En Son Eklenenler

Toplam 56636 sonuçtan 28871 - 28880 arası görüntüleniyor.
  • Ejder Yılmaz
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    7,25 MB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Hukuk
    Konusu:
    HUKUK REHBERİ (ADLÎ YAZI ve YAZIŞMA USULLERİ) Dilekçeler - Adli Yazışmalar - Kararlar - İlânlar İcra İflâs Uygulaması - Noterlik İşlemleri - Sözleşmeler
  • Ejder Yılmaz
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    8,31 MB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Hukuk
    Konusu:
    HUKUK REHBERİ (ADLÎ YAZI ve YAZIŞMA USULLERİ) Dilekçeler - Adli Yazışmalar - Kararlar - İlânlar İcra İflâs Uygulaması - Noterlik İşlemleri - Sözleşmeler
  • Bertolt Brecht
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    614,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Sanat
    Konusu:
    İçindekiler. Hurda ALımı ve Satımı. Birinci Gece. Başlangıç. Natüralizm. İkinci Gece. Çağ Üzerine Söylev. Sokak Sahnesi Faşizmin tiyatroluk yanına ilişkin. Bilim. Shakespeare tiyatrosu. Üçüncü Gece. Oyun yazarının tiyatrosu. Yabancılaştırma etkisi. Dördüncü Gece. Sahne mimarı Caspar Neher’in tiyatrosu üzerine dramaturgun söylevi. Neşeli Eleştiri. Sanatın Tanımı. Devlet adamlarının anfitiyatrosu.
  • Hüsameddin Mehmedov
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    116,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Tarih
    Konusu:
    Azerbaycan ve Ermenistan'da Osmanlı tarih araştırmalarına türkolojinin bir dalı olarak ilgi 2. Cihan Savaşı sonrası dönemde gösterilmişti. Bu döneme kadar Sovyet komünist (marksist) ideolojisinin milletlerin emperyalist devletlerin boyunduruğundan kurtulmak için giriştikleri mücadelenin Türkiye dahil tüm dünyada Ekim 1917 tarihli devrimin etkisiyle permanent devrim aşamasına geçtiğini kanıtlamaktan dolayı esas fikir Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılması ve Cumhuriyet Türkiyesi'nin tarihi üzerine yönelmişti. Fakat Cumhuriyet Türkiyesi önderlerinin milli çıkarlar üzerine yeni devlet kurmalarını ve Marksizmi kabul etmeyerek, Türkiye'yi modern bir devlete dönüştürmelerini milli iradeye dayanarak yapıldığını görmezlikten gelen Sovyet ideologları Cumhuriyet Türkiyesi'ni burjuva devleti olarak değerlendirmeye ve bunun da Osmanlı aydınlarının zihniyetindeki gericilikten kaynaklandığını türkoloji araştırmalarının başlıca konusu haline getirtmişlerdi.
  • Ekrem Ayan
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    85,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Tarih
    Konusu:
    18601ı yıllarda Rusya'da yeni bir eğitim sistemi tartışılmaktaydı. Rusya sınırları içerisinde yaşayan Türk halklarının yetiştirilmesini içeren bu eğitim sistemi, 20.yy'nin sonlarına kadar sürecek ve bundan sonraki dönemlere de etkisi devam edecektir. Alfabe değişikliği, eğitim-öğretim müfredatlarının oluşturulması, yeni okulların açılması, yeni ders kitaplarının bastırılması gibi birçok hedefi içeren bu sistem misyonerlik faaliyetleriyle başlamış ve halktan bazı kimselerin de desteği alınarak devam ettirilmeye çalışılmıştır. Yeni okulların, hatta Kazak çocukları için ilk defa okulların açılması, Tatar mollalarının Kazak halkı üzerindeki etkisinin azaltılması ve modern yaşam tarzının benimsetilmesi gibi önemli katkılar sağlayan bu eğitim sistemi, diğer yandan Hristiyan kültürünün, dininin ve dilinin yayılması, dayatılması ve halkın Ruslaştırılması gibi yönlerden de millî değerleri zedeleyen amaçları da içermekteydi. Meşhur misyoner, Türkolog İlminski bu amaçlar doğrultusunda Kazak halkına yönelmiştir. Kazak halkının tepkisini çekmemek için çalışmalarını halk arasından sevilen ve değer verilen kişiler vasıtasıyla yapmayı planlayan İlminski bunun için Altınsarin'i seçmişti. Neticede bu eğitim sisteminin iyi yönlerini benimseyip halkına yaymaya çalışan Altınsarin, misyonerlik faaliyetleri noktasında ise İlminski'ye daima karşı çıkmış ve millî kültürün korunması yönünde yenilikçi çalışmalarına devam etmiştir. Anahtar Kelimeler: Kazak Eğitim Sistemi, Ibıray Altınsarin, İlminski.
  • Cam
    Sam Savage
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    6 Ayrım
    403,75 MB
    Eser Türü: Kitap
    Konusu:
    Edna. Yalnız, aklı karışık, cümleleri yarım, küskün bir kadın. Bunlara rağmen, belki de bunlar sayesinde ilginç bir hikâye anlatıcısı. Merhum kocası Clarence’ın romanını yeniden basan yayınevi ondan bir önsöz isteyince, dolabın dibine tıktığı daktiloyu çıkarıp yazmaya başlıyor. Bugünü ve geçmişi, yaşadıklarını ve kurguladıklarını... Bugünü yaşlılık, yalnızlık, komşusunun evindeki bitkilere, akvaryuma ve sesi sinirini bozan faresine bakma görevi demek. Geçmişi ise birbirinden ilginç karakterlerin resmi geçidi, her bakımdan sıradışı bir yaşam yolculuğunun dökümü adeta. Birbirine eklenen paragraflarla Edna’nın belleği adeta bir mozaik gibi şekle bürünüyor. Cam, maceralı bir evliliğin ve sınırlarını zorlayan bir zihnin renkli resmi, okurda iz bırakacak türde bir resim.
  • Usame İbn Munkız
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    891,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Tarih
    Konusu:
    ÜSÂME İBN MUNKIZ (1095-1188): Üsâme Ibn Munkız, 4 Temmuz 1095'te Şeyzer'de doğdu, 16 Kasım 1188'de Şam'da öldü. Selçuklulann varisi olan yerel Atabek Zengî hanedanıyla arasını hoş tuttu, çökmekte olan Fâtımîlerle ilişkiye geçti; Hasankeyfi yöneten Artukoğullanyla bağlantılar kurdu ve uzun bir dönem boyunca Salahaddîn Eyyûbî'nin danışmanlığını yaptı. Bölgenin Haçlılardan kurtarılması için düzenlenen askeri harekâtların bir kısmında önemli roller üstlenen yazar, ölmeden kısa bir süre önce anılarını bu kitapta topladı.
  • Cevher Şulul
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1,06 MB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Felsefe
    Konusu:
    İbn Rüşd, siyaset felsefesinde devletin temel yapısını, ortaya çıkış nedenlerini, ahlak temellerini, siyasi toplumları ahlaki bakımdan meşrü kılan nedenleri, siyaset bilimi açısından iyi ile kötü arasındaki farklılıkları, siyasi toplumlarda insanları birbirine bağlayan bağları konu edinmiş, anlamaya çalışmıştır. O, bu konuları izah ederken, salt betimlemelerden öteye geçip kavramsal çözümlemelerde bulunmuş, siyasete ahlaki bir nitelik kazandırmıştır. İbn Rüşd, siyaset felsefesinde baskıcı ve totaliter yönetimlere karşı hukuk ve insanı merkeze alan bir yönetim tarzı önermiş; devlete adaleti egemen kılmak istemiş; zulme, haksızlığa, siyasi baskıya, hürriyetin engellenmesi fikrine karşı mücadele etmiştir. Bu konuda kendi zamanındaki yöneticileri sözleriyle ve eylemleriyle cesaretle açık bir biçimde eleştirmiş, onların müstebid olduğunu söylemiştir. İbn Rüşd, siyaset bilimine ait bazı ilkeleri, o günün İslam tarihinin siyasi, sosyal ve iktisadi gelişimini bu bağlamda yorumlamıştır. Siyasi konjonktürün neden değiştiğini, ihtimallerin nedenlerini yorumlamak istemiştir. İbn Rüşd, kendi yaşadığı asırda ideal devletin olabilirliğine inanmaktadır. Ona göre birinci Hz. Peygamber (s.a.v) ve Hulefâleri Râşidin dönemi ile diğeri Murabutlar'ın ilk yöneticisi Yûsuf b. Taşfin dönemi olmak üzere erdemli devlet en az iki defa tarih sahnesinde yaşanmıştır. Oysa Eflatun'n ideal devlet projesi henüz tarih sahnesine çıkmamış ve gelecekte kurulması düşünülen bir devlet olarak görülmektedir. İbn Rüşd, Eflatun'dan farklı olan kendi döneminin şartlarında erdemli devletin kurulmasını sağlayacak yeni bir proje önermiştir.
  • Francesca Haig
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    673,05 MB
    Eser Türü: Kitap
    Konusu:
    Tüm renklerin solduğu ümitsiz bir dünyada kalbinde filizlenen bir tohum, tek ümidin olsaydı ve en büyük korkularını alt edecek bir kuvvet bulsaydın içinde... Kime giderdin? Nereden başlardın? Ateş Vaazı üçlemesi serinin ikinci kitabı Kemik Haritası’yla soluksuz devam ediyor. İnsanoğlu kendi eliyle getirdiği kıyametin ardından Ortaçağ koşullarına dönmüştür. Bu karanlık çağda mutasyonla doğan Omegalar, fiziksel olarak kusursuz Alfa ikizlerinin baskısında, yok olma eşiğinde güçlükle yaşamaktadırlar. Kardeşinden gördüğü düşmanca tutuma rağmen kardeşliğe ve insanlığa olan ümidini canlı tutan Cass, karanlığa karşı başlatılan büyük savaşta doğaüstü güçlerinin de yardımıyla en ön safta yer alır. Francesca Haig’in mükemmellik saplantısına tuttuğu bir ayna olarak görülebilecek roman, ötekileştirme ve kendinden olmayanın yaşam hakkı üzerine derin bir tartışma açan, her yaşa hitap eden yüksek tempolu bir anlatı. "Haig’in tüm ayrıntıları ve renkleriyle anlattığı bu kıyamet sonrası hikâye “öteki”nin kim olduğu sorusunu da yeniden gözden geçirmemizi sağlıyor." -Washington Post-
  • İbrahim Akyol
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    297,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser Alt Türü: Tarih
    Konusu:
    Giriş Birinci Cihan Harbinden sonra Mondros Mütarekesi'nin imzalanması ile birlikte son Müslüman Türk Devletinin parçalanması hedeflenmiş ve Sevr antlaşması zorla imzalatılarak Anadolu'da işgal edilmek isten- ^ miştir. Bu durumu kabul etmeyip isyan eden şairlerimizin başında gelen Mehmet Akif, halkı aydınlatmak ve Milli Mücadele konusunda bilinçlendirmek için ilk önce Balıkesir Zağnos Paşa camiinde 23 Ocak 1920 Cuma günü bir vaaz vermiştir.1 Bu vaazını yayımladığı Sebilürreşad dergisinde de yayımlamış, bundan dolayı dergisi işgal kuvvetleri tarafından devamlı sansüre uğramış ve kendisi de takip altına alınmıştır. istanbul'da hizmet imkânı bulamayan Mehmet Akif, itibarlı ve yüksek maaşlı işini ve ailesini bırakarak 10 Nisan 1920 tarihinde Milli Mücadeleye katılmak üzere gizlice Ankara'ya doğru yola çıkmış, Büyük Millet Meclisinin açılışının ertesi günü 24 Nisan 1920'de Ankara'ya ulaşmıştır. Ankara'da hemen faaliyete geçerek 28 Nisan tarihli "Hâkimiyet-i Milliye" gazetesinde haber verildiği gibi, 30 Nisan Cuma günü Hacı Bayram Camiinde kürsüye çıkarak halka hitap etmiş, İstiklal Savaşı'na da Burdur mebusu olarak katılmıştır.2 Mehmet Akif'in, İstiklal Savaşı yıllarındaki hizmetleri arasında Kastamonu ve civarında yaptığı faaliyetlerin ayrı bir yeri vardır. İstanbul'dan Anadolu'ya gemiyle gönderilen silahların ilk durak yeri inebolu limanıdır. inebolu limanından alınan silahlar, kağnılarla, at arabalarıyla, atların ve eşeklerin sırtında Kastamonu'ya gelir, oradan Ilgaz dağları aşılarak binbir güçlükle Çankırı'ya ulaşırdı. Çankırı'da büyük kışlada toplanan bu cephaneler, Çankırılılar tarafından aynı vasıtalarla Kalecik üzerinden Ankara'ya ulaştırılırdı. Silah sevkiyatının yapıldığı bu yol tarihe "İstiklal Yolu" olarak geçmiştir3. "inebolu, Kastamonu ve Çankırı yolunun İstiklal savaşındaki önemi düşünülürse Akif'in bu bölgedeki halk üzerinde bilhassa durmasının sebebi anlaşılır. Bu yolun kapanması halinde Ankara'ya ikmal yapılması imkânsız olurdu."4 Mehmet Akif 4 Ekim 1920'de TBMM'ne başvurarak Kastamonu'ya gitmek için izin istemiştir. Meclis zabıtlarından ise Akif'in "Propaganda" için Kastamonu'ya gönderildiği yazılıdır. Konu ile ilgili Matbuat ve İstihbarat Müdürlüğünün yazısı şöyledir: "B.M.M. Riyaset-i Celilesine, Burdur Mebusu Mehmet Akif Bey'in berâ-yı irşad Kastamonu havalisine izam edilmesi mücih-i fevaid görülmüş, mumaileyh müftehî-i azimet bulunmuş olduğundan kendisine me'zûniyet i'tasiyle keyfiyetin heyet-i idareye tebliği istirham olunur, efendim.

Sayfalar