Eserlere Göre Listeleme

Toplam 3294 sonuçtan 3091 - 3100 arası görüntüleniyor.
  • Reha Oğuz Türkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    293 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Aysun Şan
    Kızılderililer Türk mü? Atatürk'ün Son 20 Yılını Verdiği Büyük Araştırma Türkler Ve Kızılderiler Arasındaki Gizli Bağı, Belgeleriyle Konunun 1 Numaralı Uzmanının Kaleminden Okuyacaksınız... "Türkler ve Kızılderililer" kitabının yazarı Columbia Üniversitesi eski öğretim görevlisi Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan, 25 yıl yaşadığı (1947-1972) Amerika'da ve dolaştığı Meksika'da Kızılderilileri ve Kristof Kolomb öncesi uygarlıkların kalıntılarını araştırır. Bunlar One America (Prentice Hall - 1954) kitabında, dergi ve gazetelerde (Amerika'da ve Türkiye'de) yayınlanmıştır. Bu konuda konferanslar da veren Türkkan'ın "Carnegie Endowment" Enstitüsündeki tebliğinde Kızılderililerle Türklerin ilişkilerini gösteren dialı semineri New York Times'ın Bilim (science) dergisine konu olmuştur. Kitap bir yanıyla "keşif" dönemindeki (15-16. yy.) ve "Altına Hücum" dönemindeki (19. yy.) insanlık tarihinin en büyük soykırımlarını anlatırken, öte yandan bu talihsiz ırkın köklerini yarattıkları uygarlıkların izlerini sürüyor. Konuya ilişkin yanlış bilgi ve izlenimleri eleştirel bir yaklaşımla irdeleyerek bilimsel gerçeğin peşinde yürüyor. Çalışma Amerikan Yerlileri ile Türklerin soybirliği değil onların medeniyetlerinin oluşmasında rol oynayan Türk veya Ön-Türk göçmenlerinin izlerini arıyor. Bu kitabı okuduktan sonra çok şaşıracaksınız. Belgeleriyle Kızılderili'lerin Türk olduğunu öğrenip, Atatürk'ün bu konuyla neden bu kadar çok ilgilendiğine belgeleriyle tanık olacaksınız. Bu müthiş kitabı kaçırmayın... (Tanıtım Yazısından)
  • Johannes Schiltberger
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    618,19 KB
    Eser Türü: Kitap
    Tarihi hem de 600 yıl öncesini bir esirin kaleminden okuyabilmek Niğbolu Savaşı'nda Türklerin, altı yıl sonra da Timur'un ordusunun eline esir düşen Schiltberger'in Bavyerada başlayıp Anadolu'ya Asya'nın ortalarına hatta Sibirya'ya kadar uzanan ve yine Bavyera'da biten macerası geniş bir coğrafyadan gündelik hayat gözlemleri. Kimilerince Türkolojinin başlangıcı.
  • VOLTAIRE
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    195,19 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ömer Yılmaz
    “Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır: Gaddar olmalarının yanı sıra merhametlidirler. Açgözlüdürler, fakat hırsı­zlıkları neredeyse hiç yoktur. Boş vakitlerini kötüye kul­lanmazlar. İçlerinden pek azı birden fazla kadınla evlenir. Avrupa'daki büyük merkezlerin içinde en az genelev kadını bulunan şehir İstanbul'dur. Dinlerine sıkıca bağlı olan Türkler, Hıristiyanlardan tiksinirler; onlara kâfir gözüyle bakarlar. Bununla beraber, onları ülkelerinin her yerinde, hatta devlet merkezlerinde bile hoş görür ve korurlar. İstanbul'daki Hıristiyan mahallesinin sokaklarında, paskalya yortusunda yapılan ayinlere izin verildiği gibi, muhafızlık etmeleri için de törenlerin başın­da dört yeniçeri bulundurulurdu.” Eserlerinden derlenen bu kitapta Voltaire, Osmanlı zaman dilimini kapsayan Türk/Müslüman tanımında, Fransız Devrimi’nin temelini atan görüşlerindeki ahlaki tutumu Türklerden esirgemeyerek Türkleri de İslamiyeti de bir ansiklopediste yaraşır şekilde kaleme almış, Türklerin çağdaş ve evrensel düzeyini araçları ile ifade etmiştir. Bu yansızlığıyla ansiklopedist kişiliğini ve mürekkebini kirletmeyen edip, nam-ı diğer Voltaire, ne tesadüf ki Türklere karşı olduğu kadar devrime de karşıdır. Dünya fikir tarihine şerh düştüğü, “Tanrı olmasaydı, onu icat etmemiz gerekecekti.” önermesi insanlık tarihi açısından, öznenin hem icadı hem de iktidarı olmuştur.  
  • bahaeddin ögel
    metin - Türkçe
    13 Ayrım
    1,29 MB
    Eser Türü: Kitap
    Tarihleri boyunca planlı ve sistemli bir surette yaptıkları göçlerle eski dünyanın dört bir tarafına yayılan, muhtelif kültür ve medeniyetlerle münasebet kuran Türkler; beylik, imparatorluk ve nihayet modern manasıyla devlet vasıflarını haiz irili ufaklı pek çok müesses yapılar vücuda getirmişlerdir. Bu siyasi yapıları yalnızca zamana ve mekâna bağlı bir tesadüfler zinciriyle vücut bulmuş teşekküller olarak değerlendir­mek mümkün değildir. Dikkatlice incelendiği takdirde, söz konusu yapıların zaman ve mekan farklılıklarına rağmen müşterek bir devlet geleneğinin mah­sulü oldukları görülür. Bugün, modern Türk devlet düşüncesini incelenmek için bu tarihi seyri, Türk devlet düşüncesine vücut veren siyasi kaideleri, müesse­seleri ve teşkilat yapılarını göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Ancak yoğun bir mesai ve gayret gerektiren bu hususu sağlıklı bir biçimde değerlen­dirmek; Türk tarihinin hareketli ve dinamik yapısını dikkate almak, bu dina­mik yapıya karşılık sürekliliği sağlayan unsurları tespit etmek ve münasebet kurduğu kültürleri, medeniyetleri bilmek ile mümkündür. Elinizdeki kitap böyle bir çabanın ürünüdür. Kitabın müellifi Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, Batının “erken devlet” tanımında belirleyici olan coğrafi mevki, nüfus, dış ilişkiler, ekolojik şartlar gibi hususları nazarıdikkata almakla birlikte Türk toplumunun tarihî, içtimaî ve kendi iç dinamiklerine dayanan bir devlet tanı­mı yapmak gayretindedir. Avrupa-merkezci okuma­lar yerine Türk tarih ve kültürünü, kendi teşekkül ve tekamül sürecinde ele almak daha sağlıklı neticeler verecektir. Türk devlet yapısı ve geleneğinde belirleyici olan her şeyden önce Türk toplum yapısının özünü teşkil eden aile, halk, toprak, kağan, töre ve kut gibi mücerret ve müşahhas mefhumlardır. Bu maksatla Prof. Dr. Bahaeddin Ögel Türk devlet geleneğini, Bozkır, Uzakdoğu ve İs­lam kültür çevreleri ışığında tetkik etmekte ve Türk devlet anlayışının tarihî menşeini, bu kültür daireleri etrafında incelemektedir.
  • Hikmet Tanyu
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    16,88 MB
    Eser Türü: Kitap
    Türklerde Taşla İlgili İnançlar, TWR tarihi boyunca gelmiş inançları, bu inançların kökleriyle beraber anlatmaktadır. Şeytan taşlama, türbeden taş alma, taşla dilek tutma, taşla yağmur yağdırma, büyü yapma gibi âdetleri bazı taşların sihirli güçleri olduğu ve bazı kayaların taşlaşmış insanlar olduğu inancının hâlâ yaşadığını günümüzden örneklerle ve tarihten (oynaklarla gösteren kitap, çeşitli dinlerdeki, eski uygarlıklardaki ve ilkel topluluklardaki inançlar doğrultusunda da taşların yüzyıllardır kutsal bir değere sahip olduğunu ortaya koyuyor. Alanındaki nadir eserlerden biri olan bu kapsamlı araştırmada, gerek Türk kültüründe gerek eski kültürlerde taşların önemine ve işlevine dair çok şey öğrenecek ve yazarın, dünyanın çeşitli yerlerindeki halk inançlarının benzerliğinden yola çıkarak yaptığı tahlildeki inançların psikolojik yönü hakkında çeşitli değerlendirmeleri sayesinde, bundan sonra hem taşlara hem de insana daha farklı bir gözle bakacaksınız.
  • Zeki Kayahan Coşkun
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    183,20 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Aybüke Aslantaş
    Madde 60-Düğün salonunda halay ekibi, önce pistte çember oluşturarak coşar. Ardından masaların arasından geçerken halaya yeni kişiler alınır. En sonunda düğün salonunun duvarları boyunca halay çekilir. Ve nihayet halaydan kopmalar başlar... Halay ekibi dağılsa da, 2-3 kişi şuurunu kaybetmiş şekilde halay çekmeye devam eder... Çok sonra anlaşılır ekibin dağıldığı... Madde 75-Sokak ortasında aşka gelip sevişen, kedi, köpek, at gibi hayvanlar öncelikle "hoşt, kışt, pişt, aloooo" denilerek uyarılır... Sevişme halinin devam etmesi durumunda hayvanlar sopa ve benzeri bir cisim kullanılarak ayırılır... Madde 39- "Misafirlere hoş geldin dedin mi?.." çocuğa yaşatılacak en büyük kabuslardan biridir... Gelen misafire, ebeveyne göstere göstere "hoş geldin" deyip, kabustan kurtulmak gerekir... Madde 8-Pazartesi sabahı ve cuma okul çıkışı, bayrak töreni öncesinde, okul müdürü "evladım konuşmayı kes, arkadaki oğlum önüne dön, öndeki arkana dön, sırayı bozma, bak hala konuşuyor, kime diyorum vs..." bağrışlarıyla müdür olduğunu hisseder, hissettirir... Madde 72-Belediyenin yaptığı kazı çalışmalarında kullanılan iş makineleri, etrafında kalabalığın toplanmasını sağlar... İş makinelerinin temposuna hayran olan fertler, saatlerce kazı çalışmalarını seyredebilirler... Bazılarının çalışmaya katılıp "topla gel, indir, kaldır, hopppp dur..." demesine az kalmıştır...
  • Zeki Kayahan Coşkun
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    391,00 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Zeki Kayahan Coşkun
    insan sesi mp3 - Türkçe
    21 Ayrım
    296 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Eren Kekezoğlu
    Madde 60-Düğün salonunda halay ekibi, önce pistte çember oluşturarak coşar. Ardından masaların arasından geçerken halaya yeni kişiler alınır. En sonunda düğün salonunun duvarları boyunca halay çekilir. Ve nihayet halaydan kopmalar başlar... Halay ekibi dağılsa da, 2-3 kişi şuurunu kaybetmiş şekilde halay çekmeye devam eder... Çok sonra anlaşılır ekibin dağıldığı... Madde 75-Sokak ortasında aşka gelip sevişen, kedi, köpek, at gibi hayvanlar öncelikle "hoşt, kışt, pişt, aloooo" denilerek uyarılır... Sevişme halinin devam etmesi durumunda hayvanlar sopa ve benzeri bir cisim kullanılarak ayırılır... Madde 39- "Misafirlere hoş geldin dedin mi?.." çocuğa yaşatılacak en büyük kabuslardan biridir... Gelen misafire, ebeveyne göstere göstere "hoş geldin" deyip, kabustan kurtulmak gerekir... Madde 8-Pazartesi sabahı ve cuma okul çıkışı, bayrak töreni öncesinde, okul müdürü "evladım konuşmayı kes, arkadaki oğlum önüne dön, öndeki arkana dön, sırayı bozma, bak hala konuşuyor, kime diyorum vs..." bağrışlarıyla müdür olduğunu hisseder, hissettirir... Madde 72-Belediyenin yaptığı kazı çalışmalarında kullanılan iş makineleri, etrafında kalabalığın toplanmasını sağlar... İş makinelerinin temposuna hayran olan fertler, saatlerce kazı çalışmalarını seyredebilirler... Bazılarının çalışmaya katılıp "topla gel, indir, kaldır, hopppp dur..." demesine az kalmıştır...
  • Zeki Kayahan Coşkun
    insan sesi mp3 - Türkçe
    6 Ayrım
    128 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Elif Serter
    Madde 106: Korna bir selamlaşma aracı olarak kullanılabildiği gibi, trafiği açacağı düşüncesiyle öndeki aracı harekete geçirmek maksadıyla da kullanılır... Taksi, minibüs benzeri toplu taşıma araçlarında şoförün, yolcu adayı gördüğünde kornaya asılması "Bineceksen tavrımı ona göre belirleyeceğim, yoksa hızlanacağım" anlamına gelir... Yol boyunca kısa aralıklarla potansiyel yolcuların yer alması korna sesinin sık sık duyulmasına sebep olmaktadır.
  • Güllü Yolluoğlu
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    Eser Türü: Kitap

Sayfalar