Yazara Gore Listeleme

  • Sinan Ayhan
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,48 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Yazar Sinan Ayhan yeni buluşlarıyla, yeni yazma denemeleriyle, farklı bakışlarıyla ve melez yaklaşım tarzlarıyla okura farklı pencereler açmaya devam etmektedir. İlginç ve farklı olan bu tarz; okuru içerisine alarak yazılanlara alıştırmakta ve kanıksatmaktadır âdeta. Kelimeler ve anlamları üzerinden farklı ırmaklara yol vermektedir.” İlkay COŞKUN
  • Sinan Ayhan
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    4,52 MB
    Eser Türü: Kitap
    İnsanoğlu tefekkür üzere girift bir akıl mimarisine doğru gitmekte… Bu girift yapı kurulmadan, her şey karmaşık kalmakta… Girift aklın ve sezginin kurduğu girift yapı, anlatım tarzlarının çıtasını yükseltti ve sonuçta bu yapının dünya üzerine bir düzen kurma ihtimali, en girift anlatım denklemlerinin çözümleri ile mümkün hâle geldi… İşte “Altüst” hikâyeler, akıl ve sezgi ufkunun girift mimarisine hamle yapan anlatım tarzlarının birer örneğidir… Bu sayede tefekkürün kökenlerine kadar inip, insanın varoluşuna aslî cevabı verdirecek duyguyu insanoğluna telkin etmeyi ummaktadır… Üslupta ne kadar girift hâl, tefekkürde o kadar derinlik… Ve nitekim beynin işleyişi o kadar derin ve kalp de o kadar mutmain…
  • Sinan Ayhan
    metin - Türkçe
    4 Ayrım
    8,05 MB
    Eser Türü: Kitap
    Çağımızda insanın birey olarak hissettiği duygudur, BOZGUN… Kitabın diliyle söylersek: “Beynimdeki bütün renk, koku ve his yivleri kazınıp gitti. Bir bozgun, beni bütün savaş meydanlarına düşürüyor ve bütün savaş meydanlarından yenik çıkartıyor, her defasında öldürüyor ve her defasında öldürülüyorum. Bir bozgun, bütün dehşetiyle sırtıma bindi, içimi boşalttı, beni çiğ çiğ yedi; hâlâ durmuyor, şimdi de ruhuma girdi ve ruhumu kemiriyor. Bugünün en gerçekçi ifadesidir artık bozgun... Bozgun... Bizi çizgilendiren, bir anlama kavuşturan, nesnelleştiren kelime… Her yerde bir bozgun manzarası, birinci dünya, ikinci dünya savaşları; teknolojiyle hırçınlaşan bir yalnız kendini düşünme kavgası, ırkçı başıbozukluk, vs... Ve bir varlık-yokluk mücadelesine zorlanan bir ülke, bu ülke, asıl ondaki granit kalp, ondaki kaybolmuşluk...” Mevcut kitap işte, “bozgun” duygusunu silmek üzere bir hamledir.
  • Sinan Ayhan
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    5,19 MB
    Eser Türü: Kitap
    Anlam, üç boyutta mahkûm edilmiş bir gövde olamaz; çoklu anlam her koşulda ve anlamda bizi çevrelemişken hele… Anlam, anlamsızlığa kadar evrilebilir; her şeye rağmen anlamsız zannettiğimiz şey, çoklu anlam sebebiyle çok anlamlı olabilir… Anlatım tekniklerinin hem çeşidi çoğalmış hem çıtası yükselmiştir. Hayat, şiirdir; şiir olmalıdır. Şairin kaleminden önce nefesine kuvvet… Varlık ve öz, bir kararda ister birleşsin ister parçalansın; şair, ışığın meftunu pervane olmaya aday… Şair, kendi cevher karakterinde tek, ışığı içen pervanedir.
  • Bir
    Sinan Ayhan
    metin - Türkçe
    5 Ayrım
    7,29 MB
    Eser Türü: Kitap
    Roman, parçalanmış modern dünyada; insanı bütünüyle kucaklayan bir gözlemevidir. Güzel olan, iyi ve doğru olana aynı mesafede modern dünyaya bir soluk üflemiştir. Bu güzel olanın soluğunda eriyen harfler, romanın düştüğü beyaz perdedir. “1” romanı sadece bir roman değildir, onun aynı zamanda kuramsal bir anlamı vardır. Kuramsal anlam belki romanın da önünde… Elinizdeki roman, dört günlük bir zaman dilimini anlatır. Zamana atılmış çentikler gibi… Aynı zamanda parçalanmış kişilikleri anlatır. Anlatıcı ancak, bürodaki ceset olayının ve bu olayın arkasındakilerin peşine düşmüş. Aynı zamanda anlatıcının, ikinci ve üçüncü günlerin tıpkı birinci ve dördüncü günler gibi zamanda bir çizik olduğunu inkâr edecek hali yok. Ayrıca bir günü 24 fasıla ve daha fazlasına ayıran da bizzat bizleriz. Kapladığımız mekân ölçüsünde bizim taşıdığımız cevherin sayılara gölge düşüren öncül bağı bu kadar, artık her şeyin sonuna yaklaştığımızın bilincindeyiz. O sebeple kişilikleri, yansımalı birçok kişiliğe böldük. Kişiler arası kapıları hep açık bıraktık. Kişilikleri parçaladık ki gerçeklik görünmesin. Bu roman böylece, bir saklanma romanı olsun ve her şeyi “1” ifadesinde saklasın.
  • Sinan Ayhan
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    7,64 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Sinan Ayhan’ın eserlerini okurken, Rodin’in düşünen adam heykelindeki metaforu çağrıştırmasının yanında, olması arzulanan hareket, takat ve ilk adımı da görebiliyoruz. Düşünceyi diri ve uyanık tutmanın önceliğini de. Michelangelo’nun, “O güzellikler zaten taşın içindeydi. Ben sadece fazlalıkları yonttum” sözündeki gibi bir heykeltıraş duyuşu, mütevazılığı ve bir derin bakışı… Yazarın bu kitabında da düşünceyi merkeze alan, derinlikli yazılar okumaktayız. Düşünceyi daha çok teorik, pratik ve girift akıl perspektifinde işlemektedir. 2022 yılında okurlarıyla buluşturduğu kritiklerin ilk serisinin devamı ve tamamlayıcısı hükmünde olan bu eser, fikrin aklı olan girift akıl anlayışı ile uygulama alanını pekiştirmiş gözüküyor.” İlkay COŞKUN
  • Sinan Ayhan
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,54 MB
    Eser Türü: Kitap
    “ben tırnakta bir sızı olarak bir insan doğuramam belki ama çarmıhları kıvıldanan bir perde olsun doğurabilirim işte kama işte zehir işte kakıntı şeffaflık tozlara sürtünüyor işte ışıkların ağzı kalay kusuyor seyreltiyor havayı bir yitimlik zamana düştü aklım kürüyor işte oradan gözümün arkasından plastik kar tanelerini kırlangıç pisliği olmuş havalar işte bu yüzden şaşırırım gündüzleri” Dekor çizen bir şiirin ufuklarında yaşayacağınız bir kitap “Su Uykusu”… Kâh rüya, kâh kâbus, kâh tüyden daha hafif bir hayal… Nesnelerden kavrama, kendine bir yuva arayan, hayali bir yolculuk… Belki bu yolculuk, yola çıkmaya soyunanların miladı olacak…
  • Sinan Ayhan
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    111,13 KB
    Eser Türü: Kitap
    “…bir kuytuda karton keserdi ayazım, pencerem kuşsuz, dalsız is bağlardı; yedi tepeli gök konduda bir cenin gibi tekrar annemin karnına tırmanırdım; tırnaklarımın ve dişlerimin arasında bilseniz kaç kere ölü doğdum ben; ben, duygusu karanlık bir odanın ırmağı gibi akıp giden nam, utku; yalnızlık kileri, ılık tenli, iri parmaklı bir aklın bağdaş kurduğu, ben, bir kuklanın değili, loş adımların ağmasına bire bir mürekkepli dil ve karakter veren, raflar, basamaklar, ahşap çizgiler sarı ve gri tözlü kedi patilerin çıktığı; ben, alnı gümüş akıtmalı bir tavan olan görü, çantasında bir dirhem güneş taşıyan, gökleri karış hesabı bir ırmak ilmine çeviren…”
  • Sinan Ayhan
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    88,91 KB
    Eser Türü: Kitap
    …kurutulmuş insan bedenleri yürüyor sonsuzlukta veya kıraç düzlükte, makasla kesilmiş gibi alınlarda balkıyan bir şey, temmuzdur adı bu sahipsizliğin, çer çöpü oyuncak yapmış temmuz rüzgârı; kapı ve eşik önlerine kamyonlar çekilmiş; bir yerde endişe varsa kimsesizlikten, bilinmezlikten; hadi boynumuza dolanan urgan boğumlu kuğu bize bir keşif göster gemi ilminden, bir gemi ki göklerde yüzmeyi bilen; temmuzdur bu bize bütün afrikalarda giysi diye giydirilen; kurutulmuş insan gölgeleri yürüyor düzinelerce, hafiflemiyor içimizdeki ağırlık; gövdemizde bir temmuz gemisi, sahipsizliği örten kamyonlar ve kursakta bir hesap, bilmem kaç “groston”…
  • Sinan Ayhan
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    359,74 KB
    Eser Türü: Kitap
    İzah her şeyi nutfe halinde bıraktı, bize izahtan ötesi, her şeyi tüm tafsilatıyla birebir anlatan, hissettiren ve onu ete ve kemiğe büründürecek, her şeyden öte “bir anlatım hali” lazım. Masa başında bir flütün tırnakları uzayabiliyorsa, toprağı taban, tabanı sokak, sokağı lehçe yapan dil nedir? Karanlığın cilasını fanusa dönüştüren gönül nedir? Eldeki kitap, “düşünmek” fiilini ve “düşünce” ismini bir sisteme kavuşturmak, şeyleri ele alma biçimini örneklendirmek peşindedir. Bu sistemin ispat karinesi büyük ölçüde üsluptur. Aracı ise teorik ve pratik aklı temel alan ve onların ötesini de hedefleyen girift akıl… Girift akıl, zevk sahiplerinin aklı… O aklı işleyip, meydan yerine koymadan; önermeleri bir anlam mücevheri haline getirmek mümkün değildir.