Bir psikiyatrist olan Gülseren Budayıcıoğlu, hastalarından deneyimlediği yaşamlara yer verdiği romanlarını okuyucu ile buluşturmaya devam ediyor. Bunlardan
biri olan Camdaki Kız kitabı da hikayesiyle, sizi alıp derin düşüncelere daldıracak türden bir roman.
Çocuklukta yaşanılan her bir olayın, geleceğimizde ne gibi izler bırakacağını mükemmel bir dil ile anlatan usta yazar, engin bilgi ve tecrübelerini bizler
ile paylaşıyor. Siz de sevginin gücünün, hayatta hep başka kapıları aralayabileceğini düşünüyor ve kaderinizi yeni baştan yazmak istiyorsanız, baş ucu
kitabı niteliğindeki bu esere mutlaka sahip olmalısınız.
Lüks İçinde Bir Yaşam Kaderi Etkiler mi?
Romanın ana kahramanı Nalan, çocukluğu ve genç kızlığında sefalet çekmeyen ve sonrasında da zengin bir aileye gelin olarak giden bir karakterdir. Ancak
bunca bolluğun ve bereketin içerisinde yüzü hiçbir zaman gülmez. Çünkü ailesi tarafından sevgi görmemiştir. Kocası tarafından da aynı sevgisizliğe maruz
kalır. Bunun üzerine çocuğunu da daha doğmadan kaybedince Nalan, iyice kendi içine kapanan ve her şeyden elini ayağını çeken bir karaktere dönüşür. Ta
ki karşısına Hayri çıkana dek...
Nalan, hiç kimseden görmediği sevgi, ilgi ve alakayı Hayri’den görecektir. Bu esnada kocasından da boşanmıştır. Hayri ile yedi yıl boyunca süren bir ilişki
yaşayacaktır. Ancak bahtsız kaderi Nalan’ın peşini burada da bırakmaz. Peki, Nalan mutlu olabilecek midir? Dahası, insanın kaderini değiştirmek elinde
midir? İşte tüm bu soruların cevaplarını Nalan, yaşadığı bunalımlar nedeniyle gittiği klinikte, doktoru ile birlikte arayacak ve geçmişi ile ilgili bilinmeyen
detayların da sırları böylece aralanacaktır.
Bunu Biliyor muydunuz?
Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu’nun, hastaları ile olan görüşmelerini kaleme aldığı ilk eseri Madalyonun Yüzü adlı kitabıdır. Burada yakaladığı başarının
ardından yazar, yine hastalarının hikayelerine verdiği diğer yapıtlarıyla da bugün adından oldukça söz ettiren bir isim olmayı başarmıştır.