Yazara Gore Listeleme

  • Nihan Kaya
    insan sesi mp3
    16 Ayrım
    447,12 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: NEŞE ATAY
    Başka bir yüzyıldanmış gibi konuşan, zarafet timsali bir İstanbul beyefendisi, Yasef. “Ömrümde becerebildiğim tek şey, bir kadını sevmekti,” diyor. Çocukluğundan beri sevdiği kadın, Nur, Filistin savaşının ortasına doğmuş, sevdiği herkesi bu savaşta kaybetmiş, köklü bir ailenin tek oğlu olan Yasef gibi sevgi, ihtimam, eğitim göremeden büyümüş, yabani huylu bir aktivist. Değer verdikleri her şey, birbirine ters. Roman ve Gerçek başlıklı bölümlerle ilerleyen Buğu, kurgu ilerledikçe romanın gerçeğe, gerçeğin romana, Bakırköy Akıl Hastanesi'ndeki hastaların doktora, doktorların hastalara dönüştüğü, gerçekliğe, psikiyatri bilimine, roman tekniğine dair yerleşik inançlarımızı sorgulayan, anti-psikiyatrik bir anti-roman. Karadan ayrılmak için denize çıkmak gerekir; ama denizde olduğumuzun tadına varabilmek için de denizden karaya bakmak esastır. Öldüğümüz için mi hayata bakıp duruyoruz yoksa? Yaşasak ölüme bakardık.
  • bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    96,42 MB
    Eser Türü: Dersler
    Seslendiren: Yelda
    Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AOF) Bilgi Toplumu Ve E-Devlet Dersi Sorularla Öğrenelim.
  • bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    89,63 MB
    Eser Türü: Dersler
    Seslendiren: Yelda
    Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AOF) Bilgi Toplumu Ve E-Devlet Dersi Ara Sınav Deneme Sınavlarıdır.
  • insan sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    236,79 MB
    Eser Türü: Dersler
    Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AOF) Bilgi Toplumu Ve E-Devlet Dersidir.
  • Nilgün Ilgaz
    insan sesi mp3
    9 Ayrım
    250,35 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: GÜLSÜM ÖZTÜRK
    Can, on bir yaşında. Annesi ve abisiyle birlikte yaşıyor. Okul masraflarını çıkarmak için hafta sonları doğum günlerinde abisiyle birlikte palyaçoluk yapıyor. O işini severek yapsa da karşılaştığı zorluklar kimi zaman ümidini kırıyor. Ama Can, abisi ve annesi kocaman bir aile… Birlikte olunca çözemeyecekleri sorun yok! Nilgün Ilgaz, Benim Adım Palyaço’da hayallerin peşinden koşmanın ne çok şeye çare olduğunu gösteriyor.
  • Kinsun
    insan sesi mp3
    18 Ayrım
    246,31 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Buşra Küpeli
    Her şeyin bir zamanı var ve her şeyin bir nedeni... Hayatı kabullen. Her şey olması gerektiği gibi, korkma. Sen de tam olman gereken yerdesin. Kalpten istediğin şeye ulaşmak için, zihninden geçenleri değil, tam da ihtiyacın olan deneyimleri yaşayacaksın. Sakin ol. Geç kalmadın. Erken de değil. Kaç yaşında olduğunun bir önemi yok... Kimlerden ileri ya da geri olduğunun da... Kaç yaşında hissettiğinin, kendini nerede görmek istediğinin ve şu an nerede olduğunun farkında olman mühim... Yaşaman gerekeni yaşıyorsun sadece. Ne bir eksik ne bir fazla... Bil ki kusursuz bir düzen var senden gayrı. İlmi ve iradesi dışında yaprağın bile kıpırdamadığı bir yaratan var, hatırla. Beklentilerinin farkında ol ve onları minnetle değiştirmeyi öğren. Kanaat etmeyi ve şükretmeyi unutma. O vakit göreceksin ki mucizenin kendisisin aslında. Mucize sensin.
  • İsmail Saymaz
    insan sesi mp3 - Türkçe
    40 Ayrım
    1106,83 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Barış Ecevit
    "Polisin Türkiye'nin genelinde cinayet işlediği zaman nasıl ifade verdiğini araştırdık. Baktık ki, Antalya'da Çağdaş Gemik'i öldüren polis de aynı şekilde ifade veriyor. 'Ayağım kaydı, silahım patladı, nasıl oldu, bilmiyorum.' Sivas'a geçtik. Turan Özdemir'i öldüren polislere baktık. Onlar da aynısı...Peki, mermi nereye değdi? Turan Özdemir'in ense köküne. Çağdaş Gemik'in neresinde patlamıştı? Kulağının arkasında. Baran Tursun'da? Tam kafasının arkasına." "Onur'u yaşamdan koparan süreç, kolluk güçlerinin uygulamaları... Ben onu önce içimde var ettim, sonra kucağımda; emdirdim, kocaman bir adam oldu... Benim oğlum var ama 28 yaşında delikanlı, yaşlanmayacak... Onun hak mücadelesinde iğneyle kuyu kazdığımızı biliyorum..." "Şimdi her polis bir değil ama TV'de polis görünce artık TV'yi kapatıyorum, başka kanala geçiyorum. O anki şeyi aklımdan silmeye çalışıyorum... Önceden polislere güvenim vardı, şimdi yok..." Eylemde, sokakta, karakolda polis şiddeti..."Dur" ihtarına uymadıkları gerekçesiyle kafalarından vurulanlar, polisin eline sağ salim düşüp hayatlarını yitirenler, felç olanlar, sakat bırakılanlar, işkencelerden geçenler... Son beş yılda polis kaynaklı ölümlü vaka sayısının sadece kitap yayına hazırlanırken 124'ten 127'ye çıkması bile nasıl bir dehşet tablosuyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. İsmail Saymaz, İstanbul'dan Ankara'ya, Antalya'dan Diyarbakır'a polisin karıştığı otuz beş adli olayı derinlemesine inceleyerek işkenceye ve kötü muameleye "sıfır tolerans" vaadinin hayatta hiçbir karşılığı olmadığını gözler önüne seriyor. Polisin Eline Düşünce-Sıfır Tolerans Festus Okey'ler, Şerzan Kurt'lar, Çayan Birben'ler, Baran Tursun'lar ve niceleri unutulmasın, tekrarlanmasın diye...
  • İsmail Saymaz
    insan sesi mp3 - Türkçe
    31 Ayrım
    833,01 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Aysun Aktaç
    Baba Kenan Polat: "Asker ölüsü, tavuk ölüsü gibi… Hani bir asker ölmüş, onların umurunda mı ki? Onların çocukları askerde yok ki, ölsün. Çocukları dünyanın dolarlarını götürdü, hiçbir şey yok..." Anne Ani Balıkçı: "O gün o bir kurşun hayatımızı bir saniyede değiştirdi. Derler ya, bir ölenin arkasından kırk gün mum yanarmış, her gün biri sönermiş. Bizde hiçbiri sönmedi daha. İki buçuk yıl oldu. Kırkı da yanıyor." Baba Yaşar Özel: "TSK, yavrumun hayati sorumluluğunu üstlenmeyecekse neden yavrumuzu bizden zorla koparıp aldınız? Niye yavrumuzu o kışladaki canavarlara teslim ederken, 'Bu çocuklar ana kuzusudur, sakın ha incitmeyin bunları' demediniz?" Anne Zekine Taştan: "Vatan sağ olsun demem. Benim evladım yok ki, benim Tolgam yok. Vatan sağ olsa ne olur ki, vatanı batsın. Bana ne vatandan! Demem, asla demem! Hiçbir zaman dedirtemezler!" Zorunlu askerlik hizmeti altında her yıl pek çok asker hayatını kaybediyor. Baştan savma soruşturmalar aracılığıyla, ölümlerde sorumluluğu olanların aklanmasına ya da suçun hafifletilmesine yönelik bir davranış kalıbı devreye giriyor. Ölen öldüğüyle kalıyor ama devlet kendi güvencesi altındaki -üstelik vatan borcu için silah altına aldığı- vatandaşlarının hayatlarını korumuyor! İsmail Saymaz Esas Duruşta Cinayet'te, çeşitli örnekleriyle asker ölümlerini mercek altına alıyor. Tahkir, kötü muamele, dayak, eziyet, intihar ve cinayet sebebiyle hayatlarını kaybeden askerlerin başlarına gerçekte ne geldiğini araştırıyor, ölümlerin gerçek sebeplerini ve bunların üzerinin nasıl örtüldüğünü ortaya koyuyor. Başka canların sorumsuzca feda edilmesine göz yumulmasın diye… (Tanıtım Bülteninden)
  • İsmail Saymaz
    insan sesi mp3 - Türkçe
    17 Ayrım
    224,78 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Didem Özcan
    Ali İsmail Korkmaz, dört polis ve dört sivilin tesadüfi saldırısının değil, Eskişehir'de 31 Mayıs 2013'de başlayıp 3 Haziran'da son bulan örgütlü bir şiddetin kurbanı oldu. Sanıkların savunmalarından muhafazakâr ve milliyetçi oldukları görülüyordu. Ama daha önemlisi, dönemin başbakanından ilham almış, onun koruması ve teşviki altında çalışmışlardı. Bu nedenle, sanık polis Mevlüt Saldoğan, mahkemede "Gezi darbe ise, ben darbeyi bastırdım" demek cüretini gösteriyordu. Ali İsmail'e tuzak kuran siviller ise Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yüzde elliyi evde zor tutuyoruz" dediği kitlenin parçasıydılar. Türkiye'nin en başarılı gazetecilerinden biri olan İsmail Saymaz bu kitabında, tek "suçu" polis şiddetinden kaçmak olan Ali İsmail'in ölümüne neden olan olaylar zincirini ve bu cinayeti örtmek için oluşturulan örgütlenmeyi bir detektif titizliğiyle, en ince detayına kadar inceliyor. "Emri kim verdi?" sorusunun yanıtını "düşman ceza hukuku"nu yürürlüğe koyan güç ve zihniyette aramamız gerektiğini gösteriyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • İsmail Saymaz
    insan sesi mp3 - Türkçe
    31 Ayrım
    479,43 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Burcu Durgun
    12 Eylül 1980 hiç uzak değil. Hele o günden kalan düzenin içindeyken Türkiye, her yerde darbenin açtığı yaralar kanamaya devam ediyorken. Ama bugün "Zamanaşımı" diyorlar. Oysa işkenceden geçirilenlerin, kaybedilenlerin, idam edilenlerin acıları zaman durmuşçasına taze. Anneler henüz oğullarının mezarını bulamadı. Kadınlar kocalarının, çocuklar anne ve baba-larının üniformalı katillerinin cezalandırıldığını görmedi. İsmail Saymaz 'Oğlumu öldürdünüz, arz ederim' kitabında devletin tetikçilerini, işkencecilerini nasıl koruduğunu anlatıyor. Yargının suçluları adaletten kaçırmasını, Meclis'in örtbas etme çabalarını belgelerle ortaya koyuyor. Bu kitapta adalet hasretiyle 32 yıl geçiren insanlar 'bitmeyen acıyı' anlatıyor. Onların sözleri insanlık suçlarında zamanın adalet için durması gerektiğini gözler önüne seriyor. (Tanıtım Bülteninden)

Sayfalar