Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2800 sonuçtan 1701 - 1710 arası görüntüleniyor.
  • Kemalettin Tuğcu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    200,02 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yasemin EKİNCİ
    Kökü dışarda kopyacı yayınların çocuk edebiyatımızı âdeta ablukaya aldığı günümüzde, çocuk edebiyatımızın yüz akı, usta yazar Kemalettin Tuğcu'nun kaleme almış olduğu 50 kitaplık bu seri, en çok itina gösterdiğimiz serilerimizden bir tanesidir. Özellikle doğruyu, güzeli mesaj olarak veren ve sosyal özelliklerimizi taşıyan romanları yayınlamayı bu seride tercih ettik. Her romanın buram buram bizim insanımız kokmasını esas aldık. Serinin son derece yararlı olmasının bir delili de 1833, 1848, 1871, 1887, 1942, 2174, 2183 ve 2197 sayılı Tebliğler dergileri'nde Milli Eğitim Bakanlığı'nca ilk ve orta dereceli okul öğrencilerine serideki kitapların tamamının tavsiye edilmesidir. (Tanıtım Bülteninden)
  • Georges Perec
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    197,44 KB
    Eser Türü: Kitap
    "Ben ailemin konuştuğu dili konuşmuyorum, onların sahip oldukları hiçbir anıyı paylaşmıyorum. Onlara ait olan, onları onlar yapan şeyler, tarihleri, kültürleri, inançları, umutları bana aktarılmadı. Mülksüzleştirildiğimin bilincinde oluşumda hiçbir nostaljı duygusu, sırf Yahudi olduğu için bana daha yakın olabilecek şeylere karşı hiçbir özel düşkünlüğüm yok. Ben yıllardır ailemin tarihçesini yazıyor, o sürekli parçalanmayı yeniden çizmeye çalışıyorum". Otobiyografi denemeleri, yazınsal projeler, toplantı tutanakları, kısa anlatılar ve eleştiri notlarından oluşan bu metinler, Georges Perec'in en önemli kitaplarını nasıl kurduğuna, geçmiş günlerinden bazılarını nasıl yaşadığına tanıklık etmekle kalmıyor. Dökümler çıkarmanın, mekanları, tüketilen yiyecekleri, dilekleri ve tasarıları sürekli not etmenin, Georges Perec'in yazınsal oyunlarının ötesinde, bir kimlik ve köken arayışına bağlandığının birer kanıtı Doğdum'daki metinler. Göç ve kaçış, sürgün ve kopma, bellek ve hatıra, doğum ve aidiyet gibi temalar etrafında dönerken, geçmişte yitirilenlerle gelen bir unutma, unutulma ve kimliksizlik kaygısına gelip dayanıyorlar. Doğdum, hem yazınsal hem de yaşamsal süreçlere ışık tutuyor.
  • Ayşe Kulin
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    331,70 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Feryal Çabuk
    Adı: Aylin, Sevdalinka, Köprü, Nefes Nefese gibi romanlarıyla milyonlarca okur tarafından çok sevilen Ayşe Kulin öyküleriyle açıkhava’da! Kulin, kadına şiddete, yoksulluğa, sınıf farklarına, kapalı topluma edebiyatın olanaklarıyla bakmaya çağırıyor. Ayşe Kulin’in iyi bilinen yalın, sinematografik tarzıyla dokunmuş bu metinler, bir yazarın kendi ülkesine sorumlu bakışının ürünleri. (Tanıtım Bülteninden)
  • Armağan Portakal
    insan sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    139,89 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mine Edalı
    Yeni yıkanmış bahçenin kokusu yok artık. İri iri doğranmış domatesin zeytinyağına karışan kırmızı rengi de. Parmaklarından akarak yediğin, pembe beyaz gofret arasındaki kaymaklı dondurma da. Geride kaldı. Hayır, sen gittin. Biz gittik oralardan. Biz uzaklaştık… Çünkü… Büyüdük… Çocukluk denilen yitik ülkeye yolculuk… Küçük kızların kahramanları… Kadın olma, kadın olarak hayatta kalma sınavları... Doğma Yavrum Dünya Çok Kalabalık’ta Armağan Portakal kısacık öykülerle koca koca romanların yapamadığını yapıyor… Hepimizin yüreklerine kök salmış hislere yeniden can veriyor…
  • Pascal Bruckner
    insan sesi mp3 - Türkçe
    21 Ayrım
    351,92 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gülsemin Ersaraç
    Doğmadan önce, dünyada kendini neyin beklediğini bilselerdi, ya da birini bunu onlara söyleseydi, acaba tek bir çocuk dünyaya gelmek ister miydi? "Doğmak ya da doğmamak" sorusunu Louis ve Celeni adlı ikiz kendilerine sormak olanağını buluyorlar. Louis ve kız kardeşi Celine sıradan çocuklar değiller, çünkü daha birkaç haftalık ceninken ana karnında eğitim görmeye başlamışlardır. Birkaç ay içinde dünyanın bütün bilgilerini öğrenirler.
  • Oriana Fallaci
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    98,47 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ferda Tarı
    "Senden korkuyorum. Seni hiçyokluktan zorla çekip alan, gövdeme ekleyen rastlantıdan. Seni çok beklediysem de karşılamaya asla hazır olmadım. Ama kendi kendime hep o kötü soruyu sordum: Ya doğmak hoşuna gitmezse? Ya günün birinde haykırıp suçlarsan beni: "Sana kim dedi beni dünyaya getir diye? Neden dünyaya getirdin beni, neden?" İtalyan yazar Oriana Fallaci böyle diyor derin izler bırakan kitabı "Doğmamış Bir Çocuğa Mektup"un başlarında. Erkeğinden ayrılmış bir kadının, gebe olduğunu anladığı andan başlayarak hissettiklerini, iç dünyasında kopan fırtınaları, yaşadığı korkuları, coşkusunu ve erincini başka hiçbir kitap bu kadar başarıyla yansıtamadı, okuru bu denli etkileyemedi. Bir kadının bedeninde filizlenen o küçücük canlıyla, onu karnında taşıdığı sürece yürüttüğü bir monolog bu kitap. İlk yayınlandığı 1975 yılından bu yana sayısız dile çevrilen bu çarpıcı kitap, Oriana Fallaci'nin ustalıklı ve şiirsel anlatımıyla haklı bir başarıya ulaşıyor; unutulmazlar arasında yerini alıyor.
  • Dr.thomas Verny - John Kelly
    insan sesi mp3 - Türkçe
    23 Ayrım
    362,48 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: İrem Yaşar
    Bebeğinizin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesini diliyorsunuz. Peki bu dileğinizin gerçekleşmesi için ana rahminde geçirdiği dönemin bıraktığı derin izlerin hayatını nasıl etkileyeceğini ve yapabileceklerinizi yeterince biliyor musunuz? İnsanın bilinçli bir varlık olma yolculuğu, ana rahmine düşmesiyle başlar. Bu dokuz ay boyunca olanlar, ruhsal ve fiziksel kimliğinin oluşmasında belirleyicidir. Bütün bunları bilimsel araştırmalarla ortaya koyan öncü hekim Dr. Verny, bu kitapla müstakbel ana babalara çok değerli bir armağan sunuyor. Anne karnındaki bebek On altıncı haftada ışığa duyarlıdır. Yirminci haftada konuşmalarınıza tepki verecektir Altıncı ayda duygularınızdaki değişimi anlar. Doğmamış çocuğunuzla ilgili duygularınız onun ruhsal ve fiziksel varlığını etkiler. Seçeceğiniz doğum yöntemi yaşamında iz bırakacaktır. Ana rahmindeyken onunla bağ kurmalısınız, ama nasıl?
  • Carlos Fuentes
    metin - Türkçe
    5 Ayrım
    5,59 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yirminci yüzyılın ikinci yarısında roman sanatına kendi damgasını vurmuş sayılı yazarlardan biri olan Fuentes’in, onu “önemli” yazar olmaktan “büyük” yazar olmaya çıkardığı söylenen iki başyapıtından biri olan Doğmamış Kristof’u sunuyoruz sizlere. Roman 1992’de “ters-ütopik” bir Meksika’da geçiyor. Kuzey Amerika’nın Meksamerika olduğu, ABD’li petrol şirketlerinin güney eyaletlerini ele geçirdiği paramparça olmuş bir Meksika bu. Borç yükü altında ezilen; çevre kirliliğinin öldürücü boyutlara ulaştığı; siyasetçilerin yoksul halkı simgesel eylemler ve yarışmalarla oyalamaya çalıştığı, başarısız kalınca da katliamlara başvurmaktan kaçınmadığı, hepimize tanıdık gelecek bir “tatlı vatan”. Bu yarışmalardan biri de, Kolomb’un Amerika’yı keşfedişinin 500. yıldönümü olan 12 Ekim 1992’de doğacak ve soyadı Kolomb’a (İspanyolca “Palamo”) en çok benzeyen bebeğin 21 yaşında ülkenin yöneticisi olacağını ilan eden yarışmadır. İşte bu yarışmanın ürünü olan, henüz doğmamış Kristof Palomar, romanın anlatıcısıdır. Rahmin içinde her şeyi görür ve anlatır cenin Kristof: “Geçmişi olmayan” ve başının üzerinde bir hale taşıyan annesi Angeles’i, “asi muhafazakâr” babası Angel’i, siyasi ilişkileri sayesinde mülti-milyarder olmuş işadamlarını, ülkeyi yetmiş yıldır yöneten kâbus parti PRI’yı, nefes alınmaz hale gelmiş, çöp ve lağım kuşatması altındaki Mexico City’yi, paranın tatil yeri Acapulco’yu, sokak çocuklarını, yok sayılan Yerlileri, ağzından yeşil salyalar akan polis şefini... görür ve anlatır. Hatta Cervantes, Rabelais, Sterne, Diderot, Gogol ve Dickens’ı anarak romanın soykütüğünü bile çıkarır. Peki nedir bu romanı başyapıt kılan? Fuentes’in memleketi Meksika’ya duyduğu nefret ve acı yüklü sevginin insanı sersemleten yoğunluğu belki; belki geçmişin ve bugünün mitleri karşısında takındığı büyülenmişlikle karışık eleştirelliğin romanın dokusuna kattığı zenginlik ya da yazarın okura da bulaşan öfke ve enerjisi; ama galiba en önemlisi Fuentes’in dille durmadan oynarken, diğer postmodern romancıların tersine, sadece haz ve keyif değil; aynı zamanda bir şiddet, bir elektrik de ileten saplantılı oyunculluğu. “Epeydir şöyle yoğun, çarpıcı, müthiş bir roman çıkmıyor” diyenlere duyurulur.
  • Emil Michel Cioran
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    377,51 KB
    Eser Türü: Kitap
    Cioran yüzyılın başlarında Romanya'da doğdu ama hayatını Paris'te gönüllü olarak sürgünde geçirdi. Rumence yazdığı son yapıt olan "Mağlupların Kitabı" ndan sonra dilini de terk ederek Fransızcada kesin kararını verdi. Bir mektubunda, dil değiştirmekle tüm varoluşundan vazgeçmiş olduğunu yazar. Cioran her sistemi bir put sayar, köleliştirici, ruhu köreltici bir zorba gibi görür. Aristo, Aquinalı Thomas ve Hegel düşünce tarihinin en büyük zorbalarıdır ona göre. Mistiklere ilgi duyar, her zaman biraz budist olduğunu söyler. Buda, Eyüp, Sankara, Nietzsche, Chamfort ve öteki tüm lanetliler onun en yakın dostlarıdır. Mistiklerin tanrıyla insandan insana konuşur gibi konuşmaları Cioran'ı derinden etkilemiştir. Yaşadığı çelişkiler, onu herhangi bir öğretiye bağlamaktan alıkoyar. Uykusuzluğun ve umutsuzluğun doruklarında gezinirken şöyle mırıldanır: "Tanrı vardır, yoksa bile!" "Cioran, gezegenemizin en uygar yabanisidir." François Bott
  • Emil Cioran
    insan sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    210,79 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Beyza Sandıkçıoğlu
    “İnsan ortaya çıkar çıkmaz, çiçekler de ortaya çıktı.” Bana kalırsa, çiçekler insandan çok daha önce vardı ve insanın gelişiyle hâlâ içinden çıkamadıkları bir şaşkınlığa gömüldüler… * Ne zaman ölümü düşünmesem, hile yaptığım, içimdeki birini aldattığım hissine kapılıyorum. * Bilinç ete batmış bir kıymıktan çok, saplanmış bir hançerdir. * Ölümün bizim için artık ilginç yanı kalmayıp, ondan hiçbir şey elde edilemeyeceğini düşündüğümüzde, doğuma geri çekilir, başka türlü bir dipsiz uçuruma meydan okuyarak haykırmaya  başlarız... * Yaşamak, savaşta toprak yitirmektir.

Sayfalar