Eserlere Göre Listeleme

1929 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Thomas Mann (1875-1955), 20. yüzyıl Alman edebiyatının önde gelen yazarlarındandır. Yoz bir illüzyonistin kişiliğinde Alman faşizmini anlatan “Mario ve Sihirbaz" adlı öyküsünün yanı sıra “Küçük Friedemann", “Tobias Mindernickel", “Gardırop", “Gömütlük Yolu", “Harika Çocuk" ve “Tren Kazası" adlı öykülerini Kâmuran Şipal'in Türkçesiyle sunuyoruz. "Durum neşeli özelliğini yitirip insana güven verici ol¬maktan çıktı mı, yelkenleri suya indirip ileride sizi bekle¬yen yaşantılardan kaçmak mı gerekirdi? Hayat birazcık netametli, birazcık sakıncalı bir yola girdi ya da biraz keyif kaçırıcı, biraz küstürücü niteliğe büründü diye, bu¬lunulan yerden başını alıp gidilmeli miydi? Ne münase¬bet! insan yerinden ayrılmamalı, olup bitecekleri görüp bunları göğüslemeliydi. İşte böyle davranıldı mı, belki biraz bir şeyler öğrenilebilirdi. Dolayısıyla, biz de yeri¬mizden kıpırdamadık ve inatçılığımızın dehşet verici ö¬dülü olarak Cipolla denen o ilginç ve uğursuz adamla tanıştık." Thomas

Bu kitap, sosyal sorumluluk kampanyaları kavramını ve bu kavramın günümüz marka geliştirme çalışmalarındaki yerini anlatıyor. Marka Ruhu, yazarların reklamcılık ve sosyal yardım kuruluşlarındaki engin deneyimlerinden yararlanarak ve kavramları ilgili vaka analizleri ile örnekleyerek, pazarlamacının sosyal sorumluluk kampanyalarının gücünü bir ürün, hizmet ya da kuruluş markası için nasıl kullanabileceğini gösteriyor.

Bu kitap, doğrudan doğruya reklamcılık, tasarım ve marka iletişimi alanlarında yirmi yılı aşkın bir deneyim birikiminin ürünüdür. Reklamcılıkta ilk yıllarım iki ajansta geçti; ilk iki yıl New York'taki Altschiller, Reitzfeld Jackson ajansı (1980'de 25 milyon doların altındaki en faal Amerikan ajansı seçilmişti) ve dokuz yıl Chiat/Day Advertising (1980'lerde 10 yılın ajansı seçilmişti). O dönemin başlıca pazarlama savaşlarının bir kısmıyla yakından ilgiliydim: IBM'e karşı Apple, Seagram's ve Gallo'ya karşı California Cooler, Hasbro ve Mattel'e karşı Worlds of Wonder, Nike'a karşı Reebok, ve IBM ile C&mpaq'e karşı Dell. Bu savaşlann her birinde parası daha az, bilinirliği daha düşük ve rakiplerine kıyasla yeterince markalaşmamış olanlar üzerinde çalışıyordum. Bu deneyimler sayesinde titizlikle de belli hedeflere odaklanmış bir marka mesajına, özgün bir marka kişiliğine, birbiriyle tutarlı bir dizi marka ikonuna ve bazı temel kurumsal değerlere sahip olmanın getirdiği rekabet üstünlüğünü zamanla çok iyi kavradım. Marka Yaratmanın Beş Adı-raj'nın ortaya çıkmasında bu deneyimlerin değeri ölçülemeyecek kadar büyüktür.