Yazara Gore Listeleme

  • Seyyid Kutub
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    245,11 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Mona Eltahawy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    26 Ayrım
    396,91 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Birgül Samur Zirek
    Gazeteci ve aktivist Mona Eltahawy, kadın haklarının Ortadoğu’daki serüvenini geniş bir perspektifle ele alırken kadınlarımızın “kanunlar” ve “dini dayatmalar” çerçevesinde nerede durduğunu gözler önüne seriyor. Kadınların yaşamsal haklarını savunmak için gerçekleşecek bir devrimin ne kadar önemli olduğunu da vurguluyor. Başkaldıran Beden, başkaldırının cezayla değil, mükâfatla sonlandırılacağı özgür yarınların ütopyadan ibaret olmadığını hatırlatan umut ve öfke dolu bir manifesto... Bizden nefret ediyorlar çünkü bizi kontrol etmek için güç birliği yapan “devletin” ve “sokağın” ittifakından kurtulduğumuz anda bir hesaplaşma talep edeceğimizi biliyorlar. Toplumsal dayatmaların, geleneklerin ve ataerkinin önünde bir kadın olarak yaşamımızı özgürce sürdürebilmek; bedenimizle, tercihlerimizle, arzularımızla, gerçek mânâda bir bütün olarak var olmaya çalışmak oldukça zor.
  • Tatsuo Hori
    insan sesi mp3 - Türkçe
    0 Ayrım
    0 Bytes
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mesut Bayındır
    “Bir keresinde tabiatın ancak ölmekte olan birinin gözlerinden gerçekten güzel görünebileceğini söylemiştin…” Ryunosuke Akutagava ve Marcel Proust’tan etkilenerek yazarlığa başlayan, aynı zamanda Batı dillerinden çeviriler de yapan Tatsuo Hori Japon modernizminin en önemli temsilcilerinden. Hori’nin yaşamın kırılganlığını ve sevginin gücünü gözler önüne seren yarı otobiyografik romanı Rüzgâr Yükseliyor ise hem hüzünlü hem de dokunaklı bir kısa roman. Hayao Miyazaki’nin Rüzgâr Yükseliyor’u yaparken çokça esinlendiği romanda tüberküloz hastalığına yakalanan Setsuko ve isimsiz anlatıcı, Setsuko’nun tedavisi için bir sanatoryumda yaşamaya başlarlar. Hastaların umutsuzluğa kapılarak intihar ettiği, iyileşmeyi uzak bir ihtimal gördükleri bu yerde Setsuko ve nişanlısı hem birbirlerine duydukları sevgiyle hem de doğanın iyileştirici gücüyle günlerini mutlu ve gelecekten ümitli geçirmeye çabalayacaklardır. Peki Setsuko’nun gittikçe kötüleşen sağlığına rağmen bu mutluluklarını ve umutlarını koruyabilecekler midir?
  • Andre Agassi
    insan sesi mp3 - Türkçe
    61 Ayrım
    941,10 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Serap Şirin
    Agassi, on üç yaşında Florida Tenis Kampı'na gönderildiğinde kendini sürgünde gibi hissetmişti. Okulunu bırakmış, yalnız, korkmuş ve isyankâr çocuk olarak geçirdiği yıllar, onu seksenlerin ikonu olmaya hazırlıyordu. Stil sahibi, aykırı ve başarılı olmak hayatı boyunca sahip olduğu hazinesi ve lanetiydi. Kafa karışıklığı ve kayıp ruh hali onu özel kılsa da iş tenise geldiğinde her maça kazanmak için çıktı. 1992 Wimbledon turnuvasında elde ettiği zafer sayesinde bir gecede ünlü olup hem kendisini hem dünyayı şaşırttı. Sürprizlerin, zaferlerin ve ilklerin heyecanıyla örülü hayatı hep merak edildi. Bu otobiyografi Agassi'nin ateşli hayranları için iyileştirici güç, tenisi merak edenler için derslerle dolu bir yol haritası niteliğinde. "Sıra dışı bir dili var. Elinizden bırakamayacaksınız." -Sports İllustrated- "Agassi'nin zafer nutuklarından tamamen yoksun bu kitabı, bir süper yıldız sporcu tarafından yazılan gelmiş geçmiş en spor karşıtı kitaplardan biri." -The New York Times- "Dürüst, ciddi, öğretici bir otobiyografi… Bu sıra dışı kitap, yitik bir çocukluğu, Dickensvari bir ergenliği ve yetişkinlikte kimliğini bulmak için verilen kaotik bir mücadeleyi tüm canlılığıyla anlatıyor… Heyecansız olmamakla birlikte Agassi'nin bir numaraya tekrar yükselişi; hayatta kalma mücadelesi, duygusal direnci ve şanssızlığa nükteli yaklaşımı kadar ilham verici değil." -The Washington Post-
  • Mehmet Mert Aksongur
    insan sesi mp3 - Türkçe
    19 Ayrım
    263,22 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Serap Şirin
    Denver Nuggets’ın ele avuca sığmaz oyun kurucusu Mahmoud Abdul-Rauf, çocukluk günlerini anlattığı röportajında görünmez bir adamdan bahseder: - Antrenman yaparken hissettiğim bir ritim vardı, bir de Görünmez Adam! Nereye gitsem, ne yöne top sürsem, oradaydı! Şut atarken topu ondan son anda kaçırırdım. Onu alt edebilmek için deli gibi antrenman yapardım. Yine de ne kadar çalışırsam çalışayım, Görünmez Adam daima bir adım önümde olurdu. Gün boyunca tek başıma şut çalışırken, aslında hep Görünmez Adam’a karşı bire bir oynar, onu alt etmeye çabalardım. Çocukluğun büyülü dünyasında, algımız henüz kirlenmemişken, Görünmez Adam’a karşı savaştığımızı iddia ediyorsak, bunun nedeni, Görünmez Adam’ın gerçekten de var olmasıdır. Anamız, babamız, öğretmenlerimiz, aile doktorumuz ve televizyondaki gözlüklü uzmanlar bizi, bunun bir hayal ürünü olduğuna inandırmaya çalışırlar. Zamanla bu koronun sesi öylesine yükselir ki, biz de çareyi, Görünmez Adam’ın artık orada olmadığını söylemekte buluruz. Böylece ilk günahımızı işler ve yetişkinlerin can sıkıcı korosuna biz de katılırız.
  • Mert Söke
    insan sesi mp3 - Türkçe
    4 Ayrım
    43,60 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gonca Yılmaz
    SANA BİR MEKTUP Ümitsizlik, karamsarlık, nefret, kin, tükenmişlik, hüzün... Bunlarının hepsinin yırtıcı olarak bulunduğu bir ormandan çıkmayı başardın Ya da başaracaksın. Artık daha fazla gözyaşına gerek yok. Kaldırabileceğinden çok daha fazlasını tek seferde kaldırdın. Şimdi biliyorum ki geri dönüyorsun. Eskisinden çok daha güçlü, Eskisinden çok daha mutlu, Eskisinden çok daha merhametli, Eskisinden çok daha umut dolu, Eskisinden çok daha enerjik, Ve eskisinden çok daha sevgi dolu. Kime neyi ne kadar göstereceğini artık çok iyi biliyorsun. Bu saatten sonra seni kimse üzemez, kimse seni o ormana geri bırakmakla tehdit edemez. Çünkü sen zaten o ormanın en dibinden geliyorsun, Bütün yırtıcıları en yakından tanıyorsun. Tecrübelisin, her birini olduğu gibi kabullenmeyi öğrendin. Bütün duygularınla ve en önemlisi kendinle barışmışsın. Defalarca her şeyini kaybedip, Her seferinde kendini yeniden toparladığın için bir şeyleri kaybetmekten de korkmuyorsun artık. Sen yapabileceğin en iyisini yapmışsın, Gerisi onlara kalmış...
  • Mertcan Karacan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    3 Ayrım
    31,73 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ayşe Baş Gönül
    içimde bir ses ve bir lekeyle yüzümde kalbimde bir neşter ah kanatarak özümü öyle sakin, öyle sessiz, öyle ağır yani bir seslensen dönecekmişim korkusuyla geri adım bile atmadan ya, bilemezsin dilsiz bir acıyla gittim gittimse seni yanımda götüremezdim
  • Mario Benedetti
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    257,10 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Şükran Turgut
    Yıldızlar ve Sen, bir kentin ve insanlarının darbeyle birlikte değişimini olabildiğince gerçekçi bir şekilde yansıtıp büyülü bir şekilde biten bir öykü. Oliva adlı komiserimiz bir ilkokul öğretmeniyle bir terzinin oğlu. Kendisine pek iş düşmüyor, çünkü kentte suç işlenmiyor pek. En son işlenen suç bir cinayet; kanser yüzünden acı çeken bir kadın, kocası tarafından öldürülüyor. Bunun dışında vukuat yok. Komiser arkadaşlarıyla takılıyor, eğleniyor, yüzler gülüyor, her şey son derece uygar, insancıl. Komiserin arkadaşlarından Arroyo'nun gazetede yazdığı yıldız falları mutluluk dolu bir geleceği müjdeliyor, ütopik bir atmosfer. Darbeyle birlikte distopyaya dönüşüyor. "Bugün Uruguay'da sadece belli kişiler, siyasi gruplar ve sendikalar değildir yasa dışı olan. Mahalleler, köyler ve kentler bile vardır yasa dışı kabul edilen." (s. 8) Oliva hızla değişir, protestocu öğrencileri hapse attırır, insanlara işkence yapar, yıldız falları hızla karamsarlaşır. İnsanlık dışı onca muameleden sonra sıra Arroyo'ya, eski dosta gelir. Oliva, dostunun mekanına gelir ve fallarda öleceği söylenen kişinin yaşayacağını yazmasını ister. Arroyo'ya göre yıldızlar yalan söylemez, silahını çıkarıp ateşler."NOT: bir kitap severin okuduklarını aktarmasından alınmıştır."
  • metin - Türkçe
    50,79 KB
    Eser Türü: Dergi
    Bilişim bültenimizin 3. sayısından merhabalar herkese. Bu ay Kadınlar günü haftasında çıkmak istedik. Ne mutlu emek ve dayanışmayla farklılıklarını koruyan, ötekileştirme, şiddet ve maskelemeye inat hayır biz buradayız diyebilenlere. 8 Mart için ilk yazımızı yazması için de Sevda’dan destek istedik, sağolsun zamanını, emeğini ortaya koydu, Türkiye Vodafon Vakfı tarafından kadınlara yönelik olarak geliştirilen Kırmızı Işık uygulamasını inceledi. Sevda’nın da söylediği gibi 21. Yüzyılda böyle uygulamalara ihtiyaç duymak ne kadar acı! Salih ve arkadaşları bir süredir çok tatlı bir telaş içindelerdi. Harika bir site hazırladılar erisilebilirandroid.com adında. Erişilebilir Android uygulamaları, temel ipuçları ve dahası burada diyor Salih. Detayları merak ediyorsanız, Salih’in yazısına bir göz atın bizce. Engin Albayrak her zamanki gibi derin bilgi havuzundan süzüp Windows klasör görünümleriyle ilgili bazı temel ipuçlarını paylaşıyor bizimle Selçuk da yine klasını konuşturup çok ihtiyaç olan bir noktaya götürüyor hepimizi. Windows’u formatladınız ve tekrar onca kullandığınız programı nasıl kuracaksınız? Aslında bu, o kadar da zor değilmiş. Nasılını Selçuk anlatıyor. Engin Yılmaz ise Günlük Chrome kullanım pratiklerinden yola çıkarak sayfaları sık kullanılanlara ekleme ve bunları kolayca yönetmenin belki de çok bilinmeyen ipuçlarını paylaşıyor. Olcay ise yine uzmanlığını konuşturup bu sefer Windows üzerindeki uzamsal ses meselesine el atıyor. Bu ayki ilk konuk yazarımız Barış Baki Bulut. Barış Olcay’ın sesle ilgili yazdıklarını duyarcasına harika bir kulaklık tanıtıyor. Dedik ya bilişim bülteninin kalıcı konuk yazarları var, ama aslında sizlerle gelişecek diye, Cevdet Hincal yine bizim yanımızda. Hem de pek çok yazı göndermiş bu ay içinde. Öyle ki, hepsini kullansak, bir bülten olur tamamı. Biz bu yazıları derleyip aylara böldük. iOS ile ilgili ipuçlarının ilkini bu sayımıza koyduk. İçinde Ekrandan Braille ile ana ekranda yapabileceklerimiz ve bağlam menüsü, dikteye ilişkin müthiş bilgiler var. Bir göz atın bizce. Diğer bilişim ipuçları nisan yazısında devam edecek. Gönder Gelsin köşemizin Mart sayısında bu sefer Mert Karagüzel, Yusuf Akbay ve Cevdet Hincal’ın sorularını yanıtladı yazarlarımız. Biliyoruz henüz yanıt veremediğimiz sorular da var. En doğru yanıtı araştırıp ileriki bültenlerimizde sunacağız sizlere. Siz sorularınızı gönderin gelsin. Geleneğimiz üzere son yazımız Excel kursunun dördüncü dersi. Bu derste hücre, satır, sütun ekleme, genişliklerini ayarlama, birleştirme, açıklama ekleme, farklı seçme ve kopyalama yöntemleri gibi bir dizi bilgiyi bir arada bulacaksınız. Siz bu satırları okurken Nisan bültenimizin hazırlıklarına başladık bile. Odak moduyla ilgili detaylı açıklamalar, farklı bir Braille klavye tanıtımı, alışveriş siteleri ve dünya tiyatrolar gününe ilişkin uygulamalar bültenimizde yer alacak başlıklardan yalnızca bir kısmı. Hayatınız erişilebilirlikle dolu kalsın.
  • Nazan İpşiroğlu, Mazhar Şevket İpşiroğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    19 Ayrım
    338,11 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ayşen Öztürk
    Tek tek sanatçılar ve yapıtları üzerinde ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler, ansiklopedik bilgiden elden geldiği kadar kaçınılmaya çalışılan bu kitapta aradıklarını bulamayacaklardır. Buna karşılık bilgi toplamakla yetinmeyip, sanat yapıtını «anlamak» isteyenlerin bu yolda bazı ipuçları bulabileceklerini umuyoruz. Günümüzde sanat yapıtlarını, bunların yığınağı haline getirilen müzelerde görmeğe alışmış bulunuyoruz. Oysa bunlar müzelerde sergilenmek üzere yapılmamışlardı. Sanat dünyasına girmek istiyorsak, sanat yapıtlarını «müzelik eşya» olarak değil, kendine özgü bir hayatı olan ve hayatımıza karışan «somut» varlıklar olarak görmeye ve bu açıdan onları anlamaya çalışmalıyız. Sanatçı nasıl bir ortam içinde kendini buluyor, hangi gelenekler bu ortamı hazırlamış, hangi olanaklarla karşılaşıyor? Sanatçının karşılaştığı durum ve bu durum karşısındaki davranışı nedir? Sanatçının davranışı yapıtlarında belirir. Bu yapıtlar nasıl bir davranışı yansıtıyorlar? Sanatçı donmuş bir geleneğe mi saplanıp kalmış, bulduğuyla mı yetiniyor, bulduğunu geliştiriyor mu, yoksa varlığındaki tüm olanakları kullanıp içinde bulunduğu ortamı değiştiriyor ve yeni bir çığır mı açıyor? Bu kitapta bu ve benzeri soruları göz önünde tutarak, sanat tarihinin dününü bugüne ve yarına bağlayan bir oluşum süreci içinde görüp göstermeye ve olup-bitenleri de bu oluşum süreci içinde gerçekleşen olanaklar olarak anlayıp değerlendirmeye çalıştık.

Sayfalar