Eserlere Göre Listeleme

Radyo Tiyatrosu

Yer: Roma, Ebedi Şehir. Tarih: Milattan sonra 70-71. Adamımız Didius Falco yakışıklı mı yakışıklı, yoksul mu yoksul, üstelik romantik, mizah duygusunu asla kaybetmeyen bir "bilgi toplayıcı" (yani zamanının özel dedektifi). On altı yaşında güzel bir kız öldürülüyor. Falco, katilleri bulmak için Roma'nın daracık sokaklarından Britanya adasının sislerine kadar uzanan müthiş bir maceraya atılıyor. Bu arada aşık oluyor elbette. Gerisi Roma İmparatorluğu'ndaki iktidar mücadeleleri, lejyon entrikaları ve Roma'yı bile sarsacak kadar zengin bir gümüş madeni... Didius Falco ile birlikte Lindsey Davis'in çok titiz bir araştırmaya dayanarak anlattığı antik Roma'nın batakhanelerinde gezinin, gümüş madenlerinin acımasız koşullarını tadın, zafer alaylarında Kudüs'ün bütün hazineleri önünüzden geçerken ölümle yüz yüze gelin. Hem eğlenin, hem de iki bin yıl önce Roma'da yaşam nasılmış, bir tadın. Günümüzün en önemli polisiye yazarlarından Ellis Peters, Lindsey Davis'in Falco dizisi için şöyle diyor: "Her şey var bu kitaplarda: entrika, hız, zekâ, tarihin insanı şaşırtacak kadar bilimsel ayrıntıları ve her şeyin üstünde, gerçekten bağrınıza basıp yeniden karşılaşmak isteyeceğiniz iki baş karakter." Lindsey Davis bu diziyle Polisiye Yazarları Birliği'nin ilk "Ellis Peters Tarihi Hançer" ödülünü ve yarattığı Marcus Didius Falco karakteri için En İyi Komik Detektif dalında 1999 Sherlock ödülünü kazandı.

Ailenin ve aşkın gücüne dair muhteşem bir roman.., Çok sevdiği karısı Mikaela geçirdiği bir kaza sonucu komaya girince Liam’ın dünyası başına yıkılır. Liam karısının bir daha asla uyanamama ihtimaline rağmen hem umudunu yitirmemeye hem de çocukları için güçlü olmaya çalışmaktadır. Günlerini Mikaela’nın baş ucunda oturup ona hatıralarını ve sevgisini anlatarak geçirmekte, bir mucize, bir umut ışığı görmek için dua etmektedir. Fakat daha sonra karısının geçmişine dair beklenmedik bir şey keşfeder: Mikaela ilk evliliğini dünyaca ünlü bir film yıldızı olan Julian True’yla yapmış ve görünüşe bakılırsa onu hiç unutamamıştır. Liam yalnızca eski kocasının ismine tepki veren karısını hayata döndürmek için her şeyi göze alarak Julian’ı kasabaya çağırır. Birlikte kurdukları o sıcacık aile ortamının acı verici sırlarla dolu olduğunu öğrenmek Liam’ı paramparça eder. Hayatlarına giren bu yeni gerçekle birlikte umutlar, acılar ve hayal kırıklıkları birbirine karışacak, bazı şeyler sonsuza dek değişecektir. Gilmiiş Gözyaşları, aşk uğruna her şeyini riske atmaktan çekinmeyen sıradan bir adamın hikâyesini anlatırken evliliğe ve bağlılığa dair dokunaklı ve akıllardan çıkmayacak bir portre çiziyor. Bu kitap bir mücevher! Hannah hikâyenin ana fikrini kusursuz bir temele oturtmuş ve satır aralarında anlatmak istediği her bir duygu damlası için derinlemesine düşünmüş 'Bir çırpıda okunacak türden bir kitap „âlînizden bırakamayacaksınız. Bu hikâye sizi hem ağlatacak hem gülümsetecek.”