Bu sabah hava ne kadar güzeldi. Pırıl pırıl bir güneş vardı. Gökyüzü masmaviydi. Renk renk çiçekler açmıştı. Her yan mis gibi kokuyordu.
Küçük kelebek bu güzel sabahta çok neşeliydi. Alçala yüksele uçuyor, çiçekten çiçeğe konuyordu.
Geze dolaşa ilerlerken önüne büyük bir kapı geldi. Bu kapının üzerinden uçup bahçeye girdi. Bahçe gerçekten çok güzeldi. Yemyeşildi. Her yan güller, hanımelleri, leylaklar ve öteki çiçeklerle doluydu. Yüzlerce arı, bahçedeki çiçeklerden nektar ve çiçek tozu topluyordu. Vızıltıları ortalığı sarmıştı.
Küçük kelebek, bahçedeki iğdenin bir dalına kondu. İğde çiçek açmıştı. O kadar güzel kokuyordu ki, bundan başı döner gibi oldu. Oradan kalktı. Başka çiçeklere de kondu. Nektar emerek karnını doyurdu.
Böyle keyifle dolaşırken bir kelebeğin karşısından geldiğini gördü. Ona:
-Günaydın, dedi, ne güzel bir gün değil mi?
Karşısındaki kelebek ona bir şey söyleyecek halde değildi. Çok korkmuştu. Bir şeyden kaçıyordu. Soluk soluğaydı. Yanıt vermek yerine onu uyardı:
-Kaç, çabuk kaç! Geliyor…
Küçük kelebek onun bu telaşlı halini gülümseyerek izliyordu…
GETEM
Boğaziçi Üniversitesi
Kuzey Kampüs Kuzey Park Binası
Kat:1 Oda No:114
34342 Bebek / İstanbul
Telefonlarımız :
+90 212 359 76 59
+90 212 359 75 38
Whatsapp Hattı (Sadece mesaj): +90 539 308 95 77
e-posta: getem@bogazici.edu.tr