Basit Katalog

Kitap türüne ait alt türler
Toplam 56112 sonuçtan 22201 - 22300 arası görüntüleniyor.
Sevil Atasoy
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
744,12 KB
Eser Türü: Kitap

Dolunayda suç artar mı… Ölüler konuşur mu… Van Gogh'un tabloları neden sarıydı… Suçlular neden "kuyruklu yalan" söyler… CSI-Konya, nasıl çalışıyor… Polisiye yazarının "Ceset çiftliği"… ABD cezaevindeki Türk mahkûmun masaj cinayeti… Cehennemden gelen mektup… Kayıp çocuklar, nereye gider… Aşk, insana neler yaptırır… "Kaçılamayan cezaevi"nden nasıl kaçılır… Dünyaca ünlü suçbilim uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, tümüyle gerçek olayların izini sürerek, suçluların ürpertici dünyasındaki gezintisini sürdürüyor. Her Çikolata Yenmez, yazarın usta ve kıvrak kaleminin, suçluların yaşamındaki rastlantılar ve acı sürprizleri bilimin kesinliğiyle buluşturduğu, heyecanla okunan bir kitap. Unutmayın, kusursuz suç yoktur ve işini iyi bilen dedektifler için "sır" diye bir şey söz konusu değildir!
Agatha Christie
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
741,00 KB
Eser Türü: Kitap

Dış görünümüyle Hercule Poirot'nun mitolojik Yunan kahramanı Herkül (Hercule) ile uzaktan yakından bir benzerliği yoktu. Fakat bu zeki dedektif de Herkül gibi toplum içinde meydana gelen tatsız olayların sorumlularını bulup yakalamakta ustaydı. Emekli olmasına yakın, on iki vakanın çözümünü üstlenen Poirot, tarihte işlenmiş suçlardan çıkarımlar yapıp becerilerini kahramanca kullanarak olayları çözümleyebilecekti.
Susanna Tamaro
Eren Cendey
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
556,71 KB
Eser Türü: Kitap

Çocukluğumun ve gençliğimin uzun inziva eğitimi, benim duygusallığın ayak bağlarından sıyrılarak kesinlikle özgür bir insan olmamı sağladı; gerçeğe susamış bir insan, nefsin, çıplaklığın aşikâr yalnızlığıyla yüzleşmeye cesareti olmayanların pek meraklı oldukları küçük ödülleriyle yetinmeyi bilmeyen biri olarak yetiştim. Hiçbir şeye tutunma. Hiçbir şey arzulama. Hiçbir şey bekleme. Hiç olmayı bil... Her Melek Korkunçtur, erişkinlik yolunda bir kız çocuğunun öyküsüdür. Engel tanımayan, her şeyi silip atan bir boranın estiği bir geceye doğar. Dengesiz bir annenin, ilgisiz ve soğuk bir babanın çocuğu olarak, aynı şekilde hiddetli çalkantıların yaşandığı bir evde büyür. Uyumaz, kendine ve çevresine hiç durmadan, kimsenin yanıtlayamadığı, düşünmek bile istemediği sorular sorar; buzdağının görünmeyen kısmının, derinlerin dibindeki ışığın peşine düşer. Ama Her Melek Korkunçtur aynı zamanda dünyanın benzersiz güzelliğinin de keşfidir. Genç kız ve kadın olma yolunda, şairlerin, yazarların, aşkların, dostlukların tadını çıkaran bir kız çocuğunun öyküsüdür. O küçük kız, o genç kız, o kadın, bu kitabıyla en öznel ve cesur eserini, hayata dair en çılgın ve en derin felsefesini sunan Susanna Tamaro'dur. Şairin dediği gibi, "Her melek korkunçtur". Çünkü güzelliğiyle dehşet uyandırır, huşu verir; kırık kanatlarımızla, karanlıktan doğup bilinmeze açıldığımız yaşamın suretidir o, tıpkı gri bir duvarın dibinde patlamış, güneşi yankılayan bir mimoza gibi. Çünkü yaşamak demek, kuşanmak zorunda kaldığımız zırhı söküp atarak yeniden, yeniden başlamak; zehri panzehire, nefreti aşka, acıları tükenmez bir sevince dönüştürmek demektir.
Doğan Özlem
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
153,66 KB
Eser Türü: Kitap

Bir edebiyat yapıtını yorumlamada aslolan nedir? Şiir, edebiyatın en eski türü. Sevilen, yadırganan, içe kapalı gelen -dolayısıyla yoruma en muhtaç olan. Aslında yalnızca şiirin değil, bütün yazınsal metinlerin ömrü yoruma ne kadar açık olduklarına bağlı. Hermeneutik ve Şiir felsefi bir bakış açısıyla, bir edebiyat metnini yorumlama sorununu şiir özelinde tartışıyor. Öncelikle, bir edebiyat metnini anlama ve yorumlama sürecinde yapılan seçimlere değinen kitap, tarihselliğin altını özellikle çiziyor. Yazınsal bir metnin en iyi biçimde ancak yazıldığı tarihsel-toplumsal koşullar göz önünde bulundurulduğunda anlaşılabileceğini vurguluyor. Başka bir deyişle, Grek tinini anlamadan Homeros'u, Rönesans ile Reform'un kesiştiği noktayı göz önünde tutmadan Shakespeare'i yorumlamanın eksik yorumlama olacağını öne sürüyor. Hermeneutik ve Şiir, edebiyatı yeniden üçboyutlu düşünmek için iyi bir fırsat.
Herodotos
Müntekim Ökmen
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
2,25 MB
Eser Türü: Kitap

Herodotos (?İÖ 484 - ?İÖ 430-420 arası): Dokuz kitaptan oluşan Tarih i ile Batı tarih yazımının atası ve ilk büyük yazarı olarak kabul edilir. Yazar, İÖ 550 den kitabına son düştüğü tarih olan İÖ 430 a, Antik Yunanlıların, Perslerin, Ön Asya nın ve Mısır ın ilk tarihçisi olmakla kalmamış, üslubu ve anlatım gücüyle günümüze dek ilgiyle okunmayı sürdürmüştür. Mümtekim Ökmen (1915-2003); Türkçenin önde gelen Fransızca çevirmenlerindendi. Yazarının izinde Bodrum a (Halikarnassos) yerleştikten sonra yaptığı Herodotos / Tarih çevirisinin yanı sıra Descartes (Aklın Yönetimi için Kurallar) ve Marguerite Yourcenar (Zenon) da dilimize yetkinlikle aktardığı yazarlar arasında yer alır.
Annelies Laschitza
Levent Bakaç
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,91 MB
Eser Türü: Kitap

Bu kitap, henüz lisedeyken yazdığı bir şiirde "bütün dertleri tokların vicdanına yüklemek istiyorum" diyen bir devrimcinin, doktor unvanlı bir iktisatçının, bir botanik ve edebiyat düşkününün, bir yazar ve militanın yaşamöyküsüdür. Polonyalı bir Yahudi ailesinden gelen Rosa Luxemburg, Birinci Dünya Savaşı ertesi Almanya'yı sarsan devrimci ayaklanmanın önde gelen figürlerinden biri oldu. Polonya sosyal demokrasisindeki ulusalcı eğilimlere, Almanya sosyal demokrasisi içindeki sosyal reformizme karşı tavizsiz mücadelesiyle öne çıktı. Birinci Dünya Savaşı'ndaki II. Enternasyonal ihanetine ve "vatan savunması" yalanlarına karşı, işçi sınıfını emperyalist savaşa karşı örgütlemeye çalıştı. Bolşevik devrimini büyük bir coşkuyla karşıladı; parti-kitle ilişkisi, sosyalist demokrasi gibi konularda Bolşevikleri eleştirdi. Ardında yüzlerce makale, onlarca kitap ve broşür, iktisat teorisinden ulusların kendi kaderini tayin hakkı sorununa kadar pek çok önemli teorik/politik tartışma ve zaman zaman karşıtlarını çileden çıkartan sert polemikler bıraktı. Rosa Luxemburg'un toplu eserlerini ve mektuplarını yayına hazırlamasıyla tanınan, aynı zamanda Margaret von Trotta'nın "Rosa Luxemburg" filmlerine de danışmanlık yapmış olan Prof. Annelies Laschitza'nın kaleme aldığı bu biyografi, yeni arşiv belgeleriyle zenginleşen en kapsamlı Rosa Luxemburg biyografisidir. Yazar kitabında, dünya ve devrim tarihinin bu gelgitli dönemine Rosa'nın penceresinden tanıklık ederken, okuyucuyu onun edebiyata, botaniğe, resme, müziğe derin ilgisi ve yeteneğiyle de tanıştırıyor. Kısacası, "hayat piyanosunda bütün parmaklarını kullanmak" isteyen bir devrimciyi anlatıyor.
Emrah Serbes
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
646,08 KB
Eser Türü: Kitap

Kızılay, Sakarya Caddesi, SSK İşhanı, Dil-Tarih, Atakule, öğrenci evleri... ve Emniyet... Cinayet Masası. Behzat Ç., "yeni müktesebata" uyum sağlayamamış, lambur lumbur, "dişli" bir başkomiser. Müzik dinlemez, polis telsizi dinler. Kitap okumaz, gazeteye spor sayfasından başlar. Herhangi bir siyasi görüşü yok. "İçimizden birinin" üçüncü sayfa haberlerine yansımış hali gibi, adı bile tam değil. 1. Amatör'de duran toplara iyi vuran bir stoperken, topçuluğu bırakıp başkalarını tekmelemeye başlamış. Mesela beş lira için kalbinden adam bıçaklayanları, on üç yaşında kızlara tecavüz eden, namus için en yakın akrabalarını vuranları... Kendi adalet anlayışı bakımından sorun yok; "it uğursuz" kimdir, belli gibi görünüyor... Ama acaba öyle mi? Behzat Ç.'yi ve onun adalet duygusunu da rahatsız eden işler olabiliyor bazen hayatta... At izinin it izine karıştığı bir cinayet... Kim, niye öldürsün bu kızı? Hem niye bu şekilde? Siyaset karışmış desek?.. Garip... Öğrenci âlemine, başka âlemlere, ama asıl polis âlemine dikiz atan, entrikası bereketli bir polisiye...
Trevanian
Ebru Çanlıoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
700,65 KB
Eser Türü: Kitap

"Vücudu kasılıp bilinci sulara gömülene dek, acısının sivri uçlu dalgaları yoğunluklarının doruğuna ulaştılar. Sonra tam delirmesine yakın, doruklar yıkıldı, bilincin derinliklerine girdap yaparak indi ve adam, unutulmuşluğa uçtu."
Italo Calvino
Kemal Atakay
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
470,06 KB
Eser Türü: Kitap

İtalyan edebiyatının büyük ustası Italo Calvino’nun, bundan 60 yıl önce yayımlanan ilk kitabı Örümceklerin Yuvalandığı Patika, ilk kez Türkçede" İtalyan edebiyatında özgün ve neredeyse tekil bir örnek olan Örümceklerin Yuvalandığı Patika, elinden bırakamadan, bir solukta okunacak kitaplardan". "Bu, yazdığım ilk roman; birkaç öyküm bir yana bırakılırsa, yazdığım ilk şey olduğunu bile söyleyebilirim. Şimdi elime aldığımda, nasıl bir etki yaratıyor üzerimde? Onu kendi yapıtlarımdan biri gibi değil de, daha çok, İkinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra, bir çağın genel ikliminden, ahlaki bir gerilimden, bizim kuşağımızın benimsediği bir edebiyat beğenisinden anonim olarak doğmuş bir kitap gibi okuyorum." diyen Calvino’nun bu kitabı, ileride onun nasıl hınzır bir yazar olacağının da habercisi aslında. Pin adında bir çocuğun gözünden savaş, inanç, öfke, kötülük, aşağılanma, düş kırıklığı üstüne yalın ve etkileyici bir metin olan Örümceklerin Yuvalandığı Patika’nın 1964’te yapılan yeni baskısına yazdığı önsözde, Calvino çarpıcı saptamalar yapar: "burada, her şeyden önce, kitabın imgeleri ve sözleri, akışı, tonu, üslubu, umursamazlığı, meydan okuması yoluyla kendini göstermesi amaçlanmıştır. Daha konunun seçiminde, neredeyse tahrik edici bir özgüven sergileniyor. Kime karşı? Şunu söyleyebilirim: Eşzamanlı olarak iki cephede savaşmak; hem Direniş’i eleştirenlere, hem de kutsallaştırılmış, kusurlarından arındırılmış bir Direniş’i savunanlara meydan okumak istiyordum." Sosyalist kahraman yaratmak, devrimci romantizm gibi kolay malzemeye tepkili Calvino şunları dile getirir: ‘Öyleyse, ben de size, içinde hiç kimsenin kahraman olmadığı, hiç kimsenin sınıf bilincinden haberli olmadığı bir partizan öyküsü yazacağım. ‘En alttakiler’in, lümpen proletaryanın dünyasını anlatacağım! (Benim için o zamanlar yeni bir kavramdı bu ve büyük bir keşif olduğunu sanıyordum. Anlatı için geçmişte en kolay malzeme olduğunu, öyle olmayı da sürdüreceğini bilmiyordum.) Ve bu, bütün yapıtların en olumlusu, en devrimcisi olacak! Zaten kahraman olan kişiden, zaten sınıf bilinci olan kişiden bize ne! Anlatılması gereken, oraya varış sürecidir! Bilincin berisinde tek bir birey kaldığı sürece, bizim görevimiz onunla, yalnızca onunla ilgilenmek olacaktır!’ Böyle düşünüyordum ve bu öfkeli polemikle yazmaya koyuldum; en candan dostlarım kabul ettiğim, aylarca ama aylarca bir tas kestaneyi ve ölüm tehlikesini paylaştığım, yazgıları için üstlerine titrediğim, gözlerini bile kırpmadan ölümü göze alışlarına, her türlü bencillikten arınmış yaşam tarzlarına hayran olduğum kişilerin yüz çizgilerini ve karakter özelliklerini çarpıtıyor, bunları sürekli tikleri, kaba ve gülünç kusurları olan maskelere dönüştürüyor, öyküleri üzerindeki bulanık alacakaranlıkları "gençlik saflığımla bunları ben bulanık alacakaranlıklar olarak hayal ediyordum" yoğunlaştırıyordum... Sonradan, yıllarca içimde taşıyacağım bir pişmanlık duyacaktım bu yüzden...
Bülent Ecevit
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
281,31 KB
Eser Türü: Kitap

Ortanın Solu “Bir insanın düşüncesi baskılardan kurtulabilir ve kişiliği serbestçe gelişebilirse, eğitim ve yeteneğine göre eğitim görebilirse, erişebileceği bir düzey vardır. Herkesin o düzeye erişmesine imkân vermeyen bir devlet düzeni, insanlığa aykırıdır. Bazı insanların o düzeye erişmelerine imkân verip bazılarını bundan alıkoyan bir devlet ve toplum düzeni ise hem insanlığa, hem adalete aykırıdır. Ortanın solunda tutum ve davranış: İnsanlar üzerinde her türlü baskıyı reddettiği, insanları kendi yaşama ve çalışma şartlarının hâkimi kılmak istediği için demokratiktir, İnsanları, imkân eşitsizliğinden ve yaşama şartlarında adaletsizlikten kurtarmak istediği için sosyal adaletçidir, İnsanlarda saklı bütün manevi ve maddi gücü harekete geçirmek, insanları yaşama ve çalışma şartlarına yön verici duruma getirmek istediği için de devrimcidir.” CHP’nin 1965 seçim yenilgisinden sonra, parti içinde bir süredir dile getirilen ancak belli bir içeriğe sahip olmayan “ortanın solu” düşüncesinin tartışıldığı toplantılar düzenlenmiştir. Önce Ecevit’in çevresindeki sınırlı sayıda kişiyle başlayan bu toplantıların katılımcı sayısı, daha sonra artmış ve tartışmalar sistematik hale getirilmiştir. Bu tartışmalar sonucunda netleşen görüşlerin ifade edilmesine karar verilmiş ve elinizdeki ünlü Ortanın Solu kitabı, Ecevit tarafından kaleme alınmıştır.
Sabahattin Eyuboğlu, Azra Erhat
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
775,11 KB
Eser Türü: Kitap

MÖ.8. YY'da yaşamış olan Hesiodos Yunan mitolojisinde Homeros'tan sonra ikinci en büyük kaynaktır. Hesiodos bir İyonyalıdır, çobanlık yaparak hayatını kazanmıştır. Yazdığı iki büyük eseri 'İşler ve Günler' ve 'Tanrıların Doğuşu' ( Theogonie ) ile ün kazanmıştır. 'Tanrıların Doğuşu' adlı eserinde Tanrı soylarını saymış, tanrıların yetki ve şeref alanlarını belirlemiş ve kişiliklerini betimlemiştir. 'İşler ve Günler' adlı eserinde ise, Yunanistan'ın orta kesimindeki Boiotia bölgesinde çobanlık yaparak hayatını kazanan yılın çeşitli dönemlerinde ne gibi işlerin yapılması gerektiği ve bunların üstesinden nasıl gelineceği konusunda ayrıntılı bilgiler vermiştir.
Johan Huizinga
Mehmet Ali Kılıçbay
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
3,32 MB
Eser Türü: Kitap

Antik uygarlığın sonu olarak kabul edilen 5. yüzyıl ile Rönesans'ın ortaya çıktığı 15. yüzyıl arasındaki bin yıllık döneme, tarih meraklısı bir Italyan din adamı Medio Evo (Ortaçağ) adını vermiştir. Bu adlandırma çok büyük bir kabul görmüştür. Ortaçağ, Rönesans döneminde ve daha sonra, batı kültürünün ve uygarlığının başlıca arınma alanı olmuştur. İnsanların tarih karşısında tapınma merakları, kusurları, hataların bir ilk nedeninin bulunduğu yere olduğu kadar, her türlü istenmeyen unsurun sürgüne gönderileceği bir yere de duydukları gereksinim, Ortaçağa böyle bir özellik kazandırmıştır. Her türlü kötülüğü buraya gönderen insan kendi dönemini arındırdığına inanmıştır. Huizinga, bir toplumun kendini kavrama ve ifade etme biçiminin hiyerarşik terimler içinde olduğunu ortaya koyduktan sonra, sönmekte olan kültüre renginive tonunu veren şövalyaliğin, geçmişin şanını yaşatma kaygısı içinde nasıl bir anakronizmaya düştüğünü sergiliyor, bu toplumsal tabakanın kendini, aslında, kahramanlık ve aşk düşü içinde ortaya koyduğunu belirtiyor. Şövalyelik tarikatları, askerlik ve siyasette şövalyelik ülküsü stilize edilmiş aşk bu aşka ait kurallar ve kırsal hayata olan düşüklük çok parlak bir biçimde inceleniyor. Zenginlere duyulan kinin din şeklinde ortaya çıktığını gösteren tarihçi, gerçekte, dinselliğin tümüyle bu dünyaya yönelik endişelerden kaynaklandığını sergiliyor. Bunun yanında, dinselliğin biricik ifade olanağını dağlamasının yol açığı tarikat bolluğunun, rekabete ve aşırı dindarlaşmaya, dinle ilgisi olmayan şeylerin de dinselleştirilmesine neden olduğunu açıklıyor. Bu kitap okunduğunda, 14. ve 15. yüzyıllar Batı Avrupa zihniyetiyle günümüz Türkiye'sinde kimi çevrelerde geçerli olan zihniyet kalıpları arasındaki çarpıcı benzerlikler şaşırtıcı olmamalıdır. Dünyayı açıklamanın yollarından yoksun kalındığında, düş kurmak, gerçekle hayali karıştırmak kaçınılmaz olur. (Arka Kapak)
Osmanzade Hüseyin Vassaf
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
884,75 KB
Eser Türü: Kitap

Hüseyin Vassaf'ın, 110 gün süren seyahatini kaleme aldığı bu eser, hatırat özelliği taşımakla birlikte günlük şeklinde yazılmıştır. 28 Aralık 1905 tarihinde deniz yoluyla hacca gitmenin hazırlığı içinde olan Hüseyin Vassaf, kendisinden kaynaklanmayan bazı engeller nedeniyle 2 Ocak 1906 tarihinde yola çıkar. Hüseyin Vassaf'ın hac ibadetini gerçekleştirerek İstanbul'a dönüşü ise 12 Nisan1906 gününün sabahıdır. İstanbul'dan yola çıkan vapur, Gelibolu'dan, Çanakkale'den ve Ege Denizi'ndeki adaların arasından geçerek Akdeniz'e açılır. Beyrut, Sayda, Port Sait, Süveyş ve Kızıl Deniz yoluyla Cidde'ye ulaşır. Yazarın Cidde'den Mekke'ye gidişi, Mekke'den Cidde'ye gelişi kara yoluyla, deve sırtında gerçekleşir. Cidde'den Yenbu şehrine deniz yoluyla gelen yazar, Yenbu'dan Medine'ye, Medine'den Yenbu şehrine deve üzerinde yolculuk yapar. Yenbu'dan İstanbul'a gelişi de deniz yoluyla gerçekleşir. Hüseyin Vassaf, eserinin orijinal bir özellik arzetmesini istediğinden onu görsel malzemelerle ve belgelerle süslemiştir. Bazı mekânları ve eşyaları da kendisi çizmiştir. Titiz bir çalışmayla bu kıymetli eseri hazırlayan Cemil Çiftçi de Hüseyin Vassaf'ın eserinde yer alan bu çizimlere ve fotoğraflara yer vermiş, kaybolan fotoğrafların yerine de -mümkün olduğu ölçüde- 100 yıl öncesinin fotoğraflarını yerleştirmeye çalışmıştır.
Martin van Bruinessen
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
588,68 KB
Eser Türü: Kitap

Kürt sosyopolitiği alanında bir klasik sayılan Ağa, Şeyh ve Devlet'in yazarı Martin van Bruinessen, ağırlıkla Kürtlerde din olgusuna yönelttiği araştırmalarının ilk bölümünde Sünniliği ile ele almıştı (Kürdistan Üzerine Yazılar, 1992). Martin van Bruinessen, bu derlemesinde bu kez heterodoks uzanımlarıyla birlikte Kürt Aleviliği'ni inceliyor. Konuyu hem Anadolu Aleviliği hem de Ortadoğu'nun ve Kürtlerin İslam öncesi inanışları bağlamında ele alan yazar, bu verileri güncel konu ve problematiklerle de ilişkilendirerek yorumluyor. Bir kimlik hareketi olarak Aleviliğin-Alevi uyanışının Türk ve Kürt milliyetçiliği ile sancılı ilişkilerini, örneğin Gazi olayları gibi hassas kesitlerde ele alırken, bir yandan da Alevi inanç öğelerinin Hint din ve efsane dünyasındaki benzeşiklerine de uzanabilen geniş bir perspektif sunuyor.
Umberto Eco
Leyla Tonguç Basmacı
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
2,87 MB
Eser Türü: Kitap

Dünya kamuoyunun gündemine Gülün Adı ve Foucault Sarkacı ile giren Umberto Eco'nun romanlarında ortaçağa sık sık yer verdiği biliniyor. Fakat ortaçağ üzerine sahip olduğu geniş bilgiyi kurgudan öteye taşıyan Eco bu sefer karşımıza ortaçağ tarihi uzmanı ve ansiklopedi yazarı olarak çıkıyor. Umberto Eco'nun danışmanlığında hazırlanan ve toplam dört ciltten oluşan Ortaçağ Ansiklopedisi'nin ilk cildi, "Babarlar, Hıristiyanlar, Müslümanlar" adıyla Alfa Yayınları tarafından yayımlandı. Umberto Eco bu kitapta, farklı disiplinlerde ortaçağ üzerine uzmanlaşmış isimlerle işbirliği yaparak; okuyucusunu sanat, tarih, edebiyat, müzik, felsefe, bilim ve teknik gibi başlıklar altında Avrupa uygarlığının söz konusu dönemdeki hikayesine doğru yolculuğa çıkarıyor. Kitap, Umberto Eco'nun ortaçağın ne olduğunu ya da kendi deyişiyle öncelikle ne olmadığını anlatan giriş yazısıyla başlıyor ve böylelikle kitaptan nasıl yararlanılması gerektiğinin ipuçlarını veriyor. Bu yazıda ortaçağın başlangıç ve bitim tarihlerini de tartışan Eco, dönemin yaygın kabuller (476-1492 yılları) itibarıyla en az 1016 yılı kapsadığını belirtiyor. Girişi izleyen bölümler klasik ansiklopedi formatında düzenlenmiş değil. 'Tarih' başlıklı ilk ana bölümde Laura Barletta'nın 'Giriş' başlıklı yazısını Filippo Carla, Paquale Rosafio, Massimo Pontesilli gibi önemli yazarların dönem anlatımları izliyor. İkinci ana bölüm olan 'Ekonomi ve Toplum'da kentler, ekonomi modelleri, ormanlar, evcil ve yabani hayvanlar, imalat ve loncalar, ticaret ve ulaşım yolları, limanlar, para, aristokrasiler, yoksullar, hacılar, yardım sistemi, din, savaş ve toplum, kadınlar, gündelik hayat ayrı bölümler halinde farklı yazarlar tarafından ele alınıyor. Üçüncü ana bölüm, Umberto Eco'nun giriş yazısıyla başlayan 'Felsefe', dördüncü ana bölüm 'Bilim ve Teknik', beşinci ana bölüm olan 'Edebiyat ve Tiyatro' kapsamlı biçimde işleniyor. Bunu; kentleri, mimariyi ve plastik sanatları da kapsayan 'Görsel Sanatlar' ve dansın dahil edildiği 'Müzik' izliyor. "Ortaçağ Roma İmparatorluğu'nun dağılma döneminde başlayıp, tutkal görevi gören Hıristiyanlığın yardımıyla, Latin kültürünü, imparatorluğu yavaş yavaş istila eden halkların kültürüyle birleştirerek; uluslarıyla, konuşmaya devam ettiğimiz dilleriyle vedeğişimlerden ve devrimlerden sonra bile olsa bizim olmaya devam eden kurumlarıyla günümüzde Avrupa dediğimiz yere hayat veren dönemdir" diyen Eco'nun okuyucusuyla söyleşircesine tutturduğu dili ve üslubu Leyla Tonguç Basmacı'nın çevirisiyle Ortaçağ'ı hem önemli bir başvuru (Tanıtım Bülteninden)
Kriton Dinçmen
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
119,79 KB
Eser Türü: Kitap

Hiçlik'te Randevu, Kriton Dinçmen'in uzmanlık alanı olan psikiyatri dalında kazandığı deneyimlerin ürünü olduğu kadar, bir bakıma, bir uzman hekimin özel bilgisini edebiyata dönüştürme girişimidir. Bu nedenle, birbirini etkileyen iki etkinlik Hiçlik'te Randevu'da yeni bir "yazı" alanı yaratıyor. Ailesiyle birlikte bir yabancı ülkeye (Türkiye'ye) göçen ve kısa bir süre sonra yapayalnız kalan gencecik Fransız kızının günlüklerini okurken bir uzmanın "insan"a yardımcı olduğunu fark edeceksiniz. Cecile, günlüğünde yazdığına göre, "on yedi yaşında, ufak tefek, lise ikinci sınıfta okuyan, tahta göğüslü, çirkince" bir kızdır. Açıkça kendisine düşman, yani normal bir dünya ile başa çıkamayınca bu dünyayı "parçalama"ya başlar. Cecile'den bize kalan, sahipsiz bir çeşme ile Kriton Dinçmen'in bize aktardığı günlüklerdir. Yani maddeye dönüşmüş bir hüzün.
Necati İyikan
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
2,52 MB
Eser Türü: Kitap

Öğrencilikten öğretmeye geçiş surecimde, hep alışılagelenin dışında, farklı bir akademisyen olmak istedim… Öğrencilerim için farklı olmayı, herkesin yaptığını yapmamayı, ders kitaplarının dışında bir dünya olduğunu onlara anlatmayı hedefledim. Objektif ve bilimsel düşünmelerini, doğruya varmak için doğru kaynakları okuyup değerlendirme, muhakeme yapmalarını, eğer Benim yolumdan giderek akademik kariyer yapmak isterlerse çok okumalarını, çok çalışmalarını öğütledim. Ve mutlaka yurt dışı deneyimi yaşamalarını… Araştırmacı olarak, yazar olarak, gezgin olarak… Bir ülkeyi ülkesinde Tanımak, tanıtmak, gerçekleri gözlemleyerek özümsemek.
O. Henry
Gürol Koca
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
553,94 KB
Eser Türü: Kitap

Asıl adı William Sydney Porter olan O Henry. derin bir gözlem gücünün ürünü olan yüzlerce kısa öykü ile bilinir. Hayatı boyunca serüvenci bir kimliğe sahip olarak dünyanın çeşitli yerlerini gezen yazar, yaşamın güzel ayrıntılarını, küçük mutlulukları olağanüstü bir sezgiyle yakalayıp, okurlarına aktarır. Öykülerinde hep bir mizah havası gizlidir. Öykülerini yalın bir dille anlatır ve kahramanları genellikle sıradan Amerikalılardır. Elinizdeki kitapta yer alan O. Henry'nin birbirinden güzel hikayelerini yüzünüzde bir tebessümle okuyacaksınız.
Miguel de Cervantes Saavedra
Nazlı Hülya Soydan
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
876,10 KB
Eser Türü: Kitap

"(…) Sevgili okur, sunduğum bu hikâyelerle hiçbir zaman bir yemek pişiremeyeceksin; çünkü ne ayakları, ne başı, ne iç organları ne de buna benzer şeyleri vardır. Demek istiyorum ki bazı hikâyelerde bulacağın gönül maceraları o kadar edepli, Hıristiyan mantığına ve davranış biçimine göre o kadar uygundur ki onları okuyacak olan dikkatli ve dikkatsiz okuru hiçbir kötü düşünceye sürüklemesine imkân yoktur. Onlara 'Örnek Alınacak' adını verdim ki; dikkat edersen kendisinden faydalı bir örnek çıkarılmayacak hiçbir hikâyenin bulunmadığını görürsün. Bu konuyu uzatma korkusu olmasaydı her birinden tek tek çıkarılabilecek lezzetli ve şerefli meyveyi belki gösterirdim. Amacım, halkımızın önüne bir hüner masası koymak ve burada her birinin hiçbir zarara uğramadan eğlenmesini sağlamaktır. Ruhun ve bedenin hiçbir zarara uğramaması diyorum; çünkü dürüst ve hoşa giden çalışmalar, zarar vermekten öte yararlıdırlar. Bildiğim kadarıyla ben İspanyolca hikâyeler yazmış olan ilk kişiyim ki bu gerçektir; çünkü bu dilde basılmakta olan birçok hikâyenin her biri yabancı dillerden çevrilmiştir. Bu hikâyelerse benimdir. Ne taklit ne de çalıntıdır. Hayal gücüm onları tasarladı, kalemim onlara hayat verdi ve basının kolları arasında büyüyüp gidiyorlar."
Ahmet Kahraman
Bitirildi
metin - Türkçe
4 Ayrım
1,45 MB
Eser Türü: Kitap

Kürtlerin tarihi, acılı bir tarihtir. Hiç dinmeyen bir var olma mücadelesinin kan ve gözyaşıyla, aldatma, hile ve ihanetle iç içe ilerlediği yüzlerce yıllık bir tarih. Kürt isyanları, tarihin en acılı kesitlerinden birini oluşturan bu tarihin kapısını aralıyor ve okuru tanıklığa çağırıyor. Büyük mücadeler, büyük oyunlar, büyük ihanetler önümüze seriliyor. Aynı darağacında sallanan babalar ve oğullar, insani, hayvanı ve barınaklarıyla topluca yok edilen köyler, kurşunlanmış bedenlerden dolayı kıpkızı akan dereler, ele geçmemek için kendilerini uçurumlardan atan genç gelinler...
Sait Aytemur
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
294,48 KB
Eser Türü: Kitap

"Oksijensiz hayat olmayacağı gibi, hikâyesiz de 'anlamlı' bir hayat olamaz." diyor Hikâye Oksijendir kitabının yazarı Sait Aytemur. Kendisi bir reklam duayeni olan Aytemur, 21. yüzyılın sinema ve reklam dünyasına damgasını vuran örneklerle hikâyenin gücünün izini sürüyor bu kitabında. İtalyan yeni gerçekçilik sinema akımının kurucularından olan yönetmen Vittorio de Sica'ya ithaf ettiği Hikâye Oksijendir, metinler ve sahneler evreninde yaratılmış karakterlerin ve kurgusal dünyaların gerçek yaşam üzerindeki etkisini açıklıyor. Sinemadan dijital medyaya şimdiye dek unutulmamış hikâyeler ve hikâyecilerin ışığında, hikâye yaratma ve anlatma sanatının püf noktaları okurla paylaşılıyor. 21. yüzyılın modern hikâye dünyasına ve yakın geçmişinizde karşınıza çıkmış ve hafızanıza kazınmış filmler, kitaplar ve reklamlar diyarına doğru bir keşif gezisine çıkmak için alternatif bir üslupla kaleme alınmış bu okuması keyifli kitabı şiddetle tavsiye ediyoruz. "Julian Barnes, insanı hikaye anlatmak için tasarlanmış bir makineye benzetiyor. Bu doğal yeteneğini geliştirerek sinema, televizyon, reklam, dijital iletişim alanlarında kullanmak isteyenler, bu kitapta hikaye anlatma sanatı konusunda ufuk turu atabilirler. Syd Field, William Goldman, Robert McKee, John Hegarty gibi ustaların perpektiflerinden hikaye sanatına çok farklı gözle bakabilirler. Görecekleri şey tutkuya dönüşürse, o zaman, birileri -belki milyonlar- yazacaklarını ilgiyle izleyecektir."
John Keats
Samih Tiryakioğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
1,04 MB
Eser Türü: Kitap

7 Aralık 1941 günü Filipinler’de çok önemli bir olay geçmişti. Bu olay, Amerika Birleşik Devletlerinin, Mihver Devletlerine karşı savaşa girmeyi kararlaştırmasına yol açacaktı. Dörtyüzelli Japon bomba ve av uçağından oluşan bir hava armadası, Pearl Harbor’daki Amerikan deniz üssüne saldırdı, beş büyük zırhlıyı, üç hafif kruvazörü, yirmi kadar destroyerle refakat gemisini ve Deniz hava üssündeki dört yüz uçağın yarısını tahrip etti. Yerde yanaşık düzen hâlinde duran uçaklardan ancak birkaçı Japonlar’a karşı koymak için havalanabilmişti. Saldırının Amerikalılar arasındaki bilançosu ikibindörtyüz ölü ve kayıptı. Dünya savaş tarihinde eşi görülmemiş olan bu korkunç baskının sürükleyici öyküsünü yine «Savaş Romanları Serisi»'nin 4’üncü kitabı olarak John Toland’ın kıvrak ve akıcı üslûbuyla «Pearl Harbor Baskını ve Sonrası» başlığı altında okuyucularımıza sunmuştuk.» Japonlar topu topu otuz uçak kaybetmişlerdi. Bu sayede de Pearl Harbor üzerine yaptıkları baskının bir eşini de, birkaç saat sonra, Filipinler’in başkenti Manila Üzerine yaptılar. Amerika Birleşik Devletleri, tarihi boyunca bu denli korkunç bir sille yememişti. Amerikalılar kendi genelkurmaylarının nasıl olup da böylesine gaafil avlandığını bir türlü anlıyamıyorlardı. Çin’le Japonya arasındaki savaş başlayalı beri, yâni 1937'den beri Birleşik Amerika ]aponya'ya, muhtaç olduğu silâh ve cephanenin dörtte üçünü veriyordu. Japonya ise savaş bile ilan etmeden silâhlarını Amerika'nın üzerine çeviriyor, dünyanın en güçlü devletini çok utandırıcı bir duruma düşürüyordu. Pasifik’teki Amerikan kuvvetleri artık felce uğramışlardı. Japonlar ise «Asya’yı Asyalılar’a geri vereceğiz» yolundaki istemlerini avazları çıktığı kadar bağırarak ilân ediyorlardı. Japonlar’ın Çin’i işgal edişlerinden az sonra General Douglas MacArthur, Filipinler Topluluğunun Askeri Danışmanlığı’na atanmıştı. Yerli halktan toplayıp eğittiği, Amerikan deniz piyadeleriyle de güçlendirdiği yerli ordıı ile, takımadaların savunması işine devam etti. John Toland’ın kitabında da görebileceğimiz gibi, çok çetin ve kanlı savaşlardan sonra Corregidor’a çekildi. Buranın adı «zaptedilemez»e çıkmıştı. Generalin yanında Filipinler Cumhurbaşkanı Qnezon’la hükümet üyesi olan birkaç önemli kişi de vardı. Fakat onbeş ay sonra Corregidor da düşüyor; MacArthur o gün bugün meşhur olan «YİNE GELECEĞİM!» sözünü söyleyerek, Filipin takımadalarından ayrılıyordu. Amerikan Komutanlığı bütün askerlere Japonlar’a teslim olmaları için emir verdi. Subaylar arasında da, askerler arasında da bu emre karşı gelenler oldu. Şimdi okuyacağınız serüvenin kahramanı olan Wendell Fertig de bunlardan biriydi. Mâden mühendisi olan Fertig uzun süreden beri Filipinler’e yerleşmişti. Takımadaların üçyüzbin kilometre olan yüzölçümündeki volkanik arazisini karış karış biliyordu. Mindanao, bu adaların en güneyde olanıydı. Amerikan ordusu teslim olurken Fertig burada, idi. Bu adanın köylerinde karşılaşacağı güçlükleri de biliyordu. Üçyüz yıl İspanyollar’ın, kırkiki yıl Amerikalılar'ın egemenliği altında kalan Mindanao, bu yüzden pek az değişmişti. Tarım yöntemleri Ortaçağ'dan kalmaydı. Köyler kazıklar üzerine oturtulmuş, palmiye yaprağından yapılma kulübelerden meydana gelmeydi. Bunlar güvenilir birer sığınak olamazdı. Adaların halkı çok karışıktı, Malezyalılar’dan, Negritolar’dan, Müslümanlar’dan, İspanyol melezlerinden oluşmaktaydı. Dil ve töreler bakımından ayrı ayrı oymaklara bölünmüş olan bu topluluklar, sırası geldi mi kendi aralarında da çarpışıyorlardı. Tek ortak yanları şuydu: Yenen Japonlarla olduğu kadar, yenik Amerikalılar'a karşı da kuşku duyuyorlardı. Fertig kesin kararını verdi. Önünde iki seçenek vardı: Ya bir Japon toplama kampında ömür çürütecek; ya da yerlilerin ve içine dalacağı balta girmemiş ormanın, «cengelin» düşmanlığına karşı koyacaktı. O, ormana dalmayı yeğ buldu. Kafası işleyen, iradeli, sabırlı bir adamdı. Dış görünüşü sertti ama, çok insancıldı. Yorulmadan çalışıp çabaladı, çevresine partizanlar topladı, bölük pörçük de olsa direniş grupları meydana getirdi. Bir haber alma servisi kurdu. Bunun da son zaferin kazanılmasına büyük katkısı oldu. Fertig’in umutsuzluğa kapıldığı günler de oldu: «Üzerime aldığım iş gerçekten yararlı mı acaba? » Diye kuşkuya bile düştü. Fakat iki yıllık bir ölüm kalım savaşından sonra arkadaşlarıyla birlikte ülkesine onur kazandıran tarih sayfaları yazmayı başardı. Başarılan kitap hâlinde yayınlanıncaya kadar adını Birleşik Amerika’da hemen hemen hiç kimse bilmiyordu. Washington ona general rütbesi vermeyi reddetti. MacArthur'u saran şan ve şeref hâlesi, onun dönüşünü hazırlayan «çeteciler»in ününü gölgeledi. Fakat Filipinlerde ve özellikle Mindanao'da, Wendell Fertig'in adı hep «doğru adam, dürüst adam, kurtarıcı kahraman» diye anıldı. Filipinler’in bağımsızlıklarını kazanalı otuz yılı aşkın bir zaman geçmiş bulunuyor. Ne var ki bugün bile yerliler «Kurtarıcı»yı hatırlasınlar diye, çocuklarına göbek adı olarak onun adını veriyorlar.
Edward F. Benson
Mert Akçanbaş
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
413,49 KB
Eser Türü: Kitap

"Ermenistan'ın denize açılabilmesi için Türkiye'nin Karadeniz kıyısında bir liman onlara verilebilir." "Kuzey Mezopotamya bölgesine dağdan indirilecek Kürtler ve Bedeviler yerleştirilerek Türklere karşı koruması Batılı güçlerle sağlanacak bir devlet kurulabilir." "Dicle ve Fırat nehirleri arasında bulunan güney Mezopotamya ve Basra İngilizler tarafından ihya edilerek tarihteki şaşalı günlerine Büyük Mezopotamya Projesiyle kavuşturulmalıdır." "Anadolu'daki Ermeni topraklarını kalkınmasında en önemli rolü Amerikan misyonerleri oynayacaktır." "Fransa misyoner okullarıyla bulunduğu topraklardaki eğitimli nüfus ile arasında büyük bir entelektüel bağ kurmuştur."
Ziya Gökalp
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
227,33 KB
Eser Türü: Kitap

Bu eserinde Gökalp, Küt aşiretleri hakkında köken, tarih, coğrafya, dil, kültür yönlerinden yaptığı araştırmaların sonuçlarını açıklamaktadır. Kürt aşiretlerinin bilimsel açıdan sınıflandırılmasını yapmakta, Kürtlerin örf-adetleri, yaşantıları, geçim kaynakları, doğum, ölüm, düğün törenleri, suçluları izleme ve cezalandırmaları, yabancıya karşı davranışları gibi çeşitli konularda ayrıntılı bilgiler vermekte ve bugün Kürtleşmiş olan pek çok aşiretin aslında Tür olduklarını ileri sürmektedir. Türk boylarınının Kürtleşmelerinin sosyolojik ve siyasal nedenlerini objektif ve ikna edici bir şekilde izah etmeye çalışmaktadır.
Julien Gracq
İSMET BIRKAN
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
498,39 KB
Eser Türü: Kitap

Julien Gracq, Gerçeküstücülük akımına katılmamakla birlikte bütün yapıtlarında bu akımın etkisinde kalan, 1951'de layık görüldüğü Goncourt Ödülünü kabul etmeyen ilginç bir Fransız yazarı. Ormana Bakan Balkon başlıklı romanında bizi, İkinci Dünya Savaşının hemen öncesinde Almanların saldırısını bekleyen Fransa'ya götürüyor. Belçika ormanına yakın ormanlık arazi içinde, Almanları durdurmak için inşa edilmiş bir korugana tayin edilen Asteğmen Grange'la birlikte bölgeye gidiyoruz. Fırtına öncesi sessizliği içinde, bölgenin ve ormanın güzelliklerine, asteğmenin güzel Mona ile ilişkisine tanık oluyoruz. Derken Belçika cephesi hareketleniyor, sınırın bu yanındaki köyler, kasabalar boşaltılıyor, sınırı savunacak Fransız birlikleri geri çekiliyor, sonunda Grange, bir avuç erle tek başına kalıyor. Ve kıyamet kopuyor.
Joseph Roth
Yeşim Tükel
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
330,15 KB
Eser Türü: Kitap

100. doğum yılı olan 1994'te Avusturya içinde ve dışında çeşitli kültürel faaliyetlerle anılan ünlü nesir üstadı Joseph Roth'un (1894-1939), Türkçeye kazandırdığımız Hileli Tartı adlı bu roman, ölümünden kısa bir süre önce yayınlanmıştır. Çok akıcı bir dil ve sıcak bir üslupla kaleme alınmış bir roman olan hileli tartı'nın yıldızı da yazarı gibi giderek parlamaktadır. Zaten Joseph Roth da Türkiye'de yeni yeni tanınmaktadır. Apolitik bir roma olan Hileli Tartı'nı özünü oluşturan Avusturta-Macaristan monarşisinin çöküşünden duyulan içtimai üzüntüyü ferdi seviyede ele almasıdır. (Tanıtım Bülteninden)
İvan Sergeyeviç Turgenyev
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
229,61 KB
Eser Türü: Kitap

Lüzumsuz Adam'ı edebiyatta belki de ilk kez Sait Faik'ten duyduk. Sabahattin Ali'nin Raif Efendisi'nde, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Suad'ında, Yusuf Atılgan'ın Bay C.'sinde, Oğuz Atay'ın Selim Işık'ında izlerini okuduk. Bize çok da uzak olmayan Rus edebiyatında da kalabalık bir soykütüğü var Lüzumsuz Adam'ın: Puşkin'in Onegin'i, Lermontov'un Peçorin'i, Gonçarov'un Oblomov'u, Turgenyev'in Bazarov'u ve en keskin ifadesiyle Dostoyevski'nin isimsiz yeraltı adamı. İçimizdeki uyumsuzluk istencini hatırlatır bize lüzumsuz adamlar. Çağının iki arada bir derede kalmış gayrimeşru çocuklarıdır onlar; yaşamı seyretmekten eyleme geçemeyen ama belki de bakarak eyleyen öfkeli antikahramanlar. İşte Turgenyev, Türkçede ilk kez okuyacağınız Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü'nde bu aykırı karakterlerin doğuşuna götürüyor bizi.
Alev Alatlı
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
1,10 MB
Eser Türü: Kitap

"Or'da Kimse Var mı?" dörtlüsü azgın iştahların beslediği cehaleti şehvetle bağrına basan Türkiye toplumunun kıydığı bir aydının, Günay Rodoplu'nun öyküsü. Dörtlünün birinci kitabı, Viva la Murte! hızla yabancılaşan Türkiye toplumunda bir haymatlos gibi yaşamak zorunda kalan Rodoplu'nun, ezilmesini, pasifize edilmesini anlatır. "Bu toplumda 'biliyor' olmak mutlak surette bir haksızlığa maruz kalmak demektir. Çünkü, bilgi borçlandırır, 'anlamak' zorunda bırakır. Cahil, acıma duygusu uyandırır. Yıkıcılığı bağışlanır. Bu, onların lüksüdür. Oysa aydın, bilgilenmek gibi bir suçtan müebbeden mahkûm edilmiştir. Bastığı yerde ot bitmeyen cahili vicdanının demir parmakları arasından seyreder," diyen Alev Alatlı, ikinci kitap, 'Nuke' Türkiye’de cehaletin sadece bizim toplumumuza özgü olmadığını anlatıyor. "Türk aydım, iki cephede savaşır. Sadece kendi toplumunun hoyratlığı ile değil, Batı'nın hemen her zaman şiddetle sonuçlanan kendini beğenmişliği ile de uğraşmak zorundadır. Bu bakımdan, sadece Türkiye'de değil, Batı'da da haymatlostur! Dünya üzerindeki iktidarını koruma gayreti içindeki Batı, cahilliyeyi öyle bir hamiyetle dayatır ki, elvermemek, katledilmek demektir."
Mario Levi
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,84 MB
Eser Türü: Kitap

Sen sadece duyduklarım karşısında sağır kalarak değil, bir başkasını seçerek ve aramıza bir başka odayı koyarak, benden o kadar değerli bir şeyi koparıp onlara götürdün ki, yıllardır acısını duymadığım bir yarayı öylesine kanattın ki! (...) İçimden götürdüğüm ve bana artık asla geri veremeyeceğin parçam, benim zaferimdi, en nihayet yaşayabildiğim zaferimdi İnci. Bu zafer gücünü, bir kadının bana tutkuyla bağlanmasından alıyordu. (...) O yaralı çocuklar, yaralarını kurmak istedikleri ailelere isteseler de istemeseler de taşırlardı hep. O yaralı çocuklar, sadece yaralı aileler kurabilirlerdi... Bir kaderdi bu sanki..." Hayalleri, masalları ve yenilgileri olmayan insan, yaşadığını söyleyebilir mi? Ya o tutku ilişkileri? Bizi bir yerlere götüreceğine hep inanmak istediğimiz, o aşklar, o sevgililer? İlişkilerimizde duvarlar ören ve bunu bize hissettiren kimdir aslında? Kendini kazanmanın bedeli, birilerini kaybetmeyi göze almak mı? O hayalleri yolun neresinde yitiriyoruz? Lunapark Kapandı, bu sorulara yanıtlar arayanların, diğer yandan da gidenlerin, gitmeyi bilenlerin ve hep aynı yerde kalanların, kendilerini bir odaya tutsak edenlerin hikayesi... Geriye, bir düzen kurduklarına inananların, oyunlarına sığınanların hayatın neresinde olduklarını sormak kalıyor... Ve roman bir gerçeği gösteriyor: bu yalanlarımızla o kadar kalabalığız ki aslında... en sadece duyduklarım karşısında sağır kalarak değil, bir başkasını seçerek ve aramıza bir başka odayı koyarak, benden o kadar değerli bir şeyi koparıp onlara götürdün ki, yıllardır acısını duymadığım bir yarayı öylesine kanattın ki! (...) İçimden götürdüğüm ve bana artık asla geri veremeyeceğin parçam, benim zaferimdi, en nihayet yaşayabildiğim zaferimdi İnci. Bu zafer gücünü, bir kadının bana tutkuyla bağlanmasından alıyordu. (...) O yaralı çocuklar, yaralarını kurmak istedikleri ailelere isteseler de istemeseler de taşırlardı hep. O yaralı çocuklar, sadece yaralı aileler kurabilirlerdi... Bir kaderdi bu sanki..." Hayalleri, masalları ve yenilgileri olmayan insan, yaşadığını söyleyebilir mi? Ya o tutku ilişkileri? Bizi bir yerlere götüreceğine hep inanmak istediğimiz, o aşklar, o sevgililer? İlişkilerimizde duvarlar ören ve bunu bize hissettiren kimdir aslında? Kendini kazanmanın bedeli, birilerini kaybetmeyi göze almak mı? O hayalleri yolun neresinde yitiriyoruz? Lunapark Kapandı, bu sorulara yanıtlar arayanların, diğer yandan da gidenlerin, gitmeyi bilenlerin ve hep aynı yerde kalanların, kendilerini bir odaya tutsak edenlerin hikayesi... Geriye, bir düzen kurduklarına inananların, oyunlarına sığınanların hayatın neresinde olduklarını sormak kalıyor... Ve roman bir gerçeği gösteriyor: bu yalanlarımızla o kadar kalabalığız ki aslında...
Aimee Bender
Suat Ertüzün
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
617,84 KB
Eser Türü: Kitap

Bir gün, mutsuzluğu, acıları ve arzuları, en derindeki sırları görme yeteneğin olduğunu keşfetseydin... Bir gün, sana gülümseyen yüzlerin ardını görüp sana en yakın kişinin yüreğinde kilitlediği kapıları aralasaydın, ne yapardın?.. Büyümenin eşiğindeki Rose için hayat, bir sabah geri dönülmezcesine değişir. Zira annesinin yaptığı limonlu pastadan aldığı bir lokmayla, sadece yemeği değil, onu pişiren kişinin duygularını da tatmakta olduğunu anlar... Olağanüstü yeteneği, aynı zamanda derin bir kaygı ve hüznü de beraberinde getirir; çünkü her zaman neşeli, güler yüzlü ve sevecen biri olarak bildiği annesi, kalbinde sarsıcı bir gerçek saklamakta, ailesinden ayrı ikinci bir hayat yaşamaktadır... Çok geçmeden babası ve ağabeyinin de çok özel yetenekleri olduğunu anlar. Her üçü için de bu yetenek, kimi zaman bir mucizeye kimi zaman da yakalarını kurtaramadıkları bir illete dönüşecektir. Hemen her ailenin üstünü örttüğü gerçekleri, duyarlı ve yetenekli bir genç kızın büyüme öyküsü eşliğinde anlatan acı, tatlı ama her sayfası büyülü bir şehir masalı...
Alev Alatlı
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
1,65 MB
Eser Türü: Kitap

"Or'da Kimse Var mı?" dörtlüsü, azgın iştahların beslediği cehaleti şehvetle bağrına basan Türkiye toplumunun kıydığı bir aydının, Günay Rodoplu'nun öyküsü. Alev Alatlı, "Bu toplumda 'biliyor olmak' mutlak surette bir haksızlığa maruz kalmak demektir." diyor. "Çünkü bilgi borçlandırır, 'anlamak' zorunda bırakır. Cahil, acıma duygusu uyandırır. Yıkıcılığı bağışlanır. Bu, onların lüksüdür. Oysa, aydın, bilgilenmek gibi bağışlanmaz bir suçtan müebbeden mahkum edilmiştir. Bastığı yerde ot bırakmayan cahili vicdanının demir parmaklıkları arasından seyreder." Günay Rodoplu'nun hayatındaki trajik, boyut bilgidir. Hayatını, Lao Tzu ile, Hazreti Muhammed'le, Kropotkin'le, Marks'la, Baudelair'le, Albert Schweitzer'le, Kazancakis'le paylaşmasına bakılırsa bu dünyadan değildir. Ama bu dünyaya dair çok bilgi edinmiş bir insanın sorumluluğu altında ezilir, pasifize olur. Türkiye insanının hoyratlığına yenik düşer. "Ve iyilik buradan çıkar. İyilik, dayatılan haksız, yanlış ve çirkin oyun oynamayı reddetmekten çıkar." "Viva, La Muerte!" Yirminci yüzyılın son otuz yılında Türkiye insanının ortak ruhunu çözümleyen, yer yer belgesel nitelikli dörtlünün ilk romanı." Alatlı "Türkiye bugün okumazsa, yarın mutlaka okuyacaktır." diyor ve sesleniyor, "Or'da kimse var mı?" (Arka Kapak)
Denny Spade
Selim Turan
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
346,38 KB
Eser Türü: Kitap

İçeri girdi. Hol kapkaranlıktı ve içerden küf kokusu geliyordu. Yavaş yavaş ilerlerken elektrik düğmesini arıyordu. Kimseler görünmüyordu ortalıkta, sadece yan odalardan birinden hafif bir ışık sızıyordu. «Bay Maddox?» Cevap gelmedi. Jessica biraz daha yürüdü ve tekrar seslendi. Arkasında bir kumaş hışırtısı duydu, ancak geriye dönmeye fırsat bulamadan bir el ağzını kapatıverdi...
Immanuel Wallerstein
Erol Öz
Bitirildi
- Türkçe
2 Ayrım
859,48 KB
Eser Türü: Kitap

YİRMİNCİ YÜZYILIN son on yılı. "Komünizmin çöküşü ve Liberalizmin zafer yılları" diye mi anılacak ileride? Immanuel Wallerstein, 1990'larda çökenin Liberalizmin ta kendisi olduğunu iddia ediyor. Fransız Devrimi'nden bu yana soldan sağa "Sosyalizm, Liberalizm, Muhafazakârlık" diye sıralanan üçlü ideolojik sistemin, aslında dünya çapında hâkim ve merkez ideoloji olan Liberalizmin üç görüntüsü olduğunu, bu sistemin "sol" kanadının çöküşüyle, dünya çapında bir bütün olarak meşruiyetini ve geçerliliğini yitirdiğini söylüyor. İdeolojik meşrutiyetini yitirmiş devletler 21. yüzyılda ayakta kalabilmek için ne yapabilir? Daha da önemlisi, "sol" geleneğini yitirmiş sistem karşıtı güçler, aynı dönemde hangi ideolojik çerçevede, nasıl bir yapı içinde örgütlenebilir? Wallerstein SSCB'nin çöküşüyle "tek kutuplu" hale gelen" yeni dünya düzeni"nin, yakın gelecekte ABD-Japonya ve Avrupa Birliğini Rusya eksenlerinde yeniden örgütleneceğini ve bu temelde yeni bir meşruiyet aramaya başlayacağını öngörüyor. Sömürüye karşı ve bir özgürlükten yana güçlerin kaderi ise, bu yeniden yapılanma sürecinde ne yaptıklarına bağlı. Liberalizmin "sol" bir türevi olan eski sistem karşıtı hareketleri diriltmeye mi çalışacağız, yoksa özgürlük, eşitlik ve demokrasi için yeni bir yapılanma ve meşruiyet arayışına mı girişeceğiz? Wallerstein'a göre 21. yüzyılın ilk ve hayati soruları bunlar.
Sezer Duru ve Orhan Duru
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
256,47 KB
Eser Türü: Kitap

Oğuz İstanbul'da yaşadı. Oğuz bir dönemi yaşadı. İncecikti. Çeviriler yaptı, şiirler yazdı, dünyayı ve çevresini izledi. Hiçbir zaman bir evi, tek bir sandalyesi bile olmadı, arkadaşlarının evinde kaldı. Birlikte yaşadığı insanlar hep övgüyle andılar onu... Üzerinde daima bir kitap bulundururdu. Kitaplığı olmadı ama güçlü bir belleği oldu. Bir bavulu bile yoktu, gerektiği zaman üzerindekileri değiştirmekle yetindi. Eşya almadı, eşya tamir ettirmedi, belki de bir tek mobilya mağazasına girmedi. Pasaport almadı, karı almadı, karı boşamadı, kimseyi gebe bırakmadı, resmi dairelere girip çıkmadı... Her şeyi hiçbir şey, hiçbir şeyi her şey olarak yaşadı... Hayalet Oğuz: yaşamını bir sanat yapıtı haline getirebilmiş ender insanlardan biri...
Özdemir Asaf
Bitirildi
metin - Türkçe
4 Ayrım
914,39 KB
Eser Türü: Kitap

Yoğun, dosdoğru aşk şiirleri: Lavinia Kendine özgü kısa, dokunaklı söyleyişiyle genç kuşak okurların her zaman ilgisini çeken Özdemir Asaf'tan aşkın tabiatına yaraşır, arzulu, dosdoğru, çelişkili, umutlu, gerçekçi, deli dolu, özlemli, romantik aşk şiirleri: Lavinia. Söz aramızda, İkimiz de herkes gibiyiz Çırılçıplak olduğumuz zaman.
E. M. Forster
Hasan Fehmi Nemli
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
884,04 KB
Eser Türü: Kitap

Edward Morgan Forster, 1924`te yayımlanan Hindistan`a Bir Geçit`te, Britanya İmparatorluğu`nun yönetimindeki Hindistan'ı, iki farklı kültüre ait insanların yakınlaşma çabalarını engelleyen önyargıları ve yanlış anlamaları anlatır. Doğu-Batı sorunsalını inceler. Genç bir Müslüman olan doktor Aziz, işgalci İngilizler`le yakınlaşmak, onları anlamak ister,ama gördüğü muamele karşısında hayal kırıklığına uğrar. Oğlu yargıç Ronny`yi ziyarete gelen bayan Moore, Aziz`e sempati duyar. Yargıç, evlenmeyi düşündüğü genç bir kadını, Adele Quested`i yanında getirmiştir. `Gerçek Hindistan`ı` tanımak isteyen Adele, burnu havada İngiliz yöneticlerinden farklı davranmak, tabuları yıkmak niyetindedir. Doktor Aziz`in planladığı marabar Mağaraları`na yapılan bir gezide beklenmedik olaylar meydana gelir ve iki ırk arasındaki düşmanlık had safhaya ulaşır. Forster`in en sevilen romanlarından biri olan Hindistan`a Bir Geçit, onun bu egzotik ülkede geçirdiği günlerin izlenimleri olarak da okunabilir. (Tanıtım Bülteninden)
Bruce Goldberg
Sinem Kırgeç
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
346,90 KB
Eser Türü: Kitap

Bu eser araştırmaya ilgi duyan ve yaşamlarını kontrol altına almak isteyen kişiler için okunması için gerekli olan kitapların en önemlilerinden biridir. Kolay kullanımlı Kendini Hipnoz Etme Teknikleri; alışkanlık, fobi, kronik ağrı ve diğer kişisel yenilgi dizisi ile başa çıkma konusunda devrimci bir yaklaşımdır. Bu kitap size, bilinçaltınızı yeniden programlamak ve amaçlarınıza ulaşmanız için kendi hipnoz kasetlerinizi yapmayı öğretecektir. Bu tekniklerin sonucunda kendinize yardım becerisini tekrar kazanacak ve hayatınızdaki mutlulukları karmaşık hale getirip yok eden bağımlılıklardan kurtulacaksınız. Hipnotik öneriler etkilidir çünkü değişikliklere direniş gösteren bilinç ve zihninizi es geçip, bilinçaltı olarak adlandırdığımız bilgisayar sistemini yeniden programlayarak bu değişimleri kalıcı yapar. Kendinizi, her gün 20 dakika kadar bir süre bu yaklaşıma adayarak, hayatınıza gerçek anlamda hâkim olduğunuzu göreceksiniz. Bu teknikleri kullanarak sonuç alacağınız konular nerdeyse sonsuzdur. Hipnoz; özgüveni, konsantrasyonu arttırır ve odaklar; hafızanızı geliştirir, cinsel hayatınıza renk katar, yaratıcılığınızı çoğaltır, baş ağrısı ve migreni yok eder, uykusuzluğunuza çare olur, kronik ağrılarınızı rahatlatır, yaşlanma etkilerini yavaşlatır ve hatta tersine çevirir. Ve unutmayın ki, pek çok insanın vebası olan iki sorunun da çözmenin yollarını gösterir: Kilo almak ve sigarayı bırakmak.
DR. Ali Şeriati
Orhan Bekin
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
392,45 KB
Eser Türü: Kitap
Muhyiddin İbn Arabi (Ebû Bekir Muhammed b. Ali)
Vahdettin İnce
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
142,64 KB
Eser Türü: Kitap

Bu hırkayı giymenin şartı, yalan ayıbı doğruluk elbisesiyle; hıyanet ayıbı emanet elbisesiyle; sözünde durmazlık ayıbı ahde vefa elbisesiyle; riya, ihlas hırkasıyla; kötü ahlak, güzel ahlak hırkasıyla; zemmedilen huylar, övülen huylar hırkasıyla; her aşağılık ahlak, üstün ahlakla; sebepleri terk etme, tecrit tevhidiyle; varlıklara güvenip dayanma, Allah'a tevekkülle; nimete karşı nankörlük, nimeti verene şükretmekle... örtülür. Sonra, Allah'ın övülen ahlaktan ibaret süsleriyle süslenirsin. Bu süsleri şöyle sıralayabiliriz: Seni ilgilendirmeyen hususlarda konuşmamak, bakması helal olmayan şeyden bakışını kaçırmak, takva esasına göre bedenin organlarının ammelerini denetlemek, insanlara karşı suizan besmeleyi terk etmek, geçmiş zamana karışan ve kiramen katibin tarafından yazılan eski amellerin üzerinde düşünmek, mevcut olan az rızka kanaat getirmek, hayırlı ameller dışında daha fazlasını talep etme arzusuyla yanıp tutuşmamak, nefsin ahlakını araştırıp kontrol etmek, istiğfar etmeyi ve Kur'an okumayı alışkanlık haline getirmek, nebevi edep sınırları dahilinde kalmak, Salihlerin ahlaklarını öğrenmeye çalışmak, sıla-i rahimi gözetmek, komşularla şefkat esasına dayanan bir ilişki içinde olmaktır.
Savaş Özpınar
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
338,50 KB
Eser Türü: Kitap

29 Nisan Pazartesi günü öğleden sonra, Hitler'in çok sevdiği köpeği Blondi'nin öldürülmesiyle işe başlanıyor. Onu zehirlenmek için civardaki bir hastanede görev yapan, Hitler'in eski operatörü Profesör Hasse çağrılıyor. Sığınakta bulunan diğer iki köpek de bakıcılar tarafından öldürülüyor. Bundan sonra sıra insanlara geliyor ve Hitler, özel sekreterleri Christian ve Junge'ye siyanür ampulleri veriyor. "Size veda ederken daha iyi bir hediye veremediğimden dolayı çok üzgünüm!" diyor ve onlara iltifat ederek"Ah!" diyor, "keşke generallerim de sizin kadar güvenime layık olabilselerdi !..." Akşama doğru her iki sığınakta bulunanlar da Hitler'in özel sığınağının yemek salonu olarak kullanılan geniş koridorunda yemek yerlerken, bir S.S. muhafızı içeri giriyor. Orada bulunanlara, Führer'in kadınlara veda etmek istediğini, hiç kimsenin yaşamaması gerektiğini söylediğini ve önemli emirler verileceğini ilave ediyor. Son başlamıştır artırk.... Bütün yaşamı kalın bir sır perdesinin ardında gizli olan Adolf Hitler'in yaşamındaki son 13 günü daha da büyük gizemler barındırmaktadır. Rusların Berlin'i kuşatmasıyla birlikte karargah olarak kullandığı sığınağına giren Hitler, bu tarihten sonra tam 13 gün o sığınakta kalmış 13. günün sonunda yaşamı sona ermiştir. Elbette ardında yüzlerce sır ve cevapsız soru bırakarak ! Bu kitap, Adolf Hitler'in son 13 gününü anlatmaktadır.
Narayana
Korhan Kaya
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
385,23 KB
Eser Türü: Kitap

Hitopadeşa: Temelde geleceğin yöneticileri için hayat ve siyaset yolunda "yararlı eğitim" kılavuzu özelliği taşıyan ve klasik Hint edebiyatının anlatacaklarını bir çerçeve anlatı içerisinde, birbirine açılan masallar, kıssalar ve öğütlerle dile getirdiği en tanınmış örneklerinden biridir. Kelile ve Dimne gibi pek çok yapıta öncülük eden bu önemli kitap dilimize ilk kez çevrilmektedir.
Kjersti Skomsvold
Deniz Canefe
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
260,85 KB
Eser Türü: Kitap

"Yeryüzünde yaşadığın her mutlu an kederle ödenmek zorundadır." Son yıllarda Norveç'in çıkardığı en güçlü yazarlardan Kjersti Skomsvold, şiirsel ve dokunaklı romanıyla Türkçede. Mathea'nın yaşam ve ölüm, yaşlılık ve yalnızlık hakkında inceliklerle örülü zarif hikâyesi... Derinlikli bir melankoli, farklı bir mizah, küçük kelimeler, kısa cümleler, ufak paragraflar ve büyük bir yetenek... Norveç'te yayımlandığı yıl Tarjei Vesaas İlk Kitap Ödülü'ne layık görülen Hızlandıkça Azalıyorum'u Norveççe aslından Deniz Canefe çevirdi. (Tanıtım Bülteninden)
Sevan Nişanyan
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
232,27 KB
Eser Türü: Kitap

"Türkiye'de pek çok insanın kafası din ve ifade özgürlükleri konusunda karışıktır: Bu kitapta derlenen yazı parçacıklarından çıkan ana sonuç bu. Ama aynı zamanda bu konuları düşünmeye ve tartışmaya yönelik ciddi bir istek ve merak vardır. Cumhuriyet döneminde dindarlara yöneltilen hoyrat ve küçümseyici dil bu tartışma sürecini zorlaştırmıştır. İnsanlar din ve ifade özgürlüğü konularını konuşmaya istekli, ama aynı zamanda, anlaşılır nedenlerle, son derece ürkek ve alıngandır. Bu derece çetrefil bir meseleye, ucundan bir ayna tutabildiysem ne mutlu bana" diyor Nişanyan. Yazar'ın köşe yazarlığı serüveninin önemli bir halkasını oluşturan bu macerayı, yazarın gözünden okuyabilirsiniz. Sadece bir vaka incelemesi değil, aynı zamanda toplumun nabzını din ve ifade özgürlüğü konularında yakınen tutabilen bir çalışma...
Hilal Erkan
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
647,27 KB
Eser Türü: Kitap

Batı'nın farklılığı ve üstünlüğü iddiası üzerine inşa edilmiş oryantalist söylem, sadece yazınsal değil, sinema, televizyon ve reklâm gibi görsel alanlarda da varlık göstermektedir. Üstelik bu temsiller görselliğin giderek hakim olduğu günümüzde geniş kitlelerin algı, düşünce ve karar mekanizmalarını etkilemektedir. Doğu'yu egzotik, erotik ve hayali bir yer olarak tasvir eden bu temsiller sayesinde günümüzün politik klişeleri yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Dünya çapında ilgi gören filmler üreten ve bu filmlerde Şark'ı vazgeçilmez bir dekor olarak kullanan Hollywood sineması, bu yaygınlaştırma sürecinde çok önemli bir rol üstlenmektedir. Hollywood Sinemasında Oryantalizm, Doğu'nun Hollywood sinemasındaki kültürel temsilini ve bu temsil biçimlerinin oryantalist söylemle olan etkileşimini incelemektedir.
Peter Pikkert
Zeynep Ovalıoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
805,43 KB
Eser Türü: Kitap

"Hristiyan Batı" Efsanesi, Hristiyanlığın bir zamanlar Batı Dünyası'nın egemen kültür, politik ve sosyal gücüyken, nasıl olup da kültürel açıdan dışlanan ve sosyal olarak küçümsenen bir konuma geldiğini ele almakta ve sorgulamaktadır. Kitap, konuyla ilgili doğrudan ilişkili olan dört alanda, yani, felsefe, bilim, teoloji ve sanayi toplumuna geçişin sonuncunda meydana gelen sosyo politik alanda gelişme ve değişimleri yakından incelemektedir.
Hui Hai
Korhan Güler
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
321,13 KB
Eser Türü: Kitap

"Bilgeler gerçeği zihinde arar Buda'da değil, gerçeği zihinde değil de Buda'da arayanlar budaladırlar." İşte size klasik Zen metinleri içerisinde çok önemli bir yere sahip olan ve Tang döneminde yaşadığı düşünülen Zen ustası Hui Hai'nin kaleme aldığı ve Zen öğretisinin ruhunu anlatan yetkin bir kitap. Kendi özdoğasını, kendi iç varlığını derinlemesine tanımak isteyip de yola çıkmış yolcular için... (Arka Kapak)
Rüknü Özkök
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
165 Ayrım
1427,64 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Nurhayat Koca

İstanbul - Yedi Tepede On Yedi Gezi, bir gezi kitabı. Rehberimiz: Tarih çalışmalarıyla, özellikle de belgesel kanalı İz TV için şair Eray Canberk ile hazırladığı Ömür Biter İstanbul Bitmez adlı dizi belgeselle tanıdığımız Rüknü Özkök. Özkök, İstanbul’un birinci tepesi olan Sultanahmet’ten başlayarak "asıl İstanbul"u yani Tarihi Yarımada’yı semt semt, durak durak geziyor; gezdiği yerlerdeki tarihi yapıları hikâyeleri, efsaneleri, mimari ve tarihi özellikleriyle anlatıyor. Ama kuru bir gezi anlatısı değil bu kitap. Bütün bu tarihi yerlerin ve yapıların tanık oldukları olaylar, tarihi kaynaklardan, klasik edebiyat ürünlerinden yapılan alıntılarla ele alınıyor.
Lev Nikoloyeviç Gumilev
D. Ahsen Batur
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,81 MB
Eser Türü: Kitap

Hunlar'ın varlığından Çin tarihi kaynakları sayesinde haberdar olduk. Muhtemelen bu isim, halkın kendisinden çok daha sonralarına kadar yaşamıştır. Bu ismi kullanan halklar bundan binbeşyüz yıl önce tarih sahnesinden silinmiş olmalarına rağmen, biz bugün Hunlar'ı daha iyi tanımaktayız. Halbuki Hunlar'ın çağdaşları olan birçok komşu halkları bugün sadece mütehassıs tarihçiler bilmektedirler. Çünkü Hunlar dünya tarihinde derin izler bırakmışlardır. Onlar Asya'dan Batı'ya yönelerek orada Ural çevresinde Ugorlar arasına karıştılar ve çok geçmeden onlarla kaynaşarak Avrupalılar'ın Gunlar [Kun] ismini verdikleri yeni bir millet olarak ortaya çıktılar. Bugüne kadar Gun kelimesi genelde bize vahşi bir yırtıcıyla eş anlamlı olarak görünmüştür ve bu da tesadüfi değildir. Çünkü Hunlar bin yıl boyunca sadece devlet kuran bir halk olarak değil, aynı zamanda genelde devlet yıkan bir millet olarak karşımıza çıkmaktadırlar
Ali Şeriati
Ali Seyidoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
263,28 KB
Eser Türü: Kitap

İlmin en büyük hastalığı ve afeti öğrencinin ki genellikle öğrenci bu hastalığa karşı hassastır ve yakalanma ihtimal fazladır. Geçmiştekilerin, özellikle ilim utularının karşısında olan zafıdır. Bunlar düşünceler üzerinde mutlak hakimiyet ve otorite sağlar. Aklı kendi sömürgeleri yaparlar ve bir tür “ilmi istibdad” oluştururlar.
Murat Üstübal
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
67,63 KB
Eser Türü: Kitap

zurnanın sürüngen kotaran su deliğine yassı kargacık açıklayan terzinin burgacı yazındonu sevk ediş marazı dişe dokunur dişli-çıkış'a kışkırı hil katık darp meselesi çatılır müddeterminant göz göre görev sıyrık sırlarla ak kesafet içi dehliz oyunu Murat Üstünbal, "anlam"la yaralı ilişkisini, sert bir sesle "dize"ye getirirken dili bozuyor, özel bir sözlük inşa ediyor. Huyname lime lime olmuş sözcüklerle kurulan, huyu suyu kestirilmez bir şiir.
Oğuz Aral
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
252,14 KB
Eser Türü: Kitap
Oğuz Aral
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
322,48 KB
Eser Türü: Kitap

Ertuğrul Özkök Hürriyet 12.04.1998 "Pazar Yazıları" .... Avni kesin dönüş yaptı. Ama hepsinden önemlisi, Oğuz Aral haftalık mizah yazıları yazmaya başladı. Ve ben bu yazıların bir müptelası oldum. Şimdi bu yazılardan oluşan kitap önümde duruyor. O çok sevdiğim adıyla "Huysuz İhtiyar" müstear başlığıyla bir Oğuz Aral klasiği. Kapağın hemen arkasından gelen sayfada bana hitaben yazılmış şu yedi kelime: "Ertuğrul Bey, Ertuğrul Bey. Yaptığınız marifeti beğendiniz mi? Beğenmek ne kelime Oğuz bey, kendi kendime alçak sesle, kimselerin duyamayacağı bir tonda, karşı koyamadığım bir gurur duygusuyla hayran oldum. Size utangaç bir ifadeyle şunu sormayı isterdim. "Bunda gerçekten benim de küçücük bir payım varsa, ne mutlu bana..." Bu kitap gerçek anlamda bir mizah klasiği olmaya adaydır. .... Kitabın girişinde "Tam 62 yaşımda birinci kitabı becerdim. Bakalım ikincisi kısmet olacak mı? Diyor. İnşallah olur, inşallah olacak... ....
Ebu'l Hasan Ali En-Nedvi
Yusuf Karaca
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
255,30 KB
Eser Türü: Kitap

Kurânın bir lafız, bir de mana yönü bulunmaktadır. Manası ve buna bağlı olarak gerçekleştirilen yorumlar Tefsir ilminin, lafzının seslendirilmesi ile ilgili yöntemler ve incelikler ise Kırâat ve Tecvid ilminin konusuna girmektedir. Kurânın, gönülleri etkileyecek bir şekilde okunması, Tecvid ilminin ortaya koyduğu ilkeleri doğru bir şekilde icra etmekle mümkündür. Tecvid ilmi, Kurânın kurallarına göre tilâveti konusunda pratik olarak önemli yöntemler ortaya koymuştur. Kurânın, güzel okunması için bu kuralların öğrenilip uygulanması gerekir. Notlandırarak latinize ettiğimiz bu eser, tecvid kurallarını hülasa etmiştir. İlitam (İlahiyat Tamamlama) öğrencilerine de okutulan bu küçük eser, kanaatimize göre güzel bir metotla hazırlanmış, günümüz tabiriyle pedagojik formasyona sahip bir ilim adamı tarafından yazılmıştır. Bu yüzden bu esere, bazı açıklamalar da ekleyerek tekrar gün yüzüne çıkartmayı arzu ettik. Osmanlı medreselerinde yıllarca ders kitabı olarak okutulmuş bu nadide eser, Osmanlı kültürünün en güzel yazı örneklerinden biri olan rika karakteri ile yazılmıştır.
Orlin Sabev
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,38 MB
Eser Türü: Kitap

Bu kitap, İbrahim Müteferrika'yı ve ilk Osmanlı matbaa serüvenini konu olarak incelemektedir. Başlığını teşkil eden bu mecazi ifade, aslında araştırmamızın amacını daha iyi bir şekilde gösterir ki, bu amaç 18. yüzyılın ilk yarısında gerek Osmanlı devletinin durumu, gerekse Avrupa'daki matbaa gelişmeleri bağlamında Osmanlı toplumunun henüz tanımadığı yeni bir iletişim aletinin kullanmasına ilk attığı ürkek adımlarını anlatmak, incelemek ve değerlendirmektir. Araştırma, şu ana kadar bilinmeyen fakat çok önemli yeni bulduğumuz belgeler ışığında ilk Osmanlı matbaası hakkında görüşleri yeniden değerlendirir ve kısmen doğrultur. Bununla beraber; araştırmanın diğer bir amacı elimizde bulunan belgelere dayanarak mümkün olduğu mertebede Müteferrika matbaasının okurlar arasındaki gerçek başarısı ve Osmanlı toplumunun değişik kesitler tarafından nasıl ve ne derecede kabul edildiğinin tespitidir. Çünkü ilk Osmanlı matbaasının toplumsal tarihine açıklık getirdiğimiz takdirde onun el yazması kültüründen basma kitap kültürüne geçiş sürecindeki ehemmiyeti ve katkısını daha objektif bir şekilde değerlendirebiliriz. (Tanıtım Bülteninden)
Tom Riseman
Ayşe Bali
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
324,54 KB
Eser Türü: Kitap

I Ching, ya da değişimlerin kitabı, tarih boyunca yazılan ilk bilgelik, felsefe ve fal kitabıdır. Tarih boyunca birçok liderin ve araştırmacının her zaman başvurduğu bir rehber olmuştur. I Ching, tüm yaşamı yöneten değişim sürecini anlamak için kullanılacak bir araçtır. I Ching, Size aşk yaşamınızdan iş ilişkilerinize kadar her konuda ne yapacağını söyleyen bir rehberdir.
Yekta Kopan
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
420,37 KB
Eser Türü: Kitap

Babasını hiç tanımayan, baba ve koruyucu özlemini, usta-çırak, baba-kız, öğretmen-öğrenci ilişkisi kurduğu bir yabancıda gideren Suna; babasının yerine bir yabancıya hayranlık duyan otelci genç Çiko; oğlunu hiç görmemiş, kendi dünyasında boğulmuş bir kayıp baba, Orson Cezmi; babasını eski bir filmde, İstanbul'un saklı köşelerinde kendi içsel yöntemleriyle arayan Metin; oğlunu yalanla büyüten, bütün hayatını bir yalan üzerine kuran Behice; Orson'un garip dünyasını paylaşan set işçisi Rıza; asla kesişmeyen paralel yaşamlarında mutsuzluklarıyla yoğrulanlar; ve bir insanın, herkesin zihninde farklı oluşan portresi. Yekta Kopan, acımasız bir yalan ve aldatma üzerine kurduğu romanında geç kalmış bir hesaplaşmanın tanıklığını yapıyor. Baştan sona bir film gibi akan, fondaki yağmurla, eski filmlerle, unutulmuş şarkılarla bütünleşen ve içinden akan hüzünle çoğumuzun yaşamına izdüşümler salan İçimde Kim Var, farklı bir baba-oğul hesaplaşması. Roman, kimin daha yalnız olduğu sorusuna yanıt ararken arkasında anlatılmamış hikayeler, sorulmadık sorular ve elbette tamamlanmamış hesaplaşmalar da bırakıyor.
Yiğit Bener
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
567,89 KB
Eser Türü: Kitap

Yüz binlerce Ermeni yurttaşımızın ölümüne ve hayatta kalabilenlerin çoğunun da ata topraklarından, yurtlarından göç etmesine neden olan "1915 olayları"nın üzerinden yüz yıl geçti. Bu Büyük Felaket'in "ad"ı ve kurbanlarının "sayı"sı konusunda kavgaya saplanıp kalmış olmak; dahası "1915"i hâlâ nefret söylemiyle tartışmak aynı toprağı, yurdu paylaşan halklar arasına saplanmış zehirli bir hançerdir. Bu hançeri çıkarmanın, ortak bir vicdanda buluşmanın zamanı gelmiş, geçmektedir. Üç kuşaktan saygın otuz beş edebiyatçının burnumuzun dibinde veya uzaklarda, belleklerimizde, düşlerimizde; ama bir şekilde hâlâ "içimizde" yaşamayı sürdüren, ülkemizin harcında yer etmiş Ermenileri konu alan metinlerinin buluştuğu İçimizdeki Ermeni (1915-2015) başlıklı derlemenin çıkış noktasında, meselenin işte bu insani boyutu vardır. Ne de olsa edebiyat, insanı kavramak ve anlatmak, bireysel ve toplumsal belleği canlandırıp sağaltmakta en güçlü kozlara sahip "insani" uğraşlardan biri değil midir? (Tanıtım Bülteninden)
Sina Akşin
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
3,15 MB
Eser Türü: Kitap

Sürükleyici bir roman tadında okunabilecek bir başvuru kaynağı. Bence Sevr çok az geciktirilmiş bir ölümdü. Yalnızca askeri ve mali hükümlere dikkatle bakmak, bu gerçeği bize anlatmaya yeter. Amaç, Türkiyenin ölümünü fazla gürültü patırdı çıkarmadan, Türklerden gelecek, hiç umudu kalmamışların can havliyle direnişine yol açmadan gerçekleştirmekti. Dördüncü Damat Ferit hükümetinin kuruluşundan Sevr Antlaşmasının imzalanmasına kadar uzanan zaman dilimini ele alan bu çalışma , Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri olarak somutlaşan demokratik-ulusçu harekete karşı verilen İç Savaşı, emperyalist kuvvetlerin Osmanlı İmparatorluğuna yönelik planları ve Balkanları, Ortadoğuyu, Anadoluyu yeniden şekillendirme çabalarıyla birlikte işliyor.
Necip Fazıl Kısakürek
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,11 MB
Eser Türü: Kitap

«Bu eser, benim bütün varlığım, vücut hikmetim, her şeyim... Ben, arının peteğini hendeseleştirmeye memur bulunması gibi, bu eseri örgüleştirmek için yaratıldım. Şiirlerim de, piyeslerim de, hikâyelerim de, ilim ve fikir yazılarım da sadece bu eserin belirttiği bina etrafında bir takım «müştemilât»dan başka bir şey değil... Güzelim Türkçenin «katık» tâbiri ne kadar yerinde. Gerçek gıda «nân-ı aziz» dediğimiz ekmektedir ve gerisi, ona katılmaktan kinaye «katık»tan ibaret... İçinde yüzde elliden fazla (hidro-karbone) cevher bulunduran ekmek, pastaların üstündeki her türlü krema ve (fantezi) oyunlarına sırt çevirmiş, kuru ve yavan, fakat besleyici ve kurtarıcı fikre ne güzel remz!.. İşte, ezel kadar eski ve ebed kadar yeni, topyekûn insanlık çapındaki dâvanın bu eserini tamamlarken, onu, gıdasını Büyük Doğu ekmeğine borçlu bildiğim Anadolu gençliğine ithaf ederim.» N.F.K. / 1968
Terry Eagleton
Muttalip Özcan
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
982,17 KB
Eser Türü: Kitap

İdeoloji terimi birbiriyle bağdaşmayan çok fazla anlam barındırıyor. Rorty, Foucault gibi bazı kuramcılar bu terimi tamamen atmayı ya da onun "söylem-iktidar ilişkisi"ni geçirmeyi öneriyorlar. Habermas, ideolojinin yerini "tekniğe" bıraktığını, geç kapitalizmin artık hiçbir söylemsel meşrulaştırıma ihtiyaç duymadan "kendi kendine" işlediğini iddia ediyor. "Sorun gerçekliğin yanlış temsili (ideoloji) değil, gerçeğin artık gerçek olmamasıdır" diyen ve toplumsal yaşamın ağır bir anlam kanaması geçirerek mevta olduğunu savunan Baudrillard, bu görüşün nihilist bir varyantını dile getiriyor.Tam da bu dönemde "reel" dünyada milliyetçilik ve dinsel köktencilik gibi ideolojilerin yeniden şahlandığına (yani ortada hâlâ "yanlış" ve "anlamlı" bir şeyler olduğuna) dikkat çeken Eagleton bu kitabında öncelikle ideoloji kavramından bütün bütüne vazgeçmenin ne denli makul bir şey sayılabileceğini sorguluyor. Son derece açık seçik bir dille ve gündelik yaşamdan aldığı esprili örneklerle Aydınlama'dan Postmodernizme, Marx'tan Laclau ve Mouffe'ye ideoloji kavramı hakkında düşünmüş hemen herkesin görüşlerini aktarıyor. Salt aktarmakla kalmıyor, onlarla verimli bir diyaloğa ve yer yer polemiğe de giriyor. Aslında kitabın tamamına "heterodoks" bir Marksistin postmodernist ve postmarksist düşünürlere karşı geliştirdiği heyecan verici ve çetin bir polemik gözüyle bakılabilir. "İdeoloji"nin gerçekten de birçok anlamı olmasından yola çıkan Eagleton'un amacı bunları sentezleyip tek ve yeterli bir ideoloji tanımına ulaşmak değil; bu, ne mümkün ne de faydalı bir şey ona göre. Metnin başında sunduğu on altı ideoloji tanımından iki ana gelenek çıkarıyor: Bir yanda doğru ve yanlış bilme fikriyle, yanılsama, çarpıtma ve mistifikasyon anlamında ideoloji ile ilgilenen "epistemolojik" gelenek, diğer yanda fikirlerin toplumsal işlevi ile ilgilenen "sosyolojik" gelenek. Sol radikalizmin bu iki geleneğe de, tabii ki içerdikleri sınırların farkında olarak, sahip çıkması gerektiğini savunuyor Eagleton. Adil ve değil de içeriden sorgulayacak bir "ideoloji eleştirisi"nden vazgeçilemeyeceğini söylüyor. "Yanlış bilinç" kavramının her türlü içerimini reddeden postmodernistlerin tersine, radikalizm mevcut toplumsal düzenin sistematik olarak ürettiği belli "yanlışlıkları" belirleyip onlarla mücadele etmekten kaçınamaz. Temel yanlışlık ise, insanlığın tarihsel olarak geliştirdiği yaratıcı güçlerin tam anlamıyla hayata geçirilmesinin engellenmesidir. Bu yargının kendisi de olası ve arzu edilir bir geleceğin (Ütopya'nın) bakış açısından verilir ve bu geleceğin taslağı bugün potansiyel olarak mevcuttur. Yani bugün kendisiyle özdeş değildir. Hiçbir toplumsal düzen insan enerjilerini tamamen massedemez, hiçbir "egemen" ideoloji sanıldığı kadar "saf" ve birleştirici değildir.Sadece postmodern düşüncenin açmazlarıyla ilgilenenlere değil, nelere, niçin karşı çıktığını gerçekten "bilmek" isteyen herkese önerilir.
Ernest Hemingway
M. Murat Sezer
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
233,82 KB
Eser Türü: Kitap

aşlı bir Kübalı balıkçının açık denizde Gulf Stream'e kapılmış olarak dev bir kılıçbalığıyla olan can yakıcı mücadelesini son derece sade ve kuvvetli kelimelerle anlatır. Bu hikâyesiyle Hemingway, yenilgiye karşı cesaret, kayba karşı şahsi başarı temasını kendine has modern üslubuyla yeni baştan heykelleştirmiştir.
Carter Brown
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
321,73 KB
Eser Türü: Kitap

Altı ay sonra , namuslu olmanıza gerek kalmayacak! Dünya üzerinde alımlı kadınlar ve çok haneli çekler oldukça, Danny Boyd’un başının dertten kurtulması mümkün değilldi. Boyd’un müşterisi Shani O’Toole ise, her iki özelliği de fazlasıyla sahipti… Ve birileri tarafından öldürülmek istendiğini söylüyordu Boyd’a. Santo Bahia’daki yazlık eve, muhtemel suçluların tümü çağrılıydı. Bu resmi geçide, başka bazı gerçekler de katıldılar: Shani’nin, amcasından kalan yirmi milyon dolarlık mirası alabilmesi için, yirmi beş yaşına dek “namuskarane” bir hayat sürmesi; başka deyişle, ‘uygunsuz bir durumda’ görülmemesi gerekiyordu. Ve konuklardan birinin cesedi sahilde bulundu…
Galileo Galilei
Reşit Aşçıoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,69 MB
Eser Türü: Kitap

Üzerinde on altı yıl çalıştığı İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog nedeniyle engizisyonda yargılandı, ev hapsine mahkûm edildi. Mahkûmiyeti sırasında ikinci başyapıtı İki Yeni Bilim Üzerine Diyalog'u tamamladı. Her iki yapıt da kısa sürede pek çok dile çevrildi ve modern bilimin başlangıcı olarak tarihe geçti. Diyaloglar ne yalnızca astronomi ne de fizik kitabıdır. Otoriteyi temsil eden Aristoteles düşüncesiyle sıkı bir polemik yürütürken, aynı zamanda gözlemsel, deneysel, kuramsal birikimiyle Galileo, "doğanın yazıldığı dili" yeniden keşfederek, matematiği temel alan kendi yeni fiziğini kurar. Galileo'nun hakim sınıfa değil, sıradan okura sunduğu diyaloglar anlaşılması kaygısıyla Latince yerine İtalyanca kaleme alınmıştır.
Pascale Chapaux-Morelli, Pascal Couderc
Işık Ergüden
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
425,06 KB
Eser Türü: Kitap

Basit küçük manipülasyonlar çiftlerin gündelik hayatlarının bir parçası olsa da, "narsistik sapkınlık" biçimini aldığında önemli bir soruna dönüşür. Narsist partner kendi iktidarını yerleştirmek ve eşini kendi istediği kişiliğe büründürmek için baştan çıkartıcı, kurnazca yollara başvurur. Avının kanını sonuna kadar emerek kendisinde eksik olanı çekip alır ve böylece kendisini tamamlar. Günümüzde gitgide daha sık rastlanan bir ilişki modeli haline gelen narsistik manipülasyon ilişkileri bu kitabın konusunu oluşturuyor. Narsist sapkın her şeyi birlikte olduğu kişi için yapıyormuş gibi bir hava yaratır, oysa gerçek amacı onu yok etmektir. Küçük oyunlarla partnerini ince ince işlerken, ustalıkla kendisini mağdur gibi gösterir. Partnerini sürekli eleştirerek kişiliğine yön verir, ona kendi isteklerini unutturur, özsaygısını tüketir. Bunun sonucunda depresyon, bağımlılık başlar ve mağdur kaçıp kurtulma yetisini de yitirir. En az fiziksel şiddet kadar yıkıcı olabilen bu psikolojik şiddet, çoğunlukla mağdurun kendi başına fark edemediği bir şeydir. Çünkü eleştiri darbeleriyle suçu kendinden başka yerde göremez hale gelmiştir. Pascale Chapaux-Morelli ile Pascal Couderc, İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon'da somut vakalar üzerinden giderek partnerine hayatı zehir eden narsist manipülatörü inceliyorlar ve onun ortaya çıkışında rol oynayan toplumsal ve psişik etkenleri tartışıyorlar. Ardından mağdurlara eğilerek, bu kişilerin kendilerine yeni bir hayat kurabilmeleri için içinde bulundukları bağımlılık durumundan çıkmalarına yardımcı olacak öneriler getiriyorlar.
Carlos Castaneda
Nevzat Erkmen
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
933,41 KB
Eser Türü: Kitap

Ben etiketleyici terapinin de zeka ölçümlerinin de karşısındayım. Onun içindir ki, uğraşlarım Geştalt, Zen ve oyunlardır. Çoğu kimse zekayı beynimizin bir işlevi olarak görür ve ona aşırı önem verir. Oysa, midemizden, bacaklarımızdan, çevremizden, soluduğumuz havadan, ilişkide bulunduğumuz insanlardan soyutlanmış bir beyin düşünebilir misiniz? Bütünsel yaklaşımlarda, beyin topyekün organizmamızın sadece bir parçasıdır ve önemlidir, çünkü elimiz, ayağımız ve gözümüz de önemlidir. Kanımca, Castaneda, bu bütünselliği Don Juan'ın ağzından bizlere çarpıcı biçimlerde öğretmektedir.
Tarık Zafer Tunaya
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
222,72 KB
Eser Türü: Kitap

Hürriyetin ilanı yakın tarihimizin bir dönüm noktasını oluştururken, Osmanlı Devleti'nde birey ve devlet için yeni tanımlamaları beraberinde getirmiş, bu anlamda İkinci Meşrutiyet'in düşünce akımlarına bir temel oluşturmuştur. Bütün eserlerini bilim dünyamıza yeniden kazandırmaya devam ettiğimiz Tarık Zafer Tunaya, 1959'da ilk baskısı yapılan bu kitaba yazdığı önsözde, Meşrutiyet'in ve Meşrutiyet toplumunun araştırılması ve incelenmesi gereken bir 'zaman parçası' olduğunu vurgularken, İkinci Meşrutiyet'i de "Türkleri imparatoluktan cumhuriyet formülüne ileten bir köprü" olarak tanımlar. Meşrutiyet'le birlikte Osmanlı aydınları arasında en çok sorulan "Bu Devlet Nasıl Kurtulabilir?" sorusuna aranan cevapların, dönemin önemli düşünce akımlarını doğurduğuna dikkat çekilen eserde, İkinci Meşrutiyet'in siyasi hayatının ayrıntıları düşünce akımları ile bağlantılı bir biçimde incelenmektedir.
Nadir Nadi
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
319,52 KB
Eser Türü: Kitap

Nadir Nadi'nin, 50. yıldönümünden sonra Sovyetler Birliğini yansıtan ilginç gezi notları, özellikle yeni boyutlarıyla komşu ülkenin görüntüsünü, iki dönemin Sovyet Rusya'sını anlatmaktadır.
William Shakespeare
Özdemir Nutku
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
318,00 KB
Eser Türü: Kitap

William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, İki Soylu Akraba'da soylulukta birbirine eşit, iki yakışıklı delikanlı ve bunların hangisini seçeceğini bilemeyen bir genç kız arasındaki olayları konu alır. İki Soylu Akraba Shakespeare'in yardımcı yazarı John Fletcher ile birlikte yazdığı iki oyundan biridir. Eserde Shakespeare'in yazdığı bölümler zengin bir fantezinin ürünü olan güçlü düşünce ve duygularla yüklüdür. Fletcher'in yazdığı bölümler ise tartışan ve çatışan kişilerin ifadelerinin aynı ölçüde derin değil, daha fazla retorik oluşuyla ayırt edilir. John Fletcher (1779-1625): Bir "Jacobean Drama" yazarıdır. Shakespeare'in sağlığının bozulduğu son yıllarda "The King's Men" topluluğuna yardımcı yazar olarak kabul edildi. Fletcher'ın kendi döneminde verimli ve başarılı bir yazar olmasında Shakespeare'in çıraklığını yapması büyük rol oynamıştır. Yetenekli bir yazar olan Fletcher, İki Soylu Akraba'dan başka Cardenio'nun yazılmasında da Shakespeare ile birlikte çalıştı.
Jane Austen
Serim As Özdemir
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
703,15 KB
Eser Türü: Kitap

Jane Austen’ın ölümünden sonra yayımlanan ve tamamlanmış son romanı olan İkna, konusu ve kendini hemen sevdiren başkarakteriyle en sevilen Austen romanlarından biridir. İkna, bir türlü kavuşamayan iki âşığın hikâyesidir. Anne Elliot on dokuz yaşındayken Yüzbaşı Frederick Wentworth’le tanışır ve yıldırım aşkına tutulurlar. Ama Wentworth, Anne Elliot’a münasip bir eş olarak görülmez ve Anne baskılara dayanamayıp Yüzbaşı’dan ayrılır. Sekiz yıl sonra, muratlarına eremeyen iki âşığın yolları tekrar kesişir. Bu sefer kavuşabilecekler midir? Jane Austen İkna’da, aile hayatının kısıtlamalarından ancak evlilik yoluyla kurtulabilen genç kadınların içinde bulunduğu durumu ustalıkla anlatır. İkna yalnızca Austen okurlarının değil herkesin ilgisini çekebilecek muhteşem bir hiciv ve toplumsal eleştiri örneğidir. (Tanıtım Bülteninden)
Aslı Zengin
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
453,19 KB
Eser Türü: Kitap

Aslı Zengin kitabına temel olan araştırmanın amacını şöyle ifade ediyor: "Seks işçiliği yapan kadınların hayatlarını anlamaya çalışma çabası, devleti, devletin aldığı şekilleri, devletin şiddetini ve bu şiddetin cisimleşerek nasıl bedenlerin, insan ilişkilerinin ve hayatların maddi ve hayali parçaları haline geldiğini görmeyi gerektiriyor. Seks işçisi kadınların hayatlarına bakmak, aslında kendi hayatlarımıza da gözlerimizi çevirerek çoğu zaman kolaylıkla gözümüzden kaçan devleti görebilmeyi de mümkün kılıyor." Yazar, "Sesin Mahremiyeti", "Mekânın Cinselliği: Cinselliğin Mekânları", ve "Şiddet ve İktidarın Cinsiyeti" başlıklarını taşıyan üç bölümde aktardığı araştırmasının, seks işçilerinin feminist gündemde öncelik kazanmasına katkı sağlamasını, fuhuş üzerine yürütülecek feminist çalışmaları teşvik etmesini, bu konuyu kuşatan sessizliğin kırılmasını ümit ediyor.
Orhan Kurmuş
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
895,44 KB
Eser Türü: Kitap

Bu çalışma, iktisat tarihinin bir bilim dalı olarak nasıl ortaya çıktığını incelemektedir. 1830'lardan 20. yüzyılın başlarına kadar uzanan bir zaman dilimi içine yayılan ve literatürde İngiliz Tarihçi Okulu adı verilen düşünce okulunu oluşturan kişilerin iktisat bilimi ve yöntemi konularındaki görüşlerinin açıklanması ve eleştirilmesi bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Böyle bir konunun incelenmesinin neden önemli olduğu sorusuna şu cevap verilebilir: Her bilim dalının tarihinin araştırılması bu bilim dalının bugüne nasıl geldiği, hangi aşamalardan geçtiği bu aşamalarda hangi teorik, pratik ve kurumsal engellerle karşılaştığı, hangi bilim dallarından etkilenip hangilerini etkilediği gibi konularda aydınlatıcı bilgiler sağlayabilir. İktisat tarihinin iktisadî düşünce tarihi açısından incelenmesi bu bilim dalının nüvesinin nasıl oluştuğu, hangi düşünce temellerine dayandığını ortaya koyabileceği gibi iktisat ve tarih bilimleri ile olan karşılıklı etkileşmesini de açıklayabilir.
Leopold Von Sacher - Masoch
Murat Çakır
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
344,47 KB
Eser Türü: Kitap

İnsani varoluşun karanlık taraflarına ışık tutuluyor Kürklü Venüs'te. Daha ilk sayfadan itibaren insanın arzuları ve tutkuları, saldırganlığa olan "içgüdüsel" eğilimleri didik didik ediliyor. Yerleşik değerleri ve anlamları sarsan, sınırları zorlayan kışkırtıcı bir roman Kürklü Venüs. İçinde "sevginin", "merhametin", "şefkatin", "cinselliğin" olduğu "aşk" da siyasal bir egemenlik oyunundan ibaret: Goethe'nin "Ya çekiç olmalısın ya örs" lafı hiçbir yere kadın erkek ilişkisine uyduğu kadar iyi uymuyor, laf arasında, rüyanda Bayan Venüs de bunu göstermişti sana. Erkeğin ihtirasında kadının gücü saklıdır ve erkek dikkat etmezse kadın bu gücü kullanmasını bilir. Erkeğin bir tiran veya kadının kölesi olmak arasında bir seçim yapmaktan başka şansı yoktur. Kendisini teslim ettiği anda boyunduruk kafasına geçirilmiştir ve kırbacı teninde hissedecektir...
Zeki Tez
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,00 MB
Eser Türü: Kitap

O, tarihi filmlerin unutulmaz yönetmeni! Emektar kamerasıyla bu kez eczacılık ve parfümerinin izini sürüyor Prof. Dr. Zeki Tez. Son filminde basrolde İlaçlar ve güzel kokular var. Film agır baslıyor. Eskiçagın gizemli atmosferinde sifalı bitkiler, ilk kimyasal İlaçlar ve zehirler... Ilk sabun, kozmetigin belkemigi kına... Ve adamotu... Hızlanıyor hemen tempo. Toksikolojinin babası Paracelsus görünüyor bir an. Topraktan hazırlanan İlaçlar, Ortaçag'da sifa aracı olarak kullanılan degerli taslar, mumyalar, 'mumiya İlaçları' giriyor kadraja. Kutsal mekânların nasıl parfümlendigini görüyoruz. Balsam ve kutsal mesh yagı ile tanısıyoruz. Islam dünyasının eczacılık anlayısına, Müslümanların parfüm sanatında geldigi noktaya sasırıyoruz. Ve hız artıyor. Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye'sindeki İlaç bilimi seyirciyi hayrete düsürüyor. 'Bedensel dört salgı kuramı', tıp tarihinin ünlü ecza-İlaç kitapları, mesir macunu, nevruziye, İlaç kodeksleri ve farmakopeler rollerini basarıyla oynuyor. Çagdas yapay İlaçlara giden yol ayrımına kadar geliyoruz. Paralel kurguda Avrupa'daki parfüm üretimindeki gelismeleri izliyoruz. Modern çagda parfüm hazırlama sanatının inceliklerini, koku sını_andırmanın püf noktalarını, güzel kokularla duyular arası baglantının büyüsünü hissediyoruz. İlaç ve parfümü "ilk" ortaya çıkısından alıp bugüne getiren bu 'siyah beyaz' görsel sölenin finalini mi merak ettiniz? O da usta yönetmenin sürprizi olsun!
Ronald Wright
Ebru Kılıç
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
490,59 KB
Eser Türü: Kitap

Ronald Wright yirmiden fazla dile çevrilen çoksatar kitabı İlerlemenin Kısa Tarihi'nde bizi Sümerler, Mayalar, Mezopotamya, Roma, Mısır, Çin gibi kadim uygarlıklarda kapsayıcı bir geziye çıkarıyor. Bu kısa ama görkemli gezide uygarlık dediğimiz dikkat çekici deneyin aslında ne kadar kırılgan olduğu konusunda bizi uyarıyor. Antropoloji ve arkeolojinin bulgularını düşünceyle örerek geçmiş uygarlıkların yükselişi ve çöküşünün bizim medeniyetimiz hakkında neler öngördüğünü söylüyor. İlerlemenin Kısa Tarihi en son olarak Martin Scorsese'nin yapımcılığında Stephen Hawking gibi bilim adamlarını ve Margaret Atwood gibi yazarları biraraya getiren "Surviving Progress" isimli belgesele esin kaynağı oldu ve birçok ödül aldı. "İçinde yaşadığımız devri bu kadar iyi ve yakından kavrayan, zamanımız açısından bu kadar önemli bir kitap okumamıştım diyebilirim. Jared Diamond hasedinden çatlayacak!" Robyn Williams, ABC "Akıllıca, vakitlice ve zekice... Hiç böyle bir kitap okudunuz mu, okuyacak mısınız bilmiyorum, ama bunu mutlaka okumalısınız. Wright kimi yazarların 1300 sayfada yaptıkları şeyi 132 sayfada yapmayı başarıyor." Paul Williams Roberts, Globe and Mail
Martin Luther
MetinKitap/KutsalInancAdami
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
267,22 KB
Eser Türü: Kitap

İnternette konusu bulunamamıştır.
İzzet Bozkurt
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
844,63 KB
Eser Türü: Kitap

Adını ne koyarsak koyalım fark etmez, yeni bir pazarlama döneminde yaşıyoruz. Bu yeni dönemde zihninde küçük bir yer edinerek tüketicinin dikkatini çekmek, tüketiciyi ürün veya hizmetinizi satın almaya ikna etmek ve nihayet tüketiciden müşteri yaratmak için iletişimi pazarlama faaliyetlerinizin her aşamasına, her noktasına dahil etmeniz gerekiyor. Pazarlamanın 4P ile yetindiği zamanlarda tüketiciden müşteri yaratmak, yani müşteri sadakati kazanmak daha kolaydı. Tüketici üreticiye sadık olmak zorundaydı, çünkü çok fazla seçeneği yoktu. Bu dönemde iletişime yalnızca satış ve tutundurma faaliyetlerinde rol veriliyordu. Günümüzde ise her kategoride sayısız marka müşteri sadakati peşinde koşuyor ve tüketicileri mesaj bombardımanına tutuyor. Bu zorlu koşullar altında kalabalık arasından sıyrılıp dikkat çekmek ve bir alışverişlik tüketici beraberlikleri yerine sadık sadık müşteri akışları yaşamak için iletişime yalnızca satış ve tutundurma çalışmalarınızın giderlerinde bir olarak bakmanız, iletişimi tüm pazarlama planlarınızın merkezine yerleştirmeniz gerekiyor. Bunu siz yapmazsanız sizin yerinize yapacak çok rakibiniz var ve bunların sayısı gün geçtikçe artıyor. (Tanıtım Bülteninden)
Anton Çehov
Müjde Dural
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
67,57 KB
Eser Türü: Kitap

Everest Yayınları, edebiyat dünyasının tartışmasız en büyük isimlerinden biri olan Anton Çehov'un tüm yapıtlarını yayımlamaya devam ediyor. Mehmet Özgül'ün Rusça asıllarından yaptığı özenli çevirileriyle kronolojik olarak yayımlanan Çehov kitaplığının sekizinci ve son cildi Küçük Köpekli Kadın, 1895-1900 yılları arasında yazılmış 16 öyküyü kapsıyor. Yazar Küçük Köpekli Kadın'da, şehirli ve köylü kavramlarını irdeleyerek bir kez daha tüm güzellikleri ve çirkinlikleriyle insanı anlamaya çalışıyor. Yaşadığımız kentte hepimiz sıkıcı, boğucu bir yaşamın içine gömülmüşüz; gereksiz kâğıtlar karalamamız, iskambil oynamamız bizler için de birer kılıf değil midir? Yaşamımızı kimsenin bir işine yaramadan, aylaklık içinde, budala, akılsız kadınlar arasında geçirmemiz, bir sürü saçma sapan şeyler söyleyip başkalarının söylediklerini dinlememiz, hepsi birer kılıf değil mi?
John Grew
Muzaffer Aşkın
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
349,92 KB
Eser Türü: Kitap

İnternette konusu bulunamamıştır.
John Green
Çiçek Eriş
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
588,51 KB
Eser Türü: Kitap

Konu ilişkiler oldu mu, Colin Singleton'ın tipi Katherine isimli kızlar… Ve konu Katherine isimli kızlar oldu mu, Colin her seferinde terk ediliyor. Tam sayı vermek gerekirse, on dokuz kere. Bir yol macerasına atılan, evden kilometrelerce uzaktaki bu anagram âşığı, hali harap, üstün zekâlı gencin cebinde on bin dolar, peşinde kana susamış bir yaban domuzu ve hemen yanında televizyon bağımlısı, şişman dostu vardır… Ama bir tane bile Katherine yoktur. Yarattığı formülle tüm romantik ilişkilerin geleceğini hesaplamayı uman Colin, Katherine Öngörülebilirliği Teoremi'ni ispatlamak için debelenmekte, tüm Terk Edilenler'in öcünü almanın ve sonunda kızı kapmanın peşindedir. Aşk, dostluk ve ölü bir Avusturya-Macaristan arşidükü, insanın kendisini yeniden keşfetmesini konu alan bu çok katmanlı romana şaşırtıcı bir son ve sıcacık bir yön katıyor.
Hans Joachim Störig
Ömer Cemal Güngören
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
738,96 KB
Eser Türü: Kitap

Batı'da yazılmış olan çoğu felsefe tarihinin dar sınırları bu kitapta aşılmış ve gerçeği akıl yoluyla arama serüveninin anlatılmasına Eski Yunan felsefesinden değil, ondan hiç de aşağı kalmayan, Eski Hint ve Çin'de gelişmiş olan düşüncelerle başlanmıştır. Eski Hint ve Çin düşüncesinin felsefe tarihi çerçevesi içine alınması pek çok konuya yeni ve geniş bir bakış açısı getiriyor. Bu kitapta, en derin felsefi düşünceler bile, yalnız felsefecilerin anlayabileceği ağır bir felsefe diliyle değil, rahat ve sürükleyici bir konuşma diliyle anlatılmaya çalışılıyor. Pek çok kez basılmış, gözden geçirilmiş olan bu çalışma, geniş bir okuyucu kitlesinin ilgisini çekmiş ve kalıcı bir başarıya ulaşmıştır. Almanya'da öğrencilere yardımcı ders kitabı olarak önerilmiştir. (Tanıtım Bülteninden)
W. K. C. Guthrie
Ahmet Cevizci
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
457,53 KB
Eser Türü: Kitap

Felsefe tarihini, bu ilk ve en yaratıcı dönemi sistematik ve sınıflayıcı bir biçimde ele alan kitap, sırasıyla Sokrates-öncesi Doğa felsefesini (Milet Okulu, Pythagorasçılar, Elea Okulu, Herakleitos ve Plüralistleri) Sokrates ve Sofistlerin insan üzerine felsefesini, Platon ve Aristoteles'in geniş kapsamlı sistemlerini ve nihayet Helenistik dönemin dört önemli felsefe okulunu (Epikürosçuluk, Stoacılık, Şüphecilik ve Yeni Platonculuk) tanıtmaktadır.
V. Diakov, S. Kovalev
Özdemir İnce
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,39 MB
Eser Türü: Kitap

İlkçağ Tarihi, ilkel topluluk düzeni ile Ortaçağ arasında yer alan uzun bir tarih kesitini materyalist bir bakışla incelemektedir. Bu dönemin incelenmesi, insanın kökeni, dinin doğuşu, sanatların ve bilimlerin ortaya çıkışı, sınıfların ve devletin oluşumu gibi çok önemli sorunların aydınlatılmasını sağlar. İnsanlığın aştığı o güç yolu, atalarımızın doğa karşısında verdiği kahramanca savaşı inceler. İki ciltlik eserin bu ilk cildinde ilkel topluluk düzeninden başlayarak, insanlığın uygarlığa ilk adımlarını oluşturan Sumer, Akkad, Babil, Mısır, İran ve Çin gibi Doğu uygarlıkları incelendikten sonra Eski Yunan?a geçiliyor. Eski Yunan uygarlığı, ekonomik yapı, üretim ve bölüşüm ilişkileri, devlet yapısı bakımından olduğu kadar bilim, kültür, felsefe ve sanat açısından inceleniyor.
V. Diakov, S. Kovalev
Özdemir İnce
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,01 MB
Eser Türü: Kitap

İlkçağ Tarihi, ilkel topluluk düzeni ile Ortaçağ arasında yer alan uzun bir tarih kesitini materyalist bir bakışla incelemektedir. Bu dönemin incelenmesi, insanın kökeni, dinin doğuşu, sanatların ve bilimlerin ortaya çıkışı, sınıfların ve devletin oluşumu gibi çok önemli sorunların aydınlatılmasını sağlar. İnsanlığın aştığı o güç yolu, atalarımızın doğa karşısında verdiği kahramanca savaşı inceler. İki ciltlik eserin ikinci cildinde insanlık tarihinin karakteristik bir dönemini oluşturan Roma Uygarlığı inceleniyor. Antik Yunan uygarlığının yıkılmaya yüz tutmasından başlayarak öne çıkan Roma, katı köleci özellikleriyle öne çıktı. Kıtalara yayılan bu imparatorluğu tüm yönleriyle mercek altına alan bu kitapta, cumhuriyetin doğuşu ve yıkılışı, monarşinin yükselişi, kitlesel köle ayaklanmaları, kültürel bunalım ve Hıristiyanlığın doğuşu, onu yıkılışa götüren bunalım ve çelişkiler de irdeleniyor.
Naim Dilmener
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
55 Ayrım
570,54 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Can Özel Yılmaz

"Naimciğim, sevgili dostum, biraz deliliğe benzeyen bu ünlü-fan ilişkisine ne kadar neşeli bir ışık tutmuşsun. Daha da güzeli ne iyi etmiş de roman yazmışsın. Yolu açık olsun. Sevgiyle... " Sezen Aksu Tutkulu bir plak koleksiyoncusu... Koleksiyonuna yeni plaklar katmak için İstanbul'un muhafazakâr sokaklarında porno resimler/filmler pazarlıyor. Karısını, kızını, bütün dünyayı bir kenara bırakmış. Sezenak Su Çince bir plak mı yapmış ne, onun peşinde. O plak için yapmayacağı şey yok. Hatta... Naim Dilmener, Obsesyon'da Selami ve onun Canının İçi'ni İstanbul sokaklarında gezdirirken, argo, küfür, para, racon, din, milliyetçilik ve erkeklikle kutsanan gündelik hayatın, bireysel ve toplumsal çöküşün "selfie"sini çekiyor.
Arne Dahl
Pınar Polat
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
570,47 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Fevzi Ünver

Ölümcül adımlarıyla İsveç’in asude sokaklarını arşınlayan Amerikalı bir seri katil: Bakir Vietnam ormanlarından kopup gelen Kentucky Katili… Dahl okurlarının yakından tanıdığı A Takımı, kurbanlarını Vietnam işkencesiyle öldüren katilin izini sürerken, Arne Dahl da okura sürekli “Neden İsveç?” sorusunu sorduruyor. İsveç, Amerikanlaşmanın bedelini mi ödüyor yoksa? Katil, aslında HiçKimse mi? Dahl’ın şaşırtıcı bir politik derinlik ve analizle “Kim?” sorusundan, “Neden” sorusuna taşıdığı polisiyesi gerilim dozu yüksek politik-felsefi bir eleştiri de aynı zamanda.
Arne Dahl
Şen Süer
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
563,75 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Fevzi Ünver

1990'ların ortaları. İsveç'te yaşanan büyük ekonomik krizin ardından, binlerce kişinin işten atılması ya da iflas etmesinin üzerinden çok zaman geçmemiştir. Bir seri katil, İsveçli zengin işadamlarını kendi evlerinde, iki el ateşle öldürmeye başlar. Duvara saplanan kurşunlar işin içinde Rus mafyasının olduğu şüphesini uyandırır... Başka bir ipucu da yoktur; katil bir evden alelacele çıkıp geride bir caz müziği kaseti bırakana kadar... Bu zorlu cinayet vakalarını çözmek için İsveç'in çeşitli bölgelerinden, birbirinden yetenekli altı polis memurundan oluşan, özel bir polis gücü toplanır. Cinayetlerin arasındaki bağlantıyı araştıran A Takımı katili bulmak için müthiş bir takibe koyulacaktır.
BEHRAM KILIÇ
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
259,32 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Fevzi Ünver

Araftaki Kramponlar, sizleri 80'li ve 90'lı yılların Türkiye'deki futbol ortamına götürüyor. Onlar toprak sahada da oynadılar, çim sahada da. Otobüsle de deplasmana gittiler, özel uçakla da. İnternetin, cep telefonunun, PlayStation'un olmadığı bir dönemde; dostluğun, muhabbetin keyfini çıkardılar. Şimdilerde bir takımda 2-3 sezon kalmayan futbolculara inat ortalama 15 sene aynı takımda ter döktüler. Bazen kata imza attılar, bazen bir otomobile. Ama çoğunlukla da boş mukaveleye. Tam futbol sektörü büyürken yeşil çimlerden ayrıldılar... Oğuz Çetin, Metin Tekin, Ünal Karaman, Uğur Tütüneker, Hami Mandıralı, Feyyaz Uçar, Tanju Çolak, Mehmet Özdilek, Hamza Hamzaoğlu, Aykut Kocaman, Bülent Uygun, Hasan Vezir'in kendi ağızlarından sıra dışı hikayelerinin anlatıldığı bu kitapta, sahnede onların hayatları ama arka planda bütün bir Türk futbolunun fotoğrafı sizi bekliyor. (Tanıtım Bülteninden)
Lucius Annaeus Seneca
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
214,14 KB
Eser Türü: Kitap

Seneca (İÖ 4-İS 65): Roma uygarlığının en önemli söylev ustalarından biri ve Antik Yunan tiyatrosunun öncü temalarını, kendi damgasını vurarak Shakespeare ve Hölderlin'e ulaştıran bir trajedi şairidir. Medea'nın ardından bizi Seneca'nın Romalı soluğuyla yeniden buluşturan Phaedra trajedisi, tutku ve ümitsizlik arasında sıkışan bir ruhun hazin klasiği, vahşi doğa ile insan doğasının karşıt tutkularının kıyasıya savaşının, aşk ve nefretin türlü hallerinin sahneye akışıdır. Bu trajedide Seneca'nın özgür ve capcanlı üslubuyla anıtlaşan Aşk, her türlü toplumsal ilke ve yasayı teker teker yıkarak, dağlardan sel gibi boşalır, dalgaları her yanı kaplar.
Zekai Konrapa
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
219,17 KB
Eser Türü: Kitap

İnternette konusu bulunamamıştır.
Laurence J. Peter
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
334,63 KB
Eser Türü: Kitap
Panait Istrati
Yaşar Nani Nayır
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
251,98 KB
Eser Türü: Kitap

Panait Istrati, Yesue Yehuda adlı bir Musevi yazarın yardımıyla kaleme aldığı bu romanda, Romanyalı bir Yahudi ailesinin Köstence'de başlayıp Mısır'da sona eren yaşam dramını anlatır. Dört oğluyla bir kızından hiçbirisi kendisine yâr olmayan ve dünyanın dört bucağına dağılan evlâtlarının ardından mahzun kalan Avrum'un macerası ile bu yaban illere düşen oğul ve kızların birbirinden hüzünlü öyküleri sizi bir yandan duygulandıracak, bir yandan da Akdeniz'in o eşsiz ikliminde Istrati'nin yanında tadına doyulmaz yolculuklara sürükleyecek.
Orçun Türkay
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
359,52 KB
Eser Türü: Kitap

Peri Masalları - kendini, öbürünü, yaşamı ve ölümü, düşkün perilerin anlatacağı gibi anlatan masallar.
Charles Dickens
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
78,01 KB
Eser Türü: Kitap

(Türkçe/İngilizce Baskı) Kız kardeşiyle birlikte altı aylığına "adı ileri derecede perili"ye çıkmış bir eve taşınan anlatıcı, bu girişimin nedenini biraz meraka, biraz da bütün olağan sorunları artık yaşamış olmalarına bağlar. Aklın kapı eşiğinde bırakıldığı 'Perili Ev', korkmak için oraya gelerek, korku ve kuşkularını birbirine bulaştırıp, sonunda onun hâkimiyetine girenlerin evi; fantastik olanın kökenine götüren bir zaman tünelidir. Bay Anlatıcı, evdeki hayaletin kılavuzluğunda Harun Reşit dönemine dek götürür bizi. Elbette böylesine akıldışı bir dünyanın enikonu akılcı olduğunu düşünen bir toplumun varlığı; alaycı ve bol esprili bir anlatımın biricik sebebidir aynı zamanda...
Antonio Tabucchi
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
371,99 KB
Eser Türü: Kitap

Yıl 1938. Lizbon. İspanya'da iç savaş, İtalya'da faşizm, Portekiz'de Salazar diktatörlüğü. Bir akşam gazetesinin kültür sayfasını hazırlayan Pereira'nın 'ölümcül' bir gazetecilik anlayışı vardır: Ölmüş yazarlarla ilgili anma yazılarına ve yaşayan yazarlar için önceden yazılmış ölüm yazılarına meraklıdır. Tıpkı kendi yaşamının da geçmiş ve anılar üstüne kurulu olması gibi. En yakın dostu, ölmüş karısının resmidir. Monteiro Rossi adında bir delikanlı ve sevgilisi Marta'yla tanışması, yaşlı gazetecinin yaşamını temelden değiştirecek, onu içsel bir olgunluğa, acılarla yüklü bir bilinçlenmeye yöneltecektir. Fernando Pessoa'nın Son Üç Günü, Hint Gece Müziği, Ufuk Çizgisi adlı kitaplarını yayınladığımız Antonio Tabucchi, çağımızın en hümanist başyapıtlarından biri sayılabilecek Pereira İddia Ediyor'da, yakın geçmişimizin, belki de belirsiz şimdimizin düşüncelerini sorguluyor, okurun belleğinden uzun yıllar silinmeyecek bir başkişi yaratıyor.
Erdem Çemç
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
4,39 MB
Eser Türü: Kitap
Yusuf Aras
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
6,20 MB
Eser Türü: Kitap
Tess Gerritsen
Dost Körpe
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
33 Ayrım
1027,01 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Büşra Gürsoy

Boston’daki Çin Mahallesi’nde kesik bir el bulunur. Ardından bir binanın çatısında da elin sahibi. Simsiyah giyinmiş bir kadındır bu ve boğazı bir kılıçla kesilmiştir. Cesedin yanında bulunan susturuculu silah ise akla kiralık katil olasılığını getirmektedir. Araştırmaları, Maura Isles ile Jane Rizzoli’yi on dokuz yıl önce Çin Mahallesi’ndeki bir restoranda yaşanan tüyler ürpertici bir katliama ve bu katliamla bağlantılı görünen kayıp kızlara götürür. Tanıklıklarına başvuramadıkları bu kızlardan biri, bütün olayların kilit noktasındadır ve söyleyecek çok şeyi vardır. “Nefes kesici… Gerilim yüklü, heyecan dolu bir macera.” Times Record News
Bruce H. Lipton
Burcu Ünlütabak
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
26 Ayrım
900,26 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Selma Eruzun

Çekim Yasası, Düşüncenin ve Bilinçaltının Gücü kavramlarına aşina olan okurlar bu kitapta daha derin soruların biyolojik ve genetik yanıtlarını bulmaktan müthiş keyif alacaklardır. Ünlü hücre biyologu ve genetik bilimci Profesör Dr. Bruce H. Lipton alanında devrim yaratan çalışmalarında uluslar arası bir üne sahip. Yeni Biyoloji ile Kuantum Fiziği sentezlediği bu kitabında basit bir dil kullanarak gündelik yaşamdan örneklerle bu süreci anlatıyor. Hücreler bana bir bütünün parçası olduğumuzu ve tehlike anında bunu unuttuğumuzu öğretti. Ayrıca her birimizin kendine özgü biyolojik bir kimliğe sahip olduğunu fark ettim. Peki, bütün bunların sebebi neydi? Her bir insanın hücresel topluluğunu kendine özgü hale getiren şey neydi? Hücrelerimizin dış kısmında gruplar halinde kimlik alıcıları vardı ve bunlar bir bireyi diğerinden ayırıyorlardı. Etkili! Zarif! Sade! Dr. Bruce Lipton anlamlı olduğu kadar kolay okunabilen bir ifadeyle, uzun zamandır aradığımız yaşam ile bilinç arasındaki o “kayıp bağlantı” ya bir anda ulaşmamızı sağlıyor. Böylece çok eski zamanlardan bu yana sürekli insanların kafasına takılan sorulara cevap veriyor, anlaşılamayan sırları çözüyor. İnancın Biyolojisi’nin yeni milenyumun köşe taşlarından biri haline geleceğinden eminim.” Gregg Braden; Çoksatan Tanrının Şifresi kitabının yazarı
Didem Madak
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
7 Ayrım
100,53 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Büşra Dilara Karaca

Şair Didem Madak son kitabı Pulbiber Mahallesi Metis’ten çıkıyor. İlk şiirleri Sombahar ve Ludingirra dergilerinde yayımlanan, Grapon Kâğıtları (İnkılap, 2000) ve Ah'lar Ağacı (Everest, 2002) isimli iki kitabı bulunan Madak, kendine özgü sesi, şiire yaklaşımı ve hayata bakışı ile dikkat çeken bir şair.
Tess Gerritsen
Boğaç Erkan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
39 Ayrım
593,46 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: ÖZLEM ŞEYMA BALKAN

Boston’da bir müzenin bodrumunda iki bin yaşında olduğu sanılan bir mumyanın keşfi kamuoyunda büyük ilgi uyandırır. Ancak bilgisayarlı tomografi taraması, mumyanın bacağında iki bin yıl öncesine ait olamayacak bir cisim ortaya çıkarır: Bir kurşun. Dedektif Jane Rizzoli ile adli tıp uzmanı Maura Isles’ın yolları bir kez daha kesişiyor. Arkeoloji Katili’ni yakalayamazlarsa vahşi cinayetler son bulmayacak. “Ruh Koleksiyoncusu ani virajlarla ustaca kurgulanmış muhteşem bir gerilim romanı.” The Globe and Mail “Günümüz gerilim edebiyatının en yaratıcı yazarından çarpıcı bir dehşet hikâyesi.” The Providence Journal “Sağlam kurgusu ve tam ayarındaki bilimsel ayrıntılarıyla Ruh Koleksiyoncusu Gerritsen’in en iyi eserlerinden biri.” Chicago Sun-Times

Sayfalar