Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2370 sonuçtan 2101 - 2110 arası görüntüleniyor.
  • Rupi Kaur
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    162,34 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mukaddes İnözü Velipaşaoğlu
    işte yaşamın reçetesi bu dedi annem aldı beni kollarına gözyaşlarım akarken her yıl bahçene ektiğin çiçekleri düşün sana öğretecekler ki insanlar da çiçek açmak için solmak köklenmek ve büyümek zorunda - rupi kaur
  • Alphan Akgül
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    275,09 MB
    Eser Türü: Kitap
    Alphan Akgül, Güneş Yalnız Dirileri Isıtır’da Oktay Rifat’ın şiirlerini anlamaya basit ama anlamlı bir soruyla başlıyor: İnsan nasıl düşünür? Bulduğu ilk yanıt: “Benzetme ve kıyas yaparak!” İster ilkel ister modern çağlarda olsun, insan benzetme ve kıyas yapar, varlıkları sınıflandırır. Oktay Rifat’ın şiirlerinin ağırlık merkezi de işte burasıdır: Güneş kimi zaman bir tanrı, kimi zaman bir hükümdar, kimi zaman da sadece güneştir ama bir bisiklet tekerine, bir şamdana, bir köpeğe benzeyen bir güneş... Kitap, Oktay Rifat’ın bir dizesinden gelen adından da anlaşılacağı gibi, şairin benzetme ve çağrışım yapma ilkesinin maddi bir temele dayandığını öne sürüyor. Öte yandan, benzetme yapmanın insanın gizem üretme tutkusunu dışarıda bırakmadığını da vurguluyor: Her sabah güneşe uyanırız. – o hâlâ yalnız dirileri ısıtan güneştir, ama zihnimizin dehlizlerinde yepyeni anlamlara bürünen bir güneş...Alphan Akgül, Oktay Rifat’ın şiirlerini incelerken, bir yandan da şiiri ortaya çıkaran düşünce tarzını yakalamayı hedefliyor; bir bakıma “şiir felsefesi” yapmaya çalışıyor.
  • Ali Sincer
    insan sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    146,08 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Hatice Beyza Şerbet
  • Buket Uzuner
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    208 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ferda Tarı
    'Güneş Yiyen Çingene', 'genç, modern ve kentli' diye tanımlanan anlatımıyla Türk öykü sanatına yepyeni bir renk katan Buket Uzuner'in dokuz öyküsünden oluşuyor. Uzuner bu kitabında, 'gülmek ve düşlemek' eylemlerini ciddiye almamızı öneriyor ve öykülerini, her zamanki gibi özgün kara mizahi ve renkli uslubuyla anlatıyor.
  • Buket Uzuner
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,30 MB
    Eser Türü: Kitap
    "Güneş Yiyen Çingene" Türk öykü sanatına zengin düşgücü, dinamik ve şaşırtıcı üslubuyla yepyeni bir renk katan Buket Uzuner'in dokuz öyküsünden oluşuyor.
  • Uyg. Psk. Uzmanı Zafer Akıncı , Dr. Hakan Yalman
    insan sesi mp3 - Türkçe
    39 Ayrım
    549,30 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: NURDAN KAYA
    "Hiçbir şey için geç kalınmış değil." "Şu ana dek yapmadığım, yapmak istemediğim, görmezlikten geldiğim ama yapmış olmam gereken şeyleri tekrar ele almalı ve bütün yolların O'na çıktığı yeni bir yaşam kurmalıyım kendime. Hastalarıma her zaman söylediğim gibi, 'Hiçbir şey için geç kalınmış değil.'" İç dünyalarında kendilerini kaybetmiş, yollarını şaşırmış, intiharın eşiğinde salınan insanların hayata bakış açılarını göreceğiniz bu eserde, dertlerine derman bulmanın o müthiş huzurunu kendi iç huzurunuzmuş gibi hissedeceksiniz. Terapist Yasemin Hanım'ın ailesiyle büyük imtihanını okuduğunuzda, kendi hayatınızdan kesitler bulacaksınız. Öğretim görevlisi olan hastası Aslı, kendi terapistini farkında olmadan iyileştirdiğinde, hayatta her şeyin mümkün olduğunu daha iyi göreceksiniz. Hızlı yaşanan bilgi çağındaki yalnızlık duygusuyla verilen kavgadan azat olmak, belki o kadar da zor değildir. Bu bir farkındalık romanı, planlar yaparken üzerimizde daha büyük bir Plan Yapıcı olduğunu gösteren. Bir eliniz yüreğinizde, dış dünyanın kaygılarından uzaklaşarak okuyacağınız, sevgi iplikleriyle örülmüş bir roman... Dinmeyen bir hüznün terapisi. (Tanıtım Bülteninden) Sayfa Sayısı: 320
  • Irvin D. Yalom
    insan sesi mp3 - Türkçe
    19 Ayrım
    417 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sevil Üremen
    Öz-farkındalık büyük bir armağan, hayat kadar değerli bir hazinedir. Bizi insan yapan şeydir. Ama bedeli de çok ağırdır – ölümlülük yarası. Varoluşumuz, büyüyüp gelişeceğimiz ve kaçınılmaz bir şekilde ölüp yok olacağımız bilgisiyle gölgelenir. Ölümlülük düşüncesi tarihin başından beri peşimizi bırakmaz. Dört bin yıl önce Babil kahramanı Gılgamış, arkadaşı Enkidu`nun ölümü üzerine yukarıda alıntıladığım sözleri söylemiştir: "Sen artık karanlıklar içindesin ve beni duyamaz oldun. Ben de öldüğümde Enkidu gibi olmayacak mıyım? Yüreğim umutsuzluk içinde. Ölümden korkuyorum." Gılgamış hepimiz adına konuşuyor. Onun ölümden korktuğu gibi hepimiz korkarız -her erkek, kadın ve çocuk ölümden korkar. Bazılarımız için ölüm korkusu genelleşmiş bir huzursuzluk şeklinde dolaylı olarak kendini gösterir ya da başka bir psikolojik bozukluk kılığına girer; bazılarımız ölümle ilgili açık ve bilinçli bir anksiyete yaşarken, bazılarımız için ölüm korkusu bütün mutluluk ve sevinci engelleyen bir dehşet haline gelir... Son derece kişisel olan bu kitabını Irvin D. Yalom, ölüm korkusuyla verdiği mücadele sırasında öğrendiklerinden yola çıkarak hazırlamış. Ölümle siz yüzleştiniz mi? Irvin D. Yalom okuyucularına ölümle korkmadan yüzleşmenin yollarını hastalarıyla seanslarında edindiği deneyimler yardımıyla biz okuyucularına aktarıyor.
  • Irvin D. Yalom
    metin
    2 Ayrım
    932,77 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Ayşe Kulin
    insan sesi mp3 - Türkçe
    6 Ayrım
    127 MB
    Eser Türü: Kitap
    Ayşe Kulin, bu kitaptaki öykülerinde, 40'lı yıllardan başlayıp 80'li yıllara uzanarak, öykü kahramanlarının gözünden, Türkiye'nin siyasal ve toplumsal panoramasını yansıtıyor.
  • Ayşe Kulin
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    311,65 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Cansu ÖZDEMIR
    Sami Bey'in ruhu bana mısın demiyordu ipil ipil yağan yağmura. Bir Fatih'e iniyor, bir gençliğine gidip Kumkapı sahillerinden karpuz kabuklarının yüzdüğü kristal denize atıyordu kendini, bir Perşembe Pazarı'ndaki hurdacı dükkânına, yeni yeni para kazanmaya başladığı günlere dönüyordu. Ama en büyük huzuru ilk karısının yanına vardığında duyuyordu. Önünde dilimlenmiş domatesi, kavunu, beyaz peyniri, karşısında yokluğuna alışamadığı ilk aşkı, karısı, buğulu ılık sesiyle 'koklasam saçlarını bu gece taa fecre kadar'ı okuyordu... Çocuklarının doğumu... onları Florya'ya denize sokmaya götürdükleri günler... okula başlayışları... sonra bir hançer saplanıyordu göğsüne, karısının tabutunun arkasından yürüyordu ağır ağır. Gözyaşları sel gibi düşüyordu yanaklarına. Güneşe Dön Yüzünü 1940'lardan 80'lere Türkiye'nin panoramasını çiziyor...

Sayfalar