Eserlere Göre Listeleme

Toplam 1404 sonuçtan 1041 - 1050 arası görüntüleniyor.
  • Necmi Zeka
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    378,19 KB
    Eser Türü: Kitap
    Postmodernizm son yıllarda felsefeden edebiyata, mimarlıktan resme, Batılı kültür dünyasını enine boyuna kuşatmış olan bir başlık. 70'lerde, iki yüz yıllık bir huzursuzluğu dile getirebilmenin meşru ortamını, kanallarını ve terimlerini nihayet bulabilmenin coşkusu doruk noktasında iken, kendilerini bu dalgalanmaya kaptırmayanlara basit bir dekor değişikliği gibi görünüyordu. 80'lerde ise, etkinliğinin artmasına paralel olarak, bir kabuk değiştirme süreci olarak düşünüldü. Artık olup biten her şey üzerine söz söyleyen "Postmodernizm"in de "üzerine" konuşulmaya başlandı. Kısacası "Postmodernizm", etrafa kritik gözle bakabilecek bir konum değil yalnızca; aynı zamanda da başka kritik yerlerden seyri izlenen ve yorumlanan bir gerçeklik. "Postmodernizm"i bizdeki kamuoyuna kapsamlı bir biçimde ilk kez tanıtan bu derlemeyi hazırlarken, bir yandan da söz konusu kültürel iklimi yansıtmaya çalıştık. Seçilen yazarlar farklı angajmanlara sahip. Lyotard postmodernist bir filozof olarak tanınıyor. Habermas modernist tasarıya günümüz koşullarında sahip çıkmanın yollarını arıyor. Jameson ise bir marksist olarak "geç kapitalizmin mantığı"nı, ona karşı direnç noktaları bulmak için analiz ediyor.
  • Fredric Jameson, Jürgen Habermas, Jean-François Lyotard
    metin - Türkçe
    4 Ayrım
    758,21 KB
    Eser Türü: Kitap
    Postmodernizm son yıllarda felsefeden edebiyata, mimarlıktan resme, Batılı kültür dünyasını enine boyuna kuşatmış olan bir başlık. 70'lerde, iki yüz yıllık bir huzursuzluğu dile getirebilmenin meşru ortamını, kanallarını ve terimlerini nihayet bulabilmenin coşkusu doruk noktasında iken, kendilerini bu dalgalanmaya kaptırmayanlara basit bir dekor değişikliği gibi görünüyordu.
  • İsmet Emre
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1,29 MB
    Eser Türü: Kitap
    Edebiyatın postmodernizeyle olan ilişkisini, roman türünden hareketle belirleme girişimi olarak addedilmesi gereken bu çalışmanın temel amaçlarından biri de teorik bir çerçeve kurmaktır. Doğrusunu söylemek gerekirse üzerinde ayrıntılarıyla durulmuş bir konu olmadığı için postmodern anlayışın içine postmodern edebiyatı yerleştirmekte bir hayli zordur. Henüz edebiyat alanında konuyla ilgili derli toplu bir çalışma yoktur. Üstelik, postmodernistlerin post yapısalcılık adını verdikleri metodolojinin teorik tarafıyla ilgili malzeme bolluğuna karşın, işin pratiğiyle ilgili bir çalışma bulunmaması da bu kitabın zorluklarından birini oluşturmuştur. Kitabın bu eksikliği doldurması isteğiyle okuyucunun beğenisine sunulmuştur.
  • Akbar S. Ahmed
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1,55 MB
    Eser Türü: Kitap
    Müslümanlar, Salman Rusdu`yu neden öldürmek istemişlerdir? Islam, Bati`nin yeni düşmanı olarak komünizmin yerine mi geçecek? Bati ile Doğu birbirlerini anlayabilecekler mi? Bu soruları araştıran Prof. Ahmed, hem tarihe donuyor, hem de geleceğe bakıyor. Doğu-Bati ilişkilerini algılamamızda medyanın rolünü vurgulayarak, kitle yayın organlarının Körfez Savası ve Salman Rusdu hakkındaki olum fetvası gibi olayları bir görüntü ve eğlence karnavalına çevirmekte kullandığı yöntemleri de çözümlüyor.
  • Michael Albert
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,17 MB
    Eser Türü: Kitap
    Cildi olan elinizdeki kitap şu tanıdık soru etrafında bir tartışmayı içermektedir: Bilimden kaynaklandığı düşünülen kötülükler, bilimin yapısına mı dayanmaktadır, toplumsal yapıya mı? Postmodernistlere göre, modern bilim ve rasyonel araştırma, "hakikat" i araştıran tarafsız bir pratik olarak görülemez; Batı'ya özgü tarihsel koşulların bir ürünüdür. Bu nedenle, kaçınılmaz olarak sömürgeci, cinsiyetçi, ırkçı veya tahakkümcü eğilimler barındırır. Albert, Chomsky ve Ehrenraich'e göre ise, bilimsel pratikte karşımıza çıkan tahakkümcü eğilimlerin kaynağını, bilimin temel özelliklerinde değil, bilim insanlarının da içinde yer aldığı toplumsal kurumların baskıcı yapısında aramak daha doğru olacaktır..
  • Fredric Jameson
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    115,47 MB
    Eser Türü: Kitap
    Günümüz kültür kuramcılarının başında gelen Fredric Jameson’ın uzun süredir baskısı olma-yan kitabı "Postmodernizm yada Geç Kapitaliz-min Kültürel Mantığı" gözden geçirilmiş yeni baskısıyla çıktı. Jameson bu kitabında ideoloji, ekonomi, sinema, video, mimari ve edebiyat alanlarında yetkin çö-zümlemeler yaparak hem modernizmi hem de kitabın asıl konusu olan postmodernizmi tarih-sel bir kesit içinde günümüze kadar getirerek inceliyor.
  • John M. Ellis
    metin
    2 Ayrım
    526,74 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Terry Eagleton
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    31,44 MB
    Eser Türü: Kitap
    Girdabına kapıldığımız ulusaşırı kapitalizm çağını kavrayabilmek için başvurabileceğimiz söylenen postmodern düşünce tarzının birçok tuhaf ve çelişkili boyut barındırdığını seziyorduk. Bu tuhaflığın en belirgin öğesi, temelde Aydınlanmacı fikirlere yönelik eleştirilerden kaynaklanıyordu. Tüm, bilimselcilik, temelcilik, evrenselcilik, totalite, özdeş-düşünme, özerk ve bileşik özne ve benzerlerine yönelik eleştiriler büyük ölçüde yabancısı olduğumuz terimlerle ya da pek tanımadığımız bir söylem tarzıyla dile getirilse de, bu eleştirilerin içeriklerine hiç de yabancı değildik. Ama nedense, bu eleştirilerden önce sosyalistler gocundular. Oysa...Burjuvazinin Fransız devrimiyle taçlandırdığı özgürlük, eşitlik, kardeşlik ideallerinin verili toplumsal düzenlemeler çerçevesinde gelişemeyeceği iddiasıyla modern uygarlığa başkaldırı bayrağını açan bizdik. "İnsan"ın bir burjuva soyutlaması olduğunu ortaya koyarak sonutun, duyumlu tikelliğin hakkının verilmesi için teorik-politik mücadelelere girmiş olan yine bizdik. İnsanlığın evrensel özgürleşmesini isteyen idealin hangi somutluklar bağlamında gerçek kılınabileceğini araştıran ve bu uğurda destansı mücadeleler başlatarak hayatlarını ortaya koyanlar bizlerdik. Bir yandan geçmişin tüm değerlerini önüne katıp süpüren bir toplumsal düzeneği tüm dünyada egemen kılmaya çalışırken, öbür yandan huzur ve garantilerden vazgeçmek istemeyen burjuvazinin yarattığı vahşeti tüm karmaşıklığıyla analiz eden ve bu gerçekliğin yarattığı uçuruma gözlerini kırpmadan bakan bir gelenekti bizimkisi. Elverişsiz, hatta teorik olarak imkânsız koşullar altında inşasına girişilen sosyalizmin sonuçta bürokratik bir devlet aygıtına dönüşüp taşlaşmasına ilk isyan edenler de yine bizim geleneğimiz içinde yer alan devrimci teorisyenler ve militanlardı. Öyleyse, nasıl oluyordu da postmodern düşüncenin eleştiri oklarından öncelikle sosyalistler gocunuyordu? Rasyonalist, pozitivist ve pragmatist bir Aydınlanmacılığı savunma görevi niçin sosyalistlerin omuzlarına yıkılıyordu?Tıpkı eski ustaları gibi, gelişkin ve incelikli bir felsefi söylem karşısında afallamayacak kadar bilgili ve inançlı bir sosyalist olan Eagleton, o ironik ve yergici üslubuyla postmodernizmin çelişkilerini temel başlıklarıyla sergilerken neyin yolunda gitmediğini gösteriyor bizlere. Marksist düşüncenin postmodernizmle alıp veremediği ne varsa hepsini tek tek sergilerken, karşıtlarının hakkını vermeyi de bir an olsun ihmal etmiyor. Düşmanlarının kolayca yere serebilmek için karikatürleştirdiği Marksist düşüncenin gücünün hem ruhuyla hem lafzıyla sergilendiği bu kitap, Marksizmin postmodern düşünce tarzıyla yürüttüğü hesaplaşmanın en önemli aşamalarından birini temsil ediyor.
  • David Harvey
    metin
    1 Ayrım
    909,27 KB
    Eser Türü: Kitap
    Son yıllarda günümüz dünyasını betimlemede kullanılan "postmodern durum" üzerine, postmodern kültür, mimari, sanat ve toplum üzerine pek çok şey yazıldı. David Harvey, Postmodernliğin Durumu´nda başlangıç olarak terimin farklı anlamlarını inceliyor ve modernizm sonrası toplumsal yaşantıyı anlamakta bu kavramlaştırmayı kullanmanın ne ölçüde uygun ve yararlı olduğunu tartışıyor. Ancak Postmodernliğin Durumu, bir kitap olarak bundan çok daha fazlasını vaat ediyor. Yazar, Aydınlanma´dan günümüze uzanan dönem boyunca modernizmin toplumsal bir tarihini kuruyor ve modernizmin politik ve toplumsal düşünce ve hareketler içindeki, sanat, edebiyat ve mimarideki ifadelerini inceliyor. En dikkat çekici ve Harvey´e özgü vurgulama ise, zaman ve mekân algılamalarımızın yine zaman ve mekân boyunca nasıl bir değişim gösterdiği ve bu değişimin bireylerin değerleri ve toplumsal süreçleri üzerinde nasıl etkili olduğudur. Bu kitap sadece doğrudan sosyal bilimlerle ilgili olanlar için değil, günümüz dünyasındaki değişimleri anlamakta ısrarlı olan, araştırmaktan çekinmeyen genel okur için de son derece ilgi çekici... Son dönemde, düşünce tarihine ve zihniyetlerin toplumsal ve politik değişme ile ilgisinin kurulmasına yapılmış zengin bir katkı... ...
  • Zygmunt Bauman
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    7.90 MB
    Eser Türü: Kitap
    " Bizde felsefe yapmak hep uçuk ve soyut şeylerden söz etmek anlamına gelmiştir. Elinizdeki kitap ise bu anlayışı, önyargıyı silecek cinsten. Zygmunt Bauman burada “pratiğin felsefesini” yapıyor. “Postmodern” dünyada kesin olan tek şeyin “belirsizlik” olduğunu ve “olumsallık” değirmeninin bütün “paradigmaları” her an “yeniden kurduğunu” gözlemliyor. Bundan dolayı da hiç kimsenin “avangartlık” iddiasında bulunamayacağını; çünkü “olumsallık” değirmeninin içinde öğütülmekten kaçışın mümkün olmadığını söylüyor. Bauman Postmodernlik ve Hoşnutsuzlukları’nda bizi “yabancıların”, “türedilerin”, “paryaların”, “turistlerin”, “aylakların”, “köktencilerin”, vb.’nin dünyasına sokuyor. Söz konusu kesimlerin neden toplumun “vazgeçilmez” üyeleri olduğunu görüyoruz. “Yerliler”in “türediler”e ne kadar muhtaç olduğunu, onlar olmadan kendilerinin de “yersiz” kaldığını fark ediyoruz. “Yerli”den fazla “yerlici” kesilen “yabancılar”ın ruh halini anlamaya çalışıyoruz. O çok yücelttiğimiz “kültür”e bir de “tüketici kooperatifi” olarak bakıyoruz. “Aydınlanma”nın çelişkilerine tanık oluyoruz. “Toplumu eğitmek” isteyen “avangart aydınlatmacıların”, işlevleri sona erip işsiz kalınca nasıl deliye döndüğünü, yığınlara saldırdığını görüyoruz. Öte yandan modern çağın başındaki “eğitim devrimi”nin izini sürerek Foucault’nun Cinselliğin Tarihi’ni gözden geçiriyoruz. “Postmodern pratiğin felsefesi” olarak nitelendirebileceğimiz bu çalışmanın kendi özgün “temelleri” de var: Özgürlük, daha fazla özgürlük; farklılık, daha fazla farklılık; ve bir de (bunların sürekliliğinin sağlanması için) dayanışma, daha fazla dayanışma. Belirsizlik ve farklılıkların egemen olduğu postmodern dünyada sorumluluk ile özgürlüğü bir madalyonun iki yüzü olarak gören Bauman son sözü de özgürlüğe veriyor. "

Sayfalar