Yazara Gore Listeleme

  • Yekta Kopan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    30 Ayrım
    228,33 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Konçuy Orbay
    Müzeyyen. Annesinin kuzusu. Babaannesinin biriciği. Babasının... Sa-hi ben babamın neyiydim? Bütün bu hikâyenin içinde benim rolüm neydi, diye düşündüm hep. Benim repliklerimi kim yazmıştı, mizansenlerimi kim belirlemişti? Sahneye hangi taraftan gireceğime, uslu kızı oynarken neler giyeceğime, içimdeki kötülüğü kusmaya başladığımda nelerden soyunacağıma kim karar vermişti? Okuduğum bütün kitaplarda beni bana anlatacak bir karakter arardım. Dinlediğim radyo oyunlarından, izlediğim filmlerden bir cümlecik çalmaya çalışırdım. Saatçi Nejat Bey ile ev hanımı Meral Hanım'ın kızı Müzeyyen'i bana anlatabilecek bir cümle. Yekta Kopan'ın yeni romanı Aile Çay Bahçesi'nin, çoğu kadının kendinden izler bulacağı unutulmaz bir kahramanı var: Müzeyyen... Aile yaşamının gizli şiddetine başkaldıran, kardeşinin doğumuyla kendi varlığının silinmeye başladığını hisseden bir kadın... Kopan'ın romanı, güçlü, okuru kıskaca alan bir anlatımla sarsıcı bir finale uzanıyor.
  • David Baldacci
    metin
    4 Ayrım
    9,69 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yirmi yıl önce anne ve babasını öldürmekten suçlu bulunan Melvin Mars ölüme mahkûm edilmiş, infaz saatini beklemektedir. İnfaz için tüm hazırlıklar bittiğinde tuhaf bir şey olur; bir itirafçı ortaya çıkar, cinayetleri üstlenir. Tüm eyaletin gündemine oturan bu haber FBI için oluşturulmuş özel bir birimde çalışan polis dedektifi Amos Decker'ın da ilgisini çeker. Decker yıllar önce Ulusal Futbol Ligi'nde oynadığı ilk maçta aldığı şiddetli bir darbeyle ölümden dönmüş, beyni değişime uğrayarak hiçbir şeyi unutamayan bir adam haline gelmiştir. Kendi ailesi de vahşice öldürülen Decker, FBI'daki ekibini Melvin'in davasıyla ilgilenmeye ikna eder. Ama infazdan kurtulan Melvin'in itirafçısının suçu gerçekten işlemediğinin ortaya çıkması işleri çıkmaza sokar. Amos Decker itirafçının ve cinayetlerin arkasındaki sırrı çözemezse Melvin yeniden infaz sandalyesine oturacaktır…
  • Enis Batur
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    245,29 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yazınımızın uçbeylerinden olan Enis Batur, bu yıl Dante'nin Divinia Commedia'ya başladığı yaşa bastı. Okurunu bilemiyoruz ama yazarı için Bu Kalem Bukalemun yalnız içerdikleriyle de bütünsel anlamını kazanıyor. Bu kitabın paramparçalığına bir sağlama yapma olanağı veren de bu: Artmaya ve eksilmeye, durayazmaya ve süregitmeye çağıran bünyesi.
  • Joyce Carol Oates
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,65 MB
    Eser Türü: Kitap
    Amerikan edebiyatının yaşayan efsanesi Joyce Carol Oates, edebiyat yaşamı boyunca iki ana çizgi üzerinde üretti yapıtlarını; gizemin, doğaüstünün araştırılması ve çağdaş toplumun eleştirisi... İlk Aşk, çok uzun bir süreden beri Nobel adayları arasında bulunan yazarın gençlik yapıtlarından biri. "Gotik Bir Hikâye" alt başlığını taşıyan bu kısa romanın anlatıcısı, küçük bir kasabada, kısıtlı bir çevrede yaşayan on beş yaşında bir kız. Bir talihsizlik eseri (ya da aşkın gerçek anlamına uygun düşmesi bakımından bir şans olarak) genç kız, kara yılanlarla aşkı peş peşe tanır. Cinsel tutkuların keşfi böylece doğanın, coğrafyanın bilgisine karışmaya başlar. İlk Aşk, sağlam kurgusu, güçlü etkisi ve olağanüstü anlatımıyla küçük bir başyapıt. Yayınlamaktan heyecan duyduğumuz unutulmaz bir uzun öykü... (Tanıtım Bülteninden)
  • Canan Tan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    197,55 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: TÜRGÖK Gönüllüleri
    Kadınların dilinden erkekler, erkeklerin dilinden kadınlar… Aziz Nesin (1996) ve Rıfat Ilgaz (1997) Gülmece Öykü Ödülleri sahibi olan Canan Tan'dan yepyeni mizah öyküleri… Canan Tan, evli çiftlere dair çarpıcı tespitleriyle hem güldürüyor, hem de kadınlarla erkeklerin kendilerini sorgulamalarına neden oluyor.
  • Marta Markoska
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    783,28 KB
    Eser Türü: Kitap
    YERÇEKİMSİZ ŞİİR Hayatımın etrafında daireler çiziyorum Özgür bir elektron gibi Sabit bir yörüngede arıyorum Ve sadece sallanıyorum Sallanıyorum Sallanıyorum (Tanıtım Bülteninden)
  • Hubert Selby Jr.
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    7,65 MB
    Eser Türü: Kitap
    Kahramanımızın adı Harry, Harry White. Arkadaşları ona “Âşık Harry” derdi. Çünkü o kadınları ayartıp yatağa atma konusunda ustaydı. Ama öyle rastgele birini değil. Evli kadınları… Başlarda basit bir oyundu bu onun için, heyecanını ve haz duygusunu artıran. Sonra baktı ki kendisini mahvedecek, istemeyerek de olsa vazgeçti bu oyundan. Hırsla işine sarıldı. Yükselmek, zengin olmak, tüm övgüleri toplamak istiyordu. İstediklerine kavuştu da. Üstelik bu arada, aramadığı halde aşkı buldu ve iki çocuğu oldu. Artık Harry White başarı timsali bir adamdı. Sevdiği, güzel bir ailesi, Westchester’da şahane bir evi vardı. Ama onun tek istediği ölmekti. İçindeki iblisten kurtulmak. Bu öyle bir iblisti ki tüm bedeni ve ruhuyla onu kendi oyunlarına alet ediyor, tükenmişliğin çukuruna çekiyordu. Çukurun içi ise ayyaş fahişeler, fareler, çalıntı eşyalar ve ceset parçalarıyla doluydu. Harry ise umutsuzca bağırıyordu. Ama hiç ses çıkmıyordu… Brooklyn’e Son Çıkış ve Bir Düş İçin Ağıt gibi kült romanların yazarı Hubert Selby Jr. bu eserinde, kazananların vahşi dünyasında yolunu kaybeden bir adamın hikâyesini anlatıyor.
  • Refik Halid Karay
    insan sesi mp3 - Türkçe
    31 Ayrım
    276,70 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Zehra Tanattı
    'Ah, o zamanki hanımefendilerin kibarlığı, o halayıkların güzelliği, o saz âlemleri ve helva sohbetleri! ... Hoş, ezberlediğim o tesirli cümlenin sade bana değil, efendime de faydası dokunmuştu. Zamanın padişahı onu rütbe, mesnet ve servete gark etmişti; göğsü nişanlarla dolmuştu. Bana bile fahri olarak galiba bir unvan verilmişti ki artık sadece: Ago! Ago! diye hitap etmiyorlar, o çetrefil dilli, ince belli, sırma saçlı, narin, nazik, nazenin Çerkez kızları beni: Ago Paşa! diye çağırıyorlar, böyle okşuyorlar, böyle öpüyorlardı.' İstanbul Türkçesini en güzel kullanan yazarlardan biri olan Refik Halid Karay, Ago Paşa'nın Hatıratı'nda mizahi bir bakış açısı ve üslupla 1920'li yılların yaşamını, geleneklerini, alışkanlıklarını anlatıyor.
  • W. B. Yeats
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,49 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yirminci yüzyılın en önemli şairlerinden biri sayılan Yeats, yaşadığı çağı ve dünyayı Rönesans sanatçılarını çağrıştıran bir ustalıkla yansıtmıştır. Şiirlerinde yaşadığı çağın sorunlarına, bir parçası olduğu toplumun gerçeklerine yer verdi. Bunu yaparken kişisel yaşantısını olanca içtenliğiyle dile getirmekten çekinmedi. Önemsediği değerleri büyük bir başarıyla yansıttı. 20. yüzyıl edebiyatının önde gelen kişiliklerinden biri olan Yeats, 1923'te Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. Bu kitapta Yeats'in otuz şiirini Cevat Çapan'ın Türkçesi vr İngilizce asıllarıyla bir arada bulacaksınız. (Tanıtım Bülteninden)
  • Rayet Su Usta
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    21,09 MB
    Eser Türü: Dergi
    Hatırlıyor musunuz? Hani, bir tek dergi varken elimizde… Ve hani evirip çevirip onun fotoğraflarını çekiyorken… Hatırlayın, diyorduk ki; “Ah, keşke bir gün üç-dört tane olsalar da, ayakta durabilseler!” Evet, tek dergimiz bir başına dik duramıyordu ayakta; bunun için de, yenilerinin basılmasını beklemek gerekiyordu. Aslında beklemek değil, hiç beklememek yani hazırlamak gerekiyordu. Üstelik hazırlamak da yetmiyordu, bastırıp sizlere ulaştırmak gerekiyordu. Ah, bir bilseydiniz bu anlattığım şeyin zorluğunu… Aahh! Zaman nasıl da akıyor değil mi; Âhirete geçmiş kim(ler)imiz varsa her birine rahmet ve bunları okuyanlara da selam olsun… Çünkü ben ancak Kandil gecesi yazma fırsatı bulabiliyorum ve işimiz biter bitmez de baskıya yollayabiliyoruz. Sabrettik. Üç oldu dört oldu, sonra da otuz oldu kırk oldu Dîvanyolu’muz. Ve sanırım ulaşması en zor istasyon ve en zor hazırladığımız; elinizde tuttuğunuz şu “kırk” idi. Belki de nazar ettik kendimize kim bilir! Milâdî takvim, Nisan’ın yirmi üçü. Hicrî takvimdeyse Receb’in 27’nci gecesi… Yani Mîraç Kandili. Ve yani her zaman olduğu gibi; her birimiz, diğerlerimiz için dualardayız… Ben yine böyle bir yirmi üç nisanda inmiştim ilk defa, mezara. Hem de bir anne mezarıydı o. Annemi kabrine indirmek kısmet olmuştu oğluna! Zaman nasıl da geçiyor! Birken üç; dörtken kırk oldu dergimiz… Kayıp olmuş sevdikleri hatırlatıyor kandil geceleri… Bir şeyler karışıyor ve aslında her şey karışıyor dünyada. Dîvanyolu’muz ise zamanı sabitlemek için ortaya çıkıyor ve işte, en azından bunları hatırlatıyor. Herkes marul yetiştirmek, herkes butik işletmek, herkes lastik değiştirmek zorunda değil; bazıları da kârsız işlere tutkun olacak ve bu yaptığına şükredecek! Biliyor musunuz neden? Hani eyy “okumuyoruz ki” diyenler; ölmeden önce hadi bir güzel şey yapın! Rafınıza Dîvanyolu dergimizin sayılarını dizin, bakın da görün; evlat ve torunlarınız sizin gibi “okumuyoruz ki” diyecekler mi?

Sayfalar