En Son Eklenenler

Toplam 56597 sonuçtan 28731 - 28740 arası görüntüleniyor.
  • Cüneyt Arcayürek
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    916,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Şehir Tarihi
    Konusu:
    Türk basınının başarılı köşe yazarı, yöneticisi, gazete temsilcisi ve yazar Cüneyt Arcayürek, tüm başarılarının kaynağını oluşturan ebedi muhabirliğiyle Ankara'nın yakın tarihini anlatıyor. Ama insansız kareler, binaların öyküsü olur. Bu yüzden insanlara zoom yapıyor. Kimler yok ki!.. Art arda ne kadar çok kahraman, bedman ve figüran.
  • Elif Güliz Bayram
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    693,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Doktora Tezi
    Konusu:
    Bu çalışmanın konusu Osman Aysu'nun romanlarının incelenmesidir. Osman Aysu1, 1994 yılından itibaren yirmi sekiz roman yayınlamıştır. Genel olarak polisiye roman türünde olan bu çalışmalardan on dördü2 heyecan ve gerilim dozunun yüksek tutulduğu, polisiye romanın thriller türünün örnekleridir.3 Bu romanların dışında kalan diğer on dört roman4 ise gerçek anlamda thriller türünde olmasalar da romanın en önemli iki unsuru olan gerilim ve macera dozunun yüksek olduğu romanlardır.
  • Burhan Bozgeyik
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    489,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Siyaset
    Konusu:
    Takdim imdi üzerinde yaşadığımız, nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan ve Türkiye diye bilinen bu ülkede yakın tarih boyunca çok garip hâdiseler oldu. Bu garip hâdiseler hâlen de her gün tekerrür etmekte. ^ İstatistiklerden de anlaşılacağı gibi, ülke nüfusunun kahir ekseriyeti -tamamına yakını- Müslümandır. Öte yandan bu topraklar yaklaşık bin yıllık İslâm diyarıdır. Yaklaşık sekiz buçuk asır, Şeriât-ı Garrâ-yı İslâmiyye kısmen ıcrâ ve tatbik edilmiştir. Parlak İslâm şeriatının tamamının olmasa bile bir kısmının tatbik edildiği yıllarda; bu topraklar üzerinde kurulan devletler (Selçuklu ve Osmanlı), dünyanın en büyük devleti haline gelmiştir. Hele Osmanlı, asırlar boyunca dünyanın süper gücü olarak tarih sahnesindeki yerini almıştır. Düşünebiliyor musunuz 17. yüzyılın başlarında Osmanlı'nın sınırları yirmi milyon kilometrekarenin üzerindeydi (Bugünkü Türkiye'nin yaklaşık otuz misli). Devlet, başta askeriye teşkilatı ve silah olmak üzere, ilimde, teknikte, fende, sanayide, san'atta Avrupa ülkelerinden çok çok öndeydi. Kur'an'a sarıldıkları nisbette ilerleyen ve terakki edenler, Kur'an'dan elini gevşettikleri andan itibaren gerilemiş ve gevşeme arttıkça gerileme ve çöküş de artmıştır.
  • Cheryl Payer
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1005,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Araştırma/İnceleme
    Konusu:
    IMF'nin önerdiği ekonomi politikalarını uygulamakta direnen hükümetler karşılaştıkları ekonomik güçlükler nedeniyle yıkılırlar. Bu politikaları uygulayan hükümetler ise yoğun bir muhalefetle karşılaşırlar. IMF'ye karşı yürüttükleri seçim kampanyaları sonunda iktidara gelen hükümetler IMF'siz yaşamanın IMF ile yaşamaktan daha güç olduğunu anlayarak IMF ile işbirliği yapmak zorunda kalırlar. Bağımsız ulusların ekonomi politikalarını bu ölçüde etkileyen bu kuruluşun içyüzü nedir? Brezilya'dan Endonezya'ya, Gana'dan Yogoslav-ya'ya, birçok ülkenin içine düştükleri "Borç Tuzağı"nı inceleyen bu yapıt, bu soruya açıklık getirmektedir. Kitabın yazarı Cheryl Payer 1940 yılında A.B.D.'de doğmuştur. Bir süre AID'de çalışmış, Harvard Üniversite-si'nde Siyaset Bilimleri Doktorasını aldıktan sonra bu üniversitede ve diğer üniversitelerde öğretim Üyeliği, gazete yazarlığı yapmıştır.
  • Nedim İpek
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1,46 MB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Tarih
    Konusu:
    Göç olgusu, Türk tarihinin araştırılması gereken önemli konuları arasında yer alır. Göç, sadece kitlelerin yeni coğrafî bölgelerde yerleşmesi anlamına gelmez. Muhacirler beraberlerinde çözüm bekleyen sosyal, malî, idârî, hukû-kî, ekonomik ve siyasî problemler de getirirler. Osmanlı-Türk toplumu, XVIII. yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar hemen hemen sürekli olarak göç mes'elesiyle karşı karşıya kalmıştır. Yakın dönem Türk göç tarihinin en önemli noktalarından birini ise "Doksan üç Muhacereti" oluşturur. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Rus ve Bulgarların izlediği siyaset sonucu, işgale uğrayan Osmanlı topraklarındaki Müslüman ahâli göç etmek zorunda kalmıştır. Savaş sonrası da devam eden bu göç hareketi, Osmanlı Devleti'nin sosyo-ekonomik ve nüfûs yapısına büyük ölçüde tesir etmiş ve köklü değişikliklere yol açmıştır. Ayrıca, Balkanlar'da bazı millî devletlerin ortaya çıkmasına da zemin hazırlamıştır. Konuyla ilgili olarak daha savaş esnasında ve savaş sonrası Rumeli ve Anadolu'da "Rus mezâlimi" üzerine küçük bir vesikalar külliyâtı ve Müslüman ahâlinin Berlin Kongresi'ne sunduğu dilekçeler neşr edilmiştir1. Ayrıca, Süleyman Paşa'nın ve Halil Sedes'in eserlerinde konuyla ilgili bazı vesikalar yayınlanmıştır2. Öte yandan, Bilâl N. Şimşir, ilmî esaslara bağlı olarak 1877-1885 tarihleri arasında konuyla ilgili Türk, Fransız ve ingiliz vesikalarını üç cilt halinde neşr etmiştir3. Buna karşılık, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki vesikalar ilmî esaslara bağlı olarak yayınlanmamıştır. Yalnız, irade tasnifindeki göç mes'elesiyle ilgili vesikalardan bir kısmı, İÜ. Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı (Kürsü) öğrencileri tarafından "Mezuniyet Tezi" olarak hazırlanmıştır
  • Daniel Evan Weiss
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    977,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Roman/Öykü
    Konusu:
    Bu kitabı okuduktan sonra evinizi yeniden gözden geçirmeye başlayacaksınız! Özellikle de köşe bucağı. "Onların" sizi nasıl gördüklerini, sizin için ne planlar yaptıklarını hiç düşündünüz mü? Düşünmediyseniz sayfaları çevirmeye başlayın... Kitaplık rafları arasında dünyaya gelen bu kitap kahramanları, yani böcekler, "okudukları" kitapların etkisiyle, insana, hayata dair felsefi söylemler geliştiriyorlar. İsimlerini de roman kahramanlarından alıyorlar doğal olarak: Bismarck, Goethe, Cicero...
  • Charles H. Goren
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    443,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Roman/Öykü
    Konusu:
    BİRKAÇ SÖZ Briç memleketimize yeni girmiş bir oyun değil, yıllardır oynanıyor, ama nedense bu konuda yayımlanmış birbirinden değerli kitaplardan hiçbiri dilimize çevrilmedi. Onun için de bizde briç kulaktan dolma sistem kırıntıları ile, daha doğrusu sistemsizlikle oynanmaktan kurtulamadı. Tartışmalarda kimi oyuncular Culbertson sisteminden, leve metodundan, sayı saymaktan söz açarlar, ama elde dil bilmiyenlerin başvuracağı herhangi bir kitap olmadığı için, söylenenler doğru mudur, yanlış mıdır çoğu zaman anlaşılmaz. Oysa briç son on yıl içinde büyük ilerlemeler göstermiş, sistemlerde, metodlarda hayli değişiklikler olmuştur. Charles H. Goren'in ortaya attığı sayı metodu kısa zamanda bütün briç oyuncularının ilgisini çekmiş, el değerlendirme, karşılıklı konuşma bakımlarından büyük kolaylıklar sağlamış, yanılmaları çok azaltmıştır. Bu metodun çektiği ilgi öylesine geniş olmuştur ki, dünyanın en ünlü briççisi Culbertson bile leve metodu üzerine kurulmuş kitaplarının başına, yaptığı ufak tefek değişikliklerle sayı metodunu olduğu gibi almak zorunda kalmıştır. "Contract Bridge Complete" adlı büyük kitabında sayı metodunun Culbertson sistemine giden yeni bir yol olduğunu belirtmesi; bu işi Gören'den önce ileri sürmüş başka briççilerin de bulunduğunu açıklaması; ayrıca Goren'in metodunu inceleyip geliştiren, eksikliklerini ortaya vuran bir kitap yayımlaması Cul-bertson'un telâşını açıkça gösterir. Ama ünlü briççi bu telâşında hiç de haksız değil. Çünkü sistem gene onun sistemi. Gören ise yıllarca Culbertson sistemi üzerine kitaplar yazmış bir briççi. Daha açık konuşursak: Gören sistemi diye bir sistem yok, oyuncuyu en kısa yoldan Culbertson sistemine götüren, kafasının o sistemin gereklerine göre işlemesini sağlıyan bir Gören metodu var. Bunu yazar kendisi de gizlemiyor: "Şunu açıkça belirtmeliyim ki, sayı sayma bir sistem değildir. El değerlendirmenin daha kolay bir yoludur. Yeni bir sistemle karşı karşıya olduğunuzu sanmayın." Bu durumu ünlü briç tarihçisi Albert H. Morehead de şöyle anlatıyor: "Kimi yazarlar sayı saymanın Culbertson sistemine son verdiği anlamına gelen şeyler yazıyorlar. Bu çok yanlıştır. Sayı sayma bir sistem değil, yeni bir değerlendirme yoludur. Gene o bestecinin o parçasını çalan başka bir âlet." Kısacası, okuyacağınız kitap sizi Gören metoduyla Culbertson sistemine götürecek. Şunu unutmayın ki, önemli olan sayı saymak, ya da leve hesaplamak değildir. Gün gelecek elinize bakar bakmaz, bunların hiçbirine başvurmadan konuşuv ere çeksiniz, önemli olan sistemli bir briç kafası yaratmak, metodların şuuraltında işler hale gelmesini sağlamaktır. Yani bir briç duygusu edinmek. O duyguya leve metodu ile ulaşmış olanlar, öyle sanırız ki, Goren'i de pek yadırgamıyacaklar. Bu noktada gene Albert H. Morehead'in ağzından şunu da söyliyelim: "Culbertson sistemi ne Ely Culbert-son'un, ne de başka bir kimsenin malı değildir. O uzun yıllardır bu işe kafa yoran bütün dünya briççilerinin birlikte yarattıkları bir sistemdir. Herkesin malıdır. Gene el birliğiyle, durmadan gelişecek, ilerliyecektir." Memleketimizde sayı metodu ne zamandır dilden dile dolaşıyor. Çoğu zaman, yalan yanlış, üstelik bilgiçlik taslıyarak öğretildiği için oyuncularımızı pek sarmadı. Bu kitap öyle sanıyoruz ki, briç hayatımızda önemli bir değişikliğin başlangıcı olacak, günlük mantığı aşarak, sistemli bir briç kafasına, belki de briç duygusuna varmamızı sağlıyacak. Yalnız gereğince okunması şar-tiyle. Çünkü bu kitap her şeyden önce iyice sıkıştırılmış bir öğretim kitabıdır; yani her satırı üzerinde durularak, ders çalışır gibi okunmalı. Goren'in kitabı az çok bilenler için yazıldığından, oyunu hiç bilmiyenleri de düşünerek, ünlü îngiliz briççileri Hubert Phillips ile Terence Reese'in "Briç Nasıl Oynanır" adıyla yayımladıkları bir kitabın ilk bölümlerini de çevirdik. Briçe yeni başlıyacak olanlar, önce o bölümleri okuyup oyuna alışmalıdırlar. Yazımızı bitirirken şu noktaya da dokunalım: Bizde "Briç Dili" denebilecek ayrı bir dil var; yarı Fransızca, İngilizce, yarı Türkçe, karışık bir dil. Her oyunda Maça diyoruz da, briçe gelince Pik; Papaz yerine Ruva, Kız yerine Dam; Kontur, Sanzatu, Singleton, Deklare, Leve; hep böyle birtakım yabancı kelimeler. Sanki briç Türkçe oynanamazmış gibi. Oysa başka uluslar kendi dillerinde oynuyorlar bu oyunu. Biz bu kitapta elimizden geldiği kadar, daha doğrusu yadırganmıya-cağını sandığımız kadar Türkçeleştirdik terimleri. Kendi yazdığımız bir kitap olsaydı daha ileri de giderdik. Ama bu bir çeviri. Birtakım kötü alışkanlıklara karşı durayım derken, okuyucuyu Goren'den uzaklaştırmak tehlikesi de var. Hem de onu hiç ilgilendirmiyen bir iş yüzünden. Bu durumda bizim için en doğrusu, okuyucularımıza briçi Türkçe olarak da oynıyabileceklerini, yabancı briç terimlerine yerli karşılıklar aramaları gerektiğini hatırlatmakla yetinmektir sanıyoruz. FUAT BENGÜ Ocak 1959
  • metin - Türkçe
    1 Ayrım
    117,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Makale
    Konusu:
    Tanzimat dönemi 1839 1 - Gülhane Hattı 2- Islâhat Fermanı 3- Abdülaziz tarafından cülusunu müteakip sadarete gönderilen hat 4. Fermanı Adalet
  • BERTRAND RUSSELL
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    650,00 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Uğur Mumcu
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    451,50 KB
    Eser Türü: Kitap

Sayfalar