Yazara Gore Listeleme

Halkla İlişkiler Uygulamaları Ve Örnek Olaylar Çıkmış Sorularıdır.

"...Latife'nin okuduğu gazeteyi dinliyordu. Her ikisi de çok ciddi. Ara sıra Paşa'nın gözlerini aralayıp Latife'yi süzdüğü fark ediliyor. Sonra Mustafa Kemal birden doğruluyor ve genç kızı heyecandan öldürecek bir tatlılıkla: - Latif! Diyor. Bak beri! Bunu bir yere not et. Bize lazım olacak. Latife, bu "Latif" hitabından öylesine mutlu olmuştur ki... Heyecanlanınca her zaman yaptığı gibi, alt dudağını ısırıyor, Paşa'ya bakakalıyor, gözleri pırıl pırıl. - Latif, diyor içtenlikle ve anlamını sorar gibi Paşa, neden şaşırdın? Sen gerçekten Latife değil Latif'sin!.."

AÖF Aşçılık Bölümü Menü Yonetimi Dersi Alıştırma Testleridir.

Sacide Bolcan’ı Dinlerken ve Okurken …   Büyük Atatürk’ün anılarının yaşatılmasında, bugünkü kuşaklara tanıtılmasında, sevdirilmesinde Sacide Bolcan gibi ilerici aydınlara, araştırmacılara çok şeyler borçluyuz.   Sacide Bolcan yıllar boyu İçişleri Bakanlığı’nda, üniversitelerde, tarih kurumlarında ve belediyelerdeki görevlerinin yanı sıra bir hobi olarak kendini Atatürk’e adamış devrimci bir insan. Son yıllarda yüzden fazla konuşma yaparak aydınlara ve gençlere büyük kurtarıcının az bilinen yanlarını anlatmış, düşüncelerini açıklamış ve bu günlere ışık tutmuş özverili bir aydın.   Sacide Bolcan’ın tatlı bir anlatım biçimi var. Olayları doğrudan tanık olmuş gibi anlatıyor. Uyandırdığı canlı ilgiyi sürdürmesini iyi biliyor. Olaylar onun dilinde yeni bir canlılık kazanıyor. Gençler dikkatlerini hiç yitirmeden hep aynı coşkuyla onu izliyorlar.   Dinleyiciye seslenme tekniği yaptığı konuşmaların içeriğine yeni bir renk veriyor. Bu içerikle bu biçimin birleşmesinden canlı bir hava ortaya çıkıyor, konuşmalar bir diyaloğa dönüşüyor. İzleyici kendini konuşmacıyla baş başa sıcak bir sohbet içinde buluyor. Kendinizi kaptırıp sürükleniyorsunuz.   Bu çok önemli bir söyleşi tekniği. Sacide Bolcan bunu başarıyla uyguluyor.   Kitapta onun söyleşilerinden örnekler yer alıyor.   Bunların her biri Atatürk’ün kişiliğini, demokrasi ve halkçılık anlayışını ortaya çıkartan sözler ve tatlı anılar. Büyük kurtarıcıyı görmüş, tanımış ve sözlerini kendi ağzından dinlemiş gibi oluyorsunuz.   Türkiye’yi uçurumun kenarından döndüren o ulu insan 80-90 yılın gerisinden bize doğru yolu gösteriyor. Türkiye’nin özgür, bağımsız ve laik kalması, demokrasi ve barış yolunda ilerlemesi için öneriler getiriyor, “Yurtta barış, dünyada barış,” diye haykırıyor. Çakmak çakmak mavi gözlerini bize dikerek Büyük Millet Meclisi kürsüsünden halka ve yöneticilere sesleniyor.   Günün koşulları içinde bu sözler ışıklı bir güncellik kazanıyor. Sanki Atatürk bu günleri görmüş de ulusunu uyarıyormuş gibi…   Bu yazılardan çok şeyler öğreniyor ve dersler alıyoruz. Atatürk’ten anılara güncellik kazandırdığı için Sacide Bolcan’ı içtenlikle kutlarım.   Hıfzı TOPUZ 2016