Eserlere Göre Listeleme

Toplam 5000 sonuçtan 3051 - 3060 arası görüntüleniyor.
  • Sibel Atasoy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    21 Ayrım
    548,11 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yasemin Öztürk
    Neden Bir Kadını Öldürmek istedim? Sibel Atasoy’un Bir Kadını Öldürmek adlı son ‘roman’ında, alışılmadık biçimde çok-fonksiyonlu / çok-boyutlu anlatımlar kullanıyor. Totalde ilginç bir aşk-ölüm öyküsünün anlatıldığı romanda, Sibel Atasoy, ‘Neden bir kadını öldürmek istedim?’ sorusuna şöyle cevap veriyor: "Sanırım bu metaforik bir yaklaşım" Teolojik ve felsefi düzeyde kadının yüz yıllardır yerden yere vurulmasının gerçek sebebini araştırmaya cesaret ediyorum. Dinlerin ve bir çok öğretinin görünen yüzünde "kadın" deyince etiyle buduyla fiziki kadını anlamıştık. Acaba gerçekten kastedilen bu muydu? Kadın "yasaklı" olunca cinsellik de geri plana itildi, yön değiştirdi; zevk lanetlendi. Basitçe bir cümlede ifade ettiğim bu sosyopsikolojik gerçeklik, bin yıllardır öyle altından kalkılmaz sapmalara sebep oldu ki, sonuçlarını değil düzeltmeye, tam anlamıyla görmeye bile bir ömür yetmez. İki cinsi, pozitif ve negatif kutbu, dengelemeyi amaçlayan dünya oyunu endazesinden fırladı gitti. Şimdi iki ucunu bulabilirsen bul artık! Ben bu kitapta fiziki beden kimliklerinden biraz aşağı doğru iniyorum ve gördüklerimi okuyucularımla paylaşmayı ümit ediyorum. Bu durumda sorunuzun ikinci kısmına geçersek; sanırım ben, binlerce yıldır ‘kadın’ kelimesine yüklenilmiş giysileri yakıyorum. Gölgeye bakmaktan vaz geçiyorum.
  • Hatice Meryem
    insan sesi mp3 - Türkçe
    6 Ayrım
    108,30 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ayşen Öztürk
    Bir kadını öldürmeden önceki birkaç saat içinde yemek yemeyin. Aranızda, öldüreceği kadının pişirdiği yemeği yiyenler var ki, siz onlardan olmayın. Midenize fesadı sokmayın. Gazlı içeceklerin kıyısından geçmeyin. Mazallah geğirirsiniz. Zihniniz dağılır. Elinize yüzünüze kan bulaşır. Hatta ve muhtemeldir ki kusabilirsiniz. İz bırakmamak için kusmayın. Hatice Meryem felaketten bir çığlık yaratıyor. Güya kınansa da, “olağan” sayılanın korkunçluğunu, “olağanlığın” vahametini hepimizin yüzüne vuruyor. O “olağanlığın” karanlığına bakma cesaretiyle... Bir Kadını Öldürmeye Nereden Başlamalı? katilin portresini çiziyor: Genç, yaşlı, erkek, zengin, fakir, erkek, iyi, kötü, erkek, evli, bekâr, erkek, taşralı, kentli, erkek, başarılı, işsiz, erkek, uyumlu, asabi, erkek, okumuş, ilkokul terk, erkek, bizim oralı, yabancı, erkek, akraba, komşumuz, erkek.
  • Mehmet Celal
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    470,16 KB
    Eser Türü: Kitap
    Bir Kadının Hayatı, iğfal edildikten sonra ailesi tarafından reddedildiği için İstanbul’a kaçmak zorunda kalan Trabzonlu bir kadının yaşamı çevresinde gelişen olayları anlatır. Bu olaylar, Trabzon’dan Edirne’ye, Mısır’dan İsviçre’ye kadar uzanan geniş bir mekandan başlayarak İstanbul’da sürer ve sonuçlanır. Yazar, bütün kişileri ve olayları, gerçek bir roman okuyucusu olarak tanımladığı şiir ve edebiyat meraklısı Ziyâ ile başlangıçta şiiri, romanı küçümseyen arkadaşıve eniştesi Cemâm aracılığıyla izelr; sonunda da, bir dedektif romanının finalini anımsatacak biçimde, tüm kişileri bir araya getirterek çözümletir. Olayların, çevrenin ve kişilerin anlatımında oldukça gerçekçi bir yol izleyen Mehmed Celâl, romanın kurgusunda, olayların birbirine bağlanmasında daha çok rastlantılara dayanır. Bu rastlantılar sayesinde, romanın bitiminde iyiler mutlu sona ulaşırken, kötüler ve suçlular cezalarını çekerler. Mehmed Celâl, roman boyunca, bir yandan olayları geliştirip birbirine bağlarken, bir yandan da edebiyatın işlevi, çeşitli kadın sorunları, esir ticareti ve bunun sosyal ve ahlâkî boyutları, kadın-erkek ilişkileri gibi konuları gündeme getirerek tartışmakta; dönemin İstanbulundan manzaralar çizmekte, günlük hayattan kesitler vermektedir. Bu yönüyle roman, tarilsel bir belge olma niteliği de kazanmaktadır. ...
  • Stefan Zweig
    insan sesi mp3 - Türkçe
    11 Ayrım
    149,09 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Fatma Uçar
    Riviera'da eşi ve iki kızıyla tatil yapan 33 yaşındaki Henriette bir gece ansızın ortadan kaybolur. Kusursuz bir evliliği olduğu sanılan genç kadının, nasıl ve neden ortadan kaybolduğu dedikodu konusu olur. Pansiyonda kalanların hepsi kadını yargılamaya başlar, ancak anlatıcımız onu savununca tartışma alevlenir; masadaki yaşlı ve zarif bir İngiliz hanımefendi de anlatıcıya, gençliğinde başından geçen unutulmaz, inanılmaz bir 24 saatin hikâyesini anlatmakta ısrarcı olur. Bu 24 saat içinde hissettiklerinin bir saniyesi bile aklından çıkmamıştır. Bu kadının yaşadıklarını neden bir yabancıyla paylaştığını Zweig en sonda açıklar. Stefan Zweig, başarılı bir karakter yaratıcısı; diğer yapıtlarında olduğu gibi burada da müthiş bir gözlem gücüyle, kahramanlarının iç dünyalarını okurun gözlerinin önüne seriyor, inandırıyor ve etkiliyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • Stefan Zweig
    insan sesi mp3
    10 Ayrım
    152,93 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Müge Değer Terzi
    Senin için ölü olduktan sonra neden seve seve ölmeyeyim ki, sen benden gittikten sonra neden ben de daha ileriye gitmeyeyim ki?” Biyografileriyle özellikle sanatçı ruhunun derinliklerine ışık tutmakta ne kadar usta olduğunu gösteren Stefan Zweig,Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat’te bu defa dikkatini “sıradan” bir yaşamın olağanüstü bir gününe ve yirmi dört saatlik bir fırtınaya tutulan bir kadının ruhuna yoğunlaştırıyor. Bu küçük kitap aynı zamanda, Zweig’ın birçok öyküsü ve novellası gibi analize açık, klasik bir “vaka örneği” niteliğinde. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Stefan Zweig’ın kaleme almayı sevdiği marjinal karakter ve olaylardan bir başkası. Bir ömrü dolduran büyük bir suskunluğun, tek bir mektupla, son bir patlamayla bozulması. “Mektup”un ne kadar tehlikeli bir edebi form olduğunun göstergesi.
  • Edouard Louis
    insan sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    48,85 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Feyza Öztürk
    Bu fotoğrafa bakarken dili yitirdiğimi hissettim. Onu bütünüyle özgür, tüm bedeniyle geleceğe doğru yol alırken görmek, aklıma babamla paylaştığı yılları, maruz kaldığı aşağılamaları, yoksulluğu, yirmi beşle kırk beş yaşları arasında, başka kadınlar hayatı, özgürlüğü, yolculuğu, kendini tanımayı tecrübe ederken, eril şiddet ve sefalet tarafından yaşamından koparılmış, neredeyse yok edilmiş yirmi yılı getirdi. Bu fotoğrafı görmek bu yok edilmiş yirmi yılın doğal bir şey olmadığını, ondan bağımsız dış güçlerin –toplum, erillik, babam– eylemlerinin bir neticesi olduğunu hatırlamamı sağladı, demek ki her şey başka türlü olabilirdi. Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri’nde annesini anlatıyor bu kez Édouard Louis. Kırk beş yaşına vardığında isyan bayrağını çeken, arzuladığı gibi yaşamayı seçerek yavaş yavaş özgürleşen, sonunda kendini keşfeden bir kadının hikâyesini kendi gözünden aktarıyor. Çocukken farklı bir anneye sahip olma arzusuyla bugün onu her şeye rağmen özgür ve mutlu bir kadın olarak görme deneyimi arasındaki anlatısında hayatlarımızı yöneten zalim sistemleri ve onlardan kaçış olasılığını da ele almaktan kaçınmıyor – yine çekincesizce, yine güçlü bir şekilde. “Édouard Louis kendi kuşağının en önemli edebî seslerinden biri.” The Guardian
  • Oktay Rıfat
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    547 MB
    Eser Türü: Kitap
    Türk şiirinde büyük kanallar açan Oktay Rifat’ın 1976 yılında yayımlanan ilk romanı Bir Kadının Penceresinden, 1975 Türkiye’sinde istanbul’un aydınlar çevresinde geçen, üç çocuk annesi, evli bir genç kadınla genç ve evli bir devrimcinin
  • Oktay Rifat
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    600,46 KB
    Eser Türü: Kitap
    Türk şiirinde büyük kanallar açan Oktay Rifat’ın 1976 yılında yayımlanan ilk romanı Bir Kadının Penceresinden, 1975 Türkiye’sinde İstanbul’un aydınlar çevresinde geçen, üç çocuk annesi, evli bir genç kadınla genç ve evli bir devrimcinin yasak aşk hikâyesine odaklanıyor. "Bir sıkıntı vardı içinde Filiz’in. Çözülmeyen düğümün, çıkmayan çivinin, dönmeyen vidanın, yerli yerine oturmayan kapağın verdiği daralmaya benzer bir sıkıntı. Anlamadığı, anlayamadığı bir şeyler dönüyordu. Kirli işlerin kokusu, istanbul’un havasında yerel esintilere karışarak, ağır ve sinsi, mahalle aralarına dek yayılıyor, sıva deliklerinden, aralıklardan, eşiklerden odalara, mutfaklara, eşyaya, gündelik yaşama siniyordu. Anlayamıyordu Filiz ama kokuyu alıyordu. Olmuş bir kan çıbanından geliyordu sanki koku. Gazeteler çalan çırpanların, devlet hazinesini soyanların, komandoların, şeriatçıların, öldürülen gençlerin öyküleriyle doluydu. Kimi insanlar yine eskisi gibi yaşayıp gidiyorlardı. Rakı içiyorlar, yönetimi eleştiriyorlar, atıp tutuyorlar, sonra geceleri yan gelip sabaha dek horul horul uyuyorlardı. Bu farfaraların başına bir iş gelmediği, gelmeyeceği belliydi. Buna karşılık bir kıyım vardı içten içe ve kimi zaman açıktan açığa. Kimdi, kimlerdi bu kıyıma uğrayanlar! Selim ve benzerleri, diye düşünüyordu Filiz. Sonra düşünce içeriğinden soyunuyor, Selim kalıyordu tek başına kıyımın önünde."
  • Oktay Rıfat
    insan sesi mp3 - Türkçe
    22 Ayrım
    332,74 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sezer Nişancı
    Türk şiirinde büyük kanallar açan yazar, 1976 yılında yayımlanan ilk romanı “Bir Kadının Penceresinden”, 1975 Türkiye’sinde İstanbul’un aydınlar çevresine geçen, üç çocuk annesi, evli bir genç kadınla genç ve evli bir devrimcinin yasak aşk hikayesine odaklanıyor.
  • Henry James
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    24,16 MB
    Eser Türü: Kitap
    Henry James modern romanın en önemli isimlerinden biridir. Amerika'da doğmuş olmasına, Amerikan romanına uluslararası saygınlık kazandırmasına karşın yaşamının büyük bir bölümünü İngiltere'de ve Avrupa'da geçirmiştir. Bu özelliği başyapıtlarından biri olan "Bir Kadının Portresi"nde kendini iyiden iyiye belli eder. Romanın kahramanı Isabel Amerikalı bir genç kızdır. Teyzesiyle yaşamak üzere Avrupa'ya gelir ve burada çoğunluğu Avrupalılaşmış Amerikalılardan oluşan kişilerin yozlaşmış dünyası içine düşer. Henry James yakından tanıdığı bir dünyanın karanlık yüzünü sergiler bir kişinin serüveni içinde. Roman yalnız bir kişilik oluşumunu anlamakla yetinmez; romen tekniği açısından da önem taşır. Gerçekçi roman anlatımıyla James'in "buluşu" diyebileceğimiz "bakış açısı" tekniğini de ustaca birleştirir.

Sayfalar