledi. İnanamadım ama şüphe etmemin de anlamı yoktu. “Bir de şey…” diye devam etti, “bu sabah mektubum; bir de akşam yazacağım.” Samimi bir aşktan şüphe etmenin mahcubiyetiyle yol boyu tek satırına odaklandığım Kur’ân’a döndüm. Uçağın alçalışa geçtiğini anons etti kaptan. Tanıştık; adı Yelda imiş. Gaziantep Havalimanı’na indik. Kapıların açılmasını beklerken sordum: “Sizi yormuyor mu, her gün her gün…” “Asla…” diye diklendi, “bunu en çok ben istiyorum, korkuma iyi geliyor.” “Korku?” “Eşimin benim ondan ümit kestiğimi sanmasından korkuyorum.” Kapı açıldı. Kur’ân’ı çantama koymak üzereydim ki, ben de elimde bir mektup tuttuğumu fark ettim. Kalkmak üzere olan Yelda Hanımı durdurdum. “Az önce söylediğinizi bir daha söyler misiniz?” dedim. Tekrarladı: “Benim en büyük korkum eşimin benim ondan ümit kestiğimi sanması, yoksa o oradan çıkma ümidini kaybeder.” Elimdeki kalın 'mektub'u gösterdim ona. “Bugün bu mektubun bana niye yazıldığını anladım sayenizde…” dedim. “Nasıl yani?” diye bakan gözlerini görebiliyordum. “Dünyanın dert duvarları arasında ezilmiş, ağır günahların parmaklıkları ardında rehin alınmış bana bu mektubu gönderenin niyeti de aynı olmalı. “Benim en büyük endişem, benim senden ümit kestiğimi sanman…” Hayır, ümit kesmedi Allah senden. Ardın sıra bunca dil döküşünden anlasana…
  • Senai Demirci
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    278,21 KB
    Eser Türü: Kitap
    Risâle-i Nûr, bir insan teki olarak, var oluşumuzdaki derin çelişkileri uyandırıyor, üzerine kül bastığımız temel acılarımızı tazeliyor. Herbirimizi 'doğuştan Müslüman' kabul eden tarafgirlik kalıplarını hiç ciddiye almadan, 'elimizde hazır bulduğumuz' imanımızı dayanak yapmadan, sıfır noktasından hareketle, tüm insanları aynı kumaştan dokunmuş bilerek konuşuyor. Bizi tam da düştüğümüz yerden kaldırıyor. Risâle-i Nûr, kalbimizi yeniden yazıyor.
  • Senai Demirci
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    457,94 KB
    Eser Türü: Kitap
    “Dua sözün sözden öte konuşmasıdır. Dua sözün kıblesi, kalbin haccıdır. Dua sözün miracıdır.” “Dua kulluğun sırrıdır” hakikatinden yola çıkarak derlediği müthiş yakarış ve sığınmaları, duaya dönüştürdüğü yaşam kesitlerini ve dua tefekkürlerini paylaşıyor okuru ile..
  • senai Demirci
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    340,00 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Senai Demirci
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    515,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Kitabın yeni baskısı "İnsan Güzeldir" ismiyle yayımlanmaktadır. Tıpkı dibinde inciler saklayan dipsiz bir deniz gibidir yüzümüz. Ruhumuzun derinliklerinden kopup gelen her sır, yüreğimizin köşelerinden sızıp gelen her duygu hemen yüzümüzün detaylarına taşınır. Sonra ellerimiz. İncecik parmaklarla dünyanın yükünü kavrayan ellerimiz. Eşyayı bize yakınlaştırmaya ve yakıştırmaya ayarlı parmaklarımız. İnce belli bir bardağı zarif parmak hareketleriyle kavrarken, hiç farkında olmadan hem estetik gerekleri hem de işlevsel zorunlulukları yerine getiririz. Ve hayatımızın beş köşesi... Yani duyu organlarımız... Yüzümüzün aşina coğrafyasında doğup yükselen iki kara güneş gibidir, bir çift göz. Sadece ışığı algılamakla kalmaz, ruhumuzun ışığını da yüzümüze düşürür gözlerimiz. Alabildiğine şeffaf ve belli belirsiz ama etkisi itibariyle somut ve aşikâr olan envai çeşit kokuyu ruhumuza taşıyan burnumuz. Bizleri hayatın en temel özüyle, sesle yani sözle, anlamla tanıştıran kulaklarımız. Cenneti ellerimizin altında hissettiren dokunma duyumuz. Yediğimizin, içtiğimizin karşı konulmaz lezzetini hissettiren tat alma duyumuz. Aslında insan ve yaradılmış olan her şey, kâinatın şiirine bir dize yazar. Bütün dizelerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan anlam, müthiş bir ahenkle bizleri kendisine katılmaya çağırır. Şimdi, varlığın şiirine katılma zamanı..
  • Senai Demirci
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    510,94 KB
    Eser Türü: Kitap
    "Adını 'ölü' koydular sessizce. Doktorların ağzından çiğnenmiş sakız gibi çıkıveren o hece yüzünde patladı: 'Ex!' Eksildi dünyadan. Başkasının üzerine kolayca yapışırdı 'ölü' etiketi. Hep başkalarının öldüğünü görmüştü ömür boyu. Başkaları, hep başkaları. Değişen bir şey yoktu aslında. Başkalarına göre ölen yine bir 'başkası'ydı. Kendisi." Kendi ölümünü yazmak üzere yola çıkıp geçmişiyle ve en temel varoluşsal sorunuyla, ölümle, yüzleşen bir Yazar... Sonunun nereye varacağını kestiremediği bir kampanyayı tamamlamaya çalışan başarılı bir reklamcı Rüya... Hiç beklemediği bir anda karşısına çıkıp Rüya'nın hayatını değiştiren Hayat Hanım... Birbirini tanımayan üç kişi ve beklenmedik zamanlarda kesişen hayatları... Hayatı ötelere taşıyan ölümün ve aşkın ortak yüzünde gelişen tereddütler ve acılar yumağı. Anlatı kitaplarıyla büyük bir okur kitlesi edinen Senai Demirci, son derece başarılı bir romanla çıkıyor okuyucularının karşısına. Okuru ölüm gerçeğiyle yüzleştirirken ölümle barışmaya da çağırıyor. Ölüm deyince akla üşüşen yok olmak, unutulmak korkularına, ölümden sonrasına dair kaygı ve endişelerimize ayna tutarak bizi hayatın en büyük gerçeğiyle esaslı bir yüzleşmenin eşiğine getiriyor, ölüme bakışımızı olgunlaştırıyor. Öldüğüm Gün, ölümle kazanılacak yeni imkânlara şiirsel bir bakış denemesi, hayatla ölüm arasındaki mahrem aşk hikâyesinin fısıltıları ve iç çekişleri.
  • Senai Demirci
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    189,88 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: ebru iynen
  • Senai Demirci
    insan sesi mp3 - Türkçe
    15 Ayrım
    136,30 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ceren Paçacı
    "Kıl Beni Ey Namaz"la namazın bizi doğru, duru, diri ve insan kılmasının ruhunu hissedeceksiniz. Abdestin insanın zihnini ve gönlünü nasıl kötülüklerden arındırdığına şahitlik edeceksiniz. Ezanla namaza çağrının, anne çağırışı gibi sıcak olduğunu fark edeceksiniz. Namaz vakitlerinin hayatımızı düzene koyduğunu keşfedeceksiniz. Fatiha Suresinde nuh’un gemisinde "biz" olma bilinciyle bütün kainatı kucaklamayı öğreneceksiniz. Tesbihâtla, Rabbimize yakarışın en güzelini tesbih, hamd ve tekbir ışığında yaşayacaksınız. Namaz sevgisini bir nefes gibi içinize çekeceksiniz. Huşu’yu yakalayamadığınız anlar için namaza aşk ile bağlanmanın yollarını bulacaksınız. "kıl beni ey namaz..." Kıl beni ey namaz Çöllerden topla hücrelerimi Rahmetinin serinliğinde yıka kalbimi Kıl beni ey namaz Ruhumu secdede yeniden fısılda bana. Şah damarı yakınlığından emzir yetimliklerimi. Kıl beni ey namaz Dağlar küçülsün, denizler taşsın, dağılsın kalabalıklar. Rükû rükû doğrult eğriliklerimi. Kıl beni ey namaz İkiye bölünsün kalbim kıblenin şakağında. Sevgilinin işaret parmağı değsin göğsüme. Kıl beni ey namaz Topla sevdalarımı kırık aynaların çatlaklarından. Ömrüme ilikle seviçlerimi, firûze düşler düşür alnımın şafağına. Kıl beni ey namaz Tenim İbrahim gibi ateşe düşmüşken Gül kokulu serinlikler değdir yüreğime Kıl beni ey namaz Günahın, isyanın, nisyanın kuytusunda büyüttüğüm pişmanlıklarımın yüzünü kaldır yerden. Al karanlıklarımı, al karalıklarımı gözbebeklerinde yıka. Kıl beni ey namaz. İnsan kıl beni. Doğru kıl. Duru kıl Diri kıl beni. İnsan kıl bu bedeni.

Sayfalar