Eserlere Göre Listeleme

Toplam 5000 sonuçtan 2951 - 2960 arası görüntüleniyor.
  • Serdar Rifat Kırkoğlu
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    120,42 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yelda
    Sıcak mı sıcak bir yaz günü, Tepebaşı’nda bir çayevinde oturup amatörce çeviri egzersizleri yapan bir muhasebeci (Mehmet Şadi Tati) ile söz konusu mekânda ansızın boy gösterip, Mehmet Şadi Tati’yi masalarına davet eden redingotlar giyinmiş, şapkalı iki figür: Gustave Flaubert’in tamamlanmamış son romanının kurmaca karakterleri (F. Bouvard ve J. Pécuchet)… Serdar Rifat “Bir Gün Düşü” adlı anlatısında –gerçeğin düşsel olanla iç içe geçtiği o karmaşık ve şaşırtıcı yazınsal düzlemde– görünüşte matrak bir ticari ilişkiyi konu ederek ilginç ve dokunaklı bir dostluğun katmanlarını tek tek açmaya girişiyor. Bu katmanlar arasında cinsellik de, ulusal kimlik de, kişisel saplantılar da var… Nostaljik olanın çekiciliği bir zamansızlık fonunda eriyip gidiyor; şimdi gelecek, dün bugün oluveriyor. Derin bir arkadaşlık, dostluk özleminin harcı olan ve gerçekte alacaklısının da borçlusunun da bulunmadığı bu çapraşık alışverişten belki de tek kazançlı çıkacak olanlar “Bir Gün Düşü”nün okurları olacak.
  • Mine Kırıkkanat
    insan sesi mp3 - Türkçe
    29 Ayrım
    433,52 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Jale Anıl
    Bir kent ki tüm ülkenin yüreği... İstanbul... Şiddetli bir deprem ve yüreğinden vurulan bir ülke... Türkiye. Vurdumduymaz yöneticilerin idaresindeki, dışa bağımlı ve borç batağındaki bir ülkede, tüm dengeleri ve zaten pamuk ipliğine bağlı düzeni yok edecek bir felaket yaşandığında neler olabilir? İşte bu sorunun yanıtını arıyor Mine G. Kırıkkanat, Bir Gün, Gece'de. Yerbilimcilerin, bilim insanlarının sürekli uyardığı Marmara depremi yerle bir etmiştir İstanbul'u. Tüm Ulaşımın ve iletişimin kesildiği kentte yüz binlerce ölü, bir o kadar yaralı ve bunlardan çok daha fazla evsiz vardır. Elbette Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD, yardım ekipleri ve malzemeleriyle "yardımına" koşacaklardır zor durumdaki ülkenin. Ama bu arada birikmiş borçlarını da tahsil edeceklerdir haliyle. Dinmek bilmeyen bir yağmurun ıslattığı yıkık İstanbul, viranelerde ve çadırkentlerde hayatta kalmaya çalışan, yemek ve su kuyruklarında çile çeken insanlar, geceleri gizlendikleri inlerden çıkarak terör estiren çapulcular... Mine G. Kırıkkanat kıvrak dili ve son derece canlı betimlemeleriyle, "kurgu" deyip geçilemeyecek, ürkütücü olduğu kadar muhtemel bir senaryo çizerken, okuru da uyarmayı görev biliyor: "Bu romanın sonunu siz yazacaksınız.
  • Miyase Sertbarut
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    131,27 KB
    Eser Türü: Kitap
    Gizlenerek özgür olamaz insan! Miyase Sertbarut'un, görmezden gelinenler ile görünmezliğin izini sürenlerin düşlerini kesiştirdiği Bir Gün Herkes..., iyiliğin ve koşulsuz sevginin her türlü dayatmaya göğüs gerebileceğine işaret eden, umut yüklü bir roman. Farklı olana karşı istemsizce geliştirilen refleksleri, ayrımcı, önyargılı düşünce ve davranışları toplumsal bir ''mesele'' olarak ele alan yazar, eleştiri oklarını bireyin normallik algısı üzerine yönlendiriyor. Bir gün herkes 15 dakikalığına iyilik yapsa... dünyanın iyilikle dolacağına ve yeni bir cennet aramaya ihtiyaç kalmayacağına vurgu yapan kitap, yaşadıkları çevrede kabul görmeye çabalayan çekirdek bir ailenin hayatını küçük mucizelerle doldurup inanılmaz kılmayı başarıyor. Eğer bir insan görünmez olmak istiyorsa kesinlikle iyi bir niyeti yoktur. Yoksa olabilir mi? Fahir, sınıfın yenisidir. Çekingen ve ürkek kişiliğiyle etrafına karşı hep temkinlidir. Diğer çocuklarla iletişim kurmaktan çekinir. Âdeta kalabalıklar içinde sessizce dolaşan bir hayalet gibidir. Onun bu durumunu fark eden okulun rehberlik öğretmeni, sınıftan iki öğrenciyi Fahir'in ''iyilik perisi'' ve ''iyilik prensi'' olarak görevlendirir! Asmin ve Ender ''zoraki'' arkadaşlarını gözlemeye, yavaş yavaş hayatına girmeye çalışır. Çok geçmeden de tuhaf davranışlarının ardında yatan gizemi keşfederler. Fahir görünmezliğin peşindedir. Bunun için kitaplar okumakta, deneyler yapmakta ve hatta bir formül üzerine çalışmaktadır. Peki ama 7. sınıfa giden bir çocuğa bu odaklanmayı, bu takıntıyı, bu umudu, bu azmi veren sebep nedir? Diyelim ki formülü buldu ve görünmez adam oldu, bununla ne planlayacaktır? Herkesin dünyada kendince bir iz bırakmaya hakkı olduğunu anımsatan Miyase Sertbarut, bu romanıyla toplumsal duyarlılık geliştirmemiz gereken hassas bir konuya temas ediyor, dezavantajlı grupların yüzleşmek zorunda kaldığı kimi gerçekler hakkında farkındalık kazandırıyor. Sakladığı sırrı, usta işi bir dedektif kurgusuyla son sayfalara kadar açık etmeyen Bir Gün Herkes..., görünmez olmanın mı yoksa görünür olmanın mı hayatı kolaylaştıracağını sorgulatarak okurun zihnini ters köşeye yatırıyor.
  • Ataol Behramoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    102,67 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Aydan Karakuş
  • Şevki Yılmaz
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    413,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    İnternette konusu bulunamamıştır.
  • Vedat Türkali
    insan sesi mp3 - Türkçe
    35 Ayrım
    694 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Miray Ekim
    27 Mayıs 1960 askeri darbesinden önce Türkiye içten içe kaynıyor. Kenan, yıllar önce gizli komünist partisine girme suçlamasıyla polis sorgusunda çabucak yılgınlığa düşmüş, eski çevresinden tümüyle kopmuştur. Karısı ve çocuğuyla korunaklı bir yaşam sürdür
  • Vedat Türkali
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    2,55 MB
    Eser Türü: Kitap
    Vedat Türkali’nin edebiyatımızda klasikleşen eseri Bir Gün Tek Başına, toplumun kargaşasında birbirlerine tutunan insanların dramını ve umudunu anlatıyor: “Ağır ağır çıktı odadan, banyoya girdi, şofbeni yaktı, suyu açtı. Büyük bir gürültüyle akan suya baktı, elini tuttu, ılıktı tam istediği gibi. Fakat yine de bir türlü giremiyordu suyun altına. Değişmek istemiyorum da ondan. Bu suyla birlikte içindeki her şey akıp gidecek. Sonra yavaşça girdi. Hiçbir şeyin akıp gideceği yok. Ne kolay öyle! Korkaksın da ondan. Her şey hemen değişiversin istiyorsun. Sanki daha mı iyi olurdu? O zaman da peşinden koşar, bir türlü yetişemezdin. Şimdi de geri kalıyorum; bak şimdi de… Altından çekiliverdi, çok kızmıştı su. Gözlerindeki sabunları akıtmak için uzattığı eli bile zor dayanıyordu. Sende iş yok oğlum. Bu sıcak, beriki soğuk… Öteki sert, beriki yumuşak… Ömrünce sınırda kalacaksın. Sende iş yok oğlum, sende iş yok… Biraz ferahlamıştı. Şofbeni ayarladı, tekrar girdi suyun altına. Her vakit böyle olurdu. Sonunda dönüp dolaşıp kesinlikle kendini suçladı mı bitirirdi. Söyleyecek söz kalır mı? Ben, böyleyim… Bitti… Artık savunma bile boşuna. Değil mi ki değişmez… O vakit bırakırsın yaşamayı kendi yoluna, yürür gider. Sonra yine kımıldamaya başlar birikenler. Sonra yine kızgın su. Ya da bir diş ağrısı. Ola ki bazı görmeden bastığın asfalta yayılmış yemyeşil bir balgam. Bir vapurun kaçması…” (Tanıtım Bülteninden)
  • Samed Behrengi
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    120,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Bir Günlük Düş ve Gerçek’in başında, bu öyküyü yazma amacının çocukların sorunlarına dikkat çekmek olduğunu belirten Behrengi, babası iş bulamadığı için onunla birlikte Tahran’a gitmek zorunda kalan yoksul bir çocuğun yirmi dört saatini anlatır. Bir Günlük Düş ve Gerçek toplumsal eşitsizliğin çocukları nasıl etkilediğini gözler önüne sererken, dünyanın bütün çocuklarının sahip olduğu tek ortak şeyin hayal gücü olduğunu düşündürüyor.
  • Samed Behrengi
    insan sesi mp3 - Türkçe
    4 Ayrım
    37,67 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ayşegül AYAYDIN
    Kaynak Yayınları'nın hazırladığı Samed Behrengi dizisinin yedinci kitabı olan Bir Günlük Düş ve Gerçek'in başında, bu öyküyü yazma amacının çocukların sorunlarına dikkat çekmek olduğunu belirten Behrengi, babası iş bulamadığı için onunla birlikte Tahran'a gitmek zorunda kalan yoksul bir çocuğun yirmi dört saatini anlatır. Bir Günlük Düş ve Gerçek toplumsal eşitsizliğin çocukları nasıl etkilediğini gözler önüne sererken, dünyanın bütün çocuklarının sahip olduğu tek ortak şeyin hayal gücü olduğunu düşündürüyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • Engin Geçtan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    14 Ayrım
    226,15 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gamze Taşdelen
    Dört kişi var hikayemizde, kahraman sayılıp sayılmayacakları okuyucuya bırakılmış. Yaşamı düşlerinde sürdürmeyi seçmiş, dik başlı eski zaman bakiresi; dünyaya kaydını bir türlü yaptıramamanın tragedyasını komik bir imgeye dönüştürerek yadsımaya çalışan hüzünlü palyaço; yaşamla buluşmasına bitişe birkaç kala yetişen geçmişi karışık yalnız kadın; ve doğmak için ölen yaşayamamış yazar eskisi. Birkaç kişi daha var tabii, arada bir görünüp kaybolan: ölüm meleği, şeytan, ölümsüz büyücü, vesaire. Ve onlar birlikte, rastlantısal kesişme noktalarında zaman zaman buluşup ayrılarak ya da hiç buluşamayarak, hiçbir şeyin değişmediği, ama her şeyin her an farklılaştığı bir zaman diliminin hikâyesini yarattılar.

Sayfalar