En Çok Görüntülenen Kitaplar

"Canım Daniel'ım, Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek, kahkahalarını duymak, mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum." Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Daniel'ı son kez öptüğünü bilmiyordur. Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu, gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır. Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara, Daniel'ın boş yatağıdır. Bir de karlar içine gömülmüş olan oyuncak ayısı. Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altındadır. Köklü bir gazetede muhabir olan Claire Aldridge, bu doğaüstü olayı haber yapacaktır. Araştırmalarına devam eden Claire, küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davasıyla karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Vera'yla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir… Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız. (Tanıtım Bülteninden)

Henry Pierce, kendi laboratuvarında, nanoteknoloji alanında geliştirdiği bir proje üzerinde çok yoğun çalışan bir bilim adamıdır. Buluşu üzerinde çalışmaktan başka hiç bir şey için zaman ayıramayan genç bilim adamı bu yüzden, sevdiği kadından da ayrılmış ve onunla birlikte yaşadığı evden çıkıp başka bir yere taşınmıştır. Yeni evine telefon bağlatınca, durmadan aranmaya ve mesajlar almaya başlar. Ancak bunlar kendisini değil Lilly adında bir kadını aramaktadırlar. Yeni telefon numarasının önceden bu kadına ait olduğunu anlar. Arayan erkekler bu numarayı L.A.Darlings adlı bir web sitesinden aldıklarını söylemekte ve ısrarla Lilly'yi eskort olarak istemekte ve Lily'den epeydir cevap alamadıklarını söylemektedirler. Lilly adındaki bu fahişenin web sitesine giren Henry, kadının birdenbire yok olduğunu ve kimsenin de bunu umursamadığını görür. Geçmişte kendi ablası İsabelle evden kaçıp, uyuşturucu ve fuhuş bataklığında kaybolmuş, Henry 10 yaşlarında bir çocuk iken onu üvey babası ile birlikte sokaklarda, her yerde aramış ama ancak ablasını öldürülmüş ve cesedi bir çöplüğe atılmış halde bulabilmişti. Şimdi Lily adındaki bu hiç tanımadığı kadına ne olduğunu bulmak bu yüzden bir saplantı haline gelir ve bir dedektif gibi araştırmaya başlar. Araştırmaları kendisini çok farklı yerlere götürür. Giderek Lily'nin öldürülmüş olduğu kesinlik kazanınca polis dedektifi Renner da araştırmalara başlar. Ancak tuhaf bir şekilde toplanan deliller baş şüpheli olarak Henry'yi göstermektedir. Diğer taraftan Henry Pierce!in büyük buluşu olan Proteus Projesi patent aşamasındadır ve büyük yatırımcıları bu projeye para yatırmak için ikna etmek üzere Pierce ve yardımcıları büyük bir çaba içersindedirler. Henry Pierce şimdi sadece Lilly için değil, aynı zamanda hem kendi hayatı için, hem sevdiği kadınla yeniden birlikte olabilmek için ve hem de çalıştığı ve ortaya çıkardığı bilimsel değerleri korumak için savaşmak zorundadır..Bu savaşın müthiş gerilimi, sarsıcı gerçeklerin adım adım ortaya çıkarılmasıyla ve çok şaşırtıcı, şiddet dolu bir çözümle sonlanır.

Romantik düşler peşinde koşan bir kadının romanı

Afrika'nın sıcak güneşi altında duygu ve tutkularının esiri, serüven vurgunu kişilerin acımasız dünyasını sergileyen dev bir romandır "Bencil"... Sonsuz ihtirasların birbirine yaklaştırdığı insanlar, cinsel bunalımları yüzünden nefret denizinin dalgaları arasında kaybolup gidecekler miydi?... "Bencil", daha ilk satırda volkan gibi patlıyor, heyecan fırtınası halinde insanı önüne katıp sürüklüyor.