Özünde her şirket kâr peşindedir, ancak günümüzde eski dönemin kârlılığı kalmadı. Birçok şirket bırakın kâr etmeyi başa baş noktasına bile razı.
2000'lerin başındaki bir veriye göre ilk 100 Amerikan şirketinin cirosu 2,82 trilyon dolar, ilk 100 Japon şirketinin cirosu da aşağı yukarı aynı (2,79 trilyon dolar). Kârlılıklarına bakarsak Amerika'nın ilk 100'ü %6,4, Japonların ilk 100'ü ise %1,1 kâr ortalamasıyla iş görüyor. İlk 25 Kore şirketinin durumu daha da kötü. Kâr ortalamaları %0,7.
Rekabet o kadar büyük, bolluk o kadar fazla ki, neredeyse her şey birbirine benziyor. Markalarıri'bile bir çoğu markadan çok Meta'ya (mala) benziyor. Rakiplerinizden daha yüksek çekim gücü yaratamazsanız, fiyatınızı düşük tutmak zorundasınız, rakipler fiyatını sizini fiyatınıza çektiğinde de sız daha da aşağı düşürmek zorundasınız. Nereye kadar? Kârsız noktaya, hatta az zarara razı olacak noktaya kadar.
işte bu kısır döngüyü aşmak için, marka cazibenizi ve kârlılığınızı yükseltmek için en önemli önerilerden biri inovasyon. Dilerseniz bu kelimeyi Türkçe'ye "kâr getiren yenilikçilik" diye tercüme edelim. Çünkü, kâr sağlamayan yenilikçiliğin size ne faydası var.
Bu kitabı işte bu problemin çözümünde size yeni ufuklar açabilir, markanızın cazibesini ve karlılığınızı yükselme yolunda yardımcı olabilir umuduyla sunuyoruz size.
Alın, okuyun ve hayrını görün inşallah.
