Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2891 sonuçtan 1821 - 1830 arası görüntüleniyor.
  • Abdülhaluk M.Çay ve Yaşar Kalafat
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    14,51 MB
    Eser Türü: Kitap
    Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Kuvay-ı Millîye hareketleri, ABDÜLHALÛK M. ÇAY - YAŞAR KALAFAT tarafından kaleme alınmıştır. Kitap 1990 yılında Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayın tarafından [Ankara] yayınlanmıştır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Kuvay-ı Millîye hareketleri adlı eser Türkçe dilindedir.
  • Jack London
    insan sesi mp3 - Türkçe
    30 Ayrım
    719 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: FİGEN KAHRAMAN
    Gerçek Hiç Bu Kadar Çarpıcı Olmamıştı! Amerikan Edebiyatının güçlü kalemi Jack London 1900’lerin başında İngiltere’ye giderek Londra’nın doğu yakasındaki işçi sınıfının zorluklarla dolu hayatını gözlemler. İlk elden tanıklığını romanlaştırdığı zaman dünya kamuoyunu şaşkınlığa uğratan yazar, bu eseriyle büyük saygı kazanmıştır. Jack London, bir yazardan öte bir sosyolog gibi davranarak, işsiz ve beş parasız bir sefil kılığına girer ve kendi deyimiyle “bir kâşifinkine benzetebileceğimiz” bir ruh hali ile Londra’nın fakir mahallelerine, Doğu Yakası’na gider. Burada diğer insanlar gibi aç, uykusuz ve pisliğin içinde yaşar. Jack London bu kitapta yoksulluğu ve acıyı bizzat yerinde gözlemleyip, edindiği tecrübeleri okurla paylaşıyor. Yazar Doğu Yakası’nda şahit olduğu sefaleti, çürümüşlüğü, tüm yalınlığı ve çarpıcılığıyla, ancak bir o kadar da estetik bir tarzda anlatıyor. “Üzerinde güneşin batmadığı” 20. yüzyıl İngilteresi’nde, toplumdaki çatlakları son derece eleştirel bir dille aktarıyor. Jack London bu kitapla sadece kendi döneminin değil, günümüzün toplumsal sorunlarına da ışık tutuyor.
  • Mehmet Faraç
    insan sesi mp3 - Türkçe
    14 Ayrım
    167 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Bilge Yurtdagülen
    İnsanlığın ateş ve tekerleği icat etmesinden bu yana ateşin yönü hep savaşlara, tekerleğin ise bilime doğru dönüyor. Ateş geri kalmışlığı, savaşı ve yoksulluğu gösteriyor; tekerlek ise hep ileriye doğru yöneliyor... Doğuda cehalet, geri kalmışlık ve yoksulluk bilimin tekerleğine her zaman taş koyuyor... Batı teknolojiyi geliştirip insan yaşamını yükseltirken, Doğuda bağnazlık insanı değersizleştirmeyi sürdürüyor... İnsanlık uzay çağına doğru hızla ilerlerken, Doğu makûs talihini bir türlü yenemiyor... Avrupalı olmak için anlaşmalara imza koyan ülkemizin doğusunda, kan davası ve töre yasaları dur durak bilmeden can almaya devam ediyor... Orada ateş hiç sönmüyor... Töre ve terör konusunda ödül almış araştırmaları bulunan gazeteci- yazar Mehmet Faraç, bu son kitabında Doğuyla Batı arasındaki uçurumda, ateşle suyun kavgasını, öfkeyle merhametin çatışmasını yalın ancak çarpıcı bir dille anlatıyor... Yazar, Doğu ve Güneydoğu'da çoğu kez bir hiç uğruna kan davasına dönüşen ibret verici olayları, bağnazlığın yasalarından kaynaklanan töre cinayetlerini, okuyana "bu kadar da olmaz" dedirtecek tuhaf cinayet ve ölüm vakalarını gerçek bir hikâyeci diliyle aktarıyor. Mehmet Faraç, okurlarını yine "Görmemişem- duymamışam- bilmiyem!..." diyenlerin dünyasına konuk ediyor... Doğu Anadolu'dan kan davası, töre cinayetleri ve inanılmaz ölümler
  • HERMANN HESSE
    insan sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    138,75 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: YEŞER MERİÇ
    'Doğu'ya yolculuk ediyorduk, ama Ortaçağ'a, ya da Altın Çağ'a da yolculuk ediyorduk. İtalya'dan, İsviçre'den geçiyorduk, ama bazen de geceyi onuncu yüzyılda geçiriyor, atalarımıza, ya da perilere konuk oluyorduk. Tek başına kaldığım zamanlarda kendi geçmişimden mekanlarla ve insanlarla sık sık karşılaştım, eski nişanlımla Ren'in yukarılarındaki orman kenarında dolaştım. Sonra herhangi bir vadide grubuma yeniden katıldığımda, Cemiyet şarkılarını dinleyip liderler çadırının karşısına kamp kurduğumda anlıyordum ki çocukluğuma yaptığım gezinti, ya da Sanço'yla at binmem de bu yolculuğun bir parçasıydı; çünkü bizim tek hedefimiz Doğu'ya varmak değildi, daha doğrusu bizim Doğu'muz salt bir ülke, ya da coğrafi bir yer değil, ruhun yurdu ve gençliğiyle, hem her yerdi hem de hiçbir yer, tüm zamanların yekvücut olmasıydı.' Hermann Hesse'ın, ilk gençlik yıllarından beri hayranı olduğu Doğu ve Doğu felsefesi, mistisizmi ve hayat görüşü, onun pek çok kitabının temelini oluşturmuştur. "Doğu Yolculuğu" yalnızca, Hermann Hesse'in değil, Alman dilinin de en güzel, en şiirsel anlatılarından biri.
  • Selahattin Hilav
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1,46 MB
    Eser Türü: Kitap
    "Bekleme beni bu akşam, gece siyah beyaz olacak" diye yazmış Gêrard de Nerval yaşama gözlerini kapadığı 1855'te. Düşler ve gündelik yaşam arasında savrulan bu şair imgesel gecenin çağrısına, yaşamının hiçbir döneminde kulak vermezlik edemedi. Avrupa uygarlığının zincirlerine vurulmuş, ruhundaki gelgitlerle boğuşurken, birçok XIX. yüzyıl romantiği gibi, gecesini aydınlatacak, gecesini gökkuşağının renklerine boyayacak güneşi Doğu'da gördü ve bu eşikte, kendi tanıklığını, aynı zamanda kendi söylencesini kurdu.
  • Kolektif
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    12,51 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ahmet Gürbüz Şener
    İnsanlıkla birlikle var olan felsefenin Antik Yunan düşünürleri tarafından olgunlaştırıldığı genel bir kabuldür. Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes’in ilkin yeni bir doğa okuması yaptıklarını; ikinci olarak yeni doğa okumasında artık doğal olayların nedenini başka doğal olaylara bağladıkları görülmektedir. Açıktır ki Antik Yunan düşünürleri, özellikle Platon ve Aristoteles, Balı medeniyetinin gelişiminin onsuz anlaşılmayacağı bir düşünce bileşeni oluşturmuşlardır. Bu bileşen, eleştirel düşünce zemininde varoluşun incelikli bir araştırmasını temsil ediyordu. Antik dünyadan Kilise Babalarına ve skolastik felsefenin hakim olduğu Ortaçağ felsefesine kadar geniş bir düşünsel geleneğe anlam katan hakim unsur dinî düşünce olsa da, Yunan felsefesinin ana formları ve tartışma alanları canlılığını sürdürmeye devam etmiştir. Ortaçağ, H ı r i s t i ya n lığı n manevî bir hegemonya ve kuşatma olarak Avrupalı toplumlar üzerinde egemen olması sonucunu doğurmuş ve bu çağ Avrupa için bir “din” dönemi ya da “kutsal” çağ olarak tezahür etmiştir.
  • metin - Türkçe
    3 Ayrım
    10,28 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yirminci yüzyıl, rasyonalizm, mödernizm vc Ban düşüncesi eleştirilerini de besleyen bir çağ olmuştur. Kant’ın insan bilgisini rasyonalizmin dogmatizminden ve deneyciliğin yol açması muhtemel şüpheciliğinden kurtarma çabalarına karşı en önemli eleştiriler Witlgenstein ve Heidegger’den geldi. Modern Batı düşüncesinin “usta”sı olan lleidegger’e bağlanan sadece Arendı ve Sarıre değildi; biilün AvrupalI entelektüel kuşağı Heidegger’i takip eder duruma gelmişti. Felsefî akımlar bakımından ele aldığımızda ise, bazı akımların diğerleriyle kıyaslandığında, felsefi tartışmalara üç önemli akımın hakim olmaya başladığını görüyoruz: Amerikan pragmatizmi. Kıta felsefesi ve Anglo- Amerikan analitik felsefesi. Bu ciltte; Darvvin, Lamarc, Kari Marx, W i 11 i a m James, John Dcuey, Emile Dıırkheim, Max Weber, Bertrand Rııssell, Whitehead, Henri Beıgson. Wittgcnstein, Edmıınd Husserl, Martin lleidegger, Kierkegaard, Sartre, Alberı Camus, Cadatncr, Habermas, Kari Popper, Thomas Kııhn, Michel Foucault, Albert Einslein, Cramsci, Adorno gibi yirminci yüzyılın en önemli filozofları ve düşünürlerini “anlama”va yönelik yazılar yer almaktadır.
  • Kolektif
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    13,26 MB
    Eser Türü: Kitap
    İslâm düşüncesi, dinî olduğu kadar aynı zamanda insanı', yani aklî bir üretimdir. Bu düşünce sisteminde dikkatlerden kaçırılmaması gereken bir husus da ihya, inşâ, ıslâh ve tecdid girişimlerinin altında güçlü bir aklın yattığıdır. Bu akıl, nasslarla beraber yürüyen Müslüman aklıdır. Felsefe-kelâm ilişkisi, karşılıklı tartışmalar ve reddiyeler; yorum ve yorum felsefeleri; İslâm düşüncesinin klasik döneminde hâkim iki çizgi olarak kabul edilen rivayet ve dirayet tarzı ve her iki tarza göre eser yazanlar; bâtıni- zâhirî yaklaşımlar; mezheplerin kurucuları ve temel paradigmaları; düşüncenin sanatla birlikle harmanlandığı alanlar olan şiir ve edebiyat; Müslümanların iletişimin ötesinde fikir ve eser üretim araçları olan en yaygın üç ortak dili (Arapça, Farsça, Türkçe) yaşayan medeniyet dilleri olarak kullanmışlardır. Felsefesi’nin ve mantığın önderlerinden Sicistânî, İbn Miskeveyh, Amidi, Ebherî, Nâsıruddîn Tıisi, Kutbuddin Râzî; hem dini ilimler hem de felsefî alanda söz sahibi olan Râgıb İsfahâni, Gazâlî, Fahruddîn Râzî, İbn A t â ıı 11 a h İskenderî, Kutbuddin Şirâzi, Şerif Cürcânî; dil, düşünce ve edebiyat üstatları Kirmânî, Ömer Hayyâm, Ziyâuddin İbnıı’l- Esîı-, Sadî Şîrazi, Fuzuli, Niyazi Mısrî kadîm medeniyetin inşâsında ana figürler olarak varlık göstermişlerdir.
  • metin - Türkçe
    4 Ayrım
    14,45 MB
    Eser Türü: Kitap
    İslâm düşüncesinin özgün akımlarından İşrâkîlîk ve İslâm medeniyetinin Batı’yla buluştuğu önemli zeminlerden Endülüs, bu eserin temel konuları arasındadır. Eserde bahse konu olan filozof, mutasavvıf, mütekellim, miifessir, muhaddis, tabip vb. kimlikleriyle çoğuna aşina olduğumuz bu isimlerin, düşünce sistematiğinde bir kısmının Meşşâî ya da İşrâkı, Eş'arî ya da Mâturîdî, Doğulu ya da Batılı olmaları İsİâm düşünce geleneğinin farklı bir ahengine işaret etmekledir. Düşünce ve tefekkürün izlerini takip eden bu eserde, HalUc-ı Mansîir, Abdülkadir Ceylânı, Alımed Yesevi, İbn Arabi, Mevlânâ ile Islâm tasavvufunun Orta Doğu’dan Orta Asya’ya; Endülüs’ten Anadolu’ya izlediği seyir ve birçok lasavvufî hareketin kurucu şahsiyeti okuyucu ile buluşıurulmaktadır. Ayrıca bir yandan İşrâk düşüncesinin zirve ismi Siihrevcrdi ve takipçileri, öte yandan Islâm Meşşâi düşüncesinin en önemli mütefekkiri İbn Rüşd ile bu alanlara yönelik bir çerçeve çizilmektedir. Ayrıca eserimiz, İslâm medeniyetinin Baıı’ya açılan kapısı Endülüs ve burada yetişen İbn Hazm, İbn Bâcce, İbn Haldim, İbn Mcymûn gibi düşünürlerin de bıraktıkları bilimsel mirası kapsayan zenginliği ile araştırmacıların ilgisine sunulmuştur. Bu çalışma ile Anadolu'nun kültürel biçimlenmesinde katkısı olan Hacı Bcktaş Velî, Hacı Bayram Velî, Sadruddîn Konevî gibi isimler ile İsfahan okulu ve günümüz İran’ında düşünceleri bâlâ tartışılan Mir Dâıııâd, Molla Sadra gibi düşünce adamlarına vukufiyetimizin artacağı da açıktır.
  • Kolektif
    metin
    3 Ayrım
    18,13 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ahmet Gürbüz Şener
    İslâm düşüncesinin özgün akımlarından İşrâkîlîk ve İslâm medeniyetinin Batı’yla buluştuğu önemli zeminlerden Endülüs, bu eserin temel konuları arasındadır. Eserde bahse konu olan filozof, mutasavvıf, mütekellim, miifessir, muhaddis, tabip vb. kimlikleriyle çoğuna aşina olduğumuz bu isimlerin, düşünce sistematiğinde bir kısmının Meşşâî ya da İşrâkı, Eş'arî ya da Mâturîdî, Doğulu ya da Batılı olmaları İsİâm düşünce geleneğinin farklı bir ahengine işaret etmekledir. Düşünce ve tefekkürün izlerini takip eden bu eserde, HalUc-ı Mansîir, Abdülkadir Ceylânı, Alımed Yesevi, İbn Arabi, Mevlânâ ile Islâm tasavvufunun Orta Doğu’dan Orta Asya’ya; Endülüs’ten Anadolu’ya izlediği seyir ve birçok lasavvufî hareketin kurucu şahsiyeti okuyucu ile buluşıurulmaktadır. Ayrıca bir yandan İşrâk düşüncesinin zirve ismi Siihrevcrdi ve takipçileri, öte yandan Islâm Meşşâi düşüncesinin en önemli mütefekkiri İbn Rüşd ile bu alanlara yönelik bir çerçeve çizilmektedir. Ayrıca eserimiz, İslâm medeniyetinin Baıı’ya açılan kapısı Endülüs ve burada yetişen İbn Hazm, İbn Bâcce, İbn Haldim, İbn Mcymûn gibi düşünürlerin de bıraktıkları bilimsel mirası kapsayan zenginliği ile araştırmacıların ilgisine sunulmuştur. Bu çalışma ile Anadolu'nun kültürel biçimlenmesinde katkısı olan Hacı Bcktaş Velî, Hacı Bayram Velî, Sadruddîn Konevî gibi isimler ile İsfahan okulu ve günümüz İran’ında düşünceleri bâlâ tartışılan Mir Dâıııâd, Molla Sadra gibi düşünce adamlarına vukufiyetimizin artacağı da açıktır.

Sayfalar