Yazara Gore Listeleme

  • Carlo Cassola
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    18 Ayrım
    376,28 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Acıyı tatmayan insanın kalbi kötüdür” dedi Mara. “Çünkü insan acıyı tattığında, bir daha kimsenin kötülüğünü isteyemez.” Carlo Cassola, İkinci Dünya Savaşı sonrası İtalyan edebiyatının etkin figürlerinden biri olarak öykü ve romanlarıyla dünya edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Savaştan yeni çıkmış toplumların acılarını doğrudan aktaran Yenigerçekçilik akımına özgü yazım tarzını benimsemiş, duygu ve deneyimlerini mütevazı kır hayatıyla renklendirdiği eserlerinde, yazarın hayli etkilendiğini söylediği, James Joyce’un Dublinliler’ini çağrıştıran esintilere rastlamak mümkündür. Cassola’nın tarihsel olaylara tanıklık eden başkahramanları köy hayatının sıradan insanlarıdır. İki gencin aşkı üzerinden, savaş sonrası İtalya’sında siyasi ve toplumsal sorunları irdeleyen Bube’nin Sevgilisi 1960 yılında Strega Ödülü’nü aldı. Claudia Cardinale ile George Chakiris’in başrollerinde oynadığı filmi ise 1963 yılında Luigi Comencini tarafından çekildi. İtalyan edebiyatından önemli eserler yayımlamaya devam eden YKY’den çıkan Bube’nin Sevgilisi’ni Yelda Gürlek çevirdi.
  • Giorgio Bassani
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    6 Ayrım
    139,95 MB
    Eser Türü: Kitap
    Kuru Otların Kokusu, Giorgio Bassani’nin edebiyatının kökenlerini besleyen şehri Ferrara’yı ve Yahudi cemaatinin varlık koşullarını anlattığı Ferrara kitaplarının sonuncusu. Giorgio Bassani zamanının diğer yazarlarından farklı olarak Yeni Gerçekçi tavırdan uzak kaldı. Yapıtları faşist diktatörlüğe, savaşa ve Direniş’e, savaş sonrasının yeni bir toplumsal ahlak oluşturma umutlarına ve bu umutların çöküşüne tanık olunan İtalya’sındaki tarihî süreçte ortaya çıktı. Yazdıklarında yalnızlık ve dışlanmışlık duygularını, dahil olduğu burjuva sınıfının politik yetersizliğini, Yahudi ırkından olmanın getirdiği acıları vurguladı. Bassani’deki boşluk duygusu, geçmişle bağlantı kopukluğundan kaynaklanan bir kimlik eksikliğinin dışavurumudur. Yazar için geçmişe dönüş, hayatını kesintiye uğradığı yerden tekrar başlatıp sürdürme gereksinimidir. Geçmiş ölmedi –aynı anlatım örgüsü kendince iddia ediyordu–, asla ölmez. Tam tersine uzaklaşır, anbean. Geçmişi telafi etmek, o halde mümkündür. O halde uzamaya anbean devam eden türde bir koridorda ilerlemek gerekir, tabii gerçekten telafi etmek isteniyorsa. Orada, geçmişin sonunda, koridorun karanlık duvarlarının güneşle buluştuğu noktada, yaşam, bir zamanlar olduğu gibi, canlı, kıpır kıpır, ilk yaratıldığı haliyle durmaktadır. O halde ölümsüz müdür? Ölümsüzdür. Ve bununla beraber hep daha uçarı, hep daha ulaşılmaz, yeniden ele geçirilmeye hep daha gönülsüz. (Tanıtım Bülteninden)
  • Dag Solstad
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    225,56 MB
    Eser Türü: Kitap
    Kuzey Avrupa’nın yaşayan en büyük yazarları arasında gösterilen Dag Solstad ilk kez Türkçede. Ellili yaşlarındaki edebiyat öğretmeni Elias Rukla için sıradan bir gündür: Yıllardır yaptığı gibi, sevdiği bir eseri (Henrik Ibsen’in Yaban Ördeği’ni) bir sınıf dolusu ilgisiz lise öğrencisine heyecanla yorumlamaya başlar. Ne var ki görünüşte küçük bir olay hiç beklenmedik bir krizi tetikleyecek, Elias’ın hayatında derin izler bırakmış bir dostluğun hatırasına dönmesine, evliliğini, kendisini ve içinde yaşadığı toplumu sorgulamasına yol açacaktır. Mahcubiyet ve Haysiyet, yükte hafif pahada ağır, dili ve atmosferiyle akılda yer eden, okuyanların tekrar tekrar dönmek isteyeceği o özel romanlardan. “Bütünüyle hipnotize edici, bütünüyle insancıl bir yazar.” - James Wood, New Yorker - “Solstad’ın dili, eski görünen yeni bir zarafetle parıldar ve taklit edilemeyen, enerji dolu, kendine özgü bir ışıltı yayar.” - Karl Ove Knausgaard - (Tanıtım Bülteninden)
  • Burçak Çerezcioğlu
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    18 Ayrım
    366,26 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yaşam ve ölüm arasındaki çizgi bazen çok incelebilir. Bu çizgide yaşanan hayatlar vardır. Can yakıcı hayatlar. Emek emek büyütülen sevgiler vardır. Cesaret olmadan tek adım atılamayacak tehlikelerin içine sokar insanı. Acıya beklenmedik faturalar çıkarır. En umulmadık anda, renkler değişir. Küçücük bir yaşamın ardında kalan, insanın kendisinden büyütüp sevdiği, korumaya yazgılı olduğu bağlılıklar vardır. Burçak Çerezcioğlu, 16 yaşında lösemiden öldüğünde, cesareti, sevgiyi ve yaşamı tanıyordu.Bu kitapta, kısa bir yaşamın kederini, güzelliğini, acısını, bir savaşı okuyacaksınız. Ne yazık ki kurmaca olmayan bir hayatın öyküsünü. Bir babaya, bu dizeleri yazdırmış bir hayatın. Sabahları hasta uyanmanı istiyorum. Hastaysan eğer yaşıyorsun demektir.
  • Tuvana Gülcan
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    140,52 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Masallarda matematiğe, coğrafyaya, fiziğe yollama yapan bilgiler yok, onların yerine gerçek yaşamla özdeş, simgesel olarak ifade edilmiş hevesler, güdüler, korkular, hayaller ve tehlikeler var.” Tuvana Gülcan’ın yazdığı Ne Anlatsak?Eğitimciler İçin Masal Rehberi kitabı, alanındaki önemli bir boşluğu doldurmaya aday serinin, 5-6 yaş grubuna yönelik ilk kitabı. Özellikle öğretmenler için bir el kitabı olacak bu çalışma hem ele alınan masalların tarihsel niteliklerini inceliyor hem de masalları yeniden kaleme alırken çeşitli etkinlik ve çalışma önerileri sunuyor. En önemlisi, masalların neden önemli olduğunu irdeliyor. Ayrıca ebeveynler için de çocuklarla yaratıcı ve üretici zaman geçirmek için biçilmiş kaftan… “Hayatımda pek çok durumda imkânım ve gerekçem olmasına karşın gerçekten kötü bir insan gibi hareket etmememin nedeni ne diye düşündüğümde aklıma OliverTwist, David Copperfield, Küçük Lord (Fauntleroy) geliyor, vatandaşlık ya da psikoloji dersi değil; cici bir dille ahlak dersi veren, her şeyin hep olması gerektiği gibi olduğu hikâyeler hiç değil. Adaleti ve özgürlüğü dert edinen bir insansam ve bunlar hayatımın belli dönemlerinde iyi bir hukukçu olmamı sağladıysa bunu hukuk fakültesine ya da hukukçu aileme değil, Brecht’in Kafkas Tebeşir Dairesi’ne, Harper Lee’nin Bülbülü Öldürmek’ine, Sidney Lumet’ın 12 Öfkeli Adam’ına ve bol bol Shakespeare okumaya borçluyum.” (Tanıtım Bülteninden)
  • Uğur Nazlıcan
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    130,02 MB
    Eser Türü: Kitap
    “... elimde filmler, cebimde kırıntılarla dolaşmasam, ben kendimin masal kuşu olmaktan, kendi yolumu kendime kaybettirmekten kurtulur muyum?” Uğur Nazlıcan ilk kitabı Bir Dükkânı Beklemek’te zorlamasız, etkileyici, farklı bir anlatı sunmayı başarıyor.Hansel ve Gretel’den Van Gogh’a, Siyah Kalem’den Binbir Gece’ye çağrışımlarla örülü on dört öyküden oluşan kitap, daha ilk cümleden yakalıyor okuru. Düşünülenle olanın, gerçekle rüyanın, asılla suretin, geçmişle geleceğin birbirine erdiği, birbirinde eridiği anları yakalıyor Nazlıcan, ışıkla gölgenin kesiştiği yerde tek bir varlığın parçalanmış suretleri olan şeylerin öykülerini anlatıyor. Aklımda çay demlemek vardı ama demleyeceğim çayı karşımda oturan çıraklığımın beğenmeme ihtimalinden korkuyordum. Çıraklığım karşısında kalfalığımın çayına güvenmiyordum. Belki şimdi burada ustalığım olsa, onun demleyeceği çayı her ikimiz de beğenirdik. Ama ustalığımın burada olmasından da korkuyordum; daha doğrusu,ustalığımın demleyeceği çayı çıraklığımın beğenmesinden ve devamında ustalığımla çıraklığım arasında doğacak şefkatten pay alamamaktan, ayrı düşmekten korkuyordum. (Tanıtım Bülteninden)
  • Sebastien Dupont
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    271,87 MB
    Eser Türü: Kitap
    1960-1980 yılları arası Fransa’da “altın çağ”ını yaşayan psikanaliz hareketi, entelektüellerin ve kamuoyunun nezdinde etkisini ve çekiciliğini giderek kaybetmeye başladı. Dahası, bilişsel psikoloji ve sinirbilim tarafından da bilimsel olarak tartışma masasına yatırılan psikanaliz, gelecekteki mevcudiyetine yönelik bir kavşak noktasında buldu kendini. Sébastien Dupont’un bu etkileyici incelemesinin amacı –psikanaliz karşıtlarının yaptığı gibi– düşene bir tekme atmak değil, aksine psikanalizin teorideki canlılığını ve pratikteki inandırıcılığını geri kazandırmak. Bir psikanalist, yardımcı olmak istediği insanların etkinlikleriyle ilgili önyargılı ve yanlış bir görüşe sahipse bunu nasıl başarabilir? Bu soru özellikle bir önceki nesle göre daha önce görülmemiş davranışlar, etkinlikler, düşünce biçimleri sergileyen çocuklar ve ergenleri ilgilendirir. Bugünün gençlerinin neyi nasıl yaptığını biraz olsun bilmeyen bir psikanalist sıradan bir davranışın ardında hastalık görme riskiyle karşı karşıya kalmaz mı?
  • Jose Ortega Y Gasset
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    179,74 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Ben, kendim ile çevremden müteşekkilim ve eğer çevremi kurtaramazsam kendimi de kurtaramam.” Ortega y Gasset’in 1914’te, 31 yaşındayken yayımladığı kitabı Quijote Üzerine Düşün­celer, felsefecinin daha sonra vereceği eserlerin çıkış noktasını oluşturur. Denemeler­den oluşan bu kitabında özellikle sanat ve edebiyat alanlarındaki temel düşüncelerini ortaya koyduğu söylenebilir. Gerçekten de 1930’lardan sonra bu eserine göndermeler­de bulunacak ve Quijote Üzerine Düşünceler, Ortega y Gasset’in düşüncesinin anlaşıl­masında elzem bir eser niteliği kazanacaktır.
  • Mümin Sekman
    insan sesi mp3 - Türkçe
    17 Ayrım
    299,79 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Neşem Akın
    Bir gün tek başına. Hayat üzerine hayaller kurarak, Hayatının yönünü ve yolunu ararken, Kim olduğunu ve ne istediğini düşünürken, "Kendime yeni bir ben lazım" dersen, İyi bir kitap çok şeyi değiştirebilir! "Yeni başlayanlar için başarı"yı anlatan bu kitap, Sekman'ın ilk çalışmasıdır. Hayatının yönünü ve yolunu arayanlara, çıkmaz sokağa girmiş olanlara, kim olduğunu ve ne istediğini bilmek isteyenlere kılavuzluk edecek bir başarı haritasıdır. Şu hayatta ait olduğunuz yeri bulmanız için... (Tanıtım Bülteninden)
  • Betül Tarıman
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    96,80 MB
    Eser Türü: Kitap
    2005 Necatigil Şiir Ödülü sahibi Betül Tarıman, şiirlerinden sonra bu kez öyküleri ile karşımızda. Rıza Bıyık’ta, kendine ve dünyaya göçebe olduğunu fısıldayan, eşyanın eski yüzünü, ansızın bastıran yağmuru, insanların telaşlı hallerini, kara bıyıklarıyla bilinen bir babanın varlığını hayatın bir yerine mühürleyip bırakan anlatıcının öykülerine kulak veriyoruz. Gündelik hayatın ayrıntılarında canlanan bir duygunun peşi sıra, insana özgü bir kısırdöngüyü kırmak isteğiyle konuşan kısa öyküler. “Annecik uzun uzun camdan dışarıya baktı. Evleneli beri eşyaları oradan buraya, buradan oraya taşımaktan ağzı burnu çarpılmış. Ha¬bire ekmek, çorba, kuru fasulye yiye içe, memeli göbekli, kocacığı hoş tutacağım diye... Allahsız gözü hep dışarıda. Evi temizlese ne temizle¬mese ne, varsın bok götürsün, içine ettiğimin evi. Yere çorba dökülmüş. Kalsın. Bardak kırılmış. Kalsın. Yerde kitaplar kalsın, vitrinin camı kırılmış, saçlarının boyası gelmiş, kalsın. ‘Kala kala olduğum yerde kaldım.’ dedi. Ansızın canavara dönüştü. Kaç kez geçtiği kendinden, bu kez de bağırarak geçti. Bekledi, hiçbir şeyi bekledi.”

Sayfalar